Koyu Mod Açık Mod
Koyu Mod Açık Mod

Plaj Çıkartması!

Dünyadan farklı tarzlarda, en güzel 10 plaj ve sahil keyfinizi katlayacak konaklama, yeme-içme, alışveriş ve etkinlik önerileri.

Phu Quoc Adası, Vietnam
Tayland Körfezi’ndeki en büyük ada olan Phu Quoc aslında ana kara Vietnam’dan çok, Kamboçya’ya yakın. Vanilya beyazı, sakin ve gizli plajları henüz turistler tarafından keşfedilmemiş Phu Quoc’da en güzel seçeneklerden birisi, kafeler ve restoranları ile yüz güldüren palmiyeli Bai Truong sahili. 43 odalı, tropik bahçeli ve lüks villalı La Veranda Resort & Spa iyi bir konaklama seçeneği.

phu-quoc-800x600

Salema, Portekiz
Lizbon’a 3 saatlik bir sürüş mesafesinde, Cape Sagres yakınında bulunan Salema, küçük bir balıkçı kasabası. Atlas Okyanusu kıyısında, iki dik kayalığın arasında geniş bir plaja sahip olan Salema, turistikleşen ve kalabalıklaşan Algarve kıyısından farklı olarak henüz turist akınına uğramamış bir cennet. Tek bir ana caddesi, beyaz badanalı evleri, bir düzine kadar da yiyecek-içecek mekânı bulunuyor. Konaklamak için daire tipinde seçenekler sunan Pension A Maré iyi bir seçenek.

salema-800x600

Ipanema Plajı, Brezilya
Rio de Janeiro’nun meşhur plajı İpanema, kim ne giymiş, kim kiminle, kim ne yapıyor gibi merakları giderecek bir sahneye sahip. Buraya gerçekten de insanlar yüzmek ve güneşlenmek için olduğu kadar etrafı izlemek için de geliyor. Plajdaki stantlarda satılan kokteyller güneşten bunalanları serinletiyor. Bu plajın bir diğer özelliği ise etrafta gördüğünüz güzel vücutların müsebbibi olan manzaralı, açık hava spor salonları. İçeriye doğru dört blok ilerlediğinizde göreceğiniz Garota de Ipanema, Antonio Carlos Jobim ve Vinícius de Morais’in ünlü bossa nova şarkısı “The Girl from Ipanema”yı yazdığı bar.

ipanema-800x600

Pink Sands Beach, Bahamalar
Deniz, güneş, kalabalık, insanlar, çılgın müzik… Bir sahilden beklediğiniz bunlar değil de doğal güzellikler karşısında büyülenmekse doğru yerdesiniz. Bahamalar’daki Harbour Island’da bulunan Pink Sands Beach, yahut diğer adıyla Briland, kumlarıyla ünlü. Rengini mercanlar, kayalar ve deniz kabuklarından alan bu pembe renkli plaj yaklaşık 5 kilometre boyunca kesintisiz uzanıyor. Adada güzel bir kahvaltı için mis gibi kahvesi, sıcacık ekmekleri ve leziz çörekleriyle Arthur’s Bakery’i mutlaka ziyaret edin.

pink-beach-800x600

Pampelonne Plajı, Fransa
Plajların en aristokratı hangisi diye sorulsa, yanıtımız şüphesiz St. Tropez’deki Pampelonne olur. Yarım ay şeklindeki bu plajda yüksek topuklu, lüks arabalı bir profil görmek mümkün. Burada bir şemsiye ve şezlong için yaklaşık 100 TL’lik bir rakamı gözden çıkarmak gerek. Ne var ki yanınıza ne kitap ne MP3 çalar almanıza gerek var. Plajdaki yaşamı gözlemlerken günün nasıl sona erdiğini anlamayacaksınız. Gitmişken K Jacques’ın el yapımı muhteşem sandaletlerinden almadan dönmeyin.

