Koyu Mod Açık Mod
Koyu Mod Açık Mod
Vietnam Vize Rehberi
İstanbul Anadolu’da Gezilecek Yerler

İstanbul Anadolu’da Gezilecek Yerler

Tarihi semtler, sahil yürüyüşleri, manzaralı tepeler ve adalarla dolu bir Anadolu Yakası turuna ne dersin? Hadi gel, İstanbul’un sokaklarını birlikte arşınlayalım!

Sultanahmet’in görkemi ve Kapalıçarşı’nın ışıltısı bir yana, İstanbul’un kalbi asıl nerede atıyor? Gerçek bir İstanbullu sabah kahvesini nerede içiyor ya da hafta sonu nefes almak için nereye kaçıyor? Bu soruların cevabını arıyorsan, rotamız Anadolu Yakası! İstanbul’un Anadolu Yakası’nda gezilecek en meşhur yerleri keşfetmeye hazırsan kemerleri bağla, şehir turumuz başlıyor!

1. Kız Kulesi

İstanbul’un silüetini süsleyen zarif incisi Kız Kulesi, geçirdiği kapsamlı restorasyonun ardından kapılarını yeniden ziyaretçilerine açtı. 2500 yıllık geçmişiyle Üsküdar’ın kalbinde konumlanan bu tarihi yapı, en çok da Bizans prensesinin efsanesiyle anılıyor. Elbette Kız Kulesi’nin hikayeleri bununla sınırlı değil. Antik Yunan mitolojisine uzanan anlatılar da adeta kulenin duvarlarına sinmiş durumda.

Salacak’tan kalkan özel teknelerle ulaşabileceğin Kız Kulesi, merdivenleri tırmanıldığında ziyaretçilere nefes kesen bir İstanbul manzarası hediye ediyor. İstanbul’da gezilecek yerler listesinin ilk sıralarında yer alan kule, her gün sabah 09.30 ile akşam 20.00 saatleri arasında tekneyle ziyaret edilebiliyor.

2. Beylerbeyi Sarayı

Boğaz’ın en zarif noktalarından birinde konumlanan Beylerbeyi Sarayı, Sultan Abdülaziz’in isteği üzerine Dolmabahçe Sarayı’nın da mimarı olan Sarkis Balyan tarafından inşa edilmiş. Üsküdar’daki bu saray, Doğu ve Batı mimarisini birleştiren yapısıyla dikkat çekiyor. Sarayın Barok mimarisi ve tavanlarındaki altın işçiliği son derece göz alıcı duruyor.

Sultan Abdülaziz’in donanmaya olan tutkusu, sarayın iç dekorasyonuna da yansımış durumda. Tavanlardaki gemi halatı motifleri ve duvarlardaki askeri gemi çizimleri bu tutkunun en net kanıtları niteliğinde. İki hamamı, fıskiyeli havuzu ve 24 odası bulunan sarayda Mısır’dan getirilen hasır örgüleri ve Bohemya avizelerini görebilirsin.

Tarih boyunca Fransa Kraliçesi Eugenie gibi önemli isimleri ağırlayan ve Anadolu Yakası’nın tarihi yerleri arasında özel bir yeri olan sarayın Mabeyn ve Harem bölümlerini de ziyaret edebilirsin. Milli Saraylar’a bağlı olan saraya giriş ücreti 2025 itibarıyla yerli ziyaretçiler için yaklaşık 180 TL. Pazartesi günleri kapalı olan saray, diğer günler 09.00 ve 17.30 saatleri arasında gezilebiliyor.

3. Büyükada

Prens Adaları’nın en büyüğü olan Büyükada, İstanbul’dan bir anlığına uzaklaşmak için ziyaret edebileceğin en güzel destinasyonlardan biri! Özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı ziyaretçilerle dolup taşan adaya Kadıköy, Bostancı ve Eminönü gibi birçok iskeleden kalkan vapurlarla kolayca ulaşabilirsin. Taşıt trafiğinin olmadığı bu huzurlu adayı keşfetmenin en keyifli yolu ise bisiklet kiralamak!

Adanın en yüksek noktasında yer alan ve 1751’de inşa edilen Aya Yorgi Kilisesi, Hristiyanlar için Türkiye’deki ikinci hac noktası olarak kabul ediliyor. Adalar Müzesi, Reşat Nuri Güntekin’in Evi ve heybetli Rum Yetimhanesi de adanın diğer önemli durakları arasında.

