Ankara’ya yolun düşerse veya doğayla iç içe bir hafta sonu planı yapmak istersen Kızılcahamam tam sana göre! Bu küçük ilçe, şifalı kaplıcalarının yanı sıra doğa harikası Soğuksu Millî Parkı, tarihî kaleleri, türbeleri ve parklarıyla da dopdolu bir gezi vadediyor.
Düşünsene… Sabah tertemiz orman havasında yürüyüş yapıp öğleden sonra tarihin izlerini sürebileceğin kalelere tırmanıyorsun. Akşamsa sıcak kaplıcada günün yorgunluğunu atıyorsun. Kulağa çok güzel geliyor, değil mi?
Peki, Kızılcahamam nerede? Ankaraya bağlı bir ilçe olan Kızılcahamam’ı keşfetmeye hazırsan bu huzur dolu seyahati planlamaya hemen başla! Kızılcahamam bölgesinde yapılacaklar listesi doğa yürüyüşleri, bisiklet parkurları, kamp alanları ve şifalı kaplıcalarla dolu. Hazırsan Kızılcahamam gezi rehberimize başlıyoruz!
Soğuksu Millî Parkı
https://www.shutterstock.com/tr/image-photo/national-park-turkey-2430382525
Kızılcahamam’da gezilecek yerler denilince akla ilk gelen destinasyonlardan biri, Soğuksu Millî Parkı. Kızılcahamam’a gelip de Soğuksu Millî Parkı’na uğramamak olmaz! Hatta bu parkı “İlçeye gelir gelmez mutlaka görmen gereken bir yer.” diyerek not al. Bu doğal cennet, Kızılcahamam merkezine sadece 2 kilometre uzaklıkta. Ormanın içine gizlenmiş gibi duran park, âdeta Ankara’nın akciğeri. Hele bir de doğada vakit geçirmeye düşkünsen burası sende terapi etkisi yaratacak.
Çam, köknar ve meşe ağaçlarıyla çevrili olan Soğuksu Millî Parkı, dünya çapında koruma altına alınan Kara Akbaba başta olmak üzere 160’tan fazla kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Her köşesinde ayrı bir yaşam, her adımında başka bir ses var.
Peki, adını neden “Soğuksu” koymuşlar dersen cevabı basit ama etkileyici: Parkın ismi, içinde bulunan şifalı ve doğal mineralli kaynak sularından geliyor. Bu sular sayesinde park, sağlık turizmi açısından da oldukça değerli. Parkta seni bekleyen olanakları sıralayacak olursak:
- Geniş piknik alanları,
- Ağaçların arasından geçen yürüyüş alanları ve bisiklet parkurları,
- Manzara keyfini yaşayabileceğin seyir terasları,
- Konaklama tesisleri (otel ve pansiyon seçenekleri),
Doğayla iç içe kamp alanları.
Soğuksu Millî Parkı’nda yapabileceğin aktiviteleri de şöyle sıralayabiliriz:
- Doğa yürüyüşleriyle oksijene doyabilirsin.
- Geniş piknik alanlarında sevdiklerinle keyif yapabilirsin.
- Bisiklet sürerek yolları keşfedebilirsin.
- Kuş gözlemciliğiyle nadir türleri görebilirsin.
- Manzara fotoğrafçılığı yapabilirsin.
- Adrenalin arıyorsan ATV turlarına katılabilirsin.
Burası Ankara’nın en sevilen rekreasyon alanlarından biri olmayı kesinlikle hak ediyor! Şehir hayatına ufak bir mola vermek istiyorsan burası senin için de biçilmiş kaftan.
Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri (2025)
- Normal Giriş: 40 TL,
- İndirimli Giriş: 20 TL,
- Ziyaret Saatleri: 09.00-21.00 (her gün açık).
Önemli Not: Park içinde ateş yakmak ve mangal yapmak kesinlikle yasak. Ama endişelenme, doğanın içinde zaten başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayacaksın!
Kızılcahamam Kaplıcaları
Kızılcahamam’ın neyi meşhur biliyor musun? Doğru bildin! Tabii ki sıcacık termal suları! Şifalı sulara sahip Kızılcahamam Kaplıcaları, bugün hâlâ Türkiye’nin en önemli sağlık turizmi merkezlerinden biri. Eğer sen de hem bedenine hem ruhuna iyi gelecek bir tatil yapmak istiyorsan doğru yerdesin! Kızılcahamam Kaplıcaları, doğayla iç içe atmosferi ve modern tesisleriyle sana unutulmaz bir deneyim sunmaya hazır.
Yerin derinliklerinden 47°C sıcaklıkla çıkan Kızılcahamam’ın termal suları, bol mineralli yapısıyla birçok sağlık problemine destek olabiliyor. Bu mucizevi sular:
- Romatizmal rahatsızlıklar,
- Cilt rahatsızlıkları,
- Böbrek rahatsızlıkları,
- Nörolojik rahatsızlıklar,
- Dolaşım ve sindirim sistemi problemleri gibi birçok sağlık sorunu için destekleyici olarak tercih edilebiliyor.
