Yemyeşil doğası, muhteşem yapıları, ağırbaşlı insanlar, gürültü ve gerginliğin olmadığı huzur dolu sokaklar… Kamboçya’nın buna ihtiyacı vardı, henüz kendi iç çatışmalarını bitireli çok uzun zaman olmadı. Kızıl Khmerlerin oluşturduğu şiddet dolu günler, neyse ki geride kaldı.

Politikanın sevimsizliğinden hızlıca kaçalım, Kamboçya’da şahane gün batımları oluyor ve 1000 yaşında olan Angkor Wat’ın büyüleyici atmosferiyle karşılaştığınız zaman zaten tüm politikalar saçma görünüyor.

Huzurun Peşinde: Kamboçya
Yaşanılan acıların kalıntıları Kamboçyalının gözlerinden okunabiliyor. Hiçbiri bir daha o günleri görmek istemiyor sadece mutlu ve huzurlu olmak istiyorlar, bu da ülkeye ağırbaşlı bir hava veriyor. Eh, bir tatilin amacı huzur ve dinginliği elde etmek değil midir zaten?

İnternet konusunda bizden çok daha iyiler, birçok yer ücretsiz Wi-Fi hizmeti sunuyor ve internet çok ucuz.
Phnom Penh

Phnom Penh, Kamboçya’nın başkenti. Başkentte görebileceğiniz tek şey soykırım müzeleri, ölüm tarlaları ve birkaç iyi restoran.

Önerimiz soykırım müzesine gidip insanlığın karanlık yönüyle karşılaşmaktansa, kraliyet sarayını ve Budist tapınaklarını gezmeniz.

Başkentte fazla vaktimizi harcamamıza gerek yok, gidebiliriz. Gece hayatını merak edenler, ana caddedeki gece kulüplerine bir bakabilirler.
Sihanoukville

Ülkenin denize kıyısı olan tek bölgesi olan Sihanoukville’de, Kamboçya turunun en eğlenceli gecelerini geçirebilirsiniz.

Hem gündüz hem gece birçok ürünü bulabileceğiniz pazarlar var. Pazarlık yapmayı unutmayın!
Yapılacak en güzel aktivitelerden biri motosiklet ya da bisiklet kiralayıp keşfe çıkmak.

Sihonaukville’dan Koh Russei’’ye (Bambu Adası) ve Poom Barang’a geçiş yapabilirsiniz. Özellikle Poom Barang, gece hayatının merkezi.

Siem Reap

Muhteşem Angkor Wat’ı ve diğer tapınakları gezmek istiyorsanız, burada birkaç gün geçirmelisiniz, tapınaklar o kadar büyük ve görkemli ki kısa sürede keşfetmek mümkün değil.

Siem Reap’in gece hayatı renkli ve enerjik. Tatilinizi sadece Angkor Wat ile sınırlamayın, Tonle Sap Gölü’nün üzerinde yüzen evleri mutlaka görün.

Angkor Ulusal Müzesi’nde Khmer kültürünün en güzel eserlerine göz attıktan sonra akşam yemeğinizi geleneksel Apsara dansını izleyebileceğiniz bir yerde yeyin.
Kampot

Kampot, ülkenin en muhteşem gün batımlarını seyre dalabileceğiniz huzur dolu bir şehir. Buradan Bokor Milli Parkı‘na geçiş yapabilirsiniz.

Kep

Kamboçya’nın küçük, sessiz sahil kasabasına hoş geldiniz. Fransız kültürünün izlerini taşıyan yapıların fotoğrafını çektikten sonra, Fransız yemeklerinin muhteşem lezzetleriyle midenizi okşayabilirsiniz.

Kep yengeç pazarı, deniz ürünleri sevenlerin ağızlarını sulandıracak.
Koh Kong

Kamboçya ile Tayland’ı birbirinden ayıran sınır kentinde görülebilecek en güzel yer, el değmemiş doğasıyla Koh Kong Adası.
Ben Her Şeyi Yerim Diyenler İçin: Balut

Damak zevkinize hitap eder mi bilemiyoruz ama zihinlerimize pek iyi etki etmediği kesin olan Balut, Kamboçyalıların en favori yiyeceklerinden. İçindeki embriyoyla beraber haşlanan ördek yumurtasını, kabuklarıyla beraber yiyorlar.