Ayrıca adanın Aya Nikola, Eskibağ ve Prenses Koyu gibi plajlarında deniz keyfi yaparak Anadolu Yakası’nda yapılacak aktivitelerin en keyiflilerinden birini deneyimleyebilirsin. Adanın güzelliklerini tam anlamıyla keşfetmek için İstanbul otelleri arasından seçimini yaparak en az bir gece konaklamanı tavsiye ediyoruz.

4. Kadıköy (Çarşı ve Sahil)

Anadolu Yakası’nın en popüler semti olan Kadıköy canlı sokakları, tarihi dokusu ve kültürel çeşitliliğiyle hareketli bir atmosfer sunuyor. Hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin buluşma noktası olan semt, keşfedilecek birçok güzelliğe sahip!

Kadıköy Çarşısı’nda geleneksel pazar kültürünü deneyimleyebilir, eski hanların arasında dolaşabilir ve tarihi Çarşı Camii’ni ziyaret edebilirsin. Moda ve Fenerbahçe’ye uzanan sahil şeridinde yürüyüş yapabilir, deniz kenarındaki mekanlarda soluklanabilir ve gün batımını izleyebilirsin.

Kadıköy sanat galerileri, butik mağazaları, tasarım atölyeleri ve zengin yeme-içme seçenekleriyle de keşif tutkunlarının gözdesi haline geliyor. Akşam saatlerinde ise hareketli mekanlar semtin enerjisini daha da artırıyor. Yani dememiz o ki Anadolu Yakası’nda akşam gezilecek yerler ararsan Kadıköy’ü mutlaka rotana eklemelisin!

5. Çamlıca Kulesi

Üsküdar’daki Küçük Çamlıca Tepesi’nde yükselen Çamlıca Kulesi, İstanbul’un modern simgelerinden biri. Deniz seviyesinden 587 metre yüksekliği ve 49 katıyla dikkat çeken bu kule, dünyada aynı anda 100 radyo yayını yapabilen ilk ve tek kule olma özelliğini taşıyor.

Çamlıca Kulesi, sunduğu panoramik İstanbul manzarasıyla hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor. Kulenin seyir teraslarından şehri 360 derece izleyebilir, içerisindeki kafe ve restoranda bu eşsiz manzaraya karşı keyifli bir mola verebilirsin. Kule bu özelliğiyle Anadolu Yakası’nda fotoğraf çekilecek yerler arasında bir adım öne çıkıyor.

Kule her gün 10.00 ve 22.00 saatleri arasında ziyarete açık bulunuyor. 2025 itibarıyla seyir terasına giriş için tam bilet ücreti 320 TL, indirimli bilet ücreti ise 140 TL. Biletleri gişeden veya online olarak temin edebilirsin.

6. Çamlıca Camii

Çamlıca Tepesi’nde yer alan Çamlıca Camii, Türkiye’nin en büyük camisi olma özelliğini taşıyor. 2013 yılında temelleri atılan ve 2019 yılında ibadete açılan bu görkemli yapı, yaklaşık 37.500 kişilik bir kapasiteye sahip. Modern mimarisi ve heybetli duruşuyla dikkat çeken cami, Çamlıca Tepesi’ni ziyaret ettiğinde mutlaka uğraman gereken bir durak.

7. Bağdat Caddesi

Anadolu Yakası’nın en popüler ve hareketli noktalarından biri olan Bağdat Caddesi’ni İstiklal Caddesi’nin daha şık ve modern bir versiyonu gibi düşünmek mümkün. Tarihi IV. Murat dönemine dayanan cadde, ismini padişahın Bağdat Seferi’nden almış.

Açık havada alışveriş yapmak için ideal olan bu uzun cadde, her bütçeye uygun çok sayıda mağazaya ev sahipliği yapıyor. Üçüncü dalga kahvecilerden zincir kafelere, dünya mutfaklarından yerel lezzetlere kadar pek çok alternatif durakta keyifli molalar verebilirsin. Geniş kaldırımlarıyla dünyanın sayılı caddelerinden biri olan Bağdat Caddesi, sonbaharda düzenlenen moda etkinlikleriyle de bir cazibe merkezine dönüşüyor.

