Mitolojinin gölgesinde şekillenen efsaneler, antik medeniyetlerden miras kalan sokaklar, Orta Çağ’dan kalma evler, birbirinden güzel milli parklar ve tabii ki mavinin en güzel tonlarını görmeni sağlayan denizler… Hazırsan Akdeniz’in kalbine, İtalya adalarına doğru yola çıkıyoruz. 1, 2, 3, let’s go!
İtalya’nın Adaları: Genel Bir Bakış
İtalya hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle hemen her seyahatseverin hayallerini süsleyen bir ülke. Ülke, şehirleriyle olduğu kadar adalarıyla da turistlerin gözde rotalarından biri. Bu adaların birçoğu, bölgede hala aktif olan volkanik faaliyetler sonucu oluşmuş. Bazıları takımada, bazıları yarımada, bazıları da ada şeklinde karşımıza çıkıyor.
İtalya adaları gerek göz alıcı mavisiyle gerek mitolojiye konu olan öyküleriyle gerekse yüzme tutkunlarına keyifli bir tatil deneyimi yaşatan plajlarıyla hafızalardan silinmesi imkansız bir deneyim sunuyor. Üstüne bir de hemen herkesi bir şekilde yakalamayı başaran İtalyan lezzetleri eklenince bu deneyim daha da güzelleşiyor.
Şimdi hazırsan İtalya adalarını tek tek keşfetmeye başlayalım.
İtalya’nın Başlıca Ada Grupları
İtalya’da onlarca ada bulunuyor. Bu adaları ziyaret ettiğinde etrafındaki diğer adalara tekneyle gidebilirsin. Hatta bazılarını günübirlik bile ziyaret edebilirsin. Detaylar için seni yazının devamına alalım.
Sicilya’nın Gözde Adaları
Akdeniz’in en büyük adası olan Sicilya, çizme şekline benzetilen İtalya anakarasından Messina Boğazı ile ayrılıyor. Sinema tarihinin kült filmlerinden The Godfather’a da konu olan Sicilya, birbirinden güzel manzaralara ev sahipliği yapıyor.
Hem köklü geçmişi hem de Etna Dağı’nın göz alıcı manzaralarıyla unutulmaz anlar sunan Sicilya, etrafında bulunan diğer adalar sayesinde yaşadığın keyifli deneyimi ikiye katlamanı sağlıyor. Eğer rotanı biraz daha farklı yerlere çevirmek istersen Sicilya Adası’nın yakınlarındaki diğer adaları da rotana ekleyebilirsin.
Aeolian Adaları (Lipari, Stromboli, Vulcano)
Sicilya’nın kuzeyine doğru yol aldığında Aeolian Adaları’nı, diğer adıyla Eolie Adaları’nı göreceksin. Tiren Denizi’nde bulunan Aeolian, aslında bir volkanik takımada. Burası ismini, Yunan mitolojisinde rüzgar tanrısı olarak bilinen Aiolos’tan almış.
Aeolian, takımada olduğu için kendi bünyesinde birden fazla küçük ada barındırıyor. Bu adalardan en büyüğü Lipari. Burası daha önce volkanik topraklarında bulunan siyah obsidiyeniyle tanınıyormuş. Ancak günümüzde açık mavi renkteki denizi ve beyaz evleriyle Akdeniz’in güzelliklerini keşfedeceğin bir turizm merkezi olmasıyla öne çıkıyor.
Hazır yönümüzü kuzeye çevirmişken İtalya’nın dört volkanik dağından biri olan Stramboli Dağı’nın bulunduğu Stramboli’yi de keşfedelim. Burası, yedi Aeolian Adası’ndan biri ve mitolojide Aeolus’un evi olarak kabul ediliyor. Bölgedeki yanardağın patlamasıyla oluşan ada, günümüzde sık sık lavlarını püskürtmesiyle biliniyor.
