Yeryüzüne karanlık çökmeden hemen önce kısacık, sihirli bir zaman dilimi; gün batımı… Gökyüzünün, bir an için alev aldığı hissi uyandıran büyüleyici bir kızıllıkla yıkandığı, pembe, turuncu, mavi, mor gibi renklerin en güzel tonlarını cömertçe sergilediği bu an, yeryüzünde her gün tekrar ediyor belki; ama bir görsel şölen olma özelliğini asla kaybetmiyor. Dünyada günün geceye döndüğü her yerde izlenebilecek bir olay olsa da bazı coğrafyalarda gün batımı sıradanlıktan çıkıp bir doğa harikasına dönüşüyor. Yeryüzünde bu sihirli anın en güzel izleneceği yerlere doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? İşte güneşin hep başrolde olduğu ama birbirinden farklı sahnelerin izlenebileceği 5 gün batımı noktası…
Tanrıların Tahtında Kızılın Eşsiz Tonu: Nemrut
Gün batımının en güzellerinden birini izlemek için fazla uzağa gitmeye gerek yok aslında… Adıyaman’da 2 bin 206 metre yüksekliğe uzanan ve Tanrıların Tahtı adıyla anılan Nemrut Dağı, hem coğrafi hem de tarihi güzelliğiyle benzersiz günbatımlarına şahitlik edebileceğiniz en güzel adreslerden biri. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan ve dünyanın 8. Harikası olarak kabul edilen Nemrut, Kommagene Krallığı’na ait Antik Çağ’dan kalma kral ve tanrıların heykellerine ev sahipliği yapıyor. Sadece gün doğumu ya da gün batımını izlemek için her sene çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlayan dağın zirvesine çıkmak biraz zahmetli bir yürüyüş gerektirse de sonucunda hediye ettiği manzara için değer…
Mavi ve Beyazın Güneşle Sıcak Buluşması: Santorini
Dünya üzerinde en güzel gün batımlarından bir diğerini izlemek için de yine çok uzaklaşmadan, Ege’ye rotanızı çevirmeniz yeterli. Yunan Adaları arasında mimarisiyle karakteristik özelliğe sahip olan Santorini, mavi ve beyazı güneşin sıcak tonlarıyla buluşturan en romantik noktalardan biri. Özellikle Oia kentinde Ege Denizi’nin üzerini kaplayan gökyüzü, güneşin çekilmeye başladığı saatlerde pembenin, turuncunun ve mavinin birbirine en güzel tonlarını barındıran bir çiçek dürbününü andırıyor. Adanın simgesi olan bembeyaz evleri de bu saatlerde turuncunun en sıcak tonlarıyla boyanıyor.
Çölün Ortasında Kızılla Yıkanan Vaha: Nil Nehri
Binlerce yıldır Mısır’ın ana iletişim koridoru olan Nil Nehri, günümüzde de gezginler için tarihe yelken açabilecekleri mükemmel bir adres. 6600 km uzunluğundaki Nil, dünyanın en uzun nehri olarak biliniyor. Sonsuzmuş gibi görünen çöllerin arasından geçerek Akdeniz’e dökülen nehir, bu coğrafyada Mısır’ın bereketli bir vahaya dönüşmesinin de kaynağı. Mısır’ı boydan boya ikiye ayıran nehir üzerinde gün doğumu da gün batımı ayrı güzel. Nehir üzerinde gerçekleşen ve “felluca” adı verilen beyaz yelkenli tekneler ile gerçekleştirilen geziler sayesinde, yeryüzünde gün batımının en güzel izlenebileceği anlara tanıklık etmek de mümkün. Çöl kumlarının sonsuz topraksı tonlarının arasında yeşil bir cenneti andıran Nil, gün batımında kızılın benzersiz tonuyla yıkanıyor ve mistik, gerçek üstü bir deneyimin kapılarını aralıyor.
Avrupa’da Gün Batımının En Romantik Adresi: Venedik
Eğer bir romantikseniz tarihten günümüze taşıdığı güzelliğiyle Venedik’te şehrin içerisinden geçen Büyük Kanal üzerinde yapacağınız tekne turunda, sizi kesinlikle en özel gün batımlarından birinin karşılayacağını bilin. Venedik’in gotik mimari örneği olan yapılarının arasından geçen gondollar, gün ışığının birbirinden güzel tonlarıyla bulutların ve suyun üzerinde dans ettiği eşsiz bir atmosfere taşıyacak sizi. Özellikle kış aylarında en güzel gün batımlarının gözlendiği kanal üzerinde uzanan Accademia Köprüsü de Venedik’te bu manzaranın keyifle izlenebileceği ideal noktalardan biri.
Kum Denizi ve Güneşin Çizdiği Tablo: Sahra Çölü
Gün batımı denince genellikle suyun üzerinde batan güneşin görüntüsü ilk çağrışımı yapsa da güneşin bu anı sadece su ile ilişkili yerlerde değil, yeryüzünün en kurak çöllerinde de eşsiz güzellikte manzaralar yaratabiliyor. Kuzey Afrika’nın büyük bir bölümünü kaplayan Sahra Çölü de Fas topraklarında, Quarzazate’de gün batımının eşsiz manzaralarını sunan uçsuz bucaksız bir kumdan deniz… Quarzazate, Fas’ın güneyinde, Yüksek Atlas Dağları’nın güneyinde bulunan ve çöl temalı pek çok film sahnesine ev sahipliği yapan bir şehir. Gün batımında farklı yüksekliklerle uzanan kum çölünde develerle yapılan yolculuklar, özellikle gün batımı zamanlarında tabloyu andıran çarpıcı manzaralar yaratıyor.