8. Haydarpaşa Garı

Kadıköy’ün simgelerinden Haydarpaşa Garı, Sultan II. Abdülhamit döneminde İstanbul-Bağdat demiryolunun başlangıç noktası olarak inşa edilmiş. 1908 yılında tamamlanan bu heybetli yapı, Osmanlı döneminde Hicaz Demiryolu seferleri için de kullanılmış.

2010 yılından itibaren başlayan restorasyon çalışmaları nedeniyle tren seferlerine kapalı olan garın gelecekte Yüksek Hızlı Tren Garı olarak hizmet vermesi planlanıyor. Şu anda müze statüsünde olmadığı için iç kısmı ziyarete kapalı olsa da dış mimarisinin görkemini yakından inceleyebilirsin. Restorasyon sırasındaki kazılarda garın bulunduğu alanda Milattan Önce’ye uzanan tarihi kalıntılara rastlandığını da ekleyelim.

9. Moda Sahili

Kadıköy’ün en güzel sahil şeritlerinden biri olan Moda, Anadolu Yakası sahillerinin en gözde buluşma noktaları arasında öne çıkıyor. Bu meşhur sahil sabah yürüyüşleri, çimlerde piknik yapmak veya akşamları mehtaba karşı kahve içmek için ideal bir atmosfere sahip.

Sahil boyunca deniz havası alırken Moda Parkı ve Yoğurtçu Parkı’nı da ziyaret edebilirsin. Bölgenin meşhur dondurmacılarında serinleyebilir veya lezzetli waffle duraklarına uğrayabilirsin. Barış Manço’nun müzeye dönüştürülen evi de sahile yürüme mesafesinde bulunuyor.

Şehrin ruhunu deneyimleyebileceğin en güzel destinasyonlardan biri olan Moda’yı keşfetmek için İstanbul uçak bileti fırsatlarına göz atmaya vakit kaybetmeden başlayabilirsin. Hafta sonları oldukça kalabalık olabildiğinden planını buna göre yapmanı tavsiye ediyoruz.

10. Kuzguncuk

Üsküdar’ın tarihi ve renkli semti Kuzguncuk, Boğaz’ın incisi olarak anılıyor. Bu semt dar sokakları, cumbalı ahşap evleri ve Rum Ortodoks Kilisesi gibi farklı kültürlere ait ibadethaneleriyle dikkat çekiyor. Ekmek Teknesi ve Perihan Abla gibi bir döneme damga vuran dizilerin çekildiği bu semt, ziyaretçilerine nostaljik bir yolculuk sunuyor.

Kuzguncuk’ta Cemil Molla Köşkü ve Fethi Ahmet Paşa Yalısı gibi tarihi yapıları görebilir, İstanbul’a özgü sokak lezzetlerini tadabilir, butik kafelerde ve sanat galerilerinde vakit geçirebilirsin. Hafta sonları kurulan küçük pazarları ve sakin atmosferiyle şehrin kalabalığından kaçmak için harika bir yer olan Kuzguncuk, Anadolu Yakası’nda sakin yerler arayanlar için ideal bir kaçış noktası sunuyor.

11. İstanbul Oyuncak Müzesi

Yazar Sunay Akın tarafından 2005 yılında Göztepe’de kurulan bu müze, İstanbul’un en özel mekanlarından biri! Tarihi bir köşkte yer alan müze, 300 yıllık geçmişe sahip 4000’den fazla oyuncağı barındıran zengin bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Sunay Akın’ın 20 yılda 40’tan fazla ülkeyi gezerek oluşturduğu bu koleksiyon sadece çocuklara değil, yetişkinlere de hitap ediyor.

2012 yılında Oyuncak Müzeleri Başkenti unvanını kazanan müze, Anadolu Yakası’nın müzeleri arasında öne çıkıyor. İstanbul Oyuncak Müzesi’ni ziyaret etmek için yaklaşık 1-2 saatini ayırabilirsin. Müze, Pazartesi hariç her gün 10.00 ve 18.30 saatleri arasında ziyarete açık oluyor. 2025 itibarıyla müzeye giriş ücreti 3 yaş ve üzeri, öğrenci, öğretmen, 65 yaş üzeri ziyaretçiler için 150 TL, diğer ziyaretçiler için ise 260 TL.