pampelonne-800x600

Zlatni Rat Plajı, Hırvatistan
Brac Adası’nın ilginç plajı Zlatni Rat, Hırvat dilinde altın boynuz anlamına geliyor, tıpkı İstanbul’un Haliç’i gibi. Çamlar ve bembeyaz çakıl taşlarıyla süslü dar ve uzun kara parçası yaklaşık 500 metre boyunca denize uzanıyor ve akıntıya göre zaman zaman şekil ve boyut değiştiriyor. Burada sadece deniz ve güneş yok, aynı zamanda bol bol plaj ve su sporu alternatifi var. Civarda gidebileceğiniz Nostromo  başarılı bir restoran. Dalmaçya usulü proşütto ile başlayabilir, balık kebabı ile devam edebilir, dondurmalı bir tür kek olan semifreddo ile de yemeği sonlandırabilirsiniz.

zlatnirat-800x600

Maya Bay, Tayland
Burası, Leonardo DiCaprio’nun başrolde oynadığı Danny Boyle filmi The Beach’in çekildiği plaj. Bembeyaz kumsalı, tropikal hindistansakız ağaçları ve kireçtaşından duvarlarıyla Andaman Denizi kıyısında, Ko Phi Phi adasında yer alan Maya Bay, insanlardan uzak, doğal güzellikler içinde bir plaj arayanlar için biçilmiş kaftan. Butik villalardan oluşan Villa 360 adadaki en iyi manzaralı ve lüks konaklama alternatifi.

maya-bay-800x600

 

Capo Sant’Andrea, İtalya
Napolyon’un meşhur adası Elba, yerel halk tarafından piccola isola nell’isola yani “ada içinde minik ada” olarak anılıyor. Granit tepeleri ve deniz tabanını pırıl pırıl gösteren kobalt mavisi sularıyla burası tam bir cennet. İşin iyi tarafı, sadece doğal zenginlikleriyle değil tarihi zenginlikleriyle de büyüleyici. Kıyılarda batmış Roma dönemi gemilerinin arkeolojik kalıntıları, bugün Marciana kentinden sergileniyor. Nisan-ekim ayları arasında dağlara çıkan patikalar menekşeler, lavantalar, biberiyeler ve zambaklarla doluyor. Deniz tatilinize biraz tarih katmak isterseniz Napolyon’un Elba’nın hakimi olduğu dönemdeki evi Villa dei Mulini, bugün müze olarak hizmet veriyor.

capo-800x600

Barceloneta, İspanya Barselona’da yazın caddelerde mayolu ve plaj çantalı insanlar görürseniz bilin ki ya Barceloneta’ya gidiyor ya da Barceloneta’dan dönüyorlardır. Eski limanın yakınına kurulmuş bu şehir plajı son derece canlı, hareketli ve mütevazı. Kent 1992’deki Olimpiyatlar için sıkı bir renovasyona girdiğinde, bir zamanlar işçi sınıfının yaşadığı bu kesim de plaja dönüştürüldü. Palmiyelerin sıralandığı yürüyüş yolu plaj boyunca uzanıyor. Plajın arka kısmında ise kafelerin masa ve sandalyeleri, ağaçların gölgesinde bir ferahlama alanı sağlıyor. Plajın kuzeydoğu ucunda bulunan Frank Gehry marifeti altın renkli devasa balık heykeli Peix de mutlaka görülmeli.

barca-800x600

Voutoumi, Anti Paxos, Yunanistan
Ege Denizi’ndeki Yunan adalarının en küçüklerinden biri olan Anti Paxos’ta yer alan Voutoumi, yüksek kayalıklara çevrili ay şeklinde bir kumsal parçası. Plajlarıyla ünlü olan adada yaşayan yerlilerin sayısı 100’ü geçmese de en güzel sahilin peşindekiler burayı keşfetmiş bile. Buraya ulaşımın en kolay yolu, daha büyük olan Paxos adasından kısa bir bot yolculuğu.

sonuncu-800x600

Sevinç Arslan

Sevinç Arslan

Yeditepe Üniversitesi’nde Gazetecilik okudu. Mezun olduktan sonra kısa süreli bir kültür-sanat muhabirliği deneyiminin ardından dekorasyon, mimarlık ve tasarıma yönelik çeşitli yayınlarda editörlük yaptı. Bir dönem Naturelife Ekolojik Yaşam Dergisi'nin kurucu ekibinde yer alarak içerikten sorumlu yayın editörü olarak çalışan yazar, şimdilerde editörlük hayatına Etstur’da devam ediyor.

Önceki Yazı

Kahve Devri

Sonraki Yazı

Napoli’yi görmeden ölme!