Koyu Mod Açık Mod
Koyu Mod Açık Mod

Berlin’in En “Şeker” Kafe ve Pastaneleri

Kapısından girer girmez etrafınızı saran taze ekmek kokusu, rengarenk şekerlemeleri ve yumuşacık pastalarıyla baş döndüren pastaneler… Her birinin kendine ait cezbesi, midemizi guruldatan lezzetli seçenekleri vardır. Berlin’e gittiğinizde acıkmak için beklemeyin. En şeker kafe ve pastanelerinden birine uğrayın, sizi en çok çeken kokuyu takip edin ve işte… Damağınızda unutamayacağınız bir anı bırakacak olan pasta tam karşınızda duruyor.

Alpenstück

Almanya’nın doğusundan itinayla seçilip getirilmiş özel lezzetler için Berlin Mitte’de bulunan Alanstück’a uğramanızı tavsiye ederiz. Sahibinin özenli çalışmaları sonucu hayat bulan pastane, tamamen doğal ve taze hamur işlerini barındırıyor. On yıllarca süren ustalığının sonucunda kendi pastanesini açmaya karar veren Iris Schmid, çalışanlarını da kendi tecrübeleri doğrultusunda eğiterek özel pişirme tekniklerini hayatta tutuyor. İçerideki çeşitlilik karşısında biraz şaşırabilirsiniz, hazırlıklı olun.
berlin kafeleri (1)

Beumer & Lutum

Kokuyu alıyor musunuz? Baumer & Lutum’dan yükselen kokular tamamen organik malzemelerle hazırlanan, zanaatkar ustalığıyla pişirilen ekmek ve hamur işlerinden geliyor. İçerideki kahverengi ve sarının en lezzetli tonlarının damakta bıraktığı zevk ise bambaşka. Eğer Berlin’deyseniz Baumer & Lutum’a uğrayın ve keyifli atmosferinde el yapımı ürünleri eşliğinde bir kahvaltı edin. Kafenin Berlin’de dört tane şubesi var, birisi mutlaka bulunduğunuz yere yakındır.
berlin kafeleri (2)

Oliv Cafe

Kendinizi evinizde gibi hissedin. Oliv Cafe’nin modern ve bir o kadar da anaç havasında yemekler daha da lezzetli. Sıcak havalarda sokakta bulunan küçük sevimli tahta masalarına yerleşin ve usta baristaların ellerinde şekillenen atıştırmalıkların ve kahvelerin tadına bakın. Eğer hava soğuksa üzülmeyin, belki de daha şanslısınız çünkü Kusmi çayınızı yudumlayıp içinizi ısıtırken sıcak atmosferin keyfine varabilirsiniz. Qaurk ile yapılan özel Alman Cheesecake’inin tadına bakmadan ayrılmayın.
berlin kafeleri (3)

Cafe Einstein Stammhaus

Berlin sanat ve tiyatrosu manzarasında klasik bir Avusturya kahvaltısı yapmanın nasıl bir şey olduğunu merak ederseniz Einstein Stammhaus’da bu sorunun cevabı var. Sizi modern bir villa karşılayacak. Şaşırmayın, burası şirin ve seçkin bir Viyana kafesi. Üstelik bütün gün boyunca kahvaltı servisi var. Geç kahvaltı etmek isteyenlere duyurulur.
berlin kafeleri (4)

The Barn

“Bir fincan kahve içmeden” güne başlayamam diyenler lütfen bu tarafa baksın. Mitte’nin küçük ve sevimli sokağında yer alan Barn’da tahminlerinizin çok ötesine giden bir kahve çeşitliliği bulunuyor. Barn’ın “Slow Food” hareketinin bir üyesi olduğunu da eklememiz lazım. Taptaze havuçlu keklerini, yerel peynir ve etlerle yaptıkları sandviçleri de kahvenin yanında tatmanızda fayda var.
berlin kafeleri (5)

Nilay Kaya

Nilay Kaya

3 Mart 1988’de Kocaeli’de doğdu. Trakya Üniversitesi, Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nü bitirdi. Turizm sektöründe geçirdiği birkaç yıldan sonra ani bir kariyer değişikliğiyle Etstur’da sosyal medya temsilciliği yapmaya başladı. Yakın dönem edebiyatçılarından Murat Gülsoy’un Boğaziçi Üniversitesi’ndeki Yaratıcı Yazarlık kursuna katılmasının ardından Etstur’daki görevini editör olarak sürdürmeye başladı.

Önceki Yazı

Paris Seyahatini Ekonomik Bir Geziye Çevirmenin Yolları

Sonraki Yazı

“Bir Roman Olarak Dünyaya Gelseydim” Dedirten Dünyanın En Güzel 10 Kütüphanesi