Maxx Royal Dünyasında Güne En Güzel Başlangıç: Kahvaltı

Mükemmel tatil, lezzetli yemekler olmadan düşünülemez! Ne de olsa tatilcinin kalbine giden yol midesinden geçer. İster bildiği tatlardan şaşmayan gelenekselciler, ister keşfetmeyi seven maceracı damaklar ya da hassas mideler için olsun, durum değişmez. Kural bellidir; seyahatsever lezzetin peşindedir.

Güzel Türkiye’nin özellikle yaz ve bahar aylarında, hem yerli hem de yabancı turistler tarafından en çok tercih edilen, güneşin neredeyse hiç eksik olmadığı, portakal kokulu, esaslı Akdeniz şehri Antalya’nın, en lüks iki tatil köyü olan Maxx Royal Kemer Resort ve Maxx Royal Belek Golf Resort konuklarını nasıl ağırlaması gerektiğini çok iyi biliyor! İhtiyacınızdan, beklentinizden hatta hayallerinizden daha fazlasını kocaman bir hediye paketi olarak önünüze koyuyor. Size de kurdeleyi açıp, sürprizlerin keyfini sürmek kalıyor.

Milletçe kahvaltıyı pek severiz. Çıtır çıtır simit, demli çay dendi mi akan sular durur. Bal ve kaymak ayrılmaz ikilidir; her sabah değil ama tatil günlerinde, bayramlarda, seyranlarda masadan eksik olmaz. Tahin, pekmez kan yapar, su böreği cana can katar… Kahvaltı öyle içimizdendir ki edebiyatımıza bile ilham olmuştur; “Diğer öğünleri bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.” der Cemal Süreya. Hele bir de mis kokulu çam ve okaliptüs ağaçlarının içinde olduğunuzu ve önünüzde de pırıl pırıl Akdeniz olduğunu düşünün. Güler yüzlü, yormayan, tam ihtiyacınız olduğunda yanınızda olan misafirperverlikte çayınızı, kahvenizi içtiğinizi hayal edin… İşte tam orada, Maxx Royal Resort‘tesiniz!

Maxx Royal Kemer’de kahvaltınızı, Azure 24‘te açık büfe olarak ya da Azure Türk‘te rezervasyon yaptırarak serpme köy kahvaltısı şeklinde alabilirsiniz. Bu iki restoran, Azure Courte olarak adlandırılan restoranlar sokağında yer alıyor. Kahvaltı saatleri 7.00 – 11.00 arasında olan Azure 24, haftanın 7 günü 24 saat açık.

İster açık alanda, ağaçlar altında; isterseniz de klimalı, serin ve şık iç mekanda oturabilirsiniz. Tamamı ev yapımı ekmek, simit, poğaça, açma, kruvasan gibi hamur işlerinin yanında krep, pancake ya da waffle yiyebilirsiniz. Masaya oturur oturmaz fırından yeni çıkmış, sıcak minik ekmek çeşitleri ve tereyağı geliyor. Ne içmek istediğiniz ve yumurtanızı nasıl alacağınız soruluyor. Peynirli, sebzeli, mantarlı, otlu omlet çeşitleri, klasik menemen, sahanda yumurta, kavurmalı, pastırmalı ya da sucuklu yumurta yaptırabilirsiniz. Siparişinize göre söyledikleriniz masaya getiriliyor.

Salonun ortasında yer alan peynir ve şarküteri bölümünden peynirinizi, zeytininizi, etinizi kendiniz alıyorsunuz. Seçenekler bol! Kars gravyerinden eski Trakya kaşarına, isli Çerkez peynirinden örgü peynirine kadar onlarca çeşit yerli ve yabancı peynir var. Hatta Ezine peynirinin ister keçisini, ister koyununu isterseniz de inek sütünden yapılmışını bulabiliyorsunuz. Türkiye’de az bilinen, inek sütünden yapılan, yarı sert, İtalyan Fontina peyniri bile var. Dünyanın en sevilen peyniri Grana Padano için ise ayrı bir köşe yapılmış, tekerlek olarak kendi içinden alınıyor. Aynı köşede sirke ve hardal çeşitlerini de bulabilirsiniz. Envai çeşit şarküteri içinden istediğinizi kestirebiliyorsunuz. Roast Beef’i es geçmeyin derim.

Deniz mahsulleri de peynir ve şarküteri çeşitlerini aratmayacak kadar bol; somon füme, tuzlu sardalye, alabalık füme, marin hamsi, havyar ilk göze çarpanlar. En taze domatesler, salatalıklar, rengârenk biberler, hepsi yan yana dizilmiş. Meyve bölümü en lüks manavdan hallice; mevsim meyvelerinin tamamının yanında, tropikal papaya, mango gibi egzotik olanlar da var. Mevsime göre değişen, beş çeşit taze sıkılmış meyve suyu da kahvaltının vazgeçilmezlerinden. Hazır cennetindeyken portakal suyu kaçmaz diyorum, inanın bana, lezzeti bambaşka!

