Farklı kültürleri hiç gocunmadan bağrına basmış olan yerlerin bu kadar zengin olmalarına şaşırmalı mıyız? Modern Avrupa’nın ve farklı uygarlıkların barış içinde bir arada, iç içe yaşayabildiği kültürün beşiği Endülüs’tür desek, pek de abartmış olmayız. 1492’ye kadar İslam egemenliğinde olan bu bölge, Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerin birlikte yaşayıp etkileşim içinde oldukları, fikir ve bilgilerini paylaşıp etkileşimde bulundukları, farklılıkları bir yana bırakıp ortak insani değerlerde buluşma alışkanlığını geliştirdikleri yerdir.
Özellikle emirliklerin başkenti konumundaki Sevilla, Cordoba ve Granada’da bugün de İslam mimarisinin ölümsüz örneklerini görmek mümkün.
Ancak Endülüs’te görmeye değer başka güzellikler ve diğer uygarlıkların da izleri var. Bir İspanya Turu ile keşfe çıkacağınız bu izler, sizi bir anda başka diyarlara götürecek.
El Hamra Sarayı
1984 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan El Hamra, Endülüs’ün en görkemli yapılarından. Sabika Tepesi’nde yükselen El Hamra Sarayı, ismini duvarlarının kırmızıya çalan renginden alır. Nitekim “hamra” Arapça’da “kırmızı” demektir. Tamamı günümüze kadar muhafaza edilmiş olan saray 12. yüzyılda inşa edilmiştir. Komplekste yer alan saraylar ve bahçeler sadece çağının çok ilerisinde olan İslam teknik, matematik ve mimarisinin değil, aynı zamanda İslami sanatların en seçilmiş örneklerinin somutlaştığı yapılardır. Kompleksin ortasında yer alan şaheser havuz, Endülüs uygarlığının ne kadar gelişmiş olduğunun kanıtıdır. Henüz içeriye girer girmez etkisi altına alan saray, Endülüs geziniz tamamlandıktan sonra bile etkisini devam ettirecek.

“Donana” Ulusal Parkı
Her uygarlığın övündüğü bir doğa harikası vardır. Endülüs’ün övünç kaynağı da Donana. Atlas Okyanusu kıyısında Sevilla yakınlarında, kumulları, sık çam ormanları ve sulak alanları pek çok hayvan türüne de ev sahipliği yapan park, ailelerin vakit geçirmesi için mükemmel bir nokta. Bölge uzun yürüyüşler için ideal olsa da, bunların ancak bir orman korucusunun refakati altında mümkün olduğunu aklınızda bulundurun.

Real Maestranza Boğa Güreşi Arenası
18. yüzyılda inşa edilmiş olan 14 bin seyirci kapasiteli arena, Endülüs’teki en büyük arena olmakla birlikte Barok tarzdaki mimarisi ve mermer sütunları ile görmeye değer bir yapıdır.

Antequera Megalit Mezarları
Milattan önce 4000 yılından kalan, oldukça iyi muhafaza edilerek günümüze ulaşan mezarlar, 4 metreye varan büyük girişleri ve dönemin cenaze ritüellerine ışık tutan mezar odalarıyla oldukça etkileyici.

La Mezquita “Katedrali”
Dünyadaki en büyük dini yapılardan birinin burada olduğunu biliyor muydunuz? Evet, 8. yüzyılda cami olarak inşa edilen, 1523’te ise Cordoba’nın Katoliklerin eline geçmesi ile birlikte katedrale çevrilen La Mezquita bugün dünyadaki en büyük dini yapılar arasında. Endülüs’te görülecek yerler listenizde baş sıralara eklemeniz gereken, hem batı hem de Arap kültürünün izlerini görebileceğiniz bu katedrale girer girmez bir şaheserle karşı karşıya olduğunuzu hissedeceksiniz.
