İstanbul’un birbirinden farklı lezzetlerle dolu gastronomik haritası içinde Beykoz’un kendine özgü ve özel bir yeri var. Sen de farklı lezzetlerin izini sürmeyi seviyorsan Beykoz mutfağı seni hayli heyecanlandırabilir. Bu köklü semt yalnızca Boğaz’ın serin sularıyla değil, aynı zamanda geçmişin derin izleriyle harmanlanmış çok zengin bir mutfak kültürüne sahip.
Osmanlı Dönemi’nde sayfiye yeri olarak kullanılan Beykoz, o zamanlardan bu yana denizle iç içe yaşam kültürünü yemeklerine ustalıkla yansıtmayı başarmış. Beykoz bugün hala bu geleneksel dokusunu koruyarak gastronomi meraklılarının ilgisini çekmeye devam ediyor.
Beykoz mutfağı dendiğinde akla ilk olarak elbette deniz ürünleri geliyor. Sen de taze balıklarla hazırlanan yemeklere düşkünsen Beykoz seni mest edecek pek çok seçeneğe sahip! Boğaz’ın sunduğu mevsimlik taptaze balıklar, midyeler, kalamarlar ve daha nice deniz ürünü bu semtin lezzet mirasının temel taşlarını oluşturuyor.
İlçenin mutfak kültürü sadece balıktan ibaret değil elbette! Kanlıca yoğurdu gibi yıllardır ruhunu koruyan tatlar ve adını semtin kendisinden alan Beykoz paçası gibi özel yemekler de bu bölgenin kültürel zenginliğini sofralara taşıyor. Her bir tabakta hem tarih var hem doğanın cömertçe sunduğu tatlar var.
Beykoz’un bulunduğu konum da gerçekten büyüleyici. Düşünsene bir yanda Boğaz’ın maviliği, diğer yanda İstanbul’un yemyeşil doğası… Bu eşsiz coğrafi avantajı sayesinde Beykoz, özellikle hafta sonu kahvaltıları için şehirdeki pek çok kişinin gözdesi hâline gelmiş durumda. Sen de doğayla iç içe, huzurlu ve zengin bir kahvaltı deneyimi arıyorsan Beykoz’daki serpme kahvaltı mekanlarını ziyaret edebilirsin. Bu mekanlarda menemenden çeşit çeşit reçellere, peynirden simide kadar her detay özenle hazırlanıyor ve güne keyifli bir başlangıç yapman için seni bekliyor.
İstanbul esintilerinin hakim olduğu bir mutfak kültürüne sahip Beykoz restoranları farklı tekniklerle pişirilmiş et yemeklerini denemek isteyenlerin de ziyaret edebileceği yerler arasında. Özellikle Beykoz kebabı, yolu bir şekilde buraya düşmüş pek çok kişinin damağında unutulmaz bir tat bırakabiliyor.
Sadece büyüleyici manzarasıyla değil, aynı zamanda Boğaz’ın taze ve çeşitli lezzetleriyle de ilgi gören Beykoz’da ne yenir merak ediyor musun? Cevabın “Evet!” ise gel, kimisi Osmanlı Dönemi’nden günümüze uzanan kimisi son yıllarda yaygınlaşmış pek çok lezzeti birlikte keşfedelim!
Beykoz’un Simgesi Hâline Gelmiş Yöresel Lezzetler

Zengin tarihi ve merkezî konumu sayede İstanbul’un simge semtlerinden birine dönüşmüş olan Beykoz, otantik ve etkileyici bir gastronomik kimliğe sahip. İşte Beykoz yeme içme kültüründe ön plana çıkan ve geçmişten bugüne dek sofralarda yerini alan yöresel lezzetler:
Beykoz Kebabı

Kuzu etinin közlenmiş patlıcan, domates ve özenle seçilmiş baharatlarla buluştuğu Beykoz kebabı damağında iz bırakacak bir lezzet sunuyor. Genellikle kiremitte ya da güveçte pişirilen bu kebap, lokum gibi yumuşacık etiyle seni ilk lokmada etkisi altına alabilir.
