Metropol yaşantısının içerisinde yıl boyunca koşuşturan, sıkıştırılmış zamanlarla yetinmek zorunda kalan, günün akışı içerisinde küçük bir an yaratmak için ulaşımdan yemeğe her şeyi mümkün olan en hızlı şekilde halletmeye çalışan kent yorgunlarındansanız, durup biraz dinlenmeye çok ihtiyacınız var demektir! Büyük şehrin hızla akan, kaotik ve yorucu yaşamına inat dinlendirici, huzurlu ve yerel değerlerini yitirmemiş atmosferleriyle ‘Yavaş Şehir’lere doğru bir yolculuğa hazır mısınız? Otomobillerin yerini bisikletlerin aldığı, organik tarımın yapıldığı, köy pazarlarının kurulduğu, restoranların yerel yemekleri sunduğu, konaklamanın yöresel evlerde yapılabildiği Yavaş Şehir’ler rotamızda…
Yavaş Şehir Nedir?
Yavaş Şehirlerin hikayesi, 1986 yılında Roma’da açılan bir fast food dükkanı ile başlıyor. Akdeniz’in en sağlıklı ve zengin mutfak kültürlerinden birine sahip olan ülkeleri için bunu kabul edilemez sayan esnaf, yazar ve daha pek çok farklı kesimden oluşan büyük bir topluluk, dükkanın açılışına tepki gösteriyor. Tepkilerin istenen amaca ulaşması ve dükkanın kapanması ile de bugün 100’ü aşkın ülkede binlerce üyesi olan Slow Food (Yavaş Yemek) hareketinin temelleri atılıyor.
İlerleyen yıllarda, sağlıklı ve adil yemek yemenin sadece restoranlarla sınırlandırılabilecek bir ihtiyaç olmadığı, toprağa ekim aşamasından sofraya gelene kadar tüm süreçleri kapsadığı düşüncesi, hareketin daha da genişleyerek bütünsel bir yaşam biçimini tanımlayan Cittaslow (Yavaş Şehir) hareketine dönüşmesini sağlıyor. 1999 yılında kurulan Cittaslow Birliği bugün İtalya ile sınırlı kalmayıp tüm dünyada “yavaş” yaşamı benimseyen, tarımdan el sanatlarına, mimariden doğal güzelliklerine kadar yerel değerlerine sahip çıkan kentleri bir araya getiren önemli bir oluşum. Yavaş Şehir kriterlerini yerine getiren şehirlerin çoğu Avrupa ülkelerinden olsa da doğal ve yerel güzellikleriyle Türkiye’den de bu tanıma hak kazanan yerlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Türkiye’deki Yavaş Şehirler
Halfeti: Türkiye’nin çiçeği burnunda Yavaş Şehri Halfeti, Güneydoğu’nun kutsal toprakları Urfa’da, Fırat Nehri kıyısından doğa ve tarihle iç içe dingin bir deneyime çağırıyor misafirlerini. Fırat’ta tekne turu, kuş gözlem noktaları, tarihi eserleri, yemekleri ve yerel dokusunu kaybetmemiş atmosferi yaşanmaya değer…
Seferihisar: Türkiye’nin ilk Yavaş Şehir olma hakkını kazanan İzmir’in Seferihisar ilçesi, Ege kıyısında pırıl pırıl sahili, deniz ürünleri, üzüm bağları, zeytin bahçeleri, yöresel evleri ve bisiklet yollarıyla misafirlerine dinlendirici bir zaman vadediyor.
Akyaka: Gökova Körfezi’nin kıyısında, Muğla’ya bağlı bir balıkçı kasabası olan Akyaka, çiçek dolu bahçelerin çevrelediği mavi beyaz evleri, taze otlar ve deniz ürünleriyle yapılan yemekleri ve sıcak insanlarıyla tam bir Egeli… Metropol hayatından kaçıp kendinizi dinleyebileceğiniz, doğaya temas edeceğiniz bir sığınak…
(https://www.cittaslowturkiye.org/)