Üstelik bu kaplıcaların önemli bir geçmişi de var! Osmanlı Dönemi’nden beri popüler olan kaplıca, Mustafa Kemal Atatürk’ün de zamanında ziyaret ettiği yerlerden biri. Yani buradayken aslında tarihle iç içe bir yolculuğa da çıkabilirsin.
Kızılcahamam’da kendini yenilemek ve şifalı sularda rahatlamak için her bütçeye ve ihtiyaca uygun seçenekler seni bekliyor! İster termal bir otelde konaklayarak konforun tadını çıkar ister günübirlik tesislerde kısa bir mola verip enerjini tazele. Modern donanımlı termal otellerde şifalı havuzlar ve SPA alanlarıyla huzuru iliklerine kadar hissedebilir, uzmanlar eşliğinde yapılan uygulamalarla bedenini dinlendirebilirsin. Banyo kürlerinden sindirim sistemine iyi geldiğine inanılan şifalı içme sularına, profesyonel masajlardan stresten arındıran özel terapilere kadar birçok seçeneği değerlendirebilirsin.
Kızılcahamam sadece sağlığına iyi gelmekle kalmıyor, aynı zamanda doğal ve huzurlu atmosferiyle kutlamalardan iş organizasyonlarına kadar pek çok etkinlik için de ideal bir ortam sunuyor. Hem dinlenip hem doğanın keyfini çıkarabileceğin bu eşsiz destinasyonda kendine bir iyilik yapmanın tam zamanı!
Abacı Peri Bacaları
Kızılcahamam’a geldiysen ve farklı bir doğa harikası daha keşfetmek istiyorsan rotanı mutlaka Abacı Peri Bacaları’na çevir! Kızılcahamam’a yaklaşık 21 kilometre uzaklıktaki Başören Mahallesi sınırlarında yer alan bu saklı güzellik, seni şaşırtacak. Ankaralılar arasında “Gelin Kayaları” olarak da bilinen bu eşsiz jeolojik oluşum, âdeta Ankara’nın Kapadokya’sı. Yüzlerce hatta binlerce yıl önce bölgede meydana gelen volkanik patlamalar sonucu ortaya çıkan tüf kayaçlar, zaman içerisinde yağmur ve rüzgârla şekillenmiş. Bu doğal aşındırma süreci sonucundaysa bugün hayranlıkla izlediğimiz peri bacaları ortaya çıkmış.
Yaklaşık 5000 metrekarelik bir alana yayılan peribacaları o kadar çarpıcı ki kendini bambaşka bir diyarda hissetmen mümkün. Burası aynı zamanda Türkiye’nin en iyi korunmuş peribacalarından biri. Özellikle doğa fotoğrafçıları, jeoloji meraklıları ve gezginler için âdeta bir açık hava müzesi. Abacı Peri Bacaları, sadece doğal güzellikleriyle değil ziyaretçilerine sunduğu olanaklarla da keyifli bir durak. Seyir terasları sayesinde alanı yukarıdan izleyebilir, harika fotoğraflar çekebilirsin. Kamelyalar ve rekreasyon alanları içerisinde manzaranın tadını çıkarabilirsin.
Hiç zorlanmadan ulaşabileceğin bu doğal güzelliğe gitmek tam anlamıyla keyifli bir yürüyüşle mümkün. Yol ile arasında kuru bir dere yatağı mevcut olup ulaşımı son derece kolay. Yürüme parkuru pratik bir güzergâha sahipken bazı bölümlerindeki merdivenli geçişler sayesinde erişim daha da rahat hâle getirilmiş. Kendine farklı bir rota çizmek istiyorsan Abacı Peri Bacaları tam sana göre! Ankara’nın bu saklı Kapadokya’sını yerinde keşfetmenin keyfini yaşa!
Aluçdağı Tabiat Parkı
Şehrin karmaşasından uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak istiyorsan Kızılcahamam’a yaklaşık 30-35 kilometre uzaklıktaki Aluçdağı Tabiat Parkı seni çağırıyor! Soğuksu Millî Parkı gibi burası da âdeta bir oksijen deposu. Bölge, İç Batı Karadeniz’in karaçam ve sarıçam ağaçlarından oluşan orman kuşağında yer alıyor. Bu ormanlık alanlarda zaman zaman farklı ağaç ve çalı türlerine de rastlayabilir, ağaçların arasındaki açıklıklarda doğanın tadını çıkarabilirsin.
Aluçdağı Tabiat Parkı sadece yürüyüş veya piknik yapmakla kalmayacağın, aynı zamanda eğlenceyi ve adrenalini bir arada bulabileceğin olanaklarla dolu yerlerden biri. Burada spor sahalarından at çiftliklerine, paintball alanlarından kamp yerlerine, fotoğraf safarilerinden okçuluğa kadar pek çok aktivite imkânı mevcut. Üstelik hem yetişkinler hem çocuklar için tam bir oyun alanı olan Macera Park Çamlıdere de burada yer alıyor.
Doğaseverler için biçilmiş kaftan olan park özellikle kampçılar arasında Ankara ve çevresinin en sevilen kaçış rotalarından biri. Kısacası burada huzur ve aksiyon bir arada.
Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri (2025)
- Normal Giriş: 30 TL,
- İndirimli Giriş: 15 TL,
- Ziyaret Saatleri: 07.00-21.00 (her gün açık).
Not: Kamp ve bazı aktivite alanları için ek ücretler uygulanabiliyor, gitmeden kontrol edebilirsin.
Alicin Manastırı
Kızılcahamam’a araçla yaklaşık 30 dk mesafede, Kalemler bölgesinde sarp bir vadi yamacına oyulmuş etkileyici bir yapıyla tanışmaya hazır mısın? İşte karşında Alicin Manastırı! İlk bakışta Trabzon’daki Sümela Manastırı’nı anımsatan yapısı nedeniyle “Mini Sümela” olarak anılan bu yapıtın inşa tarihinin Sümela Manastırı’ndan bile eski olabileceği düşünülüyor. Ayrıca yapının içinde dinî ya da sosyal hiçbir iz ve işaret bulunmuyor. Halk arasında buraya “Alicin” denmesinin sebebi, 19. yüzyılda bölgede yaşadığı rivayet edilen ve eşkıya olarak bilinen Cin Ali. Ancak bu yapının Roma Dönemi’ne ait bir sığınak veya güvenlik noktası olarak inşa edildiği düşünülüyor.
Alicin Manastırı, profesyonel dağcıların tırmanabileceği yükseklikte ve sarp bir yamaca oyulmuş olduğu için ulaşımı biraz zor. Ancak seyir alanından bu doğa harikasını izleyebilir ya da tırmanmak istersen yerel halktan rehberlik yardımı alabilirsin. Bu bölge, özellikle profesyonel dağcıların ve kaya tırmanışı meraklılarının sıkça ziyaret ettiği noktalardan biri.
Burada gün doğumu ve gün batımı bambaşka! Vadiye süzülen ışıklarla birlikte manastırın silüeti kartpostal gibi bir manzara sunuyor. Özellikle fotoğraf tutkunuysan Alicin Manastır’ını mutlaka görmelisin. Vadi tabanında yer alan Soğulcuönü Çeşmesi etrafıysa serinlemek, piknik yapmak veya kamp kurmak için oldukça uygun. Doğanın kalbinde, tarihle iç içe keyifli bir mola vermek istersen Alicin Manastırı harika bir durak!
Mahkemeağcin Köyü
Kızılcahamam’a araçla sadece 20 dakikalık mesafede, binlerce yıllık mağaralarıyla ünlü bir köy var: Mahkemeağacin. Bu eski yerleşim yeri, sıradan bir köy olmanın çok ötesinde. Tarih sayfaları biraz aralandığında bu mağaraların muhtemelen Roma baskısından kaçan ilk Hristiyanlar tarafından oyularak mabet, yaşam alanı ve gizli ibadet yerleri olarak kullanıldığı düşünülüyor. Mağara içlerinde hâlâ görülebilen taş oymaları ve dinî motifler, bu teoriyi güçlendiriyor.
Ayrıca burası bir zamanlar bölgenin merkezi konumundaymış. Bu da köydeki mağaraların ve yerleşimlerin ne kadar önemli olduğunun bir diğer kanıtı. Mahkemeağcin Köyü hem doğaseverler hem tarih meraklıları için ziyaret edilmesi gereken bir yer. Burada tarihî mağaracılık turlarına çıkabilir, doğa gezileriyle etrafı keşfedebilir, köyü ve restore edilmiş mağaraları ziyaret edebilirsin. Tabii ki köyün altında gizemini koruyan Mahkemeağcin Yeraltı Şehri’ne uğramadan dönmek olmaz!
Ağsar Kalesi
Ağsar Kalesi; Kızılcahamam’a yaklaşık 1,5 saat mesafede, yüksek bir tepenin zirvesinde sessiz ama oldukça etkileyici bir yapı! Yerel halkın “Gavur Kalesi” olarak adlandırdığı ve tarihi oldukça eski olan kalenin Hititler Dönemi’nde inşa edildiği, Osmanlı Dönemi’ndeyse bir gözlem noktası veya karakol olarak kullanıldığı düşünülüyor.
Kesme ve yığma taşlarla inşa edilen kale, dönemin ustalığını ve savunma anlayışını yansıtan detaylarla dolu. Kalenin zirvesinden görünen ıssız ama büyüleyici manzaraysa burayı mutlaka ziyaret etmen gereken yerler listesine eklemeni gerektiriyor, bizden söylemesi!
Kaleye ulaşmak başlı başına bir macera. Bu nedenle bölgenin yalnızca profesyonel tırmanışçılara hitap ettiğini söyleyebiliriz. Ama zirveye ulaştığında tüm yorgunluğuna değdiğini göreceksin. Özellikle gün batımında burada kartpostallık kareler seni bekliyor.
Uyarı: Köy yollarının bazı bölümlerinin bakımsız olabileceğini unutmamalısın. Aracınla gitmeyi planlıyorsan dikkatli olmalı, mümkünse yerel halktan yol hakkında bilgi almalısın.
Tarihle doğanın buluştuğu bu sakin köşede zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksın. Hazırsan çantanı hazırla ve bu unutulmaz keşfe doğru yola çık!
