Katanya’nın yaklaşık 50 km kuzeyinde yer alan büyüleyici güzellikteki Taormina; deniz seviyesinden 205 metre yükseklikte, tepeye kurulmuş, İyon Denizi’ne kuş bakışı bakan, minicik bir kasaba. Daracık sokakları, şık restoranları, pahalı butikleri ile Sicilya’nın en turistik yeri olan Taormina’nın en güzel zamanı; mayıs, haziran, eylül ve ekim ayları oluyor.
Katanya’dan Taormina’ya ulaşım oldukça rahat. Toplu taşıma ile gelecek olanlar için en rahat yol tren. Yaklaşık bir saat süren manzaralı bir yol ile Taormina’nın sahil bölümüne ulaşmak mümkün. Trenden iner inmez bir taksi ya da otobüs ile tepeye çıkmak yaklaşık on dakika sürecektir. Doya doya manzaranın tadını çıkartmak isteyenler yürümeyi de tercih edebilir, ancak bu dik ve engebeli yürüyüşü, öğlen sıcağında yapmaktan kaçının derim.
Taormina’ya gelince kenti boydan boya kesen, trafiğe kapalı caddesi Corso Umberto’da bulunan birbirinden renkli, tasarım dükkanları gezebilir, şık kafelerden birinde kahve molası ile soluklanabilir ya da ferahlamak için bir kaç top gelato (İtalyan dondurması) yiyebilirsiniz. Piazza IX Aprile Meydanı’na geldiğinizde fotoğraf makinenizi hazırda tutun; bir yanda çok yakınınızdan el sallayan hırçın Etna Yanardağı, öbür tarafta alabildiğine mavi, parıl parıl parlayan İyon Denizi ile dünyanın en etkileyici manzaralarından biri ile karşılaşacaksınız.
Taormina küçük bir yer olmasına rağmen yemek için oldukça fazla güzel adres var. Üstelik çoğunda taze ve yerel, lezzetli yemekleri bulmak da mümkün. Ancak bu küçük kentin, başta İtalyan sosyetesi olmak üzere, dünyaca ünlü yıldızların gözde tatil beldesi olduğunu hatırlatmakta ve çoğu restoranda da, fiyatın buna göre artış göstermekte olduğunu hatırlatmakta fayda var. Burada herhangi bir yerde, yorgunluk kahvenizi yan masada Sofia Loren ile birlikte yudumlayabilirsiniz ya da sokakta yürürken Robert de Niro ile burun buruna gelme ihtimaliniz oldukça yüksek. Ama yine de gözünüz korkmasın, bu her yerde fiyatların uçuk olduğu anlamına gelmiyor. Tesadüfen bulduğum ve birkaç kere yemeklerini denediğim, muhteşem manzarası ve nefis yemekleri ile La Cisterna del Moro; Via Bonifacio, 1, Taormina ME, Italy hem lezzet hem de fiyat olarak tavsiye edebileceğim bir restoran.

Burada, Sicilya’nın önemli yemeklerinden biri olan; Pasta con Sarde’nin (sardalyalı makarna) en iyi örneğini yiyebilirsiniz. Bu yemekte sardalyanın dışında, rezene ve bolca badem kullanılıyor. Kavrulmuş bademlerin verdiği aroma ve kıtırtı, rezene ferahlığı ile birleşince ortaya unutulmaz bir lezzet çıkıyor. Daha önce de yazmış olduğum, taze ricotta peyniri ile yapılan, meşhur Sicilya tatlısı casatanın da tadına bakmadan masadan kalkmayın derim.

Taormina’ya gelindiğinde gidilecek ilk yerlerden biri de, milattan önce 3. yüzyılda Yunanlılar tarafından yapılan Teatro Greco olacaktır. Muhteşem manzaraya sahip bu antik tiyatro, bugün hala gösterilere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Buranın ayrıca, güneşi batırmak için de olağanüstü bir yer olduğunu söylemeliyim.
Taormina’dan yaklaşık 3 dakika kadar süren bir teleferik yolculuğu ile kıyıya, plajların olduğu bölgeye inilebiliyor. Biletinizi isterseniz gidiş-dönüş, ya da tek sefer olarak alabilirsiniz. Plajların hepsinde şezlong ve bir şeyler atıştırmak için uygun, çok bir özelliği olmayan yerler var. Buraya kadar gelmişken, ana karadan yürünebilir bir ada olan La İsola Bella’yı (Güzel Ada) es geçmeyin derim. Küçücük bir ada olan La Isola Bella’ya denizin içinden, çakıl taşlarına basarak yürünebiliyor. Adada bulunan villa kiralanabiliyor. Deniz için söylenecek pek bir söz yok; şıkır şıkır tabir-i caizse.
Dağı, taşı, doğası, denizi, Etna’sı, kaktüsü, yemekleri, kültürü, mimarisi, insanları ve renkleri ile defalarca gelinesi, görülesi ve yaşanılası bir ada Sicilya. Daha Marsala var, Erice var, Siracusa var… Var da var… En kısa zamanda tekrar görüşmek üzere Sicilya!
İnci Özay Hatipoğlu
Son Mastori
