Koyu Mod Açık Mod
Koyu Mod Açık Mod

Son Mastori ve Mustafa Seven Eşliğinde Kadıköy-Eminönü Arası Bir Lezzet Turu

(18 Mart 2015)

Mart kapıdan baktırırmış, kazma kürek yaktırırmış… Umurumuzda mı? Düştük yollara, sizlerle paylaşabileceğimiz lezzet durakları aramaya. Ünlü astrologlar 17 Mart’ta Mars ve Uranüs gezegenlerinin kavuşumu dünya üzerinde ciddi tehlike arz eden durumlara neden olabilir diyorlardı ya, biz de soğuktan donan burunlarımızın düşme tehlikesini atlatmış olduk sanırım dün. Soğuk, gerçekten soğuk bir mart günüydü ama lezzetler arası turlamak yine de güzeldi. Yaşasın yemek yemek!

İlk olsa da son olmayacak lezzet turumuzda rotamızı gurme gezgin İnci Özay Hatipoğlu ile Kadıköy ve Eminönü olarak belirlemiştik. Bazılarınızın zaten bilip sürekli kapısını aşındırdığı, bazılarınızın bilip de bilmezden geldiği ya da bir türlü fırsat yaratıp gidemediği, bazılarınızın da hiç bilmediği lezzet noktalarını ziyaret ettik. Tadına baktıklarımızı yorumlama kısmını Let’s Eat yazarımız İnci Özay Hatipoğlu’na bırakıyorum ve dünden aklımda yer eden detayları sizlerle paylaşmak istiyorum.

lets-go-825x600-1
Isınma turlarına başladık.

Naneli, Kahveli, Limonlu… Siz Dondurmanızı Neli Alırdınız?
Buluşma noktamız Moda’ydı ve hazır Moda’dayken “En iyi 10 dondurmacı” listelerinden düşmeyen Meşhur Dondurmacı Ali Usta’ya uğramadan olmaz dedik. Burası benim zaten bilip sürekli kapısını aşındırdığım yerlerden biri. Dondurmalarımızı aldık, Mustafa Seven’le beraber fotoğraflarımızı çektik ve kendilerini bir güzel yedik. Tura tatlı bir başlangıç yapmış olduk; evet o soğukta bile…

lets-go-825x600-2

Eta Bal Sağlıklı ve Mutlu Bir Ömür Diler!
Sıradaki durağımız Eta Bal! Burası benim hiç bilmediğim yerlerden biri. Güneşli Bahçe Sokak’ta, 28 numarada bekliyor meraklılarını. Dükkanın sahibi Ahmet Bey enerjik bir Rize’li! Balcı olduğu kadar fotoğrafçı, fotoğrafçı olduğu kadar da bir sağlık uzmanı ve sanırım çok da iyi bir pazarlamacı. Bize balın sağlığa yararlarından, dükkan içinde hangi açıyla fotoğraf çekmemiz gerektiğine kadar birçok konuda bilgi verdi ve bu detayları paylaşırken o kadar coşkuluydu ki hepimizi çok eğlendirdi. Çok özel isimler tarafından sürekli sipariş edilen küpte balı özellikle tavsiye ediyor. Biz şimdilik sadece ballı yoğurdun tadına bakmakla yetindik. Hala yoğurda reçel karıştırıp yemeyi seven biri olarak ben ballı yoğurdu da beğendim. Yolunuz düşerse bir uğrayın da Ahmet Bey’in enerjik sohbetinden bir parça alın derim.

lets-go-825x600-3

Havaya Değil, Tavaya Bakalım!
Sıradaki durağımızın birçok kişi tarafından oldukça iyi bilindiğine eminim: Mercan Kokoreç! Baktık ki yolumuzun üstünde, midye tavanın tadına bakmadan geçmeyelim dedik. Beklerken, havada uçuşan sloganlarla çok eğlendik. Benim favorim belli: “Evet, havaya değil, tavaya bakalım!”

lets-go-825x600-4

Eminönü’ne Geçiyoruz!
Vapur saatini beklerken rıhtımdaki Cem Büfe’nin sosislisinin tadına bakalım dedik. Vapura bindiğimizdeyse muhteşem ikiliyi unutmadık; çay, simit!

lets-go-825x600-5

Eminönü’ndeki ilk durağımız iskeledeki bir midye tezgahıydı. Fotoğrafların çekilmesini zor bekledik ve başladık midyeleri açtırmaya. Tüm ekibin en iştahlı olduğu an o andı sanırım!