Etin sebzelerle kurduğu o mükemmel uyum sayesinde ne tatlar birbirine karışıyor ne biri diğerini bastırıyor. Tam tersine her malzeme kendini ayrı ayrı hissettiriyor. Köz patlıcanın hafif isli aroması ve domatesin taze dokunuşu bu yemeği sıradan kebaplardan ayırıyor. Sen de et yemeklerinde farklı ve unutulmaz bir tat arıyorsan Beykoz kebabını mutlaka denemelisin!
Bölge mutfağında önemli bir yere sahip bu yemeği bölgedeki çeşitli mekanlarda özgün yorumlarla tadabilirsin.
Beyinli Beykoz Kebabı
Beykoz kebabını duymuş olabilirsin ama beyinli versiyonunu daha önce denedin mi? Bu özel tarif haşlanmış ve özenle temizlenmiş kuzu beyninin kebaba eklenmesiyle hazırlanıyor ve Beykoz’un köklü mutfak kültürünün en sıra dışı lezzetlerinden biri hâline geliyor.
Osmanlı mutfağından ilham alınarak günümüze taşınan bu kebap hem cesur hem geleneksel tatlara açık olanlar için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine! Bu özel lezzeti bulabileceğin yerlerse biraz sınırlı. Beyinli Beykoz kebabı genellikle niş, otantik ve geçmişe sadık kalmaya özen gösteren restoranlarda karşına çıkabiliyor. Alışılmışın dışında ama geçmişin izini taşıyan tatları denemeyi seviyorsan bu kebabı Beykoz listene ekleyebilirsin!
Bıldırcın Dolması
İstanbul’un yeşil alanlarına komşu olan Beykoz geçmişte avcılık geleneğine ev sahipliği yapmış ilçelerden biri ve bu miras bugün hâlâ Beykoz’un mutfağında kendini hissettiriyor. Yolun Beykoz’a düştüğünde burada yalnızca klasik et yemekleriyle değil, aynı zamanda farklı hayvanların etleriyle hazırlanan daha özgün tatlarla da karşılaşabilirsin. Bu özel lezzetlerin belki de en dikkat çekenlerinden biri iç pilav ve baharatlı bir harçla doldurulan bıldırcın dolması.
Hem fırında hem tencerede pişirilebilen Osmanlı mutfağından miras bu yemek sadece görüntüsüyle değil, içindeki katman katman lezzetiyle de beğenilyor. Yapımı biraz emek ve sabır istese de ortaya çıkan sonuç buna değiyor. Özel günlerde, misafir sofralarında ya da biraz alışılmışın dışında bir lezzet aradığında bıldırcın dolması tam da denemek isteyeceğin türden bir yemek olabilir. Beykoz’daki yemek kültürünün ne kadar sofistike olduğunu ispat eden bıldırcın dolması bu semti ziyaret ettiğinde karşılaşabileceğin tatlardan.
Kelle Paça Dondurması
Beykoz’un mutfak kültürü zaten başlı başına özgün ama bir de kelle paça dondurması gibi şaşırtıcı lezzetlerle karşılaşınca gerçekten hayran kalmamak elde değil! Adına bakınca aklına klasik bir tatlı gelebilir ama bu dondurma bildiğin dondurmalardan çok farklı.
Aslında bunun bir tür soğuk sakatat yemeği olduğunu söyleyebiliriz. Kelle paça suyu uzun saatler boyunca jelatin kıvamına gelene kadar kaynatılıyor. Ardından bu sıvı dondurularak sakız gibi kıvamlı bir forma kavuşacak hâle getiriliyor. Üzerine dökülen sarımsaklı ve sirkeli özel sosuyla lezzeti bambaşka bir boyuta taşınıyor.
Soğuk şekilde servis edildiği için “dondurma” adını alan bu sıra dışı tat, Beykoz’un ne kadar cesur ve yaratıcı bir sakatat geleneğine sahip olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Eğer sen de alışılmışın dışında ve hafızalarda yer edecek bir lezzet deneyimi arıyorsan kelle paça dondurması kesinlikle denemen gereken yemeklerden!
