Chamonix, Cortina, St. Moritz ya da Val d’Isère? Hepsi çok güzel, ancak fazla mı bilindik? Öyleyse size Avrupa’nın az çok gizli kalmış, herkes tarafından keşfedilmemiş kayak merkezlerinden bahsedelim.Pradollano, İspanya
Güneşi, kumu, deniziyle bildiğimiz İspanya’nın sıkı bir kayak merkezine de sahip olduğunu kim tahmin edebilirdi? Akdeniz’in heybetli dağı Sierra Nevada’da yer alan bu kayak merkezi, Pradollano adlı sevimli bir kasaba. Aileler için son derece elverişli olan kayak merkezi, hem yeni başlayanlar hem de orta zorluklarda kayabilenler için uygun pistlere sahip. Çok deneyimli kayakçılar için off-pist olanaklarının ve biraz macera, hatta belki romantizm arayanlar için de gece kayağı olanakları mevcut. Kasabada 30’un üzerinde restoran ve yine aynı sayıda bar hizmet veriyor. Yerel tapas lezzetlerinden İtalyan mutfağına birçok seçeneğin olduğu Pradollano’da, sevimli butikler ve geleneksel dükkanlar da var. El Lodge, son derece başarılı bir konaklama adresi. Rüya gibi, sıcacık bir atmosfere sahip otelde sadece 20 süit ve oda bulunuyor. Hepsi de son derece geniş. Alp stilinde dekore edilmiş odaların dağ manzarası ise nefes kesiyor.
Verbier, İsviçre
Kayak cenneti İsviçre’nin nispeten az bilindik merkezlerinden olan Verbier’nin birçok özelliği var ama belki en ilginç olanı, dünyanın en korkutucu eğimlerine sahip olması. Mont Fort ve Tortin, sadece ve sadece çok deneyimli kayakçılara hitap ediyor. Tabii ki Verbier’nin tüm pistleri bu denli zorlu değil. Aslına bakarsanız bol kar varsa, Tortin orta seviyedeki kayakçılar için de gayet uygun. Gece hayatıyla da öne çıkan Verbier’nin en bilindik gece mekânı ise Pub Mont Fort. Bir mahalle pub’ı sayılabilecek Pub Mont Fort, güneşli terasıyla öğleden sonra 3’ten itibaren açık. Verbier’de konaklayabileceğiniz en güzel adreslerden biri, henüz bu aralıkta kapılarını açan yepyeni W Verbier Hotel & Residences. Otelin restoranı Michelin yıldızlı şef Sergi Arola’nın modern reçeteleriyle hazırlanan yerel malzemeli yemekler sunuyor. Away Spa ise kayaktan yorgun düşenlerin imdadına yetişiyor. 36 metrekarelik odalardan 184 metrekarelik süitlere; 2, 3 ya da 4 yatak odalı dairelerden aile odalarına farklı ihtiyaçlar için farklı konaklama seçenekleri sunuluyor.
Ischgl, Avusturya
1.500 kişilik nüfusuyla minicik bir kasaba olmasına rağmen, kayak merkezi oluşu sayesinde son derece canlı bir yere dönüşen Ischgl’da çok ciddi bir après-ski hayatı var. Özellikle konserlerle öne çıkan kasabanın yeme-içme sahnesi de son derece gelişmiş. “Top of the Mountain” konserleri kasım ayında başlıyor ve kapanış konseriyle, mayıs ayında sona eriyor. Kasabada birçok yerde pizza yiyebilirsiniz, ancak atmosferi ve dekoru da hesaba katacak olursanız, Sport Hotel Silvretta bünyesindeki Bärafalla’nın, rakiplerine göre bir adım daha öne çıktığını söyleyebiliriz. Geleneksel Tirol mutfağını denemek isteyenler için de ideal bir mekan. Burada konaklayabileceğiniz adreslerin başında ise modern bir şıklığa sahip Madlein geliyor. Akşam saatlerinde önünde içeceğinizi yudumlayıp yorgunluk atabileceğiniz şöminesi, enerjiniz yüksekse sabaha kadar dans edebileceğiniz gece kulübü Pacha, kapalı havuzu ve ısıtılmış açık hava havuzu, saunası, buhar odası ve 71 odası ile tercih edilebilir. Diğer bir konaklama seçeneği ise 82 odasıyla hizmet veren, Avrupa’nın ödüllü beş yıldızlı otellerinden Trofana Royal.
Megève, Fransa
Rhone-Alpes bölgesinde yer alan Megève, Fransa’nın en güzel kayak merkezlerinden birisi. 300 kilometrenin üzerinde pist uzunluğuna sahip Megève kayak merkezi, üç ana alanda (Rochebrune Cote 2000, Mont d’Arbois ve Jaillet) 80 lift ile hizmet veriyor. Hem yeni başlayanlar hem de orta seviyedekiler için uygun eğimleriyle Megève pistleri, ailece çıkılacak kayak seyahatleri için çok elverişli. Megève’de kayak dışında da karla haşır neşir olmak isteyenler; köpeklerin çektiği kızaklara binebilir, yahut snowshoeing, yani kar ayakkabısıyla yürüyüş yapabilir. Chalet stilinde dekore edilmiş Hotel Mont Blanc’da, kendinizi bir masalın içinde gibi hissetmeniz işten değil. Les Fermes de Marie ise beş yıldızlı bir konaklama alternatifi. Alp stilinde inşa edilmiş 9 chalet’den oluşan bu lüks otel, Megève’i daha da büyülü kılıyor.
