Binlerce yıldır farklı uygarlıklara ev sahipliği yapan Kapadokya’nın en önemli noktalarından biri Ürgüp… Doğa ananın özenle işlediği Kapadokya coğrafyasında bulunan ve ünü ülke sınırlarını aşan bir masal diyarı aynı zamanda.
Kapadokya’nın en büyük yerleşim yeri olan Ürgüp, Nevşehir’in merkezine 20 km mesafede bulunuyor. Coğrafi olarak gerçek bir doğa harikası olan bölge, İç Anadolu Bölgesi’nde konumlanıyor.
Tarih boyunca sürekli ismi değişen Ürgüp, şimdiki adını Cumhuriyetin ilk yıllarında aldı. Önceki isimleri ise Bizans Dönemi’nde Osiana (Assiana), Selçuklular’da Başhisar, Osmanlılarda ise Burgut idi.
11. yüzyılda Selçukluların hakimiyetindeki Konya ve Niğde’ye açılan kapı konumunda olan Ürgüp’te bu döneme ait önemli tarihi yapılar bulunuyor. Ürgüp’ün merkezinde hiç peribacası görememek sizi şaşırtabilir ama çevrede bulunan başta Üç Güzeller olmak üzere pek çok peribacası ile tarihte keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Hem tarihi İpek Yolu’nun üstünde olması hem de İstanbul’u Kudüs’e bağlayan medeniyetlerin ortasında bulunması, tüm bu dönemlerden kalan tarihi eserler ile daha da göz alıcı bir hale bürünmesini sağlıyor.
Ürgüp’te Gezilecek Yerler
Ürgüp Merkez
1288 yılında Kılıçarslan için yaptırılan anıt mezarın yer aldığı Temenni Tepesi’nden Ürgüp’ün şahane manzarasını izleyebilmek ve Osmanlı’dan kalma iki anıt mezarı ziyaret edebilmek mümkün.
Ürgüp Tepesi’nde bulunan Kadı Kalesi, 12. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilen altı pencereli Altıkapı Türbesi, Ürgüp Müzesi ve daha birçok yeri gezebilirsin.
Taşkınpaşa Külliyesi
Ürgüp’ün 18 km güneybatısındaki Damsa Köyü’ne giderek Taşkınpaşa Külliyesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Karamanoğullarının zarif taş işçiliğini yakından görmek ve taç kapısından geçmek için Ürgüp seyahatinize Taşkınpaşa Külliyesi’ni de eklemelisiniz.
Türbeyi Selçuklu Döneminde II. Kılıçarslan’ın oğlu Taşkın Paşa’nın yaptırdığı düşünülüyor. Bir medrese, bir cami ve iki türbeden oluşan yapının tarihi bilinmemekle birlikte caminin minaresinde 1236 tarihi yazılı. Caminin ceviz ağacından işlenerek yapılan ve Anadolu ahşap işçiliğinin ilk örneklerinden biri olan mihrap kısmı günümüzde Ankara Etnografya Müzesi’nde bulunuyor.
Temenni Türbesi ve Anıt Mezarları
Tarihi ve doğal güzellikleriyle göz kamaştıran Ürgüp’ün en yüksek tepesi olan Temenni Tepesi’nden şehri panoramik olarak görebilirsiniz. Minik bir çarşının ardından ulaşacağınız tepede gün batımını beklerseniz şayet, güneşin en güzel battığı yerde mucizevi bir manzaraya şahit olacaksınız demektir.
Temenni Tepesi’nde türbeler de bulunuyor. Bu türbelerden birine dilek dilemek için bez bağlanıyor, tam da bu sebepten tepenin adı Temenni olmuş. Buraya kadar geldiyseniz ve tarihe de meraklıysanız, 3. Alaeddin Keykubat’a ait olduğu söylenen mezarı da görmek isteyebilirsiniz.
80 metre yükseklikteki tepeden hem Erciyes Dağı’nı hem de Ürgüp’ü panoramik olarak görebilirsiniz. Tepenin tarihte kutsal bir yer olduğunun kanıtlarından biriyse taka mezarlar… Aynı anda 5 kişinin gömüldüğü mezarlara taka mezar deniyor. İnsanlar burayı o kadar değerli görüyormuş ki öldükten sonra tepeye gömülmek için sıraya giriyorlarmış.
Temenni Tepesi’ni yeterince keşfettikten sonra şahane şehir manzarasına karşı bir çay içip soluklanabilirsiniz.