Aeolian Adaları’nın en güneyine indiğimizde ise bizi Vulcano Adası karşılıyor. Bu ada, küçük bir volkanik ada olmasına rağmen etkisi büyük. Öyle ki “volkan” kelimesinin Avrupa dillerindeki karşılığının kökeni olacak kadar önemli bir konuma sahip. Vulcano Adası bu ismi, Roma mitolojisinde ateş tanrısı olarak bilinen Vulcan’dan almış. Hatta mitolojiye göre ada, Vulcan’ın bacası.
UNESCO tarafından koruma altına alınan Aeolian Adaları, lavların oluşturduğu eşsiz güzellikleriyle olduğu kadar tarihi yapıları ve güzel sokaklarıyla da dikkat çekiyor. Ayrıca burada İtalya’nın damakları şenlendiren tatlarını da ada manzarası eşliğinde deneyebilirsin. Tüm bunları yerinde deneyimlemek istersen tekneler ve deniz otobüsleriyle adalara ulaşım sağlayabileceğini söyleyelim.
Egadi Adaları (Favignana, Levanzo, Marettimo)
Sicilya’nın kuzeybatısına yönümüzü çevirdiğimizde bizi, her biri dağ ve deniz manzarasını bir arada sunan 5 ada karşılıyor. Bu 5 adanın bulunduğu bölgeye “Egadi Adaları” ismi veriliyor. Trapani ve Marsala şehirlerine yakın olan Egadi Adaları’nın bir diğer ismi ise Aegadian Adaları yani Ege Adaları.
Egadi Adaları’nın en büyüğü ise Favignana (Aegusa) Adası. Denize nazır kaya mağaralarını adanın pek çok yerinde görebilirsin. Kayalıklardan dolayı adada pek fazla plaj alanı yok ama yine de burada şnorkelli yüzme, tüplü dalış gibi sporları yaparak su altı dünyasını keşfedebilirsin.
Egadi Adaları’nın popüler destinasyonlarından biri de Levanzo (Phorbantia) Adası. Yer yer açık mavi, yer yer koyu mavi suların bulunduğu bu ada, gerçekten hafızandan silemeyeceğin güzellikte! Akdeniz’deki üç temel Ege Adası’nın en küçüğü olan Levanzo, aynı zamanda Paleolitik Çağ’dan kalma duvar yazılarının bulunduğu mağarası Grotta del Genovese ile ünlü. Ayrıca Levanzo’nun yakınlarındaki Cala Minnola’da Sicilya’nın en önemli su altı arkeolojik alanlarından biri de seni bekliyor.
Egadi’nin popüler rotalarından bir diğeri ise Marettimo. Adanın bu ismi, bölgede yoğun olarak yetişen kekiklerden aldığı söyleniyor. Flora ve fauna açısından oldukça zengin olan Marettimo Adası, aynı zamanda yüzmeyi sevenler için de batı kıyısında sayısız plaj olanağı sunuyor.
Lazio’nun Gizli Cennetleri
Lazio, Roma’nın da bulunduğu bir bölgenin adı. Bu bölgede turistik rotaları keşfedip İtalyan tarihi ve kültürü hakkında pek çok bilgi edinebilirsin. Ancak burada seni bekleyen bambaşka rotalar olduğunu da söylemeden geçemeyeceğiz. Kısaca “Lazio’nun gizli cennetleri” olarak tarif edebileceğimiz yerleri aşağıda keşfedebilirsin.
Pontine Adaları (Ponza, Ventotene)
Lazio bölgesinde bulunan Pontine Adaları, Roma’ya yalnızca 100 km mesafede yer aldığı için birçok seyahat tutkununun ilgisini çekiyor. Roma’da her turistin gittiği destinasyonları keşfettikten sonra bölgenin huzur veren atmosferini doyasıya yaşamak istersen yönünü Pontine Adaları’na çevirebilirsin.