Pazar Köyü
Kızılcahamam’ın geçmişi günümüze getiren güzelliğiyle tanışmaya ne dersin? Pazar Köyü, tarihî ve doğal güzellikleri bir arada sunan ve hâlâ yaşam olan bir köy. Üstelik burası Kızılcahamam’a sadece 20-25 kilometre uzaklıkta. Bu köy; Roma Dönemi’nden kalma yapıları, tarihî evleri, dar sokakları ve huzurlu atmosferiyle ziyaret edilmeyi hak ediyor!
Köydeki önemli yapılar âdeta tarih kokuyor. Örneğin 1800’lerde inşa edilen Halil Ağa Camii, eski çeşmeler ve tarihî evler köyün anılarını hâlâ yaşatıyor. Köyde dolaşırken her adımda başka bir zaman dilimine geçeceksin. Fotoğraf çekmek, doğa yürüyüşleri için mola vermek, yöresel yemekleri tatmak ve Pazar Deresi kenarında dinlenmek istiyorsan burası tam sana göre.
Pazar Köyü’nde dolaşırken sadece köyün tarihî dokusunu keşfetmekle kalmayacak, aynı zamanda “Kızılcahamam’dan ne alınır?” soruna da cevap bulacaksın. Burası yöresel pazarlar, organik ürünler, el yapımı hediyelikler ve otantik lezzetlerle alışveriş tutkunları için tam bir cennet. Özellikle köy kadınlarının yaptığı el emeği ürünleri ve doğal reçelleri mutlaka incelemelisin.
Eskiden önemli bir merkez olduğu düşünülen bu köy, şimdi sessizliğiyle büyülüyor. Bir gününü ayır ve Pazar Köyü’nün dinginliğini keşfet!
Başköy Kalesi
Kızılcahamam’a yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta, yemyeşil ormanların arasında yükselen Başköy Kalesi seni hem doğayla hem tarihle buluşturacak. Roma Dönemi’nde volkanik kayalara oyularak inşa edildiği, Osmanlı’nın son dönemlerine kadar üs olarak kullanıldığı düşünülen bu beş katlı yapı, zamanın içinden fırlamış gibi!
Kalenin içerisindeki oyulmuş odalar, sığınaklar ve gizemli tüneller keşfedilmek üzere seni bekliyor. Etrafındaki volkanik tüf oluşumları ve özellikle gün doğumu ile batımında sunduğu manzara keşif meraklılarını kendine çekiyor. Macera senin işinse Başköy Kalesi tam sana göre!
Kırmızı Ebe Türbesi
Kulaktan kulağa aktarılan rivayetlerle adını duyuran Kırmızı Ebe Türbesi, Kızılcahamam’a 17 kilometre uzaklıktaki Taşlıca Köyü’nde bulunuyor. Horasan Erenlerinden olan Kırmızı Ebe ve oğlu Oruç’un Türk ordularından önce Diyar-ı Rum olarak anılan Taşlıca’ya yerleştiği biliniyor. Meşhur rivayete göre sırtında yetim yavrusu ve elinde bir bakraç ayranla orduyu karşılayan Kırmızı Ebe, bu ayranı tüm askerlerle paylaşır ama bakraç hiç bitmez. Bu olay, halk arasında “keramet” olarak anılıyor.
Anadolu’nun Türkleşme sürecinde önemli bir durak olan türbe, mistik atmosferi ve köklü geçmişiyle dikkat çekici bir yapı. Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat dönemine uzandığı düşünülen türbe, asırlardır ziyaretçilerin ilgisini çeken bir manevi merkez niteliğinde. Yolun Taşlıca Köyü’ne düşerse tarihin izlerini taşıyan bu özel yapıyı keşfetmeyi unutma.
Kutsal günlerde inanç turizminin önemli duraklarından biri olan türbe, ziyaretçi akınına uğruyor. Hemen yanı başında yer alan oğlu Oruç Gazi’nin türbesiyse genellikle birlikte ziyaret edilen bir diğer kutsal mekân. Son yıllarda restore edilip daha düzenli bir hâle getirilen türbe, geçmişin izlerini günümüze taşıyor. Köy yolunda kısa bir mola ver, hem manevi bir nefes al hem bu kadim hikâyenin izlerini sürmeye koyul!
Oruç Gazi Sultan Türbesi
Kızılcahamam’ın saklı hazinelerinden biri olan Taşlıca Köyü’ne hiç gittin mi? Gitmediysen çok şey kaçırıyorsun! Bu köyde tarih ve maneviyat iç içe geçmiş. Özellikle Kırmızı Ebe Türbesi’nin hemen yanı başında yer alan Oruç Gazi Sultan Türbesi seni bambaşka bir zamana götürecek.
Oruç Gazi, Anadolu Selçukluları Dönemi’nde yaşamış, “fütüvvet ehli” bir alp-erendi. Yani hem kılıç ehliydi hem gönül… Asıl ilginç olansa annesiyle birlikte bu bölgenin İslamlaşmasında önemli bir rol oynaması. Annesi kim mi? Hemen yukarıda anlattığımız, hepimizin kulak aşinalığı olan meşhur Anadolu hikâyesine adını veren Kırmızı Ebe. Rivayetlerde bile Oruç Gazi, annesiyle birlikte anılıyor. Tarihe ne güzel bir iz bırakmışlar.
