Köklü geçmişiyle Doğu Anadolu mutfağının önemli lezzet duraklarından olan Erzincan, yöresel tatlarıyla karşımıza çıkıyor. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan şehir, bu kültürel zenginliğini mutfağına da yansıtıyor. Erzincan geçmişten bugüne uzanan bir kültür köprüsü, bu mirası yalnızca mimarisi ve tarihiyle değil, lezzetleriyle de yaşatıyor.
Asırlar boyunca İpek Yolu gibi önemli ticaret yollarının üzerinde yer almış Erzincan, bu sayede farklı kültürlerle etkileşimde olmuş. Çeşit çeşit baharata, kuru yemişe sahip olması mutfağının gelişmesinde önemli rol oynamış. Orta Asya’dan gelen Türk boylarının hayvancılığa dayalı süt ürünleriyle zenginleşen mutfağı, İran ve Kafkasya’dan gelen baharatlarla, Osmanlı saray mutfağının izleriyle harmanlanmış. İşte tüm bu zenginlikler de bugünkü Erzincan mutfağını oluşturmuş.
Coğrafya, iklim ve göç hareketleriyle şekillenen Erzincan mutfağı, yaylacılık kültürünün de etkisiyle kendine özgü bir kimlik kazanmış. Tahıl, bakliyat ve hayvansal ürünlerin öne çıkması şehrin mutfağının karakteristik bir özelliği. Bunun yanı sıra bulgur, yarma, erişte, mercimek ve nohut gibi besinler özellikle uzun ve sert geçen kış aylarında ekonomik ve besleyici çözümler. Yine bu dönemde sıkça tüketilen Cimin üzümü, kurutularak kış sofralarına taşınıyor. Süt ürünleriyse bu mutfağın âdeta bel kemiği. Özellikle Erzincan tulum peyniri tüm Doğu Anadolu’da, hatta tüm Türkiye’de ün kazanmış durumda.
Bu zenginliğin somut örneklerini şehirde gezerken kolayca deneyimleyebilirsin. Güne kahvaltı sofrasında mis gibi Erzincan tulum peyniriyle başlamak şahane bir fikir olabilir. Ardından şehrin tarihî sokaklarını keşfe çıkıp öğle yemeğinde meşhur Erzincan döneriyle lezzet yolculuğunu sürdürebilirsin. Akşamsa içini ısıtacak bir kâse kesme çorbası, ardından geleneksel bir tatlı olan kasefeyle günü sonlandırabilirsin.
Şehirde yaprak döneriyle öne çıkan dönerciler ve geleneksel ev yemekleri sunan esnaf lokantaları bulunuyor. Ancak bu yerlere gitmeden önce araştırma yapman damak tadına uygun mekânları bulmanı sağlayarak deneyimini daha keyifli hâle getirebilir. Hazırsan bu köklü, zengin mutfağı keşfetmek için yola çıkalım!
Erzincan Mutfağı: Erzincan’da Ne Yenir, Neyi Meşhur?
Doğu Anadolu’nun sakin ama bir o kadar da derin izler taşıyan şehirlerinden Erzincan, doğası ve tarihi kadar mutfağıyla da keşfedilmeye değer. Erzincan mutfağı, yüzlerce yıllık geleneksel tarifleriyle yalnızca damaklara değil, kültürel belleğe de hitap ediyor, misafirlerine âdeta bir kültür şöleni sunuyor.
“Erzincan’ın neyi meşhur?” diye merak ediyorsan buna verilecek cevaplar oldukça iştah açıcı: yaprak döneri, kuzu dolması, kelecoşu… Şehrin bunlar gibi sayısız iştah kabartan lezzeti mevcut. Et yemeklerinin başrolde olduğu Erzincan mutfağında, daha önce de altını çizdiğimiz gibi hayvansal gıdalar ve süt ürünleri önemli bir yer tutuyor. Tereyağlı pilavlar, yoğurtlu soslarla hazırlanan yöresel yemekler ve doyurucu hamur işleri bu mutfağın temel taşları arasında.
Yolun Erzincan’a düştüğünde şehir merkezindeki et lokantalarına uğramayı kesinlikle ihmal etmemelisin, Erzincan et lokantaları listenin üst sıralarında yer almalı! Erzincan cağ kebabı, ince lavaşa sarılı dürümler ya da sacın üzerinde pişirilen yöresel et yemekleriyle unutulmaz bir öğün seni bekliyor. Eğer modern bir dokunuş arıyorsan Erzincan’daki yerel malzemelerle hazırlanan hamburger çeşitlerini de deneyebilirsin. Bunlar bölgede günden güne popülerleşiyor ve modern dokunuşlarla bambaşka lezzetlere ulaşıyor!