12. Müze Gazhane

Kadıköy Hasanpaşa’da bulunan ve 1892’de şehrin aydınlatma ihtiyacını karşılamak için kurulan Müze Gazhane, 101 yıl hizmet verdikten sonra kapsamlı bir restorasyonla bir kültür ve yaşam alanına dönüştürülmüş.

2021’de kapılarını açan Müze Gazhane konserlere, tiyatro gösterilerine, sergilere, atölyelere ve çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. İçerisinde çocuk alanları ve bir kafe de bulunuyor. Etkinlik takvimini takip ederek birçok etkinliğe ücretsiz olarak katılabilirsin. Müzeyi pazartesi günleri hariç 10.00 ve 18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsin. Ancak sergi alanlarının kapanış saati daha erken olabildiği için etkinlik öncesi takvimden kontrol etmeni öneriyoruz.

13. Polonezköy Tabiat Parkı

Beykoz’da yer alan Polonezköy Tabiat Parkı, 3 bin hektarlık alanıyla İstanbul’un en büyük parklarından biri. 1994 yılında doğa parkı ilan edilen bu geniş alan, Anadolu Yakası’nın ormanlık alanlarının en bilinenleri arasında yer alıyor. Yeşil manzarası ve temiz havasıyla büyüleyen Polonezköy’ü doğayla baş başa kalmak için rotana ekleyebilirsin.

Sarıçam, gürgen ve funda gibi zengin bitki çeşitliliğine sahip parkta ayrıca Sülün-Keklik ve Geyik-Karaca Üretme İstasyonları da bulunuyor. Burada yürüyüş, bisiklet veya trekking gibi sporlar yapabilir, piknik alanlarında keyifli vakit geçirebilirsin. Ancak bölgede mangal yakmak yasak. 2025 yılı itibarıyla parka yaya giriş ücreti kişi başı 60 TL, otomobil ile giriş ücreti ise 180 TL.

14. Heybeliada

Prens Adaları’nın ikinci büyüğü olan Heybeliada, Büyükada’ya göre daha sakin ve daha yeşil bir atmosfere sahip. Adaya Kadıköy ve Bostancı gibi iskelelerden kalkan vapurlarla ulaşabilirsin. Adayı bisikletle turlayarak keşfetmek de oldukça keyifli bir deneyim sunuyor.

Tarihi Deniz Lisesi, Aya Yorgi Uçurum Manastırı ve Beet Yaakov Sinagogu adanın önemli tarihi yapılarını oluşturuyor. Akvaryum Plajı ve Alman Koyu gibi noktalarda denize girebilir, İsmet İnönü Evi ve Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi’ni ziyaret edebilirsin.

15. Anadolu Hisarı

Yıldırım Bayezid tarafından Boğaz’ın en dar noktasına, Rumeli Hisarı’nın tam karşısına inşa ettirilen Anadolu Hisarı, yaklaşık 7000 metrekarelik bir alanı kaplıyor.  Göksu Deresi’nin Boğaz’a döküldüğü yerde konumlanan hisar, göz alıcı bir manzaraya sahip. Ayrıca hisarın çevresindeki kafelerde keyifli bir mola verebilir ya da derede tekne turu yapabilirsin.

16. Çamlıca Tepesi

İstanbul’un en yüksek noktalarından olan Çamlıca Tepesi, büyük ve küçük Çamlıca olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Büyük Çamlıca deniz seviyesinden 268 metre yüksekliğiyle Marmara Denizi’nden Haliç’e, Prens Adaları’ndan Karadeniz’e uzanan panoramik bir manzara sunuyor. Hatta bu eşsiz konumuyla Anadolu Yakası’nın manzaralı yerleri denince akla ilk gelen noktalardan biri oluyor.

Ücretsiz gezebileceğin tepeye çıktığında doğayla iç içe yürüyüşler yapabilir, alandaki sosyal tesislerde manzaraya karşı kahveni yudumlayabilirsin. Çamlıca Tepesi özellikle eylül ve ekim aylarında göçmen kuşların rotası üzerinde yer aldığı için kuş gözlemciliği için de ideal bir nokta!

17. Üsküdar (Merkez ve Sahil)

Anadolu Yakası’nın en köklü semtlerinden Üsküdar, zengin kültürel mirası ve merkezi konumuyla dikkat çekiyor. Şehrin en ikonik simgesi Kız Kulesi’ne ev sahipliği yapan sahil şeridi, İstanbul’un en güzel manzaralarından birini sunuyor.

