Maxx Royal Kemer Resort, misafirlerine her yönüyle unutulmaz günler sunuyor. Hiç şüphesiz ki işin lezzet tarafı, bu konuda birinciliği elden bırakmıyor. Plajın hemen bitişiğinde yer alan, gösterişli ve üzerinden keçileri eksik olmayan kayalara sırtını dayamış Bronze Steak House, tam bir lezzet merkezi.

Bronze Steak House’ta yerli black angus cinsi, doğum yapmamış dana ya da yaşlı sığırlar kullanılıyor. Kuzular ise, kekikle beslenmiş Trakya kuzuları. Sadece kırmızı et değil, denizden babası çıksa yiyecek olanlar da unutulmamış, kabuklu deniz mahsulleri konusunda oldukça iddialılar.
Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki steak house’larda çok yaygın olan “surf & turf”, burada da uygulanıyor. Yani büyükbaş hayvan eti ve kabuklu deniz mahsulleri bir arada. Bunun için menüde yazılı olan surf & turf tabağını (yarım ıstakoz kuyruğu ve sığır kontrfile) alabilir ya da menüdeki diğer alternatiflerle kendi surf & turf’ünüzü kendiniz yaratabilirsiniz.
Etlerin lezzetini etkileyen unsurlar belli. Hayvanın ırkı, yaşı ve türü, nereden geldiği, nasıl beslendiği, nasıl ve ne kadar süre dinlendirildiği, kesim şekli, nasıl marine edildiği, pişme türü ve süresi lezzeti birebir etkileyen en önemli hususlar. Bronze Steak House’ta tüm bu etkenler dikkate alınıyor.
Kekikle beslenmiş yerli danalar, Bronze Steak House’a gelir gelmez kuru dinlendirme odasına giriyorlar. Etler için kuru dinlendirme odası; Himalaya tuzuyla kaplı, ortalama yüzde 80-86 nem oranına sahip, 2 derece sabit ısıda tutulan özel bir dolap. Taze kesilmiş etler bu odada 28 gün boyunca bekletiliyor. Bu bekletme etin su kaybedip yumuşamasını ve aromalarının yoğunlaşmasını sağlıyor. Etler bu sayede siz deyin pamuk gibi ben diyeyim lokum gibi yumuşak ve sulu oluyor. Su kaybeden et nasıl olur da sulu olur, dediğinizi duyar gibiyim. Bