Şehir hayatının içine fazlasıyla giren sokak sanatlarının başını çeken graffiti son yıllarda duvarları delip trenlere, duraklara ve yollara kadar ulaşıyor. Her zaman güldüren bazen de hüzünlendiren graffiti sanatı köklü bir geçmişe de sahip. Hatta insanlığın varoluşuyla aynı döneme rastlıyor desek yanlış olmaz. İlk izlerine Pompei’de, Mısır’da ve Roma katakomblarında bulunan yazı, şekil ve çizimlerle rastlanıyor. Tabii hikaye bu kadarıyla kalmıyor özgür olabilecekleri her yeri boyamaya başlayan yaratıcı sanatçılar sokaklara çıkıyor.
Bu günlerde grafitti sanatıyla öne çıkan o muhteşem şehirlerin bu hale gelmesinde bir zamanların mağara duvarlarına çizilmiş resimlerin etkili olacağını kim bilebilirdi ki! Modern graffitinin temelleri ise 1960’larda tabii ki Amerika’da atılıyor. 60’lı yılların sonunda kabına sığmayan pek çok genç yaratıcı, çıkmayan markerlarla New York sokaklarını boydan boya lakapları ve yaşadıkları caddelerin numaralarıyla boyuyorlar. İşte o dönemlerde temeli atılan modern graffitinin kurucusu olarak da sokak sanatçısı Taki183 gösteriliyor.
Duygularını İfade Etmenin En Güzel Yolu
Şehrin izbe bir köşesinde karanlıklar içinde eski bir bina düşleyin. İşte bu duvarı biraz sonra renklendirmek yaratıcı graffiticilerin işi. Buldukları tüm eski mekanları boyuyorlar hatta özellikle onları tercih ediyorlar çünkü amaçları aslında dünyayı renklendirmek. Dokundukları her yerde duygularını yüksek sesle dile getiriyorlar ve inanışları uğruna verdikleri savaşta en büyük silahları boyaları…
Savaşın çocuklarının yaşadığı Lübnan da son yıllarda graffitiden nasibini alanlardan. Beyrut ve Trablus sokakları siyasi semboller ve logolarla yıllardır sokak sanatçılarının egemenliği altına girmiş durumda. Çoğu savaş karşıtı graffitiden Lübnan’ın acılarına ortak olmak mümkün. Lübnan şehirlerinde graffitilerin birçoğu gençler tarafından yapılmış olsa da aralarında Banksy ve Taki183’ün duvarlarıyla yarışan figürlerde yok değil.
Bu Şehirlerde Duvarların Bir Dili Var!
New York ve Manhattan sokaklarındaki resimlere her gün bir yenisi ekleniyor… Graffiti sanatının doğduğu bu topraklarda etrafta gördüğünüz pek çok duvar da adeta graffiti tutkunlarının anlattıklarını fısıldıyor. Duvarları ve sokakları boyamanın, duyguları resmetmenin en eğlenceli hali graffitiler çoğu zaman politik görüşleri yansıtsa da bazen de şehrin siluetini bozan eski bir vagonu bir sanat harikasına dönüştürüyor. Tıpkı Manhattan sokaklarında olduğu gibi…
New York’un caddeleri ve binaları ise geçtiğimiz yıl dünyanın en ünlü graffiti sanatçısı Banksy tarafından oyuna dahil edildi. Banksy şehre attığı ilk imzasında ‘graffiti suçtur’ tabelasını sökmeye çalışan iki çocuğu resmetti. Depolardan binalara, kamyon kasalarından depolara kadar her yere büyüleyici graffiti çalışmalarıyla izlerini bırakan Banksy, New York sokaklarında bir ‘sokak efsanesi’ olarak anılıyor. Duvarlara bıraktığı muhteşem figürlerin bazılarına yerel graffiticilerin ve New York yönetiminin parmağı dokunsa da bazılarını hala yerinde görmek mümkün.