Üsküdar’da Mimar Sinan’ın eserleri olan Şemsi Paşa Camii ve Mihrimah Sultan Camii gibi önemli Osmanlı Dönemi yapılarını ziyaret edebilir, dar ve tarihi sokaklarında kaybolabilirsin. Sahil boyunca uzanan çay bahçelerinde oturup Boğaz’ı izlemek gibi Üsküdar’ın dinginlik veren güzelliklerini deneyimlemek istersen, en yakın tarihli İstanbul otobüs bileti seçeneklerini inceleyebilirsin!

18. Küçüksu Kasrı

Beykoz’daki Göksu Deresi’nin kıyısında yer alan Küçüksu Kasrı, zarif mimarisiyle öne çıkıyor. Sultan Abdülmecit döneminde bugünkü halini alan yapı, Anadolu Yakası’nda gezilecek kapalı yerler arasında estetik bir durak sunuyor. Öyle ki kasrın Batı mimarisinden esintiler taşıyan iç dekorasyonunda şık mobilyalar, sanat eserleri ve İtalyan mermerleri kullanılmış.

Ziyaret sonrası kasrın kafesinde İstanbul Boğazı manzarasına karşı kahvaltı yapabilir veya kahve içebilirsin. Yakınındaki tarihi Küçüksu Mihrişah Sultan Çeşmesi de bizce kesinlikle görülmeye değer. Pazartesi hariç her gün 09.00 ve 17.30 saatleri arasında kasrı ziyaret edebilirsin.

19. Çengelköy

Anadolu Yakası’nın huzurlu ve sakin semtlerinden Çengelköy, tarihi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini mest ediyor. Bu semt adıyla anılan salatalığı ve asırlık çınar ağaçlarıyla ünlü. Bir dönemin popüler dizisi Süper Baba’nın çekildiği Tarihi Çınaraltı’nda denize karşı kahvaltı yapmak, semtin en keyifli aktivitelerinden.

Burada Sadullah Paşa Yalısı ve Kuleli Askeri Lisesi gibi önemli tarihi yapıları görebilir, Çengelköy’ün otantik çarşısında ve sokaklarında keyifli bir yürüyüş yapabilirsin. Keyifli Anadolu Yakası mekanlarına ev sahipliği yapan semt, sıcak ve samimi bir atmosfere sahip.

20. Kanlıca

İstanbul Boğazı kıyısındaki Kanlıca’yı tanımak istersen söze meşhur yoğurduyla giriş yapmamız şart! Üzerine pudra şekeri serpilerek sunulan ve manda, inek, koyun sütü karışımından yapılan bu yoğurt, bölgeye özgü eşsiz bir lezzet sunuyor.

Kanlıca’ya ulaşmanın en keyifli yolu, Çengelköy-İstinye veya Boğaz Hattı gibi deniz seferlerini kullanmak. İskele çevresindeki mekanlarda Boğaz manzarasına karşı meşhur Kanlıca yoğurdunu tadabilir, dilersen balık restoranlarında keyifli bir mola verebilirsin.

21. Kınalıada

Prens Adaları’nın en küçük ve İstanbul’a en yakın olanı Kınalıada, adını kumtaşı uçurumlarının kızıla çalan renginden alıyor. Diğer adalara göre daha sakin olan adayı ister yürüyerek ister bisikletle kolayca gezebilirsin. Ayazma Plajı, adanın en popüler noktalarından biri.

Panoramik bir manzara için Bizans Dönemi’nden kalma Hristos Tepesi ve Manastırı’na tırmanabilirsin. Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi ve Panayia Rum Ortodoks Kilisesi de adanın önemli kültürel yapıları arasında.

22. Burgazada

Büyükada ve Heybeliada’ya kıyasla daha sakin bir atmosfere sahip olan Burgazada, çam ormanları ve sahilleriyle öne çıkıyor. Adada gün batımını izlemek, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Adanın tek tepesi olan Bayrak Tepe’deki Hristos Manastırı, ünlü yazar Sait Faik Abasıyanık’ın müzeye çevrilen evi ve Aya Yani Kilisesi adada gezilecek yerler arasında bir adım öne çıkıyor. Madam Marta Koyu ve Çamakya Plajı gibi noktalarda denize de girebilirsin. Özellikle hafta sonları ada restoranları için rezervasyon yaptırmanda fayda var.