Kadı Kalesi ve Altıkapı Türbesi
Kadınlar Kalesi diye de anılan Kadı Kalesi, Temenni Tepesi’nin 500 m kuzeyinde, Selçuklular Dönemi’nde savaş esnasında kadın ve çocukların sığındığı bir kale. Kalenin içinde bulunan gizli geçit de bunu kanıtlar nitelikte. Damsa Çayı’na kadar uzanan geçit zor günler için kullanılıyormuş.
Bir diğer önemli yapı ise Selçuklular Döneminden kalma Altıkapı Türbesi. Kimliği bilinmeyen bir Selçuklu komutanının eşi ve çocukları için yaptırdığı türbenin 12. veya 13. Yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor.
Üç Güzeller Peribacaları
Ürgüp’ün merkezine sadece 5 dakika mesafede olan Üç Güzeller Peribacaları’nı görmeden Ürgüp’ten dönmeyin! Doğanın kendi elleriyle işlediği, bölgenin en ünlü peribacası olan Üç Güzeller, iki büyük ve bir küçük peribacasından oluşuyor.
UNESCO Dünya Mirasları arasında bulunan Kapadokya’da en ilgi gören yerlerin başında Üç Güzeller Peribacaları yer alıyor ve bu oluşumların en ilgi çekici yönü şapkalı olmaları. Kapadokya’nın sembolü konumundaki Üç Güzeller hakkına pek çok efsane bulunuyor. Bunlardan en ünlüsü ise aslında canlı kanlı insanların zamanında bir şekilde taşa dönüşmesi…

Ürgüp Vadileri
Pancarlık Vadisi
Ürgüp – Mustafapaşa yolu arasında bulunan Pancarlık Vadisi, Ortahisar Kasabası’na 4 km mesafede yer alıyor. Özellikle bahar aylarında açan rengarenk çiçekler sayesinde gökkuşağını andıran bir yürüyüş rotasına sahip. Pancarlık Vadisi’nde ATV ile safari turu yapabilir, sadece doğasına değil çok eski tarihlere dayanan eserleriyle tatilinize renk katabilirsiniz. Vadiyi gezerken bir manastır ve pek çok yıkılmış kilise göreceksiniz. Bölgedeki en önemli kiliseler ise Pancarlık, Ala Kilise, Kepez ve Sarısa Kilisesi…
Tarihe meydan okuyan Pancarlık Kilisesi 11. yüzyılda inşa edilmiş. İçerisindeki duvar resimlerini ve yazılarını ilgi çekici bulabileceğiniz Ala Kilise ve Kepez Kilisesi; renginden dolayı Sarıca adı verilen Bizans mimarisi ile inşa edilmiş Sarıca Kilisesi’ni ziyaret edebilirsiniz.

Gomeda (Üzengi Vadisi)
Ortahisar – Ürgüp arasında bulunan Üzengi Vadisi, bölgenin en bakir kalmış alanlarından biri. Vadiye giriş yaptığınızda karşınıza çıkan ilk kilise, kayalara oyulmuş Alakara Kilisesi olacak. 200 metre sonra ise tarihi ve kültürel gezilere meraklıysan gözünden kaçmayacak bir kiliseyle karşılaşacaksın, Aziz Basilios Kilisesi. İkonaklast döneme ait fresklere sahip olan nadir kiliseler arasında bulunan Aziz Basilios, oldukça ilgi çeken bir güzelliğe sahip.
Vadi boyunca ilerlerken bitki örtüsüne hayran olacaksınız; eğer buralara bahar aylarında gittiyseniz suyun en taşkın aktığı döneme denk geleceğinizden ayakkabı ve kıyafetlerinizi dikkatli seçmenizi öneririz.
Kızıl Vadi
Ürgüp’e yaklaşık 5 km uzaklıkta bulunan Kızılçukur Vadisi, Ürgüp’te gezilecek yerler listenize rahatlıkla ekleyebileceğiniz bir doğa harikası. Her sene yerli yabancı pek çok turist güneşin batışını izleyebilmek için buraya geliyor. Büyüleyici bir coğrafi güzelliğe sahip Kapadokya bölgesinde nadir görülen kızıl tüf kayalardan dolayı Kızılçukur adını alan vadi, güneşin batışıyla birlikte tamamen kızıla boyanıyor. Bir şekilde yolunuz Ürgüp’e düştüyse güneşin batmasına 2 saat kala sevdiklerinizi ve minderinizi yanınıza alıp bu vadiye doğru yola çıkabilirsiniz.
