Konya’ya gidip de Mevlana Türbesi yakınlarındaki Kadınlar Pazarı’na gitmeden dönmek olmaz. Geçmişi Selçuklu dönemine kadar dayanan pazarda, taze sebze, meyve, yöresel peynir ve süt ürünleri, zeytin çeşitleri satılıyor. Eskiden köylerden gelen kadınlar kendi yetiştirdikleri sebze meyveleri ve yaptıkları tarhana, yoğurt, peynir gibi ürünleri sattıkları için buraya Kadınlar Pazarı adı verilmiş. Şimdilerde durum biraz farklı, ismi Melike Hatun Çarşısı olarak değişmiş, ama hala Kadınlar Pazarı olarak biliniyor. Pazar deyince açık bir yer de beklemeyin. Kocaman bir pasajın içinde, alt kat kapalı pazar olarak kullanılıyor. Orta kısım tamamen meyve ve sebzeye ayrılmış, bir sürü üretici kendi tezgahında mallarını satıyor. Diğer tarafta ise özellikle süt ürünleri satan dükkanlar var.
Peynirin Harman Olduğu Yer: Konya
Pazarda bulabileceğiniz en önemli ürün Konya’nın küflü tulum peyniri. Bu çok özel peynir, benim de favori peynirlerimden biri. Koyun sütünden yapılan, keçi ya da koyun tulumuna basılan bu peynir daha sonra olgunlaştırılmak için üç ay soğuk hava depolarına kaldırılıyor. Bu üç ay sonrası soğuk hava deposundan daha sıcak bir depoda 15-20 gün daha bekletilip küflendiriliyor ve satışa sunuluyor. Damarlı, yoğun aromalı ve çok lezzetli bir peynir Konya küflü peyniri. Olduğu gibi yiyebilir ya da tost içinde, pidede, börek iç harcı veya sos olarak kullanabilirsiniz. Özellikle makarna ile nefis olacaktır. Ne demiş Konyalılar: “Peynirin küflüsü, erkeğin güçlüsü; peynirin küflüsü, kadının süslüsü”
Kadınlar Pazarı’nda yine yöreye has, inek sütünden yapılan Konya-Cihanbeyli tulum peynirini, tam yağlı keçi sütünden yapılan Konya-Beyşehir (çepni) tulumunu, bir ay gibi kısa bir sürede olgunlaşan yarı inek-yarı koyun sütünden yapılan Selçuklu tulumunu da bulabilirsiniz. Alışverişinizi yapıp, tüm pazarı tepeden görmek için bir üst kata çıkmanızı öneririm. Hatta siz de benim gibi minik çay ocağında oturup, çayınızı içebilir, biraz soluklanıp pazar telaşını uzaktan izleyebilirsiniz.
Kadınlar Pazarı’ndan çıkar çıkmaz, pazarın girişinde bulunan Üçler Kağnıcıoğlu Pastanesi’ne uğrarsanız eğer, Konya’nın meşhur yağlı gevreğinin tadına bakabilirsiniz. Geleneksel gevreğin yerel halk tarafından en sevileni yağlı hali ama günümüz taleplerini karşılamak için yağsız gevrek de yapıyorlar. Üçler Pastanesi’nin bir şubesi de Mevlana Türbesi’nin hemen orada. Özellikle çayla birlikte çok güzel giden bu nefis lezzeti kaçırmamanızı öneririm. Paket yaptırıp yanınızda götürürseniz eğer, dört gün bayatlamadan duruyor.
Kahve Severler Buraya!
Konya’da özellikle Mevlana Türbesi ve Alaadin Tepesi’nin olduğu bölgelerde neredeyse adım başı çay ocaklarına rastlamak mümkün. Hepsinin önünde derme çatma tabureleri ve her daim demli taze çayları ile közde pişen kahveleri var. Bir tanesini seçip oturmak ve yan taburede oturan yerli halkın sohbetlerini dinlemek eğlenceli oluyor. Daha fazlasını isteyenler için Musalla Bağları Mahallesi’nde bulunan çok katlı Tarihi Medrese Kahvehanesi var. Sahiplerinin tarihe olan merakı sayesinde duvarlara asılı eski Konya fotoğrafları görülmeye değer. Güleryüzlü personeli ve çeşit çeşit kahvesi, gazozu var. Menengiç kahvesinden, mırraya, klasik Türk kahvesi’nden Süryani kahvesine kadar onlarca çeşit sayabiliyorlar. Gazozlar da aynı şekilde Konya Gazozu’ndan, Safranbolu’nun Bağlar Gazozu’na kadar Türkiye’deki tüm gazozlar burada. Bunların yanında çay çeşitleri, sıkma meyve suları ve acıkanlar için tost çeşitleri ile börek çeşitleri de mevcut.
Öğrencilerin Buluşma Noktası: Hiç Kafe
Mevlana Türbesi’nin hemen orada, şirin mi şirin bir kafe var. Adı Hiç. Daha çok üniversite öğrencilerinin gittiği bu mekanda yemek yok. Meşrubat, çay ve kahve çeşitleri var. Mekanda küçük bir sahne var ve akşamları canlı müzik oluyor. Hafta sonları Türkiye’nin tanınmış müzik gruplarını da ağırlayan mekan, kesinlikle görülmeye değer.
İnci Özay Hatipoğlu
Son Mastori
Yayınlanma tarihi: 26 Kasım 2014
