Gepetto’nun bir tahta parçasına hayat vermesiyle başlıyor hikaye… Önce kolları hareketlenmeye başlıyor küçük kuklanın sonra ilk cümleleri dökülüyor. Ama bu küçük adam ne yaparsa yapsın bir türlü gerçek insana dönüşemiyor. Biraz tembel, biraz yaramaz en çok da yalancı… Hatta yalanının cezası olarak her seferinde burnu biraz daha büyüyor ve Pinokyo’nun başına ne gelirse aslında yalanları yüzünden geliyor.
Pinokyo’nun hikayesini belki de onlarca kez dinlesek de hala ilk günkü heyecanla bu küçük yaramazın başından geçenleri merak ediyoruz. Çünkü İtalyan edebiyatının küçüklere armağan ettiği en güçlü eserlerden biri olan Pinokyo, çocukluk hayallerimizin en güçlü kahramanı… Başından geçen talihsiz olaylara inatla her seferinde kurtulmayı başaran bir çocuk o…
Pek çok çocuk hikayesi gibi Pinokyo da mutlu sonla bitiyor. Orman perisi onu gerçek bir insana çeviriyor ve Gephetto ile birlikte eğlenceli bir gelecek onu bekliyor. Bizim için hikaye burada bitiyor ama İtalyanlar yıllar sürecek bir festivalle ona yeniden hayat veriyor. Her yıl 25 Mayıs’ta kutlanan doğum günü partisi, yıllar süren bir festival meydanına dönüşüyor. Hikayenin sahibi Carlo Collodi’yle aynı ismi taşıyan Pescia’daki Collodi Parkı’nda gerçekleşen festivalde, kukla gösterilerinden renkli şovlara kadar pek çok etkinlik düzenleniyor. Ve bu eğlenceli partiye en az çocuklar kadar Pinokyo’yla birlikte büyüyen yetişkinler de büyük ilgi gösteriyor. Bu yıl olur da o tarihlerde yolunuz İtalya’ya düşerse, küçük bir Pinokyo kuklası alın ve doğum günü partisinin yolunu tutun!
