Sicilya, İtalya’nın Özerk Bölgesi…
Her haliyle özel bir bölge…
Akdeniz’in en büyük adası olma özelliğine sahip Sicilya, İtalya anakarasından Messina Boğazı ile ayrılıyor. Benim gibi Baba filmiyle büyümüş, Sicilya’yı ilk bu film sayesinde duymuş olanlara sanki film setindeymiş duygusunu veriyor. Öylesine güzel korunmuş ki…
Nefis. Hava gündüzleri 35 derece civarı. Buranın normali bu…
İstanbul’da sıcaklıklar kendini henüz tam anlamıyla hissettirmeye başlamadı oysa. Bu o kadar iyi geldi ki. Yoksa hala yaza girdiğimize inanamayacaktı bünyem.
Geçtiğimiz hafta Etstur’un organizasyonu ile gittiğimiz Sicilya’dan burada yaşarım ben hissiyle döndüm. Tarih, doğa, Akdeniz, zeytin ağaçları, zeytinyağı bir de yavaş akan zaman. Kendini dinliyorsun, rehberimizin anlattığı tarihin ayrıntılarında kayboluyorsun.
Gezimizin ilk günü Türk Hava Yolları tarifeli seferi ile ilk durağımız Katanya’ya uçuyoruz. Varışımızın ardından panoramik şehir turumuza başlıyoruz. Çok tadında ayarlanmış. Rehberimiz Hakan Bey, bölgeye son derece hakim. Aynı zamanda güncel bilgileri ve deneyimlerini de paylaşıyor. Biz de yaşamış kadar oluyoruz. Yurt dışına Etstur rehberleriyle çıkmanızın önemli bir avantajı bu. Hem hiç sıkmıyorlar, hem de bu kadar kısa sürede tüm gerekli bilgileri aktarıyorlar. Gerisi sizin yaratıcılığınıza kalmış.
Etstur, yurt dışı tur paketlerinde bu hizmeti zaten veriyor ama bir de münferit olarak tatile çıktı iseniz de Türkçe rehberlik hizmetini alabiliyorsunuz.
Hayat artık teknoloji sayesinde o kadar basitleşti ki. Akıllı telefonlarınızdan seyahate dair bunun gibi her türlü hizmeti alabiliyorsunuz. Mobil uygulamayı indirmeniz yeterli. Bu arada turumuza devam ediyoruz ve dikkatimi çeken çok fazla sayıda motosikletin olması. Daracık sokaklarda hareket etmenin en basit yolu bir de küçücük araçlar. Genel olarak gürültülü bir şehir. Ama pazar günü ve siesta saati ise terk edilmiş bir havası var.
Kalabalık aileleri olan, sıcakkanlı konuşkan Sicilyalılar muhafazakar dindar katalolikler. Roma zamanından kalanlarla birlikte çok sayıda katedral ve kilise var. Aile değerlerine sıkı sıkıya bağlılar. Aile değince mafya günleri ve Baba filmi akla geliyor hemen.
Şehir turumuz esnasında gördüğümüz yerler;
- Duomo Katedrali,
- Fontana Dell’elefante,
- Üniversite ve Republica Meydanı,
- Roma Amfi Tiyatrosu,
- Bellini Parkı.
Bunlar klasikler, görmeden olmaz. Sicilya mutfağı ve zeytinyağı ayrılmaz ikili. Pastane kültürü dehşet verici…
Zeytinyağına bandıracağınız ekmekler bile pasta gibi. İtalyan yaratıcılığı burada da kendini göstermiş. Bin bir şekildeki hamur işleri, hem yemelik hem de seyirlik…
Prestipino Cafe, yerel tatlıları deneyebileceğiniz en uygun pastane. Dağ çilekli turtalar, cannoli, gerçek meyve görünümlü badem ezmesi hepsi çok farklı lezzetler. Sizi bekleyen sevdiklerinize Sicilya tatlarından hediye götürmek isterseniz I Dolci Di Nonna Vincenza’nın Katanya Havaalanı’ndaki mağazasına uğramanızı öneririm.
Ada’nın en turistik yeri Taormina. Kıyaslanamaz güzellikteki manzarasıyla Tauro Dağı’nın eteğinde bulunuyor. Plajları, beach clubları, sokak ve caddeleriyle, hediyelik eşya satan dükkanlarıyla çok beğeneceğiniz şirin bir kent. İtalyanlar ağırlıkta İngilizce bilene pek rastlamıyorsunuz. Beden dili ile anlaşmaya başlıyorsunuz bir süre sonra.
Ve tabii ki dumanı tüten Etna Yanardağı…
Taormina’nın kartpostal görüntüsü. Taormina’ya 1 saatlik mesafede. Yüksekliği 3345 metre, yüz ölçümü 1250 km² olan Etna, Avrupa’nın en yüksek aktif volkanik dağı. 1800 metre yüksekliğindeki 2. krater olan Silvestri’yi görüyoruz. Ama volkanik toprak üstünü inanılmaz bir bitki örtüsü süslüyor. Katır çiçekleri burada ağaca dönüşmüş. Havadaki müthiş çiçek ve toprak karışımı koku, başınızı döndürüyor. “Üzerinde duman tüten kaya parçalarını hatıra olarak almayı unutmayın!” diyor rehberimiz. Aynen öyle yapıyoruz.
