Koyu Mod Açık Mod
Koyu Mod Açık Mod

Binlerce Yıllık Bir İlkbahar Ritüeli: Hıdırellez

Bahar ve umudun hikayesi insanlık tarihi kadar eski…

Yaşamın anlamını doğa üzerinden kuran ilk insanlardan bugüne, farklı coğrafyalarda doğmuş pek çok kültürde doğanın uyanışını kutlayan şenlikler, şölenler, festivaller karşımıza çıkıyor. Bizim coğrafyamızda bahar ve umudun hikayesini anlatan en eski ritüellerden olan Hıdırellez de bunlardan biri…

Yeni mevsimle birlikte uyanan doğada, kurumuş ağaçların tomurcuklanması, toprağın üzerini gözün görebileceği en güzel tonlarıyla kır çiçeklerinin kaplaması, doğadaki canlıların çoğunun yavrulamasıyla yeşeren umutların adıdır Hıdırellez…

Hıdırellez’in Hikayesi

İslamiyet’e geçişle birlikte dini motiflerin şekillendirdiği bir bayram olarak kutlansa da Hıdırellez’in hikayesinin çok daha öncelere, Orta Asya Türklerinin Şamanizm kültürüne kadar dayandığı düşünülüyor.

Eskiden, zamanın günümüzdeki gibi ölçümlenemediği dönemlerde, mevsim dönüşlerinin ekim zamanı, hasat zamanı, bağ bozumu gibi doğal döngüler üzerinden tanımlandığını ve her biri için de kutlamalar yapıldığını biliyoruz. İlk yüzyıllardan beri Balkanlar, Mezopotamya, Anadolu ve İran gibi coğrafyalarda baharın gelişini kutsayan ritüellerin de Hıdırellez’in doğmasında etkili olduğu biliniyor. İslamiyet’e geçişle birlikte bu ritüeller günümüzde de geniş bir coğrafyada kutlanan Hıdrellez halini almış.

Hızır ve İlyas’ın Buluşması

Eski takvimlere göre yıl kış ve yaz olarak ikiye ayrılıyormuş; 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar olan süre yaz mevsimi olarak Hızır Günleri adıyla tanımlanmış. Yılın diğer yarısı olan kış mevsimi ise Kasım Günleri olarak isimlendirilmiş. Hızır sözcüğünün, telaffuz değişimi göstermiş olan Hıdır sözcüğünden geldiği belirtiliyor. Hıdır ise Arapçada “yeşillenmek” anlamına geliyor.

5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece kutlanan Hıdrellez, ölümsüzlük suyu içtiğine, bastığı toprağa bereket ve bolluk getirdiğine inanılan iyi yürekli Hızır isimli gencin, İlyas Peygamber ile bir gül ağacı gölgesinde buluştuğu gece olarak kabul ediliyor. Bu gecenin tüm bereketiyle, bolluğuyla ve talihiyle yeni yılı başlattığına inanılıyor.

Hazırlıklar ve Kutlamalar

İnanışa göre Hıdrellez gecesi Hızır’ın geçtiği yerlere talih ve bereket getirecektir. Herkesin umudunu bağladığı bu gece için hazırlıklar çok önceden başlıyor. Bayram hazırlıklarını andıran süreçte Hızır’ı karşılamak için evler temizleniyor, kıyafetler özenle seçiliyor, yemekler hazırlanıyor.

Hıdırellez’e derdini anlatmak isteyenler bahçe duvarlarına dileklerini resmediyor, gül fidanlarının dibine bereket için bozuk para gömüyor. Hıdrellez günü ise daima su kenarında, yeşil, ağaçlık alanda yapılan piknikler, danslar ve eğlenceli kutlamalarla bir arada geçiriliyor.

Yakılan ateşin üzerinden sağlık, bereket getirecek, umut dolu dilekler dilenerek 3 kere atlanması ise bu günün en özel anlarından biri.. Ateşin tüm kötülükleri geçmişte bırakacağı, yeni ve şanslı bir başlangıç sağlayacağına inanılıyor.

Sevinç Arslan

Sevinç Arslan

Yeditepe Üniversitesi’nde Gazetecilik okudu. Mezun olduktan sonra kısa süreli bir kültür-sanat muhabirliği deneyiminin ardından dekorasyon, mimarlık ve tasarıma yönelik çeşitli yayınlarda editörlük yaptı. Bir dönem Naturelife Ekolojik Yaşam Dergisi'nin kurucu ekibinde yer alarak içerikten sorumlu yayın editörü olarak çalışan yazar, şimdilerde editörlük hayatına Etstur’da devam ediyor.

Önceki Yazı
Elazığ'da gezilecek yerler

Gakgoşlar Diyarı Elazığ’da Görülmesi Gereken 12 Yer

Sonraki Yazı

Muş’u İlkbaharda Mutlaka Ziyaret Etmelisin!