Her köşesi bir kültür mirasıyla bezeli İstanbul’u layıkıyla gezebilmek, derin bir tarih bilgisi istiyor. Bunun için en iyi başlangıç ise elbette arkeoloji müzeleri! İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve çevresindeki diğer müzeler hakkında rehber niteliği taşıyan bu yazıyla, İstanbul’un büyüleyici mirası tam karşında!
İstanbul, tarihi ve kültürel mirasıyla dünyanın sayılı hazineleri arasında yer alan eşsiz bir şehir. Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarına başkentlik yapmış bu kadim şehri tanıyabilmenin en iyi yolu da tabii ki müzeleri ziyaret etmekten geçiyor. İstanbul Arkeoloji Müzeleri başta olmak üzere Sultanahmet bölgesinde konumlanan müzelerde bu kritik öneme sahip şehrin köklü tarihine doğru bir yolculuk seni bekliyor. Peki, hemen şimdi yola koyulmak için neyi bekliyorsun? 🙂
1. İstanbul Arkeoloji Müzesi Tarihi
İstanbul Arkeoloji Müzesi, Türkiye’de kurulmuş ilk müze olma özelliğini taşıyor. Türkiye’ye Avrupa tipi müzecilik bilgisini getiren Osman Hamdi Bey önderliğinde kurulan bu yapının, Müze-i Hümayun adıyla 1891 yılında ziyarete açıldığı biliniyor. Müzenin kuruluş fikri ise tarihi eserlere büyük merak duyan Fatih Sultan Mehmet Dönemi’ne dek uzanıyor. Hatta Fatih Dönemi’nde yaptırılan ve müzeye dönüştürülen Çinili Köşk de yıllar sonra ana müzeye dahil edilmiş. Diğer binanın da eklenmesiyle müze bugünkü halini almış. Üç ana birimden oluşan bir müzeler kompleksi olan İstanbul Arkeoloji Müzelerinde, toplamda 1 milyona yakın eser sergileniyor.
2. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Kaç Ana Birimden Oluşur?
İstanbul Arkeoloji Müzeleri şu üç ana birimden oluşuyor: Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi. İstanbul’un köklü mirasını günümüze kadar getiren ve geleceğe de taşıyacak İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin her biri eşsiz bir tarihe ve öneme sahip.
2.1. Çinili Köşk Müzesi
Kompleks içerisindeki en eski yapı olan Çinili Köşk Müzesi’nin yapım tarihi 1472 yılına uzanıyor. Yapı, Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait sivil mimarinin en nadide örnekleri arasında yer alıyor. Kendisi de başlı başına bir sanat eseri olan müze içerisinde 11 ila 20’nci yüzyıl arasında Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait 2 binden fazla çini ve seramik eser sergileniyor.
2.2. Eski Şark Eserleri Müzesi
Bu müze binası Türk resim sanatının, güzel sanatların ve müzeciliğin kurucu isimlerinden Osman Hamdi Bey tarafından 1883 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel Sanatlar Akademisi) olması amacıyla açılmış. Müzede uygarlık tarihinde büyük öneme sahip olan Mezopotamya, Mısır ve Anadolu’ya ait eserlerin yanında çivi yazısı belgeleri ve Kadeş Antlaşması’nın yazılı olduğu kil tablet gibi eserler sergileniyor.
2.3. Arkeoloji Müzesi
Arkeoloji Müzesi, tarih öncesi dönemlerden Osmanlı’ya uzanan çok geniş bir zaman aralığından, insanlık tarihine ve uygarlıklara ayna tutan çok değerli eserlere ev sahipliği yapıyor. İskender Lahdi ve Ağlayan Kadınlar Lahdi gibi önemli eserlerin ziyaret edilebildiği müzede ziyaretçileri uygarlık tarihine doğru etkileyici bir yolculuk bekliyor.
3. İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde Sergilenen Antik Eserler
Günümüzde en çok ziyaretçi alan müzelerden olan İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde antik çağlardan Osmanlı İmparatorluğu’na uzanan çok geniş bir tarihsel çizgide insanlık tarihi için büyük öneme sahip eserlere yer veriliyor. Bizzat Osman Hamdi Bey’in 1887-88 yıllarında Sidon’da yaptığı kazılarda elde edilen İskender Lahdi ve Ağlayan Kadınlar Lahdi, ayrıca Halikarnas Mozolesi’ne ait Aslan Heykeli, Bergama Zeus Sunağı’na ait Afrodit Başı gibi emsalsiz değerde eserler de ziyaretçilerini bekliyor.
Müze kompleksinin diğer parçalarından olan Çinili Köşk ve Eski Şark Eserleri Müzesi, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok değerli çini ve seramik eserlerin yanı sıra çivi yazıları ve Kadeş Antlaşması gibi kıymetli belgeler de bulunduruyor.
4. İstanbul Arkeoloji Müzesi Nerede?