Pontine, bir takımada olduğu için içerisinde pek çok adayı da bulunduruyor: Gavi, Zannone, Palmarola, Ventotene, Santo Stefano, Ponza. Bu adaların en büyüğü olan Ponza, özellikle romantik tatil yapmak isteyenlerin tercih ettiği bir rota. Çok sayıda plajı ve küçük limanı olan Ponza Adası, aynı zamanda tüplü ve şnorkelli dalış tutkunlarının da gözdesi.
Ponza’nın komşusu Zannone’yi geçince karşına Pontine Adaları’nın bir diğer göz alıcı rotası olan Ventoten Adası çıkacak. Eski bir yanardağın bıraktığı kalıntılar sonucunda oluşan Ventotene Adası; Villa Giulia’nın Harabeleri, Roma Limanı, Carcerati Sarnıcı, arkeoloji müzesi, Kuş Gözlemevi ve Göç Müzesi gibi görmen gereken birçok rota da sunuyor.
Toskana’nın Doğal Güzellikleri
Orta Çağ’dan kalma kasabaları, göz alabildiğine uzanan üzüm bağları, servi ağaçlarıyla kaplı yolları ile Toskana, İtalya’ya gittiğinde görmen gereken yerlerden biri. İtalya’nın bölgelerinden biri olan Toskana, sadece tarihi dokusuyla değil, doğal güzellikleriyle de ilgi çekiyor. Toskana’da görülmesi gereken yerlere bir tik attıktan sonra rotanı mutlaka Toskana Takımadaları’na çevirmelisin. Burada seni bekleyen güzellikleri keşfetmeden dönmemeni tavsiye ederiz.
Toskana Takımadaları (Elba, Giglio, Capraia)
Toskana’nın batısında bulunan takımadalar, Tiren ile Ligurya Denizi arasında yer alıyor. Pek çok şehre yakın olduğu için Toskana’ya giden seyahatseverlerin çoğu, mutlaka burayı da rotasına ekliyor.
Toskana Takımadaları da İtalya’nın diğer pek çok adası gibi efsanelere konu olmuş. Mitolojiye göre Toskana Takımadaları, güzellik ve aşkın tanrıçası Venüs’ün Tiren Denizi’nden çıkarken kolyesini kaybetmesi üzerine oluşmuş. Bu mite göre Venüs’ün bulamadığı kolyenin incileri, aslında bu adanın ta kendisiymiş.
Toskana Takımadaları’nda ilk dikkat çeken yer ise Elba Adası. Bu bölgenin en büyük adası olan Elba Adası, aynı zamanda Sicilya ve Sardinya’dan sonra İtalya’nın en büyük adaları arasında 3. sırada yer alıyor. Elba Adası, Arcipelago Toscano Milli Parkı içerisinde bulunuyor. Dolayısıyla buraya gittiğinde bölgenin doğasını yakından keşfetme fırsatı bulabilirsin.
Flora ve fauna açısından zengin bir yer olan Toskana Takımadaları’nda görebileceğin bir diğer rota, Giglio Adası. Taş Devri’nden bu yana yerleşimin olduğu adanın 4,5-5 milyon yıl önce oluştuğu söyleniyor. Monte Kristo Kontu’nda da geçen bu adada dilersen masmavi sularla buluşup yüzme keyfi yapabilir, İtalya’nın en güzel köylerinden biri olarak kabul edilen tarihi Giglio Castello Köyü’nü ziyaret edebilir, yörenin birbirinden leziz tatlarını keşfedebilirsin.
Diğer Öne Çıkan İtalyan Adaları
İtalya adaları deyince akan sular duruyor. Çünkü bu adaların hepsi gerek doğasıyla gerek tarihi birikimiyle keşfedilecek pek çok şey sunuyor. Bakmaya doyamayacağın manzaralara hazırsan şimdi de turumuza, diğer öne çıkan adaları keşfederek devam edelim.
Sardinya’nın Saklı Köşeleri
İlk durağımız Sardinya Adaları… Burası Sicilya’dan sonra Akdeniz’in en büyük ikinci adası olarak biliniyor. Adadaki ilk yerleşim MÖ 250 yıllarına kadar uzanıyor.
