Rixos Premium Belek içinde bulunan en özel a la carte restoranlarından biri hiç kuşkusuz Le Chef’s. Le Chef’s Restaurant’ın başında gencecik bir şef çalışıyor, ismi Onur Yıldırım. Buraya geldiğinizde menüden bakıp sipariş vermiyorsunuz, mevsime göre değişen 7 yemeklik bir tadım menüsü deneyimliyorsunuz. Tabak seçimlerinden, yemeklerin sunumuna kadar her şey özenle seçilmiş. Ama bunlardan hiç biri yemeğin lezzetini arka planda bırakmıyor. Birbiri ardına son derece sade ve yalın lezzetleri tattığım bu menüde, tüm lezzetlerin birbiri ile olan uyumu ve tatların dengesi ustalıkla sağlanmıştı.

Gelen misafirlere ne yiyecekleri akıllı tabletlerle gösteriliyor. Fotoğraflarda gördüğünüz tabakların birebir aynısı sırayla önünüze geliyor. Peki, ne var bu menüde, hemen oraya geleyim.
Öncelikle çamaşır ipine asılmış gibi gelen füme et askısı ile tadım başlıyor. Breseola, dana dil ve tavuk fümeden oluşan askıya, ricotta peyniri dolgulu kabak çiçeği ile bir parça parmigiano reggiano nam-ı diğer parmesan peyniri eşlik ediyor.

İkinci tabak olarak yeşil kuşkonmaz soslu ılık kaz ciğeri geliyor. Kaz ciğerinin mükemmel pişirilmiş olduğunu belirtmeden geçmek istemem.

Kaz ciğeri sonrası ferahlatıcı özelliği ile damakları temizleme görevi gören frambuaz sorbe ile devam ediliyor. Buzdan yapılmış bir kase içinde gelen frambuaz sorbenin şekere bulanmamış, tam kıvamında, hafif mayhoş bırakılmış olması ile üçüncü tabak da ustalıkla kotarılmıştı.

Somon teriyakki taze rezene ve patates gnocchi tabağı olan dördüncü tabak, yediklerim içinde en lezzeti olandı. Özellikle somon balığının yağlılığını dengelediğini düşündüğüm için, tatlımsı bir Japon sosu olan teriyakki sosunu, bu balığa her zaman çok yakıştırırım. Fakat esas maharet somonu doğru pişirmekte saklıdır. Çoğunlukla restoranlarda olması gerektiğinden fazla pişirildiği için sevmeyeni çoktur ve gerçekten de çok pişirildiğinde, dünyanın en lezzetsiz balığı olabileceğini söyleyebilirim. Doğru olan içinin sulu, hafif de çiğ bırakılmasıdır ki bu tabakta da tam da böyle, en leziz kıvamında pişirilmişti.

Edamame ve yeşil zeytinler ile birlikte servis edilen levrek sonrası, altıncı tabağa, dana bonfileye geçiş yaptık.

Pamuk gibi yumuşacık olacak şekilde pişirilmiş bonfile yanında ızgara edilmiş mini sebzeler ve istiridye mantarı ile görsel açıdan en beğendim tabaklardan biri oldu.

Yedinci ve son olarak tatlı geldi. Ev yapımı çikolata yanında bir top vanilyalı dondurma üzerinde altın parçacıkları ile son derece orijinal bir görüntüye sahipti. Sadece görüntü değil elbette, kendi yaptıkları çikolatanın yemeye doyulmayacak kadar lezzetli olduğunu söylemem gerekir. Ancak böylesine enfes bir tadım menüsü sonrası, kullandıkları hazır dondurmanın bu kadar orijinal bir tatlı tabağına yakışmadığını itiraf ederim. Çikolatayı kendileri yaptıkları gibi, dondurmayı da bu tabakta ev yapımı olarak kullanabilirler, ya da hiç koymasalar daha iyi olur diye düşünüyorum.

Rixos Premium Belek içinde yer alan Le Chef’s kesinlikle buraya gelindiğinde denenmeli. Yemeklerin sunumu ve lezzetleri bir kenara, böylesine büyük beş yıldızlı bir otelde gastronomik tadım menüsü yapan bir a la carte restoran açmış olmaları bile alkışları hak ediyor. Buraya gelip, çok keyifli ve lezzetli bir akşam geçireceğinize eminim.

İnci Özay Hatipoğlu
Son Mastori