Boğaz’a Nazır Balık ve Meze Ziyafeti

Deniz ürünleri açısından zengin ve büyüleyici bir mutfak deneyimi sunan Beykoz’un sahilinde çok sayıda balık restoranına denk gelmek mümkün. Taze biçimde toplanan balıklar burada leziz mezelerle servis ediliyor. Boğaz manzarası eşliğinde keyfine varabileceğin bu lezzetler hem göze hem de damağa hitap ederek unutulmaz bir ziyafet sunuyor.
Lüfer
Sonbahar geldiğinde Boğaz’ın serin sularında yakalanan en özel lezzetlerden biri kesinlikle lüfer oluyor ve bu balık Beykoz’daki restoranlarda âdeta sahnenin yıldızına dönüşüyor. Lüfer öyle değerli ve kendine has bir tada sahip ki ona fazla dokunmaya gerek bile kalmıyor.
Genellikle ızgarada sadece kendi yağıyla ve mümkün olan en sade hâliyle pişirilen bu balığın doğal lezzeti ve nefis aroması bu sayede tabaklara ulaşıyor. Lüfer yerken dilersen balığın üzerine biraz limon sıkabilirsin. Taze roka gibi yeşilliklerle birlikte servis edildiğinde ortaya çıkan o sade ama enfes uyum seni şaşırtabilir.
Deniz ürünlerinde doğallıktan yanaysan lüferi tam mevsiminde, sonbahar aylarında ve Beykoz’un Boğaz’a nazır bir restoranında tatmak sana unutulmaz bir deneyim yaşatabilir. Poyrazköy ve Anadolu Hisarı’ndaki balıkçılarda en tazelerini bulabileceğin lüferi birçok restoran da tadabilirsin. Sana hitap edecek pek çok mekânı kısa bir araştırmayla kolayca bulabilirsin.
Yoğurtlu Balık
Balıkla süt ürünleri bir arada yenmez diyenlere inat Beykoz mutfağında ezber bozan harika bir lezzet var: Yoğurtlu balık! Bu sıra dışı ama oldukça dengeli tat, yıllardır bu ilçenin spesiyali olarak kendine güçlü bir yer edinmiş durumda.
Genellikle levrek ya da iskorpit gibi beyaz etli balıklarla hazırlanan bu yemek ister ızgarada ister tavada pişirilsin, sonuç her zaman şaşırtıcı derecede leziz oluyor. Balıklar kremsi bir süzme yoğurt yatağında servis ediliyor ve tam üstüne kızdırılmış tereyağı ya da hafif acılı kırmızıbiber gezdirilerek lezzet âdeta katlanıyor. Farklı ve bir o kadar akılda kalıcı tatları bir araya getiren tariflerden hoşlanıyorsan yoğurtlu balık tam sana göre!
Hem geleneksel hem modern dokunuşlara açık bu yemek, Beykoz’un ne kadar yaratıcı bir mutfak kültürüne sahip olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Farklı Beykoz restoranlarında deneyimleyebileceğin bu yemeği tatmak için Uskumru Restaurant gibi mekânları ziyaret edebilirsin. ETS olarak herhangi bir mekânı önermediğimizi, kendin için ideal tatları detaylı araştırmalarınla öğrenebileceğini de hatırlatalım!
Kalkan Tava
İlkbaharın taze havası Beykoz’a ayrı bir yakışıyor. Hele ki bu mevsimde kalkan tava gibi hafif ama lezzetli bir yemekle buluşuyorsan! Beykoz’daki pek çok balıkçıda rahatlıkla bulabileceğin bu özel tat, mısır ununa bulanarak tavada pişirilen kalkan balığından hazırlanıyor. Kalkanın o kendine özgü dokusu ve hafif yağlı lezzeti bu geleneksel pişirme tekniğiyle birleşince ortaya hem çıtır hem içi sulu harika bir yemek çıkıyor.