Ev yemeklerine meraklıysan evelik dolması ya da yoğurtla servis edilen sırın ve özellikle kelecoş mutlaka tatman gereken lezzetlerden. Erzincan yemeklerinden kelecoş yalnızca bir yemek değil, şehrin mutfak kültürünü de derinlemesine yansıtan özel bir tarif. Günün sonunda farklı bir tat denemek istersen şehirdeki balık restoranları da hoş bir alternatif olabilir. Doğal kaynak sularında yetişen tatlı su balıkları, Erzincan mutfağının daha az bilinen ama etkileyici yönlerinden. Hazırsan şehrin en ikonik ve doyurucu ana yemeklerine doğru bir yolculuğa çıkalım!
Yaprak Döner

Erzincan yemekleri denince akla ilk gelen lezzetlerden biri yaprak döner. İsmini etin yaprak gibi ince kesilmesinden alıyor. Fakat işin sırrı etin nasıl piştiğinde! Et tuzla marine edilerek odun ateşinde yatay şekilde pişiriliyor. Böylelikle tadına bakanlar lezzetine, dokusuna hayran kalıyor. İnce ince kesilen yaprak gibi etler, sıcacık lavaşta ya da pilavın üstünde servis ediliyor. Erzincan’da genellikle kuzu eti tercih edilse de farklı seçenekler bulmak mümkün olabiliyor. Peki, sen eti nasıl tercih edersin? Tercihin ne olursa olsun, burada damak tadına uygun bir yaprak döner bulman mümkün.
Erzincan’ın tarihî yerlerini keşfetmeye çıkmışken yaprak döneri denemeden dönmek olmaz! Bu meşhur döneri yiyebileceğin mekânlar genellikle Erzincan halkının da sıklıkla tercih ettiği esnaf lokantaları. Sen de Erzincan dönerini tatmak istiyorsan öncesinde Erzincan yemek yerleriyle alakalı bir araştırma yapabilirsin.
Kelecoş
Erzincan’a has bir yemek olan kelecoş, başka yörelerde keledoş ya da keleçaşı olarak geçiyor. Çoğunlukla kış aylarında tüketilen bu yemek son derece doyurucu ve pratik. Elle açılan yufkaların üstüne kıymaların dökülmesiyle oluşan yemek kavrulmuş soğan, süzme yoğurt ve mis gibi kokan eritilmiş tereyağıyla servis ediliyor. Bununla birlikte bayat pide veya tandır ekmeği de kelecoşun yanında olmazsa olmaz!
Birkaç malzemeyle yapılabilen kelecoş için günün kurtarıcısı desek muhtemelen abartmış olmayız. Besleyiciliğiyle de bu söylemi fazlasıyla hak ediyor! Seni dinç tutacak yemekler denemeyi seviyorsan kıyma ve soğanla harmanlanmış yemeği deneyebilirsin.
Etli Üzüm Yaprağı Sarma (Cimin Üzümü Yaprağı)
Erzincan’a özgü etli üzüm yaprağı sarması cimin üzümünün taze yapraklarından yapılıyor. Bu yörede hayli popüler olan sarma, yaz aylarında sıkça tüketilen yemeklerden. Bu sarma diğer yörelerden farklı olarak daha küçük ve ince sarılıyor. İç harcındaysa bulgur, kıyma gibi ürünler bulunuyor. Bu yemeği lezzetli kılan şey pişirilirken üzerine kemikli et koymak. Bu etin kokusu sarmayı çok daha lezzetli hâle getiriyor.
Erzincan mutfağının ne kadar zengin olduğunu gösteren bu sarma, genellikle yoğurtla servis ediliyor. Sen de bu yemeği denemek istiyorsan özellikle yaz aylarında Erzincan’a gittiğinde mutlaka cimin üzümünün taze yapraklarıyla hazırlanan bu sarmayı denemelisin.
Kuzu Dolması
Erzincan mutfağının en özel lezzetlerinden biri kuzu dolması. Genellikle bayram sofralarında ya da özel günlerde hazırlanan bu yemek hem görkemiyle hem tadıyla başlı başına bir şölen.
Kuzu kolu veya budu iç pilavla dolduruluyor. Bu harcın içindeyse yok yok: pirinç, bulgur, kul üzümü, fıstık, ceviz ve tabii ki Erzincan’ın baharatlarının eşsiz uyumu! Her bir malzeme yemeğe hem zengin bir aroma hem doyuruculuk katıyor.
