Bugün alışveriş deyince çoğumuzun aklına gelen ilk yer genellikle alışveriş merkezleri oluyor. Sadece birbirinden renkli mağazalarıyla değil yeme içme seçenekleri ve aktivite alanlarıyla da birer yaşam merkezi olarak AVM’ler, neredeyse “olmazsa olmaz”larımıza dönüştüler. Peki, eski zamanlarda insanlar ne yapıyorlardı? Mesela Osmanlı zamanlarında… Geniş coğrafyalara yayılmış, farklı kültürlerle bağlar kurmuş, liman kentlerine sahip Osmanlı’da alışveriş elbette önemli bir yer tutuyordu. Günümüze kadar varlığını koruyan çarşılar, hanlar, bedestenler… Haydi gelin, sizinle eski zaman AVM’lerine doğru kısa bir yolculuğa çıkalım!
Baharatların Renkli Dünyası: Mısır Çarşısı
İstanbul’da sadece Eminönü’nün değil, Tarihi Yarımada’nın da önemli sembollerinden biri olan Yeni Camii Külliyesi’nin önüne gelince, keskin bir baharat kokusu sarar her yanınızı. O kokuyu takip ettiğinizde de büyülü atmosferiyle Mısır Çarşısı’nın kapısında bulursunuz kendinizi. Renk renk baharatlar, otantik hediyelik eşyalar, takılar, kuru yemişler, lokumlar, kahveciler, meraklı gözleriyle turistler, eğlenceli nağmeleriyle esnaf… Her biri cümbüşlü bir dünyanın öğeleri gibidir. Kentin en eski ve büyük kapalı çarşılarından biri olan Mısır Çarşısı, 1660 yılında Turhan Sultan tarafından baş Mimar Kazım Ağa’ya yaptırılmış. İlk başta Yeni Çarşı ya da Valide Çarşısı olarak anılsa da adı 18. yüzyıldan sonra değişmiş. Bunda Mısır’dan alınan vergilerle yapılmış olmasının ve Mısır’dan gelen ürünlerin satılmasının etkisi olduğu söyleniyor. Çarşı tıpkı bugünkü gibi eski dönemlerde de ticaretin ve alışverişin en canlı adreslerinden biriymiş.
Her Daim Canlı Kemeraltı Çarşısı
İzmir’in günümüzde en kalabalık ve hareketli alışveriş noktalarından biri olarak kabul edilen Kemeraltı da aslında bir Osmanlı Çarşısı. Anafartalar Caddesi’nden başlayıp Konak Meydanı’na uzanan çarşı 1650 ve 1670 tarihleri arasında inşa edilmiş. Deniz kıyısında konumlanıyor oluşuyla dönemin önemli bir ticaret merkezine dönüşen Kemeraltı, birbirini izleyen hanları, bedestenleri ve sokakları birleştiriyordu. İnşa edildiği ilk yıllarda kapalı çarşı formunda olan Kemeraltı günümüzde ise üzeri açık sokaklardan oluşuyor. Geçmişte daha çok dar gelirli ailelerin alışveriş ihtiyaçlarını karşıladığı çarşı baharatçılar, demirciler, kömürcüler gibi esnaflara ev sahipliği yapıyormuş. Günümüzde ise daha çok kıyafet alışverişi ve kafeleriyle tercih ediliyor. Geçmişte de çarşının en canlı noktalarından biri olan Kızlarağası Han ise nostaljik atmosferi, avlusundaki kahveleri, antikacıları ve gümüşçüleri ile günümüzde de çarşının favorisi…
Esnaf Geleneğini Yaşatan Bakırcılar Çarşısı
Osmanlı döneminde zanaatkârlık önemli bir yer tutuyordu. Yüzyıllara yayılan tarihiyle Gaziantep’teki Bakırcılar Çarşısı da esnaf ve zanaatkârlık kültürünün izlerini, Osmanlı’dan günümüze kadar korumayı başarabilmiş en özel çarşılardan biri. Gaziantep’in eski yerleşim bölgesinde, Zincirli Bedesten’in yanında yer alan ve usta-çırak ilişkisinin en güzel örneklerini barındıran çarşıyı dolaşırken dükkanlardan gelen ritmik çekiç sesleri çalınır kulağınıza. El emeği göz nuru bakır eşyaların arasında Antep’e özgü baharatlar, kıyafetler, takılar ve daha pek çok otantik hediyelik eşya ile rengarenk bir dünya sunuyor çarşı.