Vadiye gelmeden Üzümlü Kilise’yi göreceksiniz, binlerce yıl önce keşişlerin yaşadığı bir bölgede olduğunu kanıtlar nitelikteki kilise, manastır gibi oyulmuş bir peribacası.
Pembe Vadi
Ürgüp – Avanos arasında ilerlerken karayolunun ortasında kalan Pembe Vadi, güneşin batışıyla büyüleyici bir renk cümbüşü sunuyor. Bu vadinin en dikkat çeken özelliği ise peribacalarının bir canlıya benzemesi… Kimileri için tavşana kimileri içinse deveye benzeyen peribacaları ile her daim cazibe merkezi olmaya aday!

Ürgüp’te Gezilecek Müzeler
Ürgüp Müzesi
Ürgüp’ün merkezinde, Temenni Tepesi’nde bulunan Ürgüp Müzesi, 1965’ten itibaren toplanmaya başlanan eserlerin sergilendiği ve hem arkeolojik hem de etnografik eserlerin bulunduğu bir müze. 1971’de açılan müzeyi dolaşırken her an şaşırmaya hazırlıklı olun. Mustafapaşa kazılarından çıkarılan ve henüz insanoğlunun olmadığı 10 milyon yıl öncesinden kalan dişi mamut fosillerinin yanı sıra Acıgöl çevresindeki kazılardan çıkarılan III. Jeolojik döneme ait deniz mahsulü fosillerini incelemek heyecan verici bir deneyim olacak!
Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine tarihlenen mimariler ve freskleri görebileceğiniz teşhir salonunda, Tunç Çağı’nın el yapımı eşyaları da sergileniyor. Tarihe merakınız varsa Ürgüp Müzesi sizin için biçilmiş kaftan; Greklerden Osmanlı’ya uzanan tarihi süreçteki madalyaları ve sikkeleri de görebilirsiniz.
Müzenin etnografik kısmında yakın tarihe ait eserler bulunuyor. Ürgüp, Kapadokya ve çevredeki bölgelerin taş, dokuma, maden işlemesi ürünlerini; fermanlar, kitaplar, mühürler, takılar ve daha pek çoğunu bu bölümde görebilirsiniz.
Ürgüp’te gezilecek yerler arasında ilk sıralarda bulunan Ürgüp Müzesi’ne giriş ücretsiz. Ürgüp Müzesi ziyaret saatleri, adresi ve telefonu ise şu şekilde:
15 Nisan / 2 Ekim:
Yaz Ziyaret Açılış Saati: 08:00 – 19.00
3 Ekim / 14 Nisan
Kış Ziyaret Açılış Saati: 08:00 – 17.00
Adres: İmran Mahallesi, Kayseri Cad. No:39, 50400 Ürgüp/Nevşehir
Tel: 0384 341 40 82

Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi
Kapadokya’ya tarih, sanat ve kültür gezisi için yola çıkanların favori müzeleri arasında Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi yer alıyor. Ürgüp çevresinde unutulmaz bir deneyim yaşamak için mutlaka gitmeniz gereken müze, Ürgüp’e 5 km mesafede yer alan Mustafapaşa Kasabası’nda bulunuyor.
150 yılın üstünde tarihi bir konağın özel bir müzeye dönüştürüldüğü ve Kültür Bakanlığı’na bağlandığı bir serüvenin ardından hizmet vermeye başlayan müze, Kapadokya’nın tarihi ve kültürel geçmişine doğru keyifli bir yolculuk yapmak isteyenleri bekliyor.
Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi’nin ziyaret saatleri, ücreti, adresi ve telefonu aşağıdaki gibi:
Ziyaret Saatleri ve Günleri: Pazartesi hariç her gün 10.00 – 18.00 arası.
Müze Giriş Ücreti: Öğrenci 8 TL, tam 12 TL.
Adres: Yukarı Mah. Gazi Sok. No: 6 Mustafapaşa, Ürgüp/Nevşehir
Tel: 0 384 353 52 21
Ortahisar Etnografya Müzesi
Kapadokya’daki gündelik yaşamın mankenlerle canlandırıldığı Ortahisar Etnografya Müzesi, Ürgüp’e bağlı Ortahisar’da konumlanıyor. 2004 yılında ziyarete açılan müze, bölgenin ilk etnografya müzesi olma özelliğini taşıyor.
