Safranbolu‘dan yola çıkıp yaklaşık 2 saat süren bir yolculuğun ardından Amasra’ya varıyorum. Sırf Safranbolu ve Amasra arasındaki yolun güzelliği için bile gidilir Amasra’ya. Çınar ağaçlarının koridor oluşturduğu meşhur “Aşıklar Yolu” bitsin istemediğim yollardan. Sonbaharın cayır cayır yanan, alev renkleri de yolculuğu ayrıca güzelleştirdi hiç şüphesiz.
Batı Karadeniz‘de yer alan Amasra, Bartın‘a bağlı bir liman kenti. Bakmayın ufacık tefecik olduğuna, 1942 yılında Türkiye’nin ilk turizm beldesi olma özelliğini taşıyor. Dönemin ünlü siyasetçilerinin ve sanatçılarının vazgeçilmez yazlığıymış. İsmet İnönü’den, Zeki Müren’e kadar kimler gelip gitmezmiş Amasra’ya…
Kentin Antik isimlerinden biri olan Sesamos’un, ilkbaharda Boztepe’de açan susamlardan geldiği söyleniyor. Fatih Sultan Mehmet ile birlikte Osmanlı topraklarına geçmiş olan Amasra’nın ayrıca iki tane adası da bulunmakta. Büyük olanı Büyükada, diğeri ise Tavşan Adası olarak adlandırılıyor.
Bir liman kenti olan Amasra’ya gelince haliyle ilk başta balık yemek gerekiyor. Burada tüm balıkçılarda, günlük tutulan taze balıklar, balığın cinsine ve isteğinize göre pişirilip olduğu gibi, pek fazla işlem yapılmadan servis ediliyor. Zaten balık bu kadar taze olunca, güzelce pişirilsin yeter. Balık çeşitleri mevsime göre değişiklik gösteriyor, ama Karadeniz kıyısında olduğunuzu unutmayın, zamanına denk gelirseniz en güzel hamsi ile kalkan balığını burada yersiniz. Mezgit, tekir bolca var ve kızartılarak servis ediliyor.
Balığın yanında muhakkak meşhur, ünü Türkiye sınırlarını aşmış, Amasra salatası yemek şart. Amasra salatasının en büyük özelliği tamamen mevsime göre, en taze malzemelerle ve turşularla hazırlanıyor olması. Bir salata için 27 farklı çeşit malzeme kullanılıyor. Genellikle en alta marul, soğan, maydanoz, roka, semizotu, taze soğan daha sonra bunların üzerine havuç rendesi ve turşu çeşitleri, en üste ise çeşitli şekiller verilmiş, süslü püslü havuçlar,turplar ve salatalıklar koyuluyor. Sirke, limon ve sızma zeytinyağı ile salata tamamlanıyor. Malzemeler bu kadar taze ve doğal olunca, yemelere doyulmuyor.
Bu salatayı ilk kimin yaptığı konusunda birçok iddia olsa da, meşhur eden yer belli; Mustafa Amca’nın Yeri Canlı Balık Restoran… Burası Küçük Liman’da yer alan, Amasra’nın en meşhur balık restoranı. Her zaman taze balık ve meşhur Amasra Salatası var. Günün en güzel buradan battığı da söyleniyor. Mustafa Amca’nın Yeri’nin bir diğer meşhur lezzeti, ballı yoğurt tatlısı. Amasra’nın manda yoğurdu üzerine bolca fındık ve balla servis edilen bu tatlı, yemeği hafif sonlandırmak için birebir.
Büyük Liman’da yer alan Mavi Yeşil Balık Restoranı da yine Amasra salatası ve taptaze balıkları ile çok güzel. Restoranın balkon kısmında, özellikle köşe masalarda oturmak ve Karadeniz’in coşkulu dalgalarını seyretmek çok keyifli.
Amasra’da balık restoranlarının dışında, zengin pide çeşitleri ile Karadeniz Pidecisi ve yöresel Bartın yemekleri yapan yerler de var. Balık yemek istemiyorsanız ya da birkaç gün kalıp farklı tatlar denemek istiyorsanız tercih edebilirsiniz. Tereyağlı su böreği ve buraya özgü et suyunda pişen pirinçli mantı denenebilir.
Amasra’nın en güzel dondurmaları için Küçük Liman’daki Konak Cafe’ye gidilir. Tüm çeşitleri kendileri yapıyorlar, hepsi doğal ve nefis. Vişneli olan özellikle çok lezzetliydi. Az şekerli ve hafif ekşiliğiyle, tam da balık sonrası yemek istediğim cinsten.
İlk yeri Bartın’da olan, 2009 yılında Amasra’ya açılmış ve yakın zamanda da İstanbul Çiftehavuzlar’da açılmış olan Lütfiye çay, kahve içmek için harika bir mekan. Amasra gibi küçücük ve sıcacak. Servis, sunum, lezzetler on numara. İstediğiniz çeşit kahve var; Türk kahvesi, espresso, americano, latte, capuccino ya da filtre kahve içebilirsiniz. Tüm kahveler ve çaylar tadımlık olarak kendi yapımları olan reçel, lokum ve ezmelerle birlikte geliyor. Çok beğenirseniz, ki hepsi birbirinden lezzetli, istediğinizi satın alabiliyorsunuz. Fındık ezmesi ve Ayva marmelatı en beğendiğim oldu. Kendi yaptıkları pekmezlerin de çok güzel olduğunu söyleyebilirim.
Eğer bir pazar günü Amasra’daysanız şanslısınız çünkü pazar günleri Amasra Pazarı kuruluyor. Tüm yöresel ürünleri bulabilirsiniz. Mısır unu, mevsiminde iseniz kanlıca mantarı, yaban mersini, peynir çeşitleri, manda yoğurdu, tereyağı, tarhana ve ev eriştesi, turşu çeşitleri, bölgeye has tatlımsı küçük kuzu kestanesi pazarın kaçırılmaması gereken lezzetleri olduğunu hatırlatayım.
Son Mastori
İnci Özay Hatipoğlu
Yayın Tarihi: Kasım 2014
