Gelelim, doğal güzelliklerini seyretmeye doyamayıp, anlata anlata bitiremediğim Karadağ yazılarımın ”Unutmadan ve Muhakkak” bölümüne:
Kotor, dünyanın en kedi sever şehirlerinden biri. İstanbul’dan ziyarete gidenlerin alışık olduğu manzaralar karşısında, sokaklarında evcil hayvanların olmadığı şehirlerden giden kimseler, bu duruma pek şaşırıyor. Her köşede üçer beşer kümelenmiş, pırıl pırıl tüylü sağlıklı kediler var etrafta. Kafede huzurla kahvenizi yudumlarken içlerinden kucağınıza atlayıp mırıl mırıl uyuyanlar çıkarsa şaşırmayın. Ve unutmadan, Kotor Stari Grad’da Kedi Müzesi bile var.
Kotor’dayken bir sabah saati, muhakkak Mamma Mia isimli ekmek fırını ve pastanede Karadağ’ın meşhur böreklerinin tadına bakın. Özellikle kıymalı olanlarını tavsiye ederim.
Kotor’da muhakkak, Stari Grad’a kuşbakışı bakacağınız şehrin eski kalesine çıkın. 1350 basamak ile anca çıkılabilen kaleye tırmanmak yaklaşık bir-bir buçuk saat sürüyor. Unutmadan; sıcak saatlerde çıkmamakta fayda var ve yanınızda muhakkak su bulundurun.
Kotor Fiyordu ve Adriyatik Denizi manzarası karşısında büyülenmek için muhakkak Kotor-Lovcen yolunu kullanın. Lovcen Milli Parkı’na gitmeyecekseniz bile, yolun güzelliğine hayran olacaksınız. Lovcen Milli Parkı’na gidecekseniz, yanınızda muhakkak kalın bir şeyler bulundurun.
Rafting meraklılarının muhakkak gitmesi gereken Tara Nehri’ne Kotor’dan günlük rafting turları kalkıyor. 146 kilometrelik uzunluğu ile Tara Nehri, Unesco’nun koruması altında ve unutmadan Tara Nehri Kanyonu, 1333 metre derinliği ile Avrupa’nın birinci, dünyada ise Colorado’da bulunan Büyük Kanyon’dan sonra ikinci en derin kanyonu.
Budva’da, marinada yer alan Demidzana isimli deniz mahsulleri restoranında muhakkak kendinize bir ziyafet çekin. Siz hafif bir şeyler yemek isteseniz bile restoranın sahibi size ziyafet çektirecektir. Ve unutmadan (ben unuttum siz unutmayın) sahibinin ismini sorun.
Balıkçı kasabası Perast’ta bulunan Gospa od Skrpjela Adası’na muhakkak gidin. Unutmadan Perast’ın küçük bir balıkçı kasabası olduğuna bakmayın, burada ünlü oyuncu Catherine Zeta Jones’un evinin olduğunu hatırlatayım.
Muhakkak, Karadağ’ın meşhur yemeklerinden kırmızı balık çorbasını deneyin.
Unutmadan; Karadağ’ın başkenti Podcorica’da bulunan Moraca Nehri görebileceğiniz en berrak nehirlerden bir tanesi. Yaz aylarında nehrin belli noktaları Podcorica’lıların kullanımı için plaj haline geliyor.
Unutmadan; 2006 yılında çekilen James Bond Casino Royal filmi esasında Karadağ’da geçmiyor. Filmin yönetmeni Martin Campbell’in açıklamasına göre, kendisi Karadağ’a hiç gitmemiş.
Son olarak; Karadağ’a sonbaharın güzelliklerini yaşamak, doğadaki renk geçişlerini görmek, ilham ve hatta derin bir nefes almak için bu mevsimde muhakkak gidin!
İnci Özay Hatipoğlu
Son Mastori