Harç ile doldurulan kuzu eti fırında ağır ağır pişerken mutfağı saran kokular bile başlı başına bir davet gibi. Et öylesine yumuşak, iç harç öylesine dengeli ki… Her lokmada damağında Erzincan’ın geleneksel mutfağını hissettiren bir tat bırakıyor. Etin yumuşaklığını ve iç harcın nefis tadını sergileyen bu yemeği sen de denemek istersen Erzincan et lokantalarında tadabilirsin.
Evelik Dolması
Erzincan’ın bereketli dağlarında kendiliğinden yetişen evelik bitkisi, yöre halkı tarafından hem şifa kaynağı olarak biliniyor hem enfes bir dolma malzemesi olarak kullanılıyor. Evelik yapraklarının içine pirinç, bulgur, kıyma ve çeşitli baharatlarla hazırlanan iç harç sarılıyor, ardından yavaş yavaş pişirilerek sofralara getiriliyor.
Ekşimsi tadı ve ağızda bıraktığı hafif aroması sayesinde özellikle ekşi tatları sevenlerin vazgeçilmezi olan evelik dolması, diğer yaprak sarmalarından ayrılıyor. Sağlıklı içeriğiyle yalnızca geleneksel mutfağa değil, hafif ve doğal beslenmeye özen gösterenlerin mutfağına da hitap ediyor.
Üstelik bu lezzeti hazırlamak pek de zor değil: Taze evelik yapraklarının içine harç eklenir ve yapraklar sarılıp tencereye dizilir. Kısık ateşte yavaşça pişer. İster soğuk ister sıcak tüketilebilir. Sen de yeni tatlar denemek istiyorsan ya da sağlıklı ürünlere meraklıysan tamamen doğal ortamda yetişen evelik bitkisiyle yapılan bu yemeği mutlaka denemelisin.
Haşıl
Erzincan mutfağının en sade ama belki de en anlamlı yemeği: haşıl. Kış aylarında sofraların baş tacı olan bu geleneksel lezzet; sadece malzemeleriyle değil, taşıdığı kültürel mirasla da kalplere dokunuyor. Haşıl bir yemek olmanın ötesinde paylaşmanın da simgesi. Erzincan’da büyük kazanlarda pişirilip komşulara dağıtılması, bu yemeği birlik ve beraberliğin sembolü hâline getiriyor. Anadolu’nun dört bir yanında özellikle kırsal kesimde hâlâ çokça tüketilmesinin nedeni de bu: Az malzemeyle çok kişiyi doyurması.
Haşılın temelinde buğdayın en saf hâli olan aşurelik yarma, yani dövme var. Haşlanan yarmanın üzerine sarımsaklı yoğurt dökülüyor, ardından eritilmiş tereyağı gezdiriliyor. Malzemeler basit ama birleşince ortaya çıkan tat hafızalara kazınıyor. Buğdayın doyuruculuğu, yoğurdun serinliği ve tereyağının buram buram kokusu harmanlanınca ortaya nefis bir yemek çıkıyor.
Eğer sen de birliğin temsili olan paylaşım geleneğinden ilham almak istersen haşılı evinde kolayca deneyebilirsin. Ancak önce haşılın en lezzetli hâlini Erzincan lokantalarında tatmalısın!
Boranı
Doğu Anadolu’nun sofralarında sıkça rastlanan boranı, doğanın sunduğu şifalı otların mutfakta hayat bulduğu en güzel örneklerden. Ispanak, pazı ya da gelincik otu gibi yeşillikler haşlanıyor, ardından üzerine sarımsaklı yoğurt ve kızdırılmış tereyağlı biber sosu dökülerek servis ediliyor. Sıcak da soğuk da tüketilebilen bu yemek, özellikle sağlıklı ve hafif tarifler arayanların gözdesi.
Boranı yalnızca bir yemek değil, aynı zamanda geleneksel mutfağa duyulan özlemin, doğallığa dönüş arzusunun bir ifadesi. İlk kaşıkta boğazda hafif bir yakıcılık, ardından yoğurtla gelen serinlik damağınızı sarıyor. Sen de Erzincan ziyaretinde hem hafif hem yöresel bir tat arıyorsan yaz kış fark etmeksizin sofralarda kendine yer bulan boranıya şans verebilirsin.