23. Şile

İstanbul’a yaklaşık 1,5 saatlik mesafede bulunan Şile, şehrin kalabalığından uzaklaşıp doğayla buluşmak için harika bir kaçış noktası sunuyor. Karadeniz kıyısındaki bu ilçe, temiz denizi ve uzun kumsallarıyla dikkat çekiyor.

İlçede Şile Halk Plajı, Sahilköy ve Doğancılı gibi birçok plaj alternatifini değerlendirebilirsin. Tarihi Şile Feneri, Şile Kalesi ve Ağlayan Kayalar gibi doğal ve tarihi güzellikleri de keşfedebilirsin. Şile’ye ulaşım için özel aracının yanı sıra Üsküdar’dan kalkan otobüsleri de tercih etmen mümkün.

24. Ağva

Göksu ve Yeşilçay derelerinin arasında yer alan Ağva, doğal güzellikleri ve sakin atmosferiyle ünlü. Dere kenarındaki mekanlarda kahvaltı yapmak ve nehirde tekne veya kano turuna çıkmak, Ağva’nın en popüler aktivitelerinden yalnızca birkaçı!

Ağva’ya yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki Kilimli Koyu, sakin suyu ve ilginç kaya oluşumlarıyla gezginlerin uğrak noktası oluyor. Bölgedeki ahşap konaklama tesislerinde huzurlu bir tatil geçirebilir, yöresel restoranlarda taze balıkların tadını çıkarabilirsin.

25. Anadolu Kavağı

Boğaz’ın Karadeniz’e açılan kapısı Anadolu Kavağı, huzurlu bir balıkçı kasabası atmosferi sunuyor. Yıl boyunca kendi nüfusundan çok daha fazla turist ağırlayan kasabanın en hakim noktasında Doğu Roma döneminden kalma Yoros Kalesi bulunuyor. Bu kaleden Boğaz’ın ve Karadeniz’in birleştiği noktayı izlemek ise eşsiz bir deneyim. Kale çevresindeki kafelerde manzaraya karşı mola verebilir, kasabanın sahilindeki balık restoranlarında taze deniz ürünlerini tadabilirsin.

26. Mihrabat Korusu

Boğaz’a nazır bir konumda yer alan Mihrabat Korusu, Anadolu Yakası’nda gezilecek korular arasında özel bir yere sahip. Beykoz’daki 20 hektarlık bu tabiat parkı, Ortaköy ve Rumeli Hisarı’nın tam karşısında tüm ihtişamıyla yer alarak muhteşem bir manzara sunuyor. Burada kuş sesleri eşliğinde yürüyüş yapabilir, içerisindeki restoran veya kafede Boğaz’a karşı keyifli bir mola verebilirsin. Koruya giriş ise ücretsiz.

27. Otağtepe (Fatih Korusu)

Anadolu Yakası’nın en yüksek noktalarından biri olan Otağtepe Parkı’nın Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethini planladığı yer olduğu düşünülüyor. Beykoz’daki bu parkın en büyük özelliği, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü aynı anda görebileceğin nadir bir noktada konumlanması. Ücretsiz girebileceğin parkın içerisinde otopark ile sosyal tesisler mevcut.

28. Yoros Kalesi

Anadolu Kavağı’nın tepesinde yer alan Yoros Kalesi, Ceneviz Kalesi olarak da biliniyor. 13. yüzyılda Boğaz girişini kontrol etmek amacıyla inşa edilen bu tarihi yapı, Anadolu Yakası’nın en etkileyici manzaralarından birini sunuyor. Ücretsiz ziyaret edebileceğin kaleden iki köprüyü, Karadeniz girişini ve Boğaz hattını panoramik olarak izleyebilirsin. Kale ve çevresindeki tepeler, özellikle gün batımında harika fotoğraf kareleri yakalaman için ideal!

29. Adile Sultan Sarayı

Hababam Sınıfı filmlerinin çekildiği o unutulmaz mekan olan Adile Sultan Sarayı, Sultan Abdülmecit tarafından kız kardeşi Adile Sultan için inşa ettirilmiş. Adile Sultan’ın vasiyeti üzerine bir dönem kız okulu olarak hizmet veren yapı, sonrasında restore edilerek günümüzde bir etkinlik merkezi haline gelmiş durumda.

