Koyu Mod Açık Mod
Koyu Mod Açık Mod

Kendileri Küçük Lezzetleri Büyük! Burgazada ve Kınalıada’da Ne Yenir?

Burgazada, Burgaz Adası ya da kısaca Burgaz, İstanbul Adaları’nın en küçüklerinden. Şahsen kendisi benim favori adam olup, dört mevsim her fırsatta gittiğim, fırsatını bulamazsam yarattığım; yuvarlak, şirin, sakin bir adadır. Küçücük bir ada olsa da keşfedilecek çok yeri vardır zira en güzel yerleri gizli saklıdır.

lets-go-burgazada-03-825x600

Burgazada‘nın bir kısmı, ağaçlarla kaplı Heybeliada ve Kaşık Adası’na bakar. Özellikle bu manzaraya karşı oturup yemek yemek büyük keyif. Diğer adalarda olduğu gibi burada da güzel ahşap köşkler, adanın dört bir yanına saçılmış. Adanın en yüksek yeri olan Bayrak Tepe’de ünlü Hristos Manastırı bulunuyor.

lets-go-burgazada-04-825x600

Burgazada, küçük olmasına küçüktür ama bilmeyenin bulamayacağı koylarının dışında gizli lezzetleri de barındırır. Sabah adaya geldiniz diyelim ve kahvaltı için karnınız zil çalıyor. İlk iş adanın meşhur pastanesi Ergün Pastanesi‘ne gidebilirsiniz. En sakin günlerde bile burada bir iki masa muhakkak doludur. Sıcacık taze poğaçalar bir yanda, çıtır milföy pasta diğer yanda… Her mamulü taptaze ve çok lezzetli ama ponçik için midenizde ayrıca yer açın. Giderken yanınızda zeytinli kırik krak götürmeyi de unutmayın. Daha çabuk ve az çeşit bir kahvaltı için hiç turistik olmayan, ada sakinlerinin gittiği minicik Sırma Cafe tercih edilebilir. Çeşit az; peynirli ve sade poğaça, zaman zaman kek oluyor ama Sırma Cafe‘nin demirhindi şerbeti bir başka güzel, içinde kırk çeşit baharat varmış. Çayının da her zaman taze olduğunu belirtmek gerekiyor. Oturup uzun uzun kahvaltı etmek isteyenler ya Çarşı Caddesi’nde bulunan Fincan Cafe‘yi ya da limandan sağa doğru yürüyüp az ilerde görecekleri Harrison Cafe‘ye gidebilirler. Fincan Cafe’de serpme kahvaltı ve yumurta çeşitlerinin dışında meze, deniz mahsulleri, balık, et ve tavuk çeşitleri de bulunuyor. Sabah, öğle, akşam servisi yapılıyor ve mekan 10.00-00.00 saatleri arası hizmet veriyor.

lets-go-burgazada-01-825x600

Harrison Cafe ise daha farklı. Burası özellikle yazın çok renkli oluyor, zira şezlonglar da var ve denize girilebiliyor. Kahvaltı, tost, çay, kahve ve meşrubat çeşitleri için uygun, çok sıcak ve samimi bir mekan, genellikle ada sakinleri tarafından tercih ediliyor.

lets-go-burgazada-05-825x600

Limanda balık keyfi yapmak isterseniz restoranlar yan yana sıralı. Bunların içinden Ada Keyf’in mezeleri her zaman nefis. Özellikle midye salmayı şahane yapıyorlar. Meşhur Barba Yani‘den bahsetmeden edemeyeceğim. Burgazada’nın meşhur meyhanecisi Barba Yani hayattayken namı almış yürümüş ta Atina’ya kadar. Kendisi vefat ettikten sonra yanında çalışanlar ikiye ayrılmış ve ortaya iki Barba Yani çıkmış. İkisi de “Gerçek Barba Yani biziz” dese de, ruhu şad olsun, nerede o eski Barba Yani… Yemek faslı bitince, İstanbul’un en güzel dondurmalarından birini yiyebileceğiniz Sinem Dondurma‘nın çeşitlerini pas geçmeyin derim. Hele ki gerçek kaymaklı dondurma yemeyeli ne kadar çok oldu diyenler, sakın kaçırmasın.

lets-go-burgazada-06-825x600

İstanbul’a en yakın Prens Adası olan Kınalı Ada, aynı zamanda en küçük olanlardan biri. Ne yazık ki diğer adalara göre daha fazla betonlaşmış. Tarihi ve doğa dokusu da diğerlerine nazaran daha fakir. Sabah saatlerinde gittiyseniz eğer vapurdan iner inmez kendinizi meşhur Bahar Pastanesi‘ne atabilirsiniz. Pastane işlerinin yanı sıra kahvaltı seçenekleri de sunan pastanenin özellikle ballı pastası ve kahvesi çok güzel. Çay, kahve içmek için bir diğer seçenek nostaljik Aydınlar Çay Bahçesi. Sadece yaz aylarında hizmet veren Asmalı Mescit Beyoğlu’nun meşhur mekanı Gurme Boncuk ne yazık ki kış misafirleri için kapalı. Özellikle Ermeni ve Girit mezeleri ile ünlü mekandan yazın denize de girilebiliyor. Diğer tüm adalarda olduğu gibi buraya da gelmişken balık ve meze yemeden dönmek olmaz. Bunun için merkezden çok uzaklaşmanıza gerek yok. Vapurdan iner inmez, solda denize nazır Mimoza, gerek yemekleri gerekse konumu itibariyle Kınalı Ada’daki en güzel restoranların başında geliyor. Mimoza’da ağırlıklı olarak deniz mahsulleri var. Kış mevsiminde ada oldukça sakin olsa da hafta sonları rezervasyon yaptırmadan gitmemenizi tavsiye ederim.

İnci Özay Hatipoğlu
Son Mastori

Yayın Tarihi: 08.02.2014

 

Önceki Yazı

Adrenalin, Eğlence, Doğa ve Keşif… Fethiye’de Yaşayabileceklerinizin Sınırı Yok!

Sonraki Yazı

Bir Başka Amsterdam