Yanında roka, ince doğranmış kırmızı soğan ve birkaç damla limonla servis edilen bu tabak hem göze hem damaklara hitap ediyor. Sen de hafif, doyurucu ve bahar mevsimine uygun bir öğün arıyorsan kalkan tava tam da denemek isteyeceğin türden bir lezzet. Beykoz’un denizle kurduğu güçlü bağın sofralara yansıyan en güzel örneklerinden biri olduğunu söylemek elbette ki abartı olmaz!
Lakerda

Boğaz sofralarının vazgeçilmez mezelerinden olan lakerda, Beykoz’un denizle iç içe geçmiş mutfağında özel bir yere sahip. Palamut balığından yapılan bu tuzlu balık mezesi öyle alelade bir tarif değil, tam tersine kaliteli malzeme ve sabır isteyen ince bir işçilik gerektiriyor. Doğru şekilde hazırlandığında o kadar yumuşak ve narin bir dokuya kavuşuyor ki ağzına bir lokma attığında âdeta ağzının içinde dağılıp gidiyor.
Genellikle ince dilimlenmiş kırmızı soğan ve taze dereotuyla servis edilen lakerda Beykoz balık restoranlarında en çok sipariş edilen mezelerden. Hafif ama leziz bir tat arıyorsan öğün öncesi hem iştah açan hem seni asıl yemeğe hazırlayan bu klasik lezzeti mutlaka denemelisin. Lakerda, Beykoz’un deniz mirasını sofrana taşımanın en güzel yollarından olabilir.
Midye Tava
Midye tava Beykoz’un sahil havasını içine çeken lezzetlerden. Üstelik sadece sıcak bir başlangıç değil, bazı mekânlarda doğrudan ana yemek olarak da sunuluyor. Taptaze midyeler özenle hazırlanan özel bir harca bulanıp kızgın yağda çıtır çıtır kızartılıyor ve çoğu zaman şişlere dizilmiş şekilde servis ediliyor. Yanına mutlaka eklenen cevizli ve sarımsaklı tarator sos ise bu lezzeti bambaşka bir seviyeye taşıyor.
Dışı çıtır ve içi yumuşak bu midyeler taratorun hafif ekşi ve yoğun aromasıyla birleşince damakta iz bırakan bir deneyim sunuyor. Sahil boyunca uzanan restoranlarda ya da samimi bir büfede bu lezzeti deneyebilirsin. Midye tava hem pratik hem keyifli bir lezzet seçeneği!
Taratorlu Taze Fasulye Salatası
Beykoz’da bir balık sofrasına oturduysan ve mezelerden başlamak istiyorsan taratorlu taze fasulye salatasına şans verebilirsin. Bu geleneksel ve ferahlatıcı meze, bölgenin en sevilen tatlarından biri olarak masalarda kendine yer edinmiş durumda. Taptaze haşlanmış fasulyeler ceviz, sarımsak, süzme yoğurt ve ekmek içiyle hazırlanan yoğun kıvamlı tarator sosla buluşunca sıradan bir sebze yemeğinden çok daha fazlasına dönüşüyor.
Öğünlerine eşlik edecek özgün bir salata arıyorsan bu lezzet tam sana göre! Bu salata özellikle deniz ürünleriyle sunulduğunda hem damağını ferahlatıyor hem diğer tatlara mükemmel bir eşlikçi oluyor. Beykoz’daki balık restoranlarında sıklıkla karşına çıkabilecek bu özel meze sadece lezzetiyle değil, geleneksel tariflere sadık kalmasıyla da sofraya ayrı bir ruh katıyor.
Beykoz’un Doyurucu Hamur İşleri ve Sokak Lezzetleri

İlçenin farklı yerlerinde denk gelebileceğin esnaf lokantalarında, fırınlarda ve sokak satıcılarında bulabileceğin nefis hamur işleri aklını başından alabilir. Farklı mutfak kültürlerinin izlerini taşıyan bu lezzetler gün içinde birer atıştırmalık ya da öğün olarak tercih edilebilir.