Madem tanıdık, bildik lezzetlerden ilerliyoruz, az ötedeki kestanecinin tezgahına da uğramadan olmazdı. Bu arada, kestaneler gerçekten çok fotojenikler.

lets-go-825x600-6

Eminönü’nde Döner Nerede Yenir?
Cevap belliymiş: Zümrüt Büfe! Tahtakale Mahallesi’nde yer alan Zümrüt Büfe, 1961 senesinde kurulmuş. Dönerin başındaki Dursun Usta, fotoğraf makinelerimizle bizi görünce hemen neşeyle poz vermeye başladı. Bir yandan sohbet ederken bir yandan da döner tezgahının sıcağıyla ısınmak iyi geldi doğrusu. Dönere garnitür olarak patates püresi veriyorlar burada; bilmeyenlere duyurulur.

lets-go-825x600-7
Dursun Usta iş başında poz vermeye alışmış. 🙂

Çiğ Köfteci Ali Usta’ya Dikkat!
Çiğ köfteci Ali Usta bir başka! Döverken seviyor, severken de bol bol çiğ köfteyle besliyor. Burada bambaşka bir şov dönüyor. Yaşamadan bilemezseniz. O yüzden siz de benim gibi Ali Usta’yı ilk kez duyuyorsanız, en kısa zamanda gidin bir tanışın. Ali Usta ziyaretçilerini önce bir güzel hizaya diziyor. Ellerine bire birer yeşillikleri veriyor. Sonra sıra çiğ köfteye geliyor. Çiğ köfteyi de kocaman kocaman parçalar halinde yeşilliğinizin üzerine bırakıyor. Bu arada sataşmalarıyla şovuna devam ediyor tabi. Sakın ola limon gelmeden çiğ köfteyi ağzınıza götüreyim demeyin, yoksa Ali Usta’nın sıradaki eğlence malzemesi siz oluverirsiniz. Limonları da foşur foşur gezdirdikten sonra artık çiğ köftelerin tadına bakabilirsiniz. Siz tadımlıkları bitirene kadar zaten dürümleriniz de hazır olmuş olur. Afiyet olsun!
(Ben işin eğlencesine dalıp fotoğraf çekmeyi unutmuşum. Hem canlı canlı görseniz daha iyi sanki.)

Hacı Şerif'te dondurmalı irmik zamanı.
Hacı Şerif’te dondurmalı irmik zamanı!

Son 3 Durak: Kral Kokoreç, Neslihan büfe ve Hacı Şerif
Kral Kokoreç
, kokoreç severler için gerçekten kralmış. İri kıyımlar söylendi, hep bu anı bekleyenler iştahla yemeye başladı. Ben yemedim ama yiyenlerden gelen yorumlar hep iyi yöndeydi. Kral’ın karşısındaki Neslihan Büfe’de taze meyve sularımızı da içtik ve tatlı ile başladığımız güne tatlı ile son vermek üzere Hacı Şerif’e doğru yollandık. Dondurmalı İrmik’le günü tatlı tatlı sonlandırdık. Sıradaki lezzet turunda görüşmek üzere…

Sevgiler.

lets-go-825x600-8
Neslihan Büfe’nin çok çeşitli meyve kokteylleri arasında seçim yapmakta zorlanabilirsiniz.
lets-go-825x600-10
Eta Bal’ın seyirlik vitrininde ballar, petekler şov yapıyor.
lets-go-825x600-9
Meşhur Dondurmacı Ali Usta’nın dondurmaları renk renk, çeşit çeşit!

Çağla Açıkgöz

Çağla Açıkgöz Köhserli

Çağla Açıkgöz Köhserli

İstanbul’da doğdu. Kocaeli Üniversitesi’nde Reklamcılık okudu. Mezun olduktan sonra birkaç yıl reklam ajanslarında çalıştı ve birçok projenin yaratıcı ekibinde yer aldı. ‘Todo'nun Büyüme Yolculuğu’ adıyla bir de kitabı yayınlanan blog yazarımız, şimdilerde Etstur’da içerik editörü olarak çalışıyor. 

Önceki Yazı

İstanbul’un Mutlaka Görülmesi Gereken 10 Semti

Sonraki Yazı

Eminönü’nde Büfelerle Dolu Bir Öğlen - 2. Bölüm