Koyu Mod Açık Mod
Koyu Mod Açık Mod

Yeniden Hayat Bulan Semtler

İki kıtayı buluşturmasından çok daha büyük marifetleri var elbette İstanbul’un. Bu kentte yolu düşmüş bir turist olduğunuzu düşünün! Nasıl da zengin sofralar sunar size… Renkli, kalabalık, biraz modern biraz otantik, zaman zaman da karmaşık. Bu sofrayı nasıl keşfettiğinizle alakalı olur deneyiminiz de çoğu zaman. Bu keşif serüvenine katılan herkes için mevcut dinamiklerini koruyan İstanbul, bir yandan da farklı semtlerdeki eğlence ile yeme-içme alternatifleri ve sanat merkezleriyle büyüler. Şimdi karşınızda İstanbul’un yeniden hayat bulan iki semti ve renkleri…

Galata, Beyoğlu’ndan Çok Farklı
Uzun yıllar süren bir terk edilmişlik ve karanlık izbe sokaklar tanımlardı eskiden Galata semtini. Tek çekim merkezi turistlerin uğrak noktası Galata Kulesi’ydi ta ki leziz menüleriyle yeni restoranlar ve kafeler, uygun ama estetik konaklama alternatifleriyle hosteller, renkli ve eğlenceli programlarıyla gece kulüpleri ve özgün eserlerin sergilendiği sanat galerileri burada açılana kadar.

Yolunuz Galata’ya düşerse semtin ruhunu en iyi yaşayacağınız mekanlardan biri Galata Evi. Eskinin İngiliz Karakolu olan yapı, bugün etnik lezzetlerin sunulduğu bir restoran olarak hizmet veriyor. Kuledibi’nin eşsiz atmosferinde, piyano eşliğinde, etkileyici bir tarihi dekor içerisinde Gürcü lezzetlerinin tadına bakabilirsiniz. Sanat tutkunları içinse caz evi Nardis ve Galataperform’un programına mutlaka bakın. Özellikle Kuledibi ve çevresinde, tasarımcılara ait butikler de en az semt kadar renkli ürünleri ile görülmeye değer.

Galata

Liman Semtinden Eğlence Durağına, Karaköy
Kısa bir süre öncesine kadar hanları, hırdavatçıları, elektronikçileri ve liman trafiği ile her daim kalabalık ve kaotik bir semt olarak anılan Karaköy, Beyoğlu çevresinde yaşanan değişimin başrolündeki bir diğer isim. Semt, son birkaç yıl içerisinde eğlence ve sanatın en gözde lokasyonlarından birine dönüştü. Tarihi Yarımada’nın karakterini yansıtan ve uzun yıllar unutulmuş olan görkemli yapıları teker teker yenilenerek İstanbul’un en cazibeli mekanlarına hayat vermeye başladı. Karaköy kalabalık olmasına yine kalabalık; ama bu sefer ziyaretçilerin çoğu ya kafelerinde oturmaya ya da sanat galerini dolaşmaya geliyor.

Semtin en popüler mekanlarından biri ise Dem… Her semtin meşhur bir kahvecisi vardır; ama çay için anı şeyi söylemek pek mümkün değildi. Dem farklı atmosferi ve yerli-yabancı çay çeşitleri sunduğu zengin menüsüyle bu durumu tersine çevirdi. Kahve içinse Karaköy sokaklarında bir film sahnesinden fırlamış gibi dekoruyla sizi bekleyen Karabatak’ın yolunu tutabilirsiniz. SALT Galata, Yahudi Müzesi ve İstanbul Modern Sanatlar Müzesi de sanatseverlerin seveceği adresler. Alışveriş içinse renkli kafelerle çevrelenmiş Fransız Geçidi içerisindeki tasarım dükkanları, özgün seçenekler sunuyor.

Karaköy

Sevinç Arslan

Sevinç Arslan

Yeditepe Üniversitesi’nde Gazetecilik okudu. Mezun olduktan sonra kısa süreli bir kültür-sanat muhabirliği deneyiminin ardından dekorasyon, mimarlık ve tasarıma yönelik çeşitli yayınlarda editörlük yaptı. Bir dönem Naturelife Ekolojik Yaşam Dergisi'nin kurucu ekibinde yer alarak içerikten sorumlu yayın editörü olarak çalışan yazar, şimdilerde editörlük hayatına Etstur’da devam ediyor.

Önceki Yazı

Nerede Ne Yenir?

Sonraki Yazı

Fas’ın Mavi Büyüsü Şafşavan