İstanbul Arkeoloji Müzesi, Fatih’in Tarihi Yarımada bölgesinde, Gülhane Parkı içerisinde konumlanıyor. Tam tarif isterseniz de Gülhane Parkı’ndan Topkapı Sarayı’na çıkan yokuşta yer aldığını söyleyebiliriz. Müzenin bulunduğu yokuşa “Osman Hamdi Bey Yokuşu” adı verilmesi de Türk müzeciliği ve sanatına büyük katkılar sunan bu değerli isme bir saygı duruşu niteliği taşıyor.
5. İstanbul Arkeoloji Müzesine Nasıl Gidilir?
İstanbul Arkeoloji Müzesi İstanbul’un kalbi sayılan Sultanahmet bölgesinde yer aldığı için ulaşım olanakları hayli geniş.
- Kadıköy ve Üsküdar’dan gelenler vapurla Eminönü ya da Karaköy’e gelerek buradan tramvayla müzeye ulaşabilirler.
- Avrupa Yakası’ndan metro bağlantısını kullanmak isteyenler metro ile Vezneciler durağında inebilir ve buradan yine tramvayla müzeye ulaşabilir.
- Bağcılar-Kabataş tramvay hattını kullanarak Gülhane durağında inmek ve kısa bir yürüyüşle müzeye varmak da bir diğer seçenek.
- Otobüs kullanmak isteyenler ise Beyazıt Meydanı’nda otobüsten inerek yine tramvay hattıyla müzeye ulaşabilir.
6. Yakındaki Diğer Müzeler
İstanbul Arkeoloji Müzelerinin bulunduğu bölge, İstanbul’un binlerce yıllık köklü tarihine ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle tarih ve kültürle bezeli turuna İstanbul Arkeoloji Müzelerinden sonra da devam etmek isteyenlere birkaç mekân önerisi hazırladık.
6.1. Yerebatan Sarnıcı
Yerebatan Sarnıcı, Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus tarafından 532 yılında şehrin su ihtiyacını karşılaması amacıyla yaptırılmış. İstanbul’un benzersiz tarihi mirasında en etkileyici görselliğe sahip eserlerden biri olan Yerebatan Sarnıcı, ziyaretçilerini adeta masalsı bir dünyada gezintiye çıkarıyor. Sarnıç içerisinde her biri 9 metre boyunda 336 sütun mevcut.
Su ve ışığın tarihi sütunlar arasındaki dansının yanı sıra Yerebatan Sarnıcı’nın simgesi olan ters başlı Medusa Heykeli, görenleri büyülüyor. Müzeyi ziyaret etmek için detayları resmî web sitesinden öğrenmek mümkün.
6.2. İstanbul Büyük Saray Mozaikleri Müzesi
Sultanahmet’te Arasta Çarşısı içerisinde yer alan Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, geçmişte burada yer alan Doğu Roma Büyük Sarayı’nın avlusundaki mozaiklerin gün ışığına çıkarılmasıyla kurulmuş. Müzede günlük yaşam, doğa, hayvanlar ve mitolojik figürler temalı minyatürler sergileniyor. Müze, Müzekart sahipleri tarafından ücretsiz ziyaret edilebiliyor.
6.3. Türk ve İslam Eserleri Müzesi
Osmanlı padişahlarının sarayları dışında günümüze ulaşabilen tek saray olan İbrahim Paşa Sarayı’nda konumlanan Türk ve İslam Eserleri Müzesi, alanında Türkiye’deki en kapsamlı müze olma özelliğini taşıyor. Sultanahmet’te At Meydanı’nda yer alan müzede Abbasi, Memlûk, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait nadide eserlere yer veriliyor. Müzede en çok nadir halı koleksiyonu ve el yazmaları öne çıkıyor. Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ni Müzekart ile ücret ödemeden gezmek mümkün.
6.4. Topkapı Sarayı Müzesi
1460-1478 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Topkapı Sarayı, Atatürk’ün emriyle 1924’te Cumhuriyet’in ilk müzesi olarak hizmet vermeye başlamış. Eşsiz mimari güzelliği ve içerisindeki sanat eserleriyle İstanbul’un başlıca simgelerinden biri olan Topkapı Sarayı Müzesi; Birun, Divan-ı Hümâyun, Enderun ve Harem olmak üzere dört ana bölümden oluşuyor.
Müze; padişah portreleri ve eşyaları, imparatorluk hazineleri, gümüşler, porselenler ve kutsal emanetler gibi çok değerli koleksiyonlara ev sahipliği yapıyor. Topkapı Sarayı Müzesi de -Harem ve Aya İrini kısımları hariç- İstanbul’da Müzekart ile gezebileceğiniz müzeler arasında yer alıyor.
ETS ile dünyanın en köklü şehirlerinden İstanbul’a keyifli bir seyahat planlayabilir, tarihin ve kültürün köklü izlerinde öğretici ve büyüleyici bir yolculuğa çıkabilirsin. Şimdi ETS ayrıcalıklarıyla tanışma zamanı!