Sarayın içerisinde filmin anısını yaşatan küçük bir Hababam Sınıfı Müzesi de bulunuyor. Burayı ziyaret ederek geçmişe keyifli bir yolculuk yapabilirsin. Müzeyi hafta içi her gün 09.00 ve 17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsin.

30. Fethi Paşa Korusu

Üsküdar’daki Paşalimanı ile Sultantepe arasında Boğaz’a bakan yamaçlarda yer alan Fethi Paşa Korusu, tarihi dokusu ve harika Boğaz manzarasıyla ziyaretçileri büyülüyor. Koru içerisindeki sosyal tesislerde boğazın eşsiz manzarasına karşı yemek ve kahve keyfi yapabilirsin.

Fethi Paşa Korusu, doğanın içinde keyifli bir yürüyüş için de ideal bir parkura sahip. Sarayburnu’ndan Ortaköy’e uzanan sahil şeridinin manzarasını her daim yemyeşil çam ağaçlarının kokusu eşliğinde izleyebilirsin. Hafta sonları kalabalık nedeniyle otopark sorunu yaşanabildiği için koruya toplu taşımayla gelmeyi tercih edebilirsin.

31. Hidiv Kasrı (Çubuklu Korusu)

Beykoz’daki Çubuklu Korusu içinde yer alan Hıdiv Kasrı, Mısır’ın son hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından 1907 yılında inşa ettirilmiş. Art nouveau tarzındaki bu zarif yapı, buharla çalışan ilk asansöre sahip olmasıyla dikkat çekiyor.

Koruya giriş ücretsiz ancak kasrın içini gezmek için ücret ödemen gerekiyor. Pazartesi hariç her gün 09.00 ve 17.30 saatleri arasında açık olan kasra giriş ücreti 2025 itibarıyla yaklaşık 65 TL. Kasrın kartpostalları andıran görünümüyle fotoğraf çekimi için kaçırılmayacak güzellikte olduğunu ve yapay şelalesinin gezi keyfini ikiye katladığını da belirtelim!

32. Yuşa Tepesi ve Hz. Yuşa Türbesi

Anadolu Kavağı’nda bulunan Yuşa Tepesi, Çamlıca’dan sonra İstanbul’un en yüksek tepelerinden biri. Tepede Hz. Yuşa’ya ait olduğu düşünülen 17 metre uzunluğunda bir türbe ve Osmanlı Dönemi’nde yapılmış bir cami bulunuyor. Burası İstanbul’un en nefes kesen Boğaz manzaralarından birini sunuyor. Özellikle gün batımı saatlerinde manzarayı izlemek gerçekten büyüleyici bir deneyim. Ücretsiz ziyaret edebileceğin türbe, 08.00 ve 18.00 saatleri arasında ziyarete açık.

33. Selimiye Kışlası

Üsküdar’da yer alan Selimiye Kışlası, III. Selim tarafından Nizam-ı Cedid askerleri için inşa ettirilmiş. Kışlanın en bilinen özelliği, Kırım Savaşı sırasında yaralı İngiliz askerlerinin tedavi edildiği bir hastane olarak kullanılması ve modern hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale’in burada görev yapması. Kışla içinde Nightingale anısına Lambalı Kadın olarak anılan bir müze de bulunuyor.

34. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi

Ataşehir’de yer alan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, Türkiye’nin en zengin bitki çeşitliliğine sahip alanlarından biri! 1995 yılında ANG Vakfı tarafından kurulan bahçe, Anadolu Yakası parkları arasında meşhur bir yere sahip.

Bahçede yetişkinler için bahçıvanlık ve bitki ressamlığı gibi atölyeler düzenleniyor. Aynı zamanda çocuklar için de geniş keşif alanları bulunuyor. Alan çok geniş olduğu için tamamını gezmek en az 3 saatini alabilir. Planını buna göre yapmanı tavsiye ediyoruz. Ücretsiz gezebileceğin Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi 09.30 ve 18.00 saatleri arasında ziyarete açık.