Bugün Oruç Gazi’nin türbesi yeniden restore edilerek ziyaretçilere açılmış durumda. Çoğu kişi Kırmızı Ebe Türbesi’ni ziyaret ederken hemen yanındaki Oruç Gazi Türbesi’ne de uğrar. Çünkü bu iki manevi şahsiyet, tarih boyunca hep yan yana olmuş. Eğer yolun Ankara’nın bu güzel yerine düşerse Taşlıca’ya uğra ve geçmişin izini sür. Oruç Gazi Sultan ve Kırmızı Ebe seni bekliyor.
Kızılcahamam-Çamlıdere Jeoparkı
Kızılcahamam’da doğayla iç içe, keşif dolu bir rota mı arıyorsun? O zaman seni Kızılcahamam-Çamlıdere Jeoparkı ile tanıştıralım! Şehir merkezinden kolayca ulaşabileceğin bu alan, 2010 yılında açılmış ve Türkiye’nin ilk jeoparkı olma ünvanını taşıyor. Dile kolay, tam 2000 kilometrelik bir doğa harikası! Jeopark içinde şimdilik 23 farklı jeosit durağı tespit edilmiş ve turizme açılmış durumda.
Kızılcahamam-Çamlıdere Jeoparkı’nda neler mi var? Fay kırıkları, tüf kayalar, peribacaları, bazalt sütunları, taşlaşmış ağaçlar ve milyonlarca yıllık fosiller… Doğa burada resmen tarih yazmış! Arkeolojiye ve tarihe ilgin varsa bu park senin için biçilmiş kaftan. Üstelik rehberli turlar sayesinde bölgeyi uzman anlatımlarıyla keşfedebilir, her durakta harika kareler yakalayabilirsin. Fotoğraf meraklıları için burası tam bir açık hava stüdyosu!
Jeopark’ın içinde bir de mutlaka uğraman gereken Jeopark Müzesi var. Burası hem eğitici hem eğlenceli bir mola noktası. En güzel kısmıysa girişi ücretsiz! Ziyaret saatleriyle hafta içi 09.00 ile 16.00 arası. Doğanın milyonlarca yıllık hikâyesine tanıklık etmek istiyorsan bu deneyimi kaçırma deriz. Hazırlıklı gel, bolca fotoğraf çek ve bu doğal mirasın tadını doyasıya çıkar!
Eğitimci Nuray Yeşil Müzesi
Kızılcahamam’ın kalbinde, Büyük Kaplıca’nın karşısında yer alan Şehit Fatih Duru Parkı’nın hemen yanında bu müzeyi görebilirsin. Şehitler Ağacı’nın yanında konumlanan bu iki katlı müze, ilçenin 100. yılına özel olarak Kızılcahamam Belediyesi ve Ankara Kalkınma Ajansı iş birliğiyle hayata geçirilmiş. Burası tam anlamıyla bir etnografya müzesi. Kızılcahamam’ın kültürel geçmişine ışık tutan onlarca eserle dolu.
İçeri adım attığında seni geleneksel yaşamı yansıtan bal mumu heykeller, el sanatları, yöresel mutfak canlandırmaları, unutulmaya yüz tutmuş meslekler, el yazması Kur’an-ı Kerimler, nüfus ve evlilik cüzdanları, Osmanlıca belgeler, etnografik eserler ve daha nicesi bekliyor.
Ayrıca sanat, bilim, tarih ve kültür bölümleriyle zenginleştirilmiş yapısı sayesinde hem öğretici hem ilham verici bir deneyim sunuyor. Giriş ücretsiz olan müze, pazartesi hariç haftanın her günü 09.00-18.00 saatleri arasında açık. Kızılcahamam’a geldiğinde bu küçük ama eserlerle dolu müzeye mutlaka uğra. İlçenin ruhunu yakalamak için en doğru yer burası!
Kızılcahamam Jeopark Müzesi
Eğer Kızılcahamam’a geldiysen kendini milyonlarca yıl öncesine ışınlayabileceğin bir yer var: Türkiye’nin ilk jeopark müzesi olan Kızılcahamam Jeopark Müzesi! Kızılcahamam Çamlıdere Jeoparkı’nın içinde yer alan bu eşsiz müze; seni taşlaşmış ağaçlar, böcek ve bitki fosilleri, jeolojik oluşumlarla ilgili filmler ve dijital sergilerle dolu bir zaman yolculuğuna çıkaracak. Burada sadece sergilere bakmakla kalmayacak; interaktif ekranlar, mikroskoplar ve kum havuzu gibi bölümlerle eğlenerek öğreneceksin.
Kızılcahamam Jeopark Müzesi; çocuklu aileler için harika bir keşif noktası, tarih ve arkeoloji meraklıları içinse tam bir bilgi hazinesi. Eğitim programları sayesinde çevre bilinci gelişmiş yeni nesillerin yetişmesine de katkı sağlıyor. Üstelik girişi de ücretsiz! Hem eğitici hem keyifli bir gün geçirmek istiyorsan mutlaka bu müzeyi ziyaret et ve ardından açık hava müzesi niteliğindeki jeosit duraklarında keşfini sürdür!