Ürgüp müzeleri arasında mutlaka görmeniz gerekenler arasında bulunan müze, eski belediye binası ve bir otelin restore edilmesiyle günümüzdeki halini almış. Kapadokya’nın tarım hayatı, kayaların oyularak ev haline getirilişi, pekmez yapımı, yörenin kız isteme gelenekleri gibi ilgi çekici detayların hepsi mankenler üzerinde gösterilmiş. Dilerseniz müzedeki kafede kısa bir mola verebilirsiniz.
Adres: 20 Temmuz Mahallesi, Cumhuriyet Cad. No:15, 50650 Ürgüp/Nevşehir
Tel: (0384) 343 33 44
Ürgüp Manastırları ve Kiliseleri
Hallaç Manastırı
Eskiden Hristiyanların hastane olarak kullandığı söylenen Halaçdere’de bazilika tarzında pek çok kilise bulunuyor. Ortahisar – Ürgüp yolunda bulunan Hallaç Manastırı da bölge halkına ilaç hazırlamak ve hastaları tedavi etmek amacıyla kurulan bir hastane manastır görevi görüyordu. 11. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen manastır, kısmen çökmüş halde Hallaç Deresi mevkiinde bulunuyor. Adını da bu dereden alan yapının hem manastır hem de kilise olması sebebiyle bir başka örneği bulunmuyor. Freskleri ve rölyefleriyle tarihe meraklı gözlere çeşitli bilgiler sunan manastırın çevresiyle bağlantısı ise tünellerle sağlanıyor.
Sarıhan Kervansarayı
Selçuklu mimarisinin en önemli eserlerinden sayılan Sarıhan Kervansarayı, Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat tarafından 1217 yılında yaptırıldı. Ürgüp’e 6 km, Avanos’a ise 5 km mesafedeki Damsa Vadisi’nde konumlanan kervansarayın yapımında sarı, kırmızı, pembe ve açık kahverengi tonlarında kesme taşlar kullanılmış. Selçuklular, Sarıhan’ın yapımından sonra han yaptırmadıkları için sultan hanlarının sonuncusu olma özelliğini de koruyor.
Cemil Köyü Kiliseleri
Ürgüp’e 15 km uzaklıkta bulunan Cemil Köyü, Türk – Rum mübadelesine kadar halkların bir arada keyifle yaşadığı bir yerdi. Kapadokya’nın geleneksel mimari örneklerine rastlayabileceğiniz köyün güneybatısındaki Keşlik Vadisi’nde ise yakın dönem kiliselerini inceleyebilirsiniz.
1882’den günümüze kadar tarihe meydan okumuş çan kulesiyle Cemil Köyü Kilisesi, Fener Rum Patriğinin 2014’te yaptığı bahar ayiniyle de adını duyurdu.
Keşlik Manastırı
Cemil Köyü’nden 2 km sonra ulaşabileceğiniz Keşlik Manastırı, tamamen kayalara oyulan iki kiliseden ve şapeller, toplantı salonu, keşiş hücreleri ve kutsal su kaynağı gibi bölümlerden oluşuyor.
Manastırın en çok ilgi gören yapısı ise adını içinde bulunan Cebrail freksinden alan Arkhangelos (Cebrail) Kilisesi. İçi yoğun bir isle kaplı olduğundan Kara Kilise olarak da anılan kilisenin yanı sıra Stefenos Kilisesi de bulunuyor.
Balkan Kiliseleri
Ortahisar Kasabası’na 2 km uzaklıktaki Balkan Kiliseleri, 4 adet yapıdan oluşuyor. Kiliselerin yapıldığı tarihten bu yana sadece küçük bir şapel eklemesi ve süslemeler yapılmış.
Aziz Theodore (Tağar) Kilisesi
Yeşilöz Köyü’nde bulunan Aziz Theodore Kilisesi, T planlı yapısıyla geniş bir avluya sahip. Kubbesinin altında bulunan galeri bir merdivenle birbirine bağlanmış. Kapadokya kiliselerinde rastlanmayan bu durum nedeniyle büyük önem taşıyan kilise, tek örnek olarak gösteriliyor.
Fıratkan
Ürgüp – Göreme yolunda bulunan küçük kiliseler topluluğu olan Fıratkan, iki katlı yapısında yatakhane, yemekhane, depo ve mutfak gibi bölümleri içeriyor. Birbirine tünellerle bağlanan katlarıyla ilgi çeken yapı, Ürgüp’te görülmesi gereken tarihi yapılar arasına rahatlıkla eklenebilir.
