Uzak Doğu’nun en özel lezzetlerini tadabileceğiniz Tangerine Beach, ana plajın hemen yanındaki küçük ve şirin koyda yer alıyor. Burası alışık olduğumuz klasik Uzak Doğu tarzından çok farklı bir atmosfere sahip, beyaz rengin ağırlıklı olduğu bir plaj kulübü esasında. Hava karardığında gece kulübüne dönüşen Tangerine’de, sushi ve Japon mutfağının diğer zengin lezzetleri deneyimli, süper Şef Tony Kando ve ekibine emanet. Tony, New York’tan gelmiş işinin ustası bir Japon.
Japon mutfağı denildi mi ilk akla sushi gelir. Tüm sushi türleri pirinç sirkesiyle yapılan özel bir pirinç pilavıyla hazırlanır. Kısa boylu ve bol nişastalı Japon pirinci; pirinç sirkesi, şeker ve tuz katılarak oda sıcaklığında soğutularak hazır hale getirilir. Sushi yapımında kullanılan bir diğer malzeme de nori’dir. Koyu yeşil renkli, Japon limanlarında yetişen bir tür yosun olan nori, geleneksel olarak güneşte kurutularak işlenir. Günümüzde çiftliklerde de yetiştirilip, kurutuluyor.
Sushi yapımında ağırlıklı olarak ton, somon, uskumru, yılan balığı gibi yağlı balıklar ve kalamar, ahtapot, karides, balık yumurtası, denizkestanesi, yengeç gibi diğer deniz canlıları kullanılır. Sushi yanında muhakkak soya sosu, zencefil turşusu ve wasabi ile birlikte servis edilir. Wasabi, anti-mikrobiyal özellikleri sayesinde besin zehirlenmesi olasılığını düşürmesi nedeniyle özellikle çiğ olarak yenilen deniz mahsullerinin yanında muhakkak servis edilir. Yalnız çok acı olduğu için, yerken miktara dikkat etmek gerekir. Tangerine Beach Sushi’de, Batılı tarzda, ustaca hazırlanmış en taze sushi’leri yemek ayrı bir keyif doğrusu.
Sadece sushi yok elbet, yine Japon mutfağının vazgeçilmezi sashimi çeşitleri de çok zengin. Geleneksel olarak başlangıçta yenilen sashimi ince dilimlenmiş, çoğunlukla deniz mahsullerinden oluşan et tabağı. Sashimi de sushi gibi soya sosu, zencefil turşusu ve wasabi ile servis ediliyor. Tangerine Beach Sushi’nin sashimi’leri hem lezzet hem de görüntüleri ile çok etkileyici.
Tony San’ın siyah morina balığından yaptığı, Black Cod Miso, ne kadar olağanüstüydü anlatamam. Miso ile hafifçe mühürlemiş; balığı, lezzetli ve sulu bırakmıştı. Çatalın ucunu değdirdiğin anda dağılan bu balık az yağlı olduğundan dikkatle pişirilmediği takdirde kolaylıkla dağılabilen bir yapıya sahip. Japon mutfağının temel taşlarından miso; soya fasulyesi, pirinç ve koji mantarının fermantasyonu ile elde ediliyor. Yediğim en güzel Black Cod Miso ile Tony Usta’ya hayranlığım arttı desem abartmam. Gittiğinizde karnınızı sadece sushi ile doyurmamanızı ve bu nefis lezzeti kaçırmamanızı tavsiye ederim.
Kafası, kuyruğu, kılçığı ile bütün olarak yağda kızartılan levrek mi yoksa dana teriyaki mi daha lezzetliydi karar veremedim. Şeker, mirin, soya sosu ve sake kaynatılarak yapılan tatlı sos teriyaki de yine Japon mutfağının önemli malzemelerinden. Et yumuşacık, sos tam tadında ve kıvamındaydı.
Tangerine Sushi’de sadece geleneksel malzemeler kullanılmıyor. Tam da mevsiminde olduğumuz palamuttan nefis denemeler yapmışlardı. Bayıldım! İşte yaratıcılık, işte teknik, işte tutku… İşin doğrusu menüye koyarlar mı bilemiyorum, ama gidince sorup, şansı denemek gerek.
Tangerine Sushi, Maxx Royal ayrıcalığını sonuna kadar hissettiğiniz, mis gibi Akdeniz kokulu, bembeyaz, nefis bir köşe. Gitmeden rezervasyon yaptırmak gerekiyor, ayrıca bir ücret alınmıyor.
Son Mastori
İnci Özay Hatipoğlu