Karagöl Tabiat Parkı
Kızılcahamam’da göl manzarası eşliğinde huzur dolu bir gün geçirmek isteyenler için Karagöl Tabiat Parkı ideal bir rota. Doğaya kaçmak istiyorsan ilçe merkezine sadece 35 kilometre uzaklıkta, Kızılcahamam’a komşu, Çubuk sınırlarında bir cennet saklı. Burası bir krater gölü ve 2011’den bu yana resmî olarak tabiat parkı statüsünde. Çam ve kavak ağaçlarıyla çevrili, göl manzarasıyla bu eşsiz doğa parçası hem fotoğraf tutkunlarının hem şehirden kaçmak isteyenlerin gözdesi. Karagöl Tabiat Parkı, Kızılcahamam piknik yerleri arasında âdeta huzur dolu bir köşe!
Göl çevresinde yürüyüş yaparken karşına çıkacak mesire alanları, seyir noktaları, kır bahçeleri ve restoranlarla burada keyif dolu bir gün geçirebilirsin. Ayrıca şifalı su kaynakları da doğaseverlerin ilgisini çeken bir diğer detay. Ancak dikkat! Gölde yüzmek yasak ve tehlikeli. Manzaranın tadını çıkar ama sadece uzaktan. Piknik yapmak, doğa yürüyüşüyle enerjini tazelemek veya sadece göl manzarasına karşı sessizce dinlenmek istiyorsan Karagöl Tabiat Parkı’na mutlaka uğramalısın!
Şahinler Tabiat Parkı
Kızılcahamam’a yaklaşık 35 dakikalık mesafedeki Şahinler Tabiat Parkı, doğayla baş başa kalabileceğin müthiş bir yer. 40 hektardan fazla alana yayılan bu doğal cennet; karaçam, sarıçam, kayın ve meşe ağaçlarıyla çevrili. Ortasındaysa huzur veren bir gölet yer alıyor. Kamp yapmayı sevenler için harika bir kaçış noktası!
Şahinler Tabiat Parkı’nda piknik alanlarından yürüyüş parkurlarına, seyir teraslarından gölet manzaralarına kadar doğayla iç içe olabileceğin sayısız fırsat seni bekliyor. Sakin bir yürüyüş yapmak ya da sadece ağaçların arasında kaybolmak istiyorsan bu park seni bekliyor! Burası fotoğraf çekmek ve vahşi yaşamı gözlemlemek için de ideal bir ortam. Hazırlığını yap, termosunu doldur çünkü doğa seni çağırıyor!
Kurtboğazı Barajı Mesire Alanı
Ankara’ya ve Kızılcahamam’a yakın, hafta sonu seyahatlerinin vazgeçilmez rotası: Kurtboğazı Barajı Mesire Alanı. Hem kamp hem piknik yapmak isteyenler için tam bir doğa cenneti! 1963-1967 yılları arasında inşa edilen bu baraj gölü, manzarasının yanı sıra barındırdığı zengin balık çeşitliliğiyle de öne çıkıyor. Gölet çevresi meşe ve çam ormanlarıyla sarılı, doğa yürüyüşü yapmak için şahane rotalar sunuyor.
Mesire alanında çocuk parkları, seyir noktaları, kır bahçeleri ve yürüyüş yolları mevcut. Dilersen barajın yakınında kamp kurabilir, piknik yapabilir ya da oltanı alıp balık peşine düşebilirsin. Hafta sonu planın hazır mı?
Küçük bir not: Alan çevresinde ticari tesis bulunmuyor. Bu yüzden mesire alanına hazırlıklı gitmekte fayda var!
Beşkonak Bazalt Sütunları
Kızılcahamam’a sadece 16 kilometre uzaklıktaki bu doğa harikası, görenleri şaşkına çeviriyor. Jeolojik bir mucize olan bu mekanda sabun kayalar yani bazalt sütunlar bulunuyor. Burası dünyada az görülen jeolojik bir oluşum. Yaklaşık 2,5 milyon yıl önce volkanik lavların yeryüzüne çıkıp soğumasıyla oluşan bu altıgen prizma şeklindeki kayalar, demir ve magnezyum bakımından oldukça zengin. Lavların soğurken kristalleşmesiyle ortaya çıkan bu dev kaya sabunları da adını şekillerinden almış.
Doğanın tam ortasında dev bir sanat galerisi gibi dizilmiş bu kaya sütunlar, manzara ve fotoğraf tutkunları için tam bir cennet! Bu benzersiz oluşum, doğa gezileri sırasında mutlaka uğranması gereken bir durak. Hazırsan, seni milyonlarca yıl öncesine götürecek bir doğa yolculuğuna çıkmaya ne dersin?
Kızılcahamam Soğuksu Millî Parkı Müzesi
Kızılcahamam’daki Soğuksu Millî Parkı’na geldiysen rotana mutlaka bu müzeyi de eklemelisin! Millî park sınırları içinde yer alan müzenin asıl amacı parkın vahşi yaşamını ve bitki çeşitliliğini tanıtmak. Sergilenen koleksiyonları yakından inceleyebilirsin. Akbaba, sansar, geyik ve doğal yollarla ölmüş daha birçok hayvanın doldurulmuş örnekleri, bitki numuneleriyle birlikte sergileniyor.