Doyurucu Çorbalar ve Sulu Yemekler

Erzincan’da yüzyıllardır mevsime ve coğrafyaya göre pratik ve besleyici yemekler yapılıyor. Bu da sağlıklı ve doyurucu sofraların kurulmasını sağlıyor. Erzincan mutfağının çorbaları da buğday, mercimek, erişte gibi tahıl ağırlıklı malzemelerle hazırlanıyor. Bu sayede ekonomik olmasının yanı sıra uzun süre tok tutan tarifler ortaya çıkıyor.
Kışın içini ısıtacak kesme çorbası, ekşi tadıyla damağını şenlendirecek yoğurtlu çorbalar… Hepsi de nesilden nesle aktarılan tariflerle zamana meydan okuyan tatlar. Erzincan restoranlarında, ev yemekleri satan dükkânlarda bulabileceğin çorbalara ve sulu yemeklere yakından bakalım.
Kesme Çorbası (Erişte Aşı)
Erzincan mutfağının vazgeçilmezlerinden olan kesme çorbası, ev yapımı erişteyle hazırlanan, yeşil mercimekle zenginleştirilen doyurucu bir lezzet. Üzerine tereyağında kavrulmuş nane ve reyhan dökülerek servis edilen bu çorba; sadece bir yemek değil, âdeta bir şifa deposu. Erzincan sofralarında her daim kendine yer bulan, kalabalık aileleri bir araya getiren bu geleneksel çorba hem besleyici hem son derece pratik.
Eğer soğuk bir kış gününde Erzincan sokaklarını arşınlarken sıcak bir mola vermek istersen bir esnaf lokantasında bu çorbayı mutlaka denemelisin. Şifa dolu, sade ama etkileyici bu lezzet için Erzincan’ın misafirperver mutfağı seni bekliyor.
Gendime Çorbası
Doğu Anadolu’nun geleneksel lezzetlerinden olan gendime çorbası; buğday, nohut ve kuru fasulye gibi çeşitli bakliyatlarla hazırlanıyor. Soğuk kış günlerinde sık sık tercih edilen çorba içindeki zengin malzemelerden dolayı tok tutuyor. Yörelere göre değişen tarifleri bulunuyor, yoğurtlu ve salçalı olarak hazırlanabiliyor.
Yüzyıllardır bölge sofralarında kendine yer bulan gendime, her yudumda Anadolu’nun üretim kültürünü ve dayanışmasını yansıtıyor. Yanında taze ekmek ve kuru soğanla birlikte servis edildiğinde lezzeti katlanıyor. Hem geçmişin izlerini taşıyan hem bugün hâlâ sofraların baş köşesinde yer alan bu besleyici çorbayı sen de mutlaka denemelisin.
Pirpirim Aşı

Pirpirim aşı Erzincan mutfağının yaz aylarına özel lezzetlerinden. Pirpirim aşı; taze semizotu (yörede “pirpirim” olarak anılıyor), soğan, domates ve bulgurla hazırlanıyor. Hem sıcak hem soğuk olarak tüketilebilen bu yemek, özellikle sıcak günlerde ferahlatıcı etkisi nedeniyle sıkça tercih ediliyor.
Semizotunun kendine has aroması ve domatesin hafif ekşiliği, bulgurun doyuruculuğuyla birleşerek damakta hoş bir tat bırakıyor. Pirpirim aşı hafif olmasıyla da öne çıkıyor ve insana enerji veriyor. Vitamin ve lif açısından zengin olan bu pratik yemek hem lezzete hem sağlığa önem verenlerin favorisi olmaya aday! Eğer sen de hafif ama doyurucu bir yaz yemeği arıyorsan Erzincan usulü pirpirim aşı tam sana göre! Bu enfes lezzeti Erzincan’ın ev yemekleri mekânlarında tadabilirsin.
Erzincan’ın Meşhur Hamur İşleri ve Börekleri
Erzincan hamur işleri yalnızca günlük sofraların değil bayramların, düğünlerin ve misafirliklerin de baş tacı. El emeğiyle, geleneksel yöntemlerle hazırlanan bu lezzetler; tereyağının mis kokusu, sobanın üstünde pişen böreklerin çıtırtısı ve ağızda dağılan dokularıyla damakta unutulmaz bir iz bırakıyor.
Kete, su böreği ve babikko gibi yöresel tarifler, Erzincan sofralarının vazgeçilmezi. Kat kat açılan yufkalar piştikten sonra enfes bir lezzete dönüşüyor. Erzincanlılar için hamur işleri sadece yiyecek değil, birlik ve beraberliğin sembolü. Bu hamur işlerini Erzincan’ın merkezindeki kafelerde bulman mümkün.