Beyaz kayalıkların turkuaz renkli deniz ile buluştuğu, tablo gibi bir görünüme sahip olan Sardinya, her biri ayrı güzellikte olan plajları ile öne çıkıyor: Spiaggia del Principe, Cala Luna, Cala Mariolu, Tuerredda, La Pelosa ve Spiaggia di Piscinas Plajı. Sardinya’ya gittiğinde Orta Çağ’dan kalma kiliseleri, kaleleri ve 3000 yıllık taş binaları da görmeden dönmemelisin.
La Maddalena Takımadaları
Sardinya Adası’nı keşfettikten sonra sırada bir başka güzellik var: La Maddalena Takımadaları. Sardinya’nın kuzeydoğusunda, Tiren Denizi’nde bulunan La Maddalena Takımadaları, mavinin binbir tonunu bulunduran muhteşem plajları ile biliniyor. Dilersen bu plajlara gidip Akdeniz sularının tadını doyasıya çıkarabilirsin.
Eğer La Maddalena Takımadaları’nın doğasını daha kapsamlı olarak keşfetmek istersen Arcipelago di La Maddalena Milli Parkı’na gidebilirsin. Ayrıca yakındaki diğer adaları keşfetmek için tekne kiralayabilir, böylece hem muhteşem manzaraları seyredebilir hem de daha dolu dolu bir seyahat deneyimi yaşayabilirsin.
Campania’nın Renkli Adaları
Şimdi biraz daha güneye inelim ve doğanın cömertliğini esirgemediği bir diğer rotaya yönümüzü çevirelim: Campania Adaları. Apanin Dağları’nın batı yamacında yer alan Campania Adaları, rengarenk evlerin sıra sıra dizildiği bölgeleriyle seyahatseverlerin ilgisini çekiyor. Adada en çok öne çıkan yerler ise Ischia ve Procida Adası.
Ischia ve Procida
Önce Ischia Adası’ndan bahsedelim. Buraya Napoli’den tekneyle ulaşabilirsin. Eğer yüzme keyfini daha huzurlu hale getirmek ve kalabalıklardan uzaklaşmak istersen Ischia’ya gidebilirsin. Açık ve koyu mavi tonlarının daha da güzelleştirdiği sularda yüzdükten sonra yorgunluğunu geride bırakmak için termal havuza girebilirsin. Enerjini tazelediğine göre sıraya balıkçı limanlarını, Aragonese Kalesi’ni, Hidrotermal Negombo Parkı’nı da ekleyebilirsin.
Ischia’da pastel tonlardaki evleri görüp buraya veda ettikten sonra sıra geldi renkli bir dünyaya, Procida Adası’na… Özellikle günübirlik geziler için sıklıkla tercih edilen Procida Adası, komşuları olan Capri ve Ischia Adası’na göre daha küçük olduğu için daha az ziyaretçi çekiyor. Eğer daha sakin bir yer arıyorsan buraya gidebilirsin. Procida Adası’nda meşhur limonlu ahtapot salatasını yiyebilir, kendini adanın berrak sularına bırakıp huzur bulabilir, Orta Çağ’dan kalma Terra Murata Köyü’ne gidip zamanda yolculuk yapabilirsin.
Apulia’nın (Puglia) Denizcilik Mirası
Yolculuğumuz, çizme şeklindeki İtalya’nın topuğunda bulunan bir yerle devam ediyor: Salento Yarımadası. İtalya’nın en dikkat çekici bölgelerinden biri olan Salento Yarımadası’nda pek çok medeniyetin ayak izlerinin bulunduğu Puglia bizi karşılıyor.
İngilizcede “Apulia” olarak da bilinen bu bölge, trullo tipi mimariyle yapılmış, kümbeti andıran taş evleriyle hayranlık uyandırıyor. İnsanın içini açan Puglia sokaklarını keşfettikten sonra 120.000 hektardan fazla bir alana yayılan Gargano Milli Parkı’na gidebilir, burada meşe ve kayın ormanlarının arasında yürüyüp kireçtaşı mağaralarını keşfedebilirsin.