Müze, millî parkın 4 önemli sembolü vurgulanacak şekilde dizayn edilmiş. Bu semboller; fosil ağaç, karaakbaba, Atatürk Çamı ve yöresel endemik bitkimiz olan dağ lalesi. Parkı keşfe çıkmadan önce uğrayıp haritalarını alabilir, Türkçe ya da İngilizce sunumlarıyla bilgi edinebilirsin. Bu müzeyi gezdikten sonra Soğuksu Millî Parkı’nın zengin ekosistemine daha bilinçli bir gözle bakacaksın. Doğanın sunduğu bu büyüleyici çeşitliliği kaçırma!
Acısu Deresi Maden Suyu Travertenleri
Acısu Deresi’ne gizlenmiş, bir doğa mucizesiyle tanışmaya ne dersin? Acısu Deresi Maden Suyu Travertenleri, Kızılcahamam merkezine 4 kilometre uzaklıkta. Bu dere, sıradan bir su yolu değil. İçinden pek çok noktadan 31-34°C sıcaklıkta doğal maden suyu fışkırıyor. Sağlık açısından faydalı minerallerle dolu bu su bugün içilebilirken geçmişte deri hastalıklarının tedavisinde bile kullanılmış.
Daha da etkileyici olanı kalsiyum karbonatın çökelmesiyle oluşan travertenler… Bembeyaz oluşumlar dere boyunca âdeta görsel bir şölen sunuyor. Jeolojik yapısı ve doğallığıyla eşsiz bu oluşum hem dinlenmek hem doğayla iç içe olmak isteyenler için harika bir durak. Kızılcahamam’da dere kenarı piknik alanları, özellikle Acısu Deresi çevresinde keyifli vakit geçirmek isteyenlerin favorisi. Yolun Kızılcahamam’a düşerse Acısu Deresi’ne uğramadan geçme!
Mahkemeağcin Yeraltı Şehri
Kızılcahamam’ın keşfedilmeyi bekleyen gizemli hazinelerinden biri de Mahkemeağcin Yeraltı Şehri. Mahkemeağcin Köyü’nde yer alan bu antik yerleşim, ilk Hristiyanlar tarafından tüf kayalara oyularak inşa edilmiş. Yaklaşık 10 dönümlük geniş bir alana yayılan bu etkileyici yer altı kompleksi, Kapadokya’yı andırıyor.
Yer altı şehrine adım attığında karşına oyulmuş mağaralar, ibadet yerleri, sığınaklar ve gizli geçitlerle dolu bir labirent çıkacak. İlk bakışta basit mağaralar gibi görünse de içeride ilerledikçe katman katman inşa edilmiş bu antik kentin savunma amaçlı kullanıldığı da hemen fark ediliyor. İlk Hristiyanların zulümden korunmak için yerin altına kazdığı bu alanlar, dönemin zorlu yaşam şartlarını ve bölgedeki kültürel yapıyı gözler önüne seriyor.
Yer altı şehri tarihe, kültüre ve arkeolojiye ilgi duyanlar için eşsiz bir keşif noktası. İster kendi başına keşfet ister rehberli bir turla gez Mahkemeağcin Yeraltı Şehri’nde her adımda büyüleneceksin. Rehberli turlar sayesinde bu antik yerleşimin bilinmeyen sırlarını öğrenebilir, yer altındaki geçitlerde adım adım ilerleyerek eski çağların izini sürebilirsin.
Kızılcahamam Seyir Terası
Soğuksu Millî Parkı’nın kuzeyinde, zirveye ulaştığında tüm yorgunluğunu unutturacak harika bir nokta var: Kızılcahamam Seyir Terası! Buraya sadece yürüyerek ya da bisikletle ulaşabilirsin ama manzaraya vardığında nefesin kesilecek.
Ormanın kucağında göz alabildiğine uzanan panoramik bir manzara seni bekliyor. Renklerin dans ettiği gün doğumu ve batımı saatlerinde fotoğraf makineni elinden bırakmak istemeyeceksin! Üstelik burası, Kara Akbabaları gibi nadir kuşları ve yaban hayatını izlemek için de ideal bir gözlem noktası.
Kızılcahamam Seyir Terası’nda tesis bulunmadığı için suyun ve atıştırmalığın yanında olsun. Ama doğa yürüyüşlerinde ya da fotoğrafçılık gezilerinde verdiğin en güzel mola burası olabilir. Sessizlik, doğa ve sonsuz manzara seni bekliyor!
Kızılcahamam Kent Ormanı
Kızılcahamam Kent Ormanı; Kızılcahamam merkeze sadece 15 dakikalık mesafede, doğayla iç içe nefes alabileceğin bir rekreasyon alanı. Tam ortasındaki gölet, çevresindeki yürüyüş yolları, mesire alanları, seyir terasları ve kuş gözlem noktalarıyla seni sakinliğe davet ediyor.