Kete

Doğu Anadolu mutfağına özgü geleneksel bir lezzet olan kete, dışarıdan bakıldığında sade bir hamur işi olarak görünse de iç kısmında kat kat açılmış yufkalar, el emeğini ve ustalığı yansıtıyor. Birçok bölgede cevizli ya da haşhaşlı olarak yapılan kete, Erzincan’da genellikle içsiz hazırlanıyor. Bu da ona kendine has sadelik ve hafiflik kazandırıyor.
Sacda pişirilen Erzincan ketesi, kahvaltıların ve çay saatlerinin vazgeçilmezi. Bayram sofralarında da yer alan kete, kuşaktan kuşağa aktarılan bir kültürel miras. Bugün Erzincan’da pek çok pastanede ve fırında geleneksel usullerle hazırlanmış keteleri bulabilirsin. Eğer sade ama doyurucu bir lezzet arıyorsan sıcacık bir keteyle Erzincan mutfağına yolculuk yapabilirsin.
Sırın (Siron)
İncecik yufkaların rulo hâlinde sarılıp dilimlenmesiyle hazırlanan sırın, üzerine dökülen sarımsaklı yoğurt ve tereyağlı sosla tamamlanan bir Erzincan lezzeti. Hem yapımı oldukça pratik hem son derece doyurucu olan bu yemek, ana öğün veya tek başına bir akşam yemeği olarak tüketilebilir.
Sade malzemelerle hazırlansa da lezzet yönünden zengin olan sırının yanında demli bir çay mükemmel bir eşlikçi oluyor. Mis gibi kokular yayılmaya başladığında kaşığını alıp sofraya oturmamak imkânsız! Eğer Erzincan mutfağında geleneksel ve hafif bir tat arıyorsan sırın tam sana göre!
Erzincan Su Böreği
İncecik açılan yufkaların arasına bolca yöresel peynir ve tereyağı konularak hazırlanan Erzincan su böreği, damakta iz bırakan eşsiz bir lezzet. Yufkalar tek tek haşlanıp tepsiye özenle diziliyor ve fırına veriliyor. Diğer su böreklerine kıyasla daha yumuşak dokusuyla dikkat çeken bu börek, sıcacık servis edildiğinde tadına doyum olmuyor.
Fırından çıktığı anda etrafa yayılan tereyağı kokusu, Erzincan mutfağının en özel anlarını hatırlatabilecek bir etkiye sahip. Özellikle bayramlarda, misafir sofralarında veya özel günlerde baş köşeye kurulan Erzincan su böreği hem gözüne hem damağına hitap edecek!
Sen de bu yumuşacık, kat kat emekle hazırlanmış geleneksel lezzeti denemek istersen Erzincan mutfağı sana kapılarını açıyor.
Tatar Böreği

Tatar böreği, Erzincan mutfağının en sevilen hamur işlerinden. Mantıya benzer şekilde hazırlansa da daha büyük kareler hâlinde kesilen ve genellikle içsiz yapılan bu börek hem görüntüsüyle hem lezzetiyle sofralarda fark yaratıyor. Haşlanan yufkaların üzerine dökülen sarımsaklı yoğurt ve kıymalı veya salçalı sosla birlikte tam bir lezzet şöleni sunuyor.
Misafir ağırlanacağında pratik şekilde hazırlanan Tatar böreği, Erzincanlıların sofralarında sık sık yer buluyor. Hem doyurucu hem göz alıcı bu yöresel tat, evde de denenebilecek kadar pratik. Elbette evde yapmayı denemeden önce orijinal tadını bilmen önemli! Bunun için Erzincan’daki pastaneleri ziyaret edebilirsin.
El Böreği

Adından da anlaşılacağı gibi elle şekil verilen ve bol iç harcıyla hazırlanan el böreği, ilk lokmada damakta iz bırakıyor. İncecik açılmış yufkaların arasına peynirli ya da patatesli harç konulup sacda pişiriliyor. Dışı çıtır çıtır, içiyse yumuşacık ve doyurucu.
Her katında emek, sabır ve ustalık barındıran bu börek, Erzincan’da bayram sofralarının ve özel günlerin vazgeçilmezi. Gözlemeyi andıran yapısıyla özellikle köy yerlerinde ve yerel pazarlarda taze taze hazırlanıp satılıyor. Yerel halkın favori hamur işlerinden olan el böreğini denediğinde Erzincan mutfağının sadeliğinde gizli zenginliğini de tatmış olacaksın!