Ayrıca Puglia’nın eski köylerini (Monte Sant’Angelo, Vieste, Ostuni, Lecce, Alberobello) de ziyaret edebilirsin. Bölgenin lezzetlerini tattıktan sonra mutlaka Tremiti Adaları’na uğramalısın. Çünkü burası, Puglia’nın zengin su altı dünyasını anlamak için önemli bir konumda.
Tremiti Adaları (San Nicola, San Domino)
Tremiti Adaları, Puglia’ya gidenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerden biri. Tremiti’de masmavi suların üstünde yükselen kaya parçalarını görebilir, koyları gezebilir, dalış yapabilirsin. Eğer dalış alanında tecrübeliysen siyah mercanların ve mağaraların olduğu su altı dünyasını keşfedebilirsin. Üstelik dalış noktaları birbirine yakın olduğu için bu bölgeler arasında teknelerle seyahat etmek mümkün.
5 adadan oluşan Tremiti Adaları’nda özellikle San Domino, dalış için tercih ediliyor. Tremiti’nin en büyük adası olan San Domino, çok sayıda gizli koya ev sahipliği yapıyor. Bir yanda Halep çamlarıyla huzur veren ada, bir yandan da deniz mağaralarıyla büyülüyor.
Tremiti Adaları’nda biraz da tarihsel yolculuğa çıkayım dersen bölgenin ikinci büyük adası olan San Nicola’ya gidebilirsin. Kültür ve tarihe doyuran adada 9. yüzyıldan kalma Santa Maria a Mare Manastırı’nı görebilirsin. Yolculuğuna muhteşem manzaralar da eşlik etsin istiyorsan Badiali Kalesi’ni ziyaret etmelisin.
Seyahat Planlaması ve Konaklama
İtalya adaları senin de ilgini çektiyse bölgede bulunan otellerde yerini ayırtabilirsin. Bölgede pansiyon, butik otel, resort otel gibi pek çok seçenek bulunuyor. Dilersen Napoli, Roma gibi merkezi bölgelerde konaklayıp adalara günübirlik de gidebilirsin. Daha konforlu bir keşif içinse ETS’nin İtalya turlarına katılmayı düşünebilirsin.
Ziyaret İçin En İyi Zaman
İtalya Adaları, Akdeniz ikliminin hakim olduğu bir yer olduğu için kış aylarının çok sert geçtiği bir yer değil. Yaz aylarında sıcaklıklar epey artıyor ve bunaltıcı olabiliyor. Bu nedenle daha çok nisan-haziran veya ekim-kasım arasında gitmeni tavsiye ederiz.
Ayrıca yaz aylarında tatil sezonu başladığı için hazirandan eylülün sonlarına kadar yoğun olabiliyor. Eğer daha sakin bir seyahat deneyimi arayışındaysan İtalya adalarına sonbahar veya ilkbahar aylarında gidebilirsin.
Ulaşım ve Lojistik
İtalya adaları, büyüklü küçüklü şekilde ülkenin etrafına yayılmış durumda olduğu için hepsini bir anda keşfetmek pek mümkün olmayabilir. Bu yüzden öncelikle gitmek istediğin adaları belirlemeni, sonrasında bu adalara yakın olan şehirlere uçak bileti almanı öneririz.
Örneğin Roma, Napoli gibi şehirlere uçakla gittikten sonra kıyıdan deniz yolunu kullanarak adalara gidebilirsin. Ayrıca bazı adalar birbirine yakın olduğu için tekne turlarına katılabilir veya kendin tekne kiralayarak bölgeyi dilediğince keşfedebilirsin.
İtalya adaları senin de hayallerini süslüyorsa hadi şimdi ETS ile uçak bileti al, hayallerini gerçeğe dönüştürmek için bir adım at! Eşi benzeri olmayan manzaralar seni bekler…
