Koyu Mod Açık Mod
Koyu Mod Açık Mod

Rize’nin Yerel Lezzetlerinin Tadı Ustaların Elinden Çıkıyor!

Yolunuz Rize’ye düştüğünde bir şeyden emin olabilirsiniz; burada nefis yemekler yiyeceksiniz! Tabii doğru adresleri bilmek kaydıyla. Rize’nin merkezi küçücük, neredeyse birkaç adımda gezilebilir bir yer. Merkez dışına çıkıldığında iş değişiyor; Çayeli, Pazar, Çamlıhemşin, Ayder gibi duraklar için ayağınızı yerden kesecek bir araç şart. Rize merkezde Karadeniz mutfağının nadide yemeklerini (Rize usulü) bulmak mümkün. Laz mutfağı ise biraz daha değişik, bunun için yaylalara doğru yol almak gerekiyor.

lets-go-rize-13-825x600

Öncelikle merkezden başlarsak eğer; Liman Lokantası es geçilmeyecek bir esnaf lokantası. Burası ilk olarak 1964 yılında Merkez Lokantası olarak açılmış ve dört yıl sonra 1968’de bugünkü ismi olan Liman Lokantası adını almış. Lokantayı şu an 3. kuşak temsilcisi İsmail Bey yönetiyor. Kime sorsanız gösterir derler ya, işte Liman Lokantası öyle bir yer.

lets-go-rize-08-825x600

Her sabah 4.30’da çorba servisi ile kapılarını yeni güne açan lokantada, çoğu çorba çeşidi sabah 8.30 gibi bitiyor. Kalanlar (ne kadar kaldıysa artık) gün boyu servis edilmeye devam ediyor. 8.30-9.00 gibi lokantanın meşhur kuzu kavurması çıkıyor sahneye. Yalnız dikkat, 11.00’e kadar kesin bitiyor ve gün içinde bir daha bulmak mümkün olmuyor. Siz de benim gibi öğleden sonra giderseniz, ancak methini dinler, ne yapalım bir dahaki sefere dersiniz. Kışın 21.00 gibi kapanan Liman Lokantası, yazın yüksek sezonda 22.00’ye kadar açık oluyor.

lets-go-rize-12-825x600

Kış aylarında, mevsimi olduğu için hamsi çeşitlerini bulmak mümkün. Karalahana sarma, kuru fasulye, pilav, karalahana kavurma, taze fasulye, yumurtalı lahana gibi Rize mutfağının nefis örnekleri dışında; tepsi pirzola, sebzeli kebap, İzmir köfte, et sote, tas kebabı, ciğer, dana rosto gibi, genellikle tüm esnaf lokantalarında bulunabilen, herkesin bildiği yemekler de mevcut.

lets-go-rize-10-825x600

Liman Lokantası’nın tatlıları, özellikle de bol fındıkla servis edilen sütlacı nefis. Yalnız fındığı koyarken ellerinin ayarı yok bilginiz olsun. Her gün ev tipi tel kadayıf yapıyorlar. En sevilen tatlıları, kendi uydurdukları turbo. Sütlacın üzerine kocaman bir porsiyon tel kadayıf onunda üzerine bolca (yaklaşık 3 yemek kaşığı) kavrulmuş, kırık fındık koyuluyor, adına da turbo deniyor. Tur boyu yiyen yaylalara yürüyerek çıkıyormuş, öyle diyorlar…Son olarak Liman Lokantası’nda acı bir Türk kahvesi için derim. Çay ve kahveler, lokantanın hemen yanı başında yer alan çay ocağından geliyor. Kahve, okkalı ve pek de lezizdi.

lets-go-rize-07-825x600

Merkez’de yer alan bir diğer özel durak Evvel Zaman. Burası yöresel yemek ve kültür evi olarak geçiyor. Restore edilmiş tarihi bir konak olan Evvel Zaman, Karadeniz Bölgesi’nin tek Kültür Belgeli işletmesi. Tarihi konağın içi de dışı gibi adeta bir müze, zira sahibi Ahmet Oflu’nun, 30 yıldır biriktirdiği antika koleksiyonlar, konağın her köşesinde özenle sergileniyor. Tüfeklerden, porselen fincanlara, altın ve para keselerinden, taraklara kadar koleksiyonun çeşidi bol.

lets-go-rize-06-825x600

Adından da anlaşılacağı üzere buranın özelliği, yöresel yemekler yapıyor olması. Muhlama, karalahana sarma, kuru fasulye, hamsili pilav, hamsili ekmek, kara üzümden yapılan bir tatlı olan pepeçura konağın en iddialı olduğu yemekler. Yalnız hamsili pilav, hamsili ekmek ve pepeçura için önceden arayıp hazırlatmanız gerekiyor, çatkapı giderseniz ellerinde hazırda bulundurmuyorlar.

lets-go-rize-05-825x600

Merkez’den çıkıp Çayeli’ne doğru gidersek yali yali (kıyıdan kıyıdan) kalp atışlarımız hızlanır. Meşhur Hüsrev’e yaklaştıkça heyecanımız artar. Hüsrev’i bilmeyen kalmadıelbet ama kuru fasulyesini tatmayan kaldıysa ne yapsın ne etsin, bir an önce yapsın programınıtatsın bu nefis lezzeti. Hüsrev’e kesinlikle aç gidilmeli, çünkü kuru fasulyesi o kadar lezzetli ki, tok gidince bile bir tabak yiyorsunuz. Yanında tereyağlıpilav, olmazsa olmaz turşu -illaki fasulye turşusu- ile birlikte tam bir Çayeli ziyafeti.

lets-go-rize-01-825x600

Hüsrev, 1958 yılından bu yana devlet başkanlarından sanatçılara, sporculardan ünlü siyaset şahsiyetlerine kadar birçok kişiyi ağırlamış. Ağırladığı tüm bu misafirlerinin fotoğraflarını da duvarlarına asmış gururla. İşinin hakkını vermek bu olsa gerek, zira bir fasulye ancak bu kadar lezzetli olabilir. Yoğun kıvamı, özel sosu, her kaşıkta ağza yayılan mis gibi tereyağıtadı…Her lokmada helal olsun dedirtiyor. Hüsrev’i Hüsrev yapıp, bu günlere getiren Fahri Hüsrev, artık 80 yaşına gelmiş ve emekliye ayrılmış. Çayeli’nde bulunan restoranın başında Fahri Bey’in küçük oğlu Selahaddin Bey bulunuyor. El arabasında köftecilik yaptığı yıllardan bu zamana gelmiş Hüsrev.

lets-go-rize-04-825x600

Kullandıkları fasulye İspir fasulye. Erzurum’un bir ilçesi olan İspir’de, yurdumuzun en özel ve lezzetli fasulyeleri yetişiyor. İspir fasulyelerinin bu kadar lezzeti olmasının en büyük nedenlerinin başında arazi şartları yer alıyor. İspir fasulyelerinin dağlık, yüksek bir arazide, zor şartlarda yetişiyor olması, sadece hayvansal gübre kullanılması ve bu fasulyelerde hiçbir kimyasal tarım ilacı kullanılmaması da bu fasulyelerin özelliklerinden sadece birkaçı.

lets-go-rize-02-825x600

Hüsrev’in kuru fasulyelerinin bu kadar lezzetli olmasında İspir cinsi fasulyenin etkisi elbette ki çok büyük, ama kimselere söylemediği özel sosu işin esas sırrı. Kuru fasulyenin dışında ızgara köfte ve karalahana sarma da bulunuyor. Tatlı olarak bölgenin favori tatlısı sütlaç her lokantada olduğu gibi, burada da bulunuyor. Ama ben, bu nefis kuru fasulyenin üzerine değil tatlı yemek, çay bile içmem tadı damağımda kalsın diye.

İnci Özay Hatipoğlu
Son Mastori

Yayın tarihi: 31.01.2015

Önceki Yazı

Alanya’nın En Meşhur Yerlerine Büyüleyici Yolculuklar

Sonraki Yazı

Yel Değirmenleri ve Kanallar Şehri Amsterdam