Hıngal ve Çayır Mantısı
https://www.shutterstock.com/tr/image-photo/georgian-dumplings-khinkali-meat-tomato-sauce-2162365095
Beykoz’un en bilinen mahallelerinden Çiftlik Mahallesi’ne yolun düşerse burada karşına çıkacak lezzetler arasında mantının farklı ve yöresel yorumlarıyla karşılaşabilirsin. Klasik mantıdan biraz daha büyük bir forma sahip hıngal ve çayır mantıları sadece boyutlarıyla değil, aynı zamanda kapatılma şekilleriyle de fark yaratıyor. Özellikle hıngal, içinde genellikle et barındırmayan iç harcıyla öne çıkıyor ve bu yönüyle vejetaryen beslenenler için de gönül rahatlığıyla tüketilebilecek bir seçenek hâlini alıyor.
Hamurun kalınlığı, iç malzemelerin dengesi ve üzerindeki sosuyla her lokmada kendine özgü bir tat sunan bu mantı çeşitleri, bölgenin mutfak kültüründe son derece özel bir yere sahip. Yoğurt ve özel sosla servis edilebilen bu mantılar ıbirçok mekânda bulabilirsin.
Kıyma Böreği
“Kıymalı börek Türkiye’nin her yerinde yok mu?” dediğini duyar gibiyiz. Ancak Beykoz usulü kıyma böreği hem içeriğiyle hem sunumuyla denemeye değer lezzetlerden. İlçedeki fırınlarda ve pastanelerde hazırlanan bu börek, çıtır çıtır yufkasıyla dikkat çekiyor.
Bol soğanlı, baharatlı ve kıymalı harcı sayesinde doyurucu bir lezzet olan kıyma böreği genelde çay eşliğinde tüketiliyor. Nostaljik bir Beykoz deneyimi yaşamak istiyorsan bu ilçeyi ziyaret ederken gözüne kestirdiğin börekçilerin birine girip sıcacık böreğin keyfine varabilirsin!
Balık Ekmek

Denize kıyısı olan pek çok şehirde rastlayabileceğin balık ekmek, Beykoz’un eşsiz sahili ve Anadolu Hisarı’nın ikonik yapısı sayesinde bambaşka bir yemek deneyimine dönüşüyor. Teknelerde ve küçük büfelerde satılan balık ekmek her ne kadar klasikleşmiş bir sokak lezzeti olsa da Boğaz’ın leziz balıkları ve Beykoz’un kendine has atmosferi sayesinde ayrı bir anlam kazanıyor. Taze ızgara balık, bol yeşillik, soğan ve domatesle birlikte servis edilen bu yemeği yerken bir yandan Boğaz havası alabilir, şahane manzaraların tadını çıkarabilirsin.
Gelenekten Moderne: Beykoz’da Diğer Popüler Duraklar

Klasikleşmiş tatların yanı sıra ziyaretçilerine sunduğu çeşitlilikle de dikkat çeken Beykoz, geleneksel Türk kahvaltısından tut da dünya mutfağına dek uzanan geniş bir yelpazeye sahip. Bu ilçeyi ziyaret ettiğinde tadabileceğin popüler lezzetler arasında şu alternatifler yer alıyor:
Serpme Kahvaltı
Kahvaltıları âdeta bir şölene dönüştüren serpme kahvaltı konseptine Beykoz’da da denk gelebilirsin. Özellikle Hidiv Kasrı gibi tarihî mekânlar ve Boğaz manzaralı kafelerde enfes bir kahvaltı deneyimlemek mümkün. Çeşit çeşit peynirlerin, birbirinden lezzetli reçellerin ve zeytinlerin yer aldığı kahvaltı sofralarında bal-kaymak, sahanda yumurta ve menemen gibi seçenekler de mevcut.
Zengin bir kahvaltı sofrasında oturup ailesiyle ya da arkadaşlarıyla keyif yapmak isteyen pek çok kişi Beykoz kahvaltısını tercih ediyor. Senin de tercihin bu yönde ise sayısız seçenek arasından beğendiğini değerlendirebilirsin.
Kavurma
Beykoz ziyaretin sırasında gideceğin bazı restoranların menüsünde denk gelebileceğin kavurmayı gözün kapalı tercih edebilirsin. Dana ya da kuzu etinden yapılan bu klasik ama etkileyici lezzet etin kendi yağıyla ağır ağır pişirilmesi sayesinde lokum gibi yumuşacık bir dokuya kavuşuyor. Sade bir tabakta da sunulabiliyor ama pilav üstü ya da ekmek arası servis edildiğinde o sokak lezzeti havası kendini en iyi şekilde hissettiriyor.