Öğle yemeği için La Buca Taormina çok doğru bir tercih olacaktır. Patlıcanlı domates soslu makarna ve meze çeşitlerini mutlaka tadın. Zeytinyağlılarının haricinde Sicilya portakalı, kuru soğan ve Sicilya zeytinyağından yapılan harika bir mezeleri var. Özellikle tavsiye edilir. Özel yapım acıbadem likörlerini ise tatmadan dönmeyin.
Savoca Köyü, Bar Vitelli
Bu köy, filmin Sicilya sahnelerinin çekildiği ana mekan. Etstur, çok talep gördüğü için tur programına özellikle ekledi. Sicilya ziyaretiniz öncesinde ünlü Baba filmlerini tekrar izlemeniz gezip göreceğiniz mekanlardan daha fazla keyif almanızı sağlayabilir.
Bar Vitelli, Al Pacino’nun babasından kızını istediği sahnenin çekildiği mekan. Zamanla genel çehresi bir miktar değişmiş ama ruhu hala orada. Film de kullanılan ahşap masa ve sandalyeler korunmuş. Filmin yönetmeni Copollo için bir anıt bile dikilmiş karşısına. Yine filmdeki düğün sahnesinin olduğu katedralde bar ile karşılıklı tepeler de birbirlerini seyrediyor. Barın bir köşesine oturup buzlu limanotanızı içip, kurabiyelerinizi yiyerek manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
Palermo
Sonraki durağımız Palermo. Yaklaşık 3 saat sürecek zevkli bir yolculuktan sonra Sicilya’nın başkenti Palermo’ya varıyoruz. 2700 yıllık bir tarih ve kültür birikiminden bahsediyoruz. San Giovanni Katedrali, Politeama (Utanç) Meydanı, Palazzo Normanni ve Quattro Canti Meydanı, görülecek yerler arasında. Halkı keyfine ve rahatına düşkün. 15.00 – 19.00 saatleri arası siestaları malum. Nerdeyse tüm dükkanlar kapalı. Aç kalmamak için bu saatlere dikkat edin.
Bir o kadar da futbol tutkunu. Palermo takımının futbol tarihinde önemli bir yeri var ve pembe renkli meşhur formaları her yerde görmek mümkün. Baba III filminin final sahnesinin çekildiği ünlü Tiyatro Massimo mutlaka görülmeli. Al Paccino’nun vurulan kızına sarılıp haykırdığı sahne gözlerinizin önünden gitmeyecek. Tabii acımasız Sicilya mafyasının ilk çıktığı sokaklar buralar. Bu kadar bilindik olmasına rağmen adanın en az turistik bölgesi yine Palermo…
İçi doldurulmuş sardalye ve keçi peynirinden yapılan tatlılardan olan Cassata ve Cannoli günün tadılması gereken lezzetleri olabilir. Öğle ve akşam yemeği olarak ise Tondo, mutlaka gidilmesi gereken bir mekan. Manda mozzarella, odun ateşinde yapılmış 4 peynirli pizza, aromatize edilmiş fileto et, bol rokalı, parmesanlı tagliata muhteşem lezzetler…
CEFALU
Sicilya’da 3. günümüz. Cefalu ve Monreale Gezisi’ni yapmak üzere yola çıkıyoruz. Palermo’nun doğusunda ve Tiran Denizi kıyısında yer alan Cefalu Sicilya’nın en önemli turistik merkezlerinden biri. Hani bizdeki Kaş neyse o. Aynı zamanda tipik bir balıkçı kasabası olan Cefalu’da 12. yüzyılda yapılmış olan ünlü yapıları görülecek yerler arasında.
Cefalu, şairin dediği gibi denize çıkar tüm sokaklar misali…
Salaş balıkçı restoranları ve bunlarla birlikte bir balıkçı kasabasında olması gereken tüm ayrıntılarıyla Sicilya turunun en romantik duraklarından biri…
Neşeli insanlar, güneş ve deniziyle en keyif aldığım yerlerden biri oldu. Harika kılıçbalığı yemekleri yiyebileceğiniz Vecchia Marina Ristorante’yi önermek gerek. Şanslı gününüzdeyseniz Fabio ilgilensin masanızla… Keyifli servisi ile yemeğinize ayrı bir mutluluk vereceğine emin olabilirsiniz.
Önemli Notlar
Nasıl Gidilir?
Etstur’un 7 gecelik THY’nin tarifeli seferleriyle organize ettiği Sicilya Turlarıyla bu keyfi 649 Euro’dan başlayan fiyatlarla yaşayabilirsiniz.
Tur ile gitmeyi tercih etmeyenlerdenseniz etstur.com’dan uçak ve münferit otel rezervasyonları yaparak ve arzu ederseniz Türkçe rehber desteği de alarak kendi programınızı organize edebilirsiniz.
Sicilya genelinde İtalya anakarasında olduğu gibi 15.00 – 19.00 arası siesta yapılıyor. Devlet bunu mecbur tutuyor. Tüm restoranlar, mağazalar kapanıyor ve istirahate çekiliyorlar. Kapatmak istemeyenlerse dükkanın içeriğine göre vergi ödemek durumunda. Gün ortasında aç kalmamak için bu saatlere dikkat edilmeli.
Selin Sinangil