Kırkşehitler Kilisesi
Ürgüp’e 20 km uzaklıktaki Şahinefendi Köyü’nde bulunan kilise, 1216 yılında yapılmış. Peribacasının içine oyularak yapılan kilisenin iki apsisi ve iki nefi bulunuyor. Adını fresklerinde bulunan 40 Hristiyan şehidinden alıyor.
Mazı Yeraltı Şehri
Ürgüp’ün yaklaşık 18 km güneyinde bulunan yeraltı şehrinin eski çağlardaki ismi Mazata olan Mazı Köyü’nde yer alıyor. Bu bölgede çok sayıda Erken Roma ve Bizans Dönemi’ne ait kaya mezarları bulunuyor. Dört girişi bulunan Mazı Yeraltı Şehri’nde neredeyse diğer tüm yeraltı şehirlerinde de olduğu gibi giriş kat hayvanlara ayrılmış. Diğerlerinden ayrılan özellikleri ise ahırın ortasında yalakların bulunması ve ahır sayısının daha fazla olması.
Ürgüp ve Kapadokya yeraltı şehirleri turistler tarafından oldukça büyük bir ilgiyle karşılanıyor. Mazı Yeraltı Şehri’nin en göz alıcı bölümü ise ahırlardan başlayan kısa koridorlarla kiliselere ulaşılabilmesi. Kilisenin dik tasarlanan apsisinin karşısında yeraltı şehrinin diğer bölümlerine ulaşabilmeyi sağlayan gizli bir baca yer alıyor.
Mustafapaşa
Güzel Atlar Ülkesi anlamına gelen Kapadokya; Uçhisar, Avanos, Göreme, Ürgüp, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresini kapsıyor.
Ürgüp’e bağlı olan Mustafapaşa Kasabası, Hristiyanların yoğun olduğu bir yerleşim yeri olup, pek çok kilise ve şapele sahip. Nüfus mübadelesine kadar Mustafapaşa’da konumlanan Hristiyanlardan günümüze ulaşan konak, ibadethane ve taş işçiliğine dayalı yapılar bulunuyor.
Eski çağlarda adı Sinasos olan Mustafapaşa, adeta bir müze kent görevi görüyor. Aziz George, Aziz Stefanos Kiliseleri, Aziz Basil Şapeli ve Aziz Vasilios gibi yapıların ön plana çıktığı kasaba, Selçuklulara ait örneklere de ev sahipliği yapıyor.
Mustafapaşa’nın her köşesinde tarihin izlerini taşıyan yapılar görmeniz mümkün. Aziz Konstantin Kilisesi, Stefanos Kilisesi, Arkhangelos Kilisesi, Başmelekler Kilisesi (maalesef yıkılmış durumda) ve Helena Kilisesi’nin yanı sıra kaya oymaları ve irili ufaklı kilise ve manastırlar da yer alıyor.
1601 yılında yapılmış Merkez Cami, Mustafapaşa’nın en eski camisi konumunda. Burada görmeniz gereken önemli yerler arasında Ihlara Vadisi’nin bir benzeri olan Gömede Vadisi ve mimarisi bakımından Kapadokya bölgesinin en önemli anıt örneği olan Mehmet Şakir Paşa Medresesi.

Ortahisar
Bölgenin en büyük peribacası olan Ortahisar Kalesi’nin bulunduğu kasabada, 11. yüzyıldan beri yerleşim mevcut. Bu bölgede en erken tarihi dönemler M.Ö. 1500’lerde Etiler ile başlıyor, Frigyalılar, Likyalılar, Perslerle devam ediyor. Yakın tarihte ise Roma ve Bizans’a ev sahipliği yapan Ortahisar, 1071 Malazgirt Zaferi ile Türk egemenliğine giriyor. Ortahisar, Kapadokya’da turizme ilk açılan yer aynı zamanda.

Ürgüp Balon Turu
Ürgüp’ü bir balonun içinde gökyüzüne yükselerek izlemek için çok erken saatlerde uyanıp yola düşmeniz gerekiyor. Balonu uçuracak rüzgarın erken saatlerde çıktığı ve bu eşsiz deneyimi yaşamak için üşenmemeniz gerektiğini de hatırlatalım.
Rüzgara bağlı olarak 1500 metreye kadar yükselebilen balon turu, yaklaşık 45-65 dakika kadar sürüyor.

Bu benzersiz coğrafyada unutulmaz bir yolculuğa çıkmak için hemen Ürgüp Uçak Biletlerini araştırmaya başlayın ve Ürgüp Otelleri’nde yerinizi hemen ayırtın!