Romanesk ya da Viktorya tarzında tasarlanmış asırlık bir tiyatronun koltuklarında oturmak, geçmiş zamanlarda o koltuklarda oturmuş eski dönem insanlarıyla aynı atmosferi solumak, dünya sanatına yön veren en ünlü oyunların, müzikallerin, operaların izlendiği sahneleri dünya gözüyle görmek… Kimi yüzyıllar öncesinden kalan, kimi ise çok daha yakın bir geçmişe ait olan yapılarıyla sahne sanatlarının nabzının attığı 4 şehir… Eşsiz bir deneyim yaşamak ve eğlenceli vakit geçirmek isteyenler için dünyada kırmızı perdenin hep açık olduğu şehirleri sizin için derledik…
Shakespeare’in Londra’sı…
William Shakespeare’in ölümsüz oyunlarını yazmasından yüzlerce yıl sonra bile Londra hala tiyatronun nabzının attığı önemli şehirlerden biri… Kaçırılmayacak oyunlar ve uzun soluklu ünlü müzikallerin oynadığı tiyatroların sıralandığı West End, tiyatro severler için eşsiz gösterilere ev sahipliği yapan National Theatre ve 1600’lü yıllarda geçirdiği yangından sonra yeniden inşa edilen Globe Theatre kentin mutlaka görülmesi gereken sanat mekanları arasında…

İkonik Sanat Yapılarıyla Paris
Işıklar Şehri Paris, çağdaş şovlardan avangart tiyatroya, eklektik bir karışım sunuyor sanatsever misafirlerine… Kent aynı zamanda dünyanın en ikonik tiyatro yapılarına da ev sahipliği yapıyor; L’Opéra Bastille, La Comédie-Française ve tabii ki Moulin Rouge… Sadece bu sanat yapılarının atmosferini solumak bile Paris’e gitmek için başlı başına bir neden. Paris geziniz sırasında İngilizce olarak bir oyun izlemek isterseniz de kentin önemli tren istasyonlarından Gare du Nord’un yanında konumlanan Théâtre Des Bouffes Du Nord’un programlarına göz atabilirsiniz.

Broadway Büyüsüyle New York
Tiyatroya tutkun herkesin, parlak ışıklarıyla göz kamaştırıcı bir dünyanın kapılarını aralayan Broadway’e dair bir hayali vardır… Eğer sahne sanatlarına meraklıysanız New York’un dünyanın en ünlü gösterilerinin sahnelendiği tiyatro ve konser salonlarına ev sahipliği yapan ve adını dünyaya duyuran bu meşhur caddesini mutlaka görün. Canlı ve enerjik müzikal hitlerden samimi ya da “underground” mekanlarda, farklı yapımlarla sahnelenen Broadway dışı oyunlara, her lezzetten bir seçkiyi bulabileceğiniz Broadway, size benzersiz bir eğlence vadediyor.

Tiyatro Cenneti Edinburgh
Bu antik İskoç başkenti misafirlerine eğlencenin farklı türlerini sunsa da pek çok insan Edinburgh’u bir tiyatro cenneti olarak tanımlıyor. Bunda elbette yılda bir kez gerçekleşen ve 50 yılı aşkın geçmişiyle ismi şehirle özdeşleşen Fringe Festivali’nin de payı büyük. Her yıl Ağustos ayında üç hafta boyunca sayısız performansın sahnelendiği festivalde komedi, müzikal, opera gibi sahne sanatları ünlü oyuncular tarafından sunuluyor. İskoçya seyahatiniz bu tarihlere denk geliyorsa, festivalin sanat dolu havasını solumadan dönmeyin deriz.