Babikko
Erzincan sofralarının sevilen lezzetlerinden olan babikko, küçük hamur toplarının haşlanıp üzerine sarımsaklı yoğurt veya ayranla kızdırılmış tereyağı dökülmesiyle hazırlanıyor. Fırından yeni çıkmış, kenarları hafifçe kızarmış hâliyle oldukça iştah açıcı görünüyor. Bu lezzeti tatmak için bir Erzincanlının sofrasına misafir olabilir veya yöresel tatlar sunan lokantalara gidebilirsin.
Erzincan’da Hangi Tatlılar Yenir?
Erzincan tatlıları denince akla ilk olarak ev yapımı, pekmezle tatlandırılmış doğal lezzetler geliyor. Kaymaklı, meyveli ve pekmezli tatlılar hem sade hem sağlıklı bir tatlı keyfi sunuyor. Özellikle meyveyle hazırlanan yöresel tatlılar, doğallığı ve sadeliğiyle fark yaratıyor.
Şehirdeki pastanelerde şekerpare gibi klasik tatlıların yanı sıra yöresel ürünlerle hazırlanmış özel tatlar da bulunabiliyor. Kahvaltıda kete, akşam yemeğinde kelecoş derken günün en tatlı kapanışını kasefe ile yapmak Erzincan mutfağının zenginliğini tamamlıyor.
Tatlı ihtiyacını karşılama konusunda birebir olan bu lezzetler, günün sonunda sanki bir ödül gibi! Hadi gel, kasefenin sıcaklığıyla içimizi ısıtalım, ardından bir parça Erzincan lokumuyla bu lezzet yolculuğunu tatlı bir anıya dönüştürelim.
Kasefe Tatlısı
Erzincan mutfağının özgün ve sade lezzetlerinden olan kasefe, kuru kayısının suda haşlanıp üzerine ceviz ve eritilmiş tereyağı dökülmesiyle hazırlanan geleneksel bir tatlı. Özellikle kış aylarında enerji veren bu tatlı, hafifliği ve doğallığıyla öne çıkıyor.
Erzincan’da çay saatlerinin ve aile buluşmalarının vazgeçilmezi olan kasefe, keyifli sohbetlerin en güzel eşlikçilerinden. Yapımı son derece pratik olan bu tatlıyı yerel pastanelerde bulman mümkün. Güne tatlı bir final yapmak için ideal seçenek!
Erzincan Lokumu (Gazete Baklavası)
İncecik açılan yufkalarıyla âdeta gazete kâğıdını andıran Erzincan lokumu, bol cevizli iç harcı ve hafif şerbetiyle damakları şenlendiriyor. İsmini de bu özel inceliğinden alan tatlı, midene bayram ettirmeye aday! Özel günlerin vazgeçilmezi olan gazete baklavası, geçmişten günümüze gelen bir kültürel miras.
Baştan uyaralım: Bu lokumu bir kez yediğinde tekrar tekrar yemek isteyebilirsin! El açması yufkaların arasına gizlenen lezzet, fırından çıkarıldığı ilk anda ortama yayılan kokusuyla son derece cezbedici.
Erzincan sadece meşhur et döneriyle değil çorbalarından hamur işlerine, bol etli yemeklerinden tatlılarına kadar tam bir lezzet şöleni. Bu nedenle “Erzincan’da ne yenir” diye sorulduğunda tek bir cevap vermek mümkün değil. Erzincan; dürümüyle, cağ kebabıyla ve diğer sayısız yöresel lezzetleriyle seni bekliyor. Şehirdeki her yemek ayrı bir kültürü, geleneği yansıtıyor ve geçmişle bugünün arasında köprü kuruyor.
Bu lezzetleri tatmak için Erzincan’ın köklü mazisini yerinde ziyaret ederek hem bilgi sahibi olabilir hem yiyeceklerin tadına bakabilirsin. Erzincan’ın sokaklarından geçerken esnaf lokantalarından, pastanelerden, fırınlardan gelen çorba, hamur işi ve tatlı kokuları iştahını kabartacak.
Erzincan’ın lezzetlerini yerinde tatmak için Etstur üzerinden Erzincan otellerine bakabilir, Erzincan uçak biletini ya da Erzincan otobüs biletini alabilirsin. Burada her bir sokak sana geçmişin izlerini fısıldayacak ve Etstur’un sunduğu konaklama seçenekleriyle keyifli bir seyahat gerçekleştireceksin.