Kavurma sadece doyurucu bir yemek olmanın ötesinde Beykoz’un sıcak, samimi ve geleneksel ruhunu yansıtan kültürel bir miras gibi. Klasik ama iddialı tatlara ilgi duyuyorsan Beykoz’un kavurması sana son derece keyifli bir yemek deneyimi yaşatabilir.
Kebap Çeşitleri (Adana, Urfa, Tavuk Şiş)

Beykoz, kebap sevenler için hem geleneksel hem yenilikçi bazı lezzet seçeneklerine sahip. Adana kebap yöresel baharatlarla harmanlanan acılı bir et karışımıyla öne çıkıyor. İnce ve uzun biçimde şişe geçirilmiş olan et, közde pişirildiği için kebabın dışı hafif çıtır, içiyse sulu bir doku sunuyor.
Urfa kebapsa Adana’ya göre biraz daha az acılı bir tada sahip ve baharat dengesiyle dikkat çekiyor. Özenle yoğrulup şişe sarılan kıymanın yumuşak bir yapısı oluyor. Her iki kebap türü de bol yeşillik ve lavaş eşliğinde servis ediliyor.
Öte yandan tavuk şişse kırmızı et yerine tavuk tercih eden ziyaretçilerin favorileri arasında. Tıpkı diğer kebaplar gibi köz ateşinde pişen tavuklar genellikle bir gece öncesinden marine edilmiş oluyor. Bu sayede aromasını muhafaza edebilen tavuklar pilav ve çeşitli mezelerle servise hazırlanıyor.
Beykoz’un Göksu bölgesindeki mekânlarda, huzurlu bir atmosferde bu yemekleri tadabilirsin. Dilersen sahil kenarındaki restoranları ziyaret ederek deniz manzarasında birbirinden lezzetli kebapların keyfine varabilirsin.
Kanlıca Yoğurdu
Beykoz bir yana, İstanbul’un en ikonik lezzetlerinden ve değerlerinden sayılan Kanlıca yoğurdu zamana meydan okuyan bir tat. Diğer yoğurtlardan farklı olarak daha kremsi ve hafif mayhoş bir lezzeti bulunan bu yoğurt benzersiz dokusu sayesinde yediden yetmişe herkese hitap edebiliyor. Üzerine pudra şekeri dökülerek servis edilen bu lezzet hem göze hem damağa hitap edebiliyor. Pek çok kişinin sırf bu yoğurt için Beykoz’u ziyaret ettiğini hatırlatmakta fayda var.
“Kanlıca yoğurdu nerede yenir?” diye merak ediyorsan bu ilçeye yolun düştüğünde Tarihî Kanlıca Yoğurtçusu (İsmailağa Kahvesi) gibi geleneksel mekânlara uğrayabilirsin. Dilersen servis sırasında pudra şekeri yerine bal ya da reçel de tercih edebilirsin.
Boğaz’ın mavilikleriyle doğanın yeşilini bir araya getiren Beykoz hem zengin tarihi hem ilgi çekici mutfak kültürüyle ön plana çıkan eşsiz bir ilçe. Beykoz kebabından Boğaz’ın taze balıklarına, meşhur Kanlıca yoğurdundan yöresel mantılara kadar uzanan bir lezzet yolculuğuna çıkmak istiyorsan bu ilçeyi ziyaret edebilirsin. İstanbul’da gezilecek yerler arasında dolaşırken dilediğin zaman bir lezzet molası vererek bu ilçenin güzelliklerini keşfedebilirsin.
Sen de ilk fırsatta bu ilçeyi ziyaret etmek istiyorsan Etstur fırsatlarıyla Beykoz otellerini keşfedebilirsin. Beykoz’da gezilecek yerler listeni eritirken bu ilçenin ikonik yapılarını ve birbirinden güzel sokaklarını görebilirsin.