Tatlı köşesinde, geleneksel Türk tatlılarının yanında, çikolatalı pastalar, meyveli turtalar, sütlü ve kremalı pudingler, rafine şeker içermeyen diyabetik tatlılar, nostaljik jöleler bittikçe tazeleniyor. Reçeller el yapımı ve hazır olarak ikiye ayrılıyor. Organik olanlarını da es geçmemek gerek. Öyle bir incir reçeli ki, paket yaptırıp eve götürmek istiyorum! Uzun zamandır içtiğim en güzel cafe latte, Maxx Royal Kemer Resort’te kahvaltıma tat katıyor.

Maxx Royal Belek Golf Resort‘te kahvaltınızı, ana restoran olan Unlimited Restoran’da açık büfe olarak 7.00 – 10.30 saatlerinde (pazar günleri 14.30’ a kadar), ya da adı üzerinde, her gün 21 saat açık olan Twenty One Bistro‘da 6.00 – 12.00 arasında, son olarak da Yunan Tavernası olarak hizmet veren Ocean’s da, a la carte olarak 8.30 – 11.00 saatlerinde alabilirsiniz.

Unlimited’da Lezzetin Sınırı Yok
Unlimited Restoran çok büyük. Muz ağaçlarına nazır dış kısımda ya da bölümlere ayrılmış sevimli salonlarında, kahvaltınızı yapabilirsiniz. İçeri girer girmez koskoca bir tepsi sıcak su böreği ile karşılaşıyorsunuz. Az ilerisinde bal köşesi var. Petekten istediğiniz kadar kesmek ve hemen yanında duran taze manda kaymağı ile de anı taçlandırmak iyi fikir.
Bal bölümünden çıkabilirseniz, yoğurtlar kısmına gidebilirsiniz. Klasik, iki parmak kalınlığında kaymaklı tava yoğurdu mu istersiniz, yoksa daha hafif çilekli mi? Ben karar veremedim ama böğürtlenli ile uzun uzun bakıştık.

Reçeller burada da ev yapımı ve hazır olanlar olarak ayrılmış. Karpuz kabuğu, patlıcan, gül, bergamot, limon reçeli bir yanda, vişne, çilek, portakal, kuşburnu ve daha niceleri diğer yanda. Benim gibi peynir severlerin cenneti peynir köşesi, sadece çeşit fazlalığıyla değil, en kalitelilerin seçilmiş olmasıyla da insanı mutlu ediyor. Emmental, gouda, hellim, taze dil ve manda mozzarella en çok tercih edilenler olmasına rağmen tabaklar hiç boş kalmıyor, azaldıkça hemen tazeleniyor.

Şarküteri bölümü de diğerleri gibi çok zengin; pastırma Kayseri’den, sucuk Afyon’dan geliyor. Tüm fırın ve pastane mamulleri el yapımı, dışarıdan satın alınmıyor. Pretzellar Almanya’daki, kruvasanlar ise Fransa’daki örnekleriyle yarışır kalitede. Mısır ekmeği, haşhaşlı ekmek, tam buğday, çavdar, zeytinli, kuru domatesli derken, fırından gözümün önünde yeni çıkan simitlere teslim oluyorum.

Kahvaltı yumurtasız olmaz elbet, nasıl isterseniz öyle yaptırabiliyorsunuz; isterseniz dört beyazlı sporcu omleti yaptırın, gözünüzün önünde ustalar jet hızıyla çalışıyor. Sıcacık pişi, waffle, krep ve pancake’leri de unutmamak lazım. Mısır gevreği, yulaf, kuru meyve ve kuru yemişler için de ayrı bir bölüm var. Taze meyveleri burada da her çeşit bulmak mümkün, tabii mevsime göre değişiklik gösteriyorlar. Karpuzlar hala çok güzel olduğu için, isteyene taze kesilip orada veriliyor. Güne sıcak sabah çorbasıyla başlamak isterseniz günlük değişen bir geleneksel bir de uluslararası olmak üzere iki çeşit çorba bulmak mümkün.Tüm seçtiklerinizi birkaç seferde masaya götürüp oturunca, güler yüzlü servis personeline içecek siparişinizi verebilirsiniz. Masaya oturur oturmaz sıcak ekmekler ve tereyağı önünüze geliyor.

Böyle bir kahvaltı okkalı Türk kahvesi olmadan bitmez diyenlerdenseniz, yanında ev yapımı kaymaklı lokumuyla kahvenin tadını çıkarmayı ihmal etmeyin; benden söylemesi!

Son Mastori
İnci Özay Hatipoğlu

Çağla Açıkgöz Köhserli

İstanbul’da doğdu. Kocaeli Üniversitesi’nde Reklamcılık okudu. Mezun olduktan sonra birkaç yıl reklam ajanslarında çalıştı ve birçok projenin yaratıcı ekibinde yer aldı. ‘Todo'nun Büyüme Yolculuğu’ adıyla bir de kitabı yayınlanan blog yazarımız, şimdilerde Etstur’da içerik editörü olarak çalışıyor.