Piknik mi yapmak istiyorsun kısa bir yürüyüş mü? Sadece biraz temiz hava alıp kafanı dinlemek mi? Hepsi burada mümkün. Özellikle kaplıca ziyaretinden sonra huzurlu bir dinlenme alanı arıyorsan Kent Ormanı tam sana göre. Termal sularla ısınıp kuş sesleri eşliğinde serinlemek kulağa nasıl geliyor?
Kara Akbaba Gözlem Evi
Soğuksu Millî Parkı’nda yer alan Kara Akbaba Gözlem Evi, panoramik orman manzaralarıyla mükemmel bir seyir noktası. Adından da anlaşılacağı gibi burası özellikle Kara Akbabaları ve diğer kuş türlerini gözlemlemek için kurulmuş.
Eğer doğa yürüyüşleri, trekking, fotoğrafçılık gezileri veya kampçılık yapmak istiyorsan bu gözlemevi tam senlik. Hem macerayı hem doğanın huzurunu bir arada bulabileceğin nadir yerlerden biri olan Kara Akbaba Gözlem Evi’nin temiz havasında dinlenip yenilenmek de cabası. Etrafındaki manzara ve doğayla iç içe olabileceğin bu güzel noktada bir gün geçirmek zihnini tazeleyecek!
Eğrekkaya Barajı
Eğrekkaya Barajı, Ankara’nın su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş bir baraj gölü. Ama bunun dışında etrafındaki bakir doğa güzellikleriyle popüler bir gezi ve piknik alanı hâline gelmiş durumda. Mesire alanları, seyir terasları ve yürüyüş parkurları gibi olanaklarıyla burada geçireceğin zaman çok keyifli olacak. Özellikle olta balıkçılığıyla ilgileniyorsan göldeki balık bolluğuna inanamayacaksın.
İlkbahar ve sonbahar aylarındaysa doğanın sunduğu renk cümbüşü, burayı yürüyüş tutkunları için vazgeçilmez kılıyor. Kızılcahamam merkeze sadece 10 kilometre mesafede bulunan Eğrekkaya Barajı’nda gökyüzündeki kuşların dansını izleyip göl kenarında huzur bulmak istiyorsan kendini doğanın kollarına bırak!
Fosil Ormanı Jeosit
Kızılcahamam’a yaklaşık 39 kilometre uzaklıkta bulunan Fosil Ormanı Jeosit, 1. derece sit alanı olan özel bir bölge. Burada yaklaşık 3 hektarlık alana yayılmış, dünyada az görülen taşlaşmış meşe ve ardıç ağaçları bulunuyor. Burada yürürken milyonlarca yıl öncesinin izlerine dokunabilir, doğanın kendi müzesinde zamanın nasıl donup kaldığını gözlemleyebilirsin. Üstelik her mevsim bambaşka bir atmosfer sunuyor. Sonbaharın altın rengine bürünen yapraklardan kışın bembeyaz örtüsüne kadar…
Fotoğraf tutkunları için tam bir hazine! Taşlaşmış ağaçların oluşturduğu etkileyici silüetler, gökyüzünün renkleriyle birleştiğinde ortaya nefes kesen kareler çıkıyor. Tarihe, arkeolojiye ve doğaya meraklıysan burası tam sana göre! İstersen kendi başına keşfe çıkabilir istersen rehberli turlarla bu eşsiz alanı daha derinlemesine keşfedebilirsin.
Kuzcapınar Fosil Ağaç Jeositi
Soğuksu Millî Parkı sınırlarında yer alan Kuzcapınar Fosil Ağaç Jeositi, doğa ve tarih meraklıları için eşsiz bir keşif noktası. Bu alanda yaklaşık 1000 metrekarelik bir bölgede fosilleşmiş çam ve meşe ağaçları gövdeleri mevcut. Ağaçların boyutlarıysa oldukça etkileyici. Yaklaşık 3,5 metre boyunda ve 2,8 metre çapındaki fosil ağaçlar, milyonlarca yıl öncesinin doğasını gözler önüne seriyor. Bölgedeki volkanik kaya oluşumları da gezilecek diğer ilginç alanlardan biri. Dilersen rehberli turlarla bu eski dünyayı keşfedebilirsin. Tek başına alanı deneyimlemek istersen kulaklıklarını kulağına tak, doğanın dönüşümüne müzikler eşliğinde tanık ol!
Kızılcahamam; yaylaları, birbirinden güzel doğa parkurları, şifalı kaplıcaları ve köklü tarihî yapılarıyla ruhunu dinlendirip enerji toplayabileceğin bir seyahat planlamak için mükemmel bir destinasyon! Kendini doğanın kollarına bırakıp tarihi hissetmek ve şifalı sularda yenilenmek istiyorsan şimdi tam zamanı. Hemen Etstur ile Kızılcahamam otellerini incele ve konaklama seçeneklerini keşfet! Bu eşsiz rotayı kaçırma, doğanın ve tarihin izinde unutulmaz bir hafta sonu planla!
Yayın Tarihi: 26.06.2025
Ziyaret saatleri ve fiyatlar, yazının yazıldığı tarih için geçerlidir. Güncel ziyaret saatlerine, ilgili mekanlar web sitelerinden ulaşabilirsin.