35. Nakkaştepe Millet Bahçesi

Kuzguncuk’ta konumlanan Nakkaştepe Millet Bahçesi; Boğaz manzarası, yürüyüş alanları, kuş sesleri ve piknik alanlarını bir arada sunuyor. Aynı zamanda oyun alanları, çiçek bahçeleri, şelale ve ağaçlarla çevrili yeşil alanlarıyla dikkat çekiyor. Bu millet bahçesinde dinlenebilir, açık hava etkinlikleri yapabilir ve doğanın tadını çıkarabilirsin.

Ziyaretçiler bahçede piknik yapabiliyor veya tesisteki kafe ve restoran olanaklarından yararlanabiliyor. Adrenalin dolu anlar için macera parkurunun yanı sıra Boğaz’da zipline yapmayı da deneyebilirsin!

36. Çinili Camii

Üsküdar’da bulunan Çinili Camii, I. Ahmet’in eşi Kösem Sultan tarafından 1640 yılında yaptırılmış. Cami adını iç ve ön cephesini kaplayan dünyaca ünlü İznik çinilerinden alıyor. Bu çiniler dönemin en iyi örneklerinden kabul ediliyor ve camiye masmavi bir atmosfer katıyor. Caminin şadırvanı, mektebi ve tarihi hamamı da külliyenin görülmeye değer diğer parçalarını oluşturuyor.

37. Beykoz Cam ve Billur Müzesi

Tarihi Abraham Paşa Korusu içinde yer alan Beykoz Cam ve Billur Müzesi, yemyeşil bir arazide konumlanıyor. Müzede Türk cam sanatının en nadide örneklerinden Avrupa’da Osmanlı sarayları için üretilmiş eşsiz eserlere uzanan zengin bir koleksiyon sergileniyor. Hem tarihi binanın kendisi hem de içindeki koleksiyon bizce mutlaka görülmeye değer! Pazartesi hariç her gün 09.00 ve 17.30 saatleri arasında ziyarete açık olan müzeye giriş ücreti 2025 itibarıyla 120 TL.

38. Göztepe 60. Yıl Parkı

Kadıköy’deki Bağdat Caddesi üzerinde yer alan Göztepe 60. Yıl Parkı, şehrin merkezinde doğayla iç içe yeşil bir alan sunuyor. 80 dönümlük bir arazi üzerine kurulu olan park, Türkiye’deki ilk tematik parklardan biri olarak kabul ediliyor.

Göztepe 60. Yıl Parkı rengarenk çiçek bahçeleri, semazen şeklinde budanmış ağaçları ve yapay göletiyle sakin molalar verebileceğin bir atmosfere sahip. Girişi ücretsiz olan parkta çocuk oyun alanları, piknik yapılabilecek çim alanlar ve bir tesis bulunuyor.

39. Caddebostan Sahili

İstanbul Anadolu Yakası’nın nezih bölgelerinden biri olan Caddebostan Sahili, keyifli vakit geçirmek için ideal bir durak! Geniş yeşil alanları ve temiz plajıyla dikkat çekiyor. Sahilde çocuklu aileler için çok sayıda park bulunuyor ve çocuklar eğlenirken aileler piknik yapabiliyor. Ayrıca deniz havası eşliğinde uzun yürüyüşler yapma, bisiklete binme ve spor aletleriyle egzersiz yapma imkanların da mevcut. Dilersen çevredeki kafelerde de dinlenme fırsatı bulabilirsin.

40. Kadıköy Boğa Heykeli

Kadıköy’ün simgesi haline gelen Boğa Heykeli, semtteki önemli buluşma noktalarından biri. Bu heykelin ilginç bir tarihi var. 19. yüzyılda Fransız bir heykeltıraş tarafından Alman gücünü simgelemesi için yapılan heykel, daha sonra Alman Kralı tarafından dostluk nişanesi olarak Osmanlı’ya hediye edilmiş. İstanbul içinde birkaç yere taşındıktan sonra 1990 yılında bugünkü konumuna yerleştirilmiş. İşte bu heykelin önünde fotoğraf çekilmek ise tam bir Kadıköy klasiği!

Şehri doyasıya gezmek için İstanbul tatilini konforlu bir konaklamayla taçlandırmaya ne dersin? Hadi, Anadolu Yakası otelleri arasından yerini hemen ayırt ve Etstur ayrıcalıklarıyla unutulmaz bir seyahate adım at!

Önceki Yazı

Vietnam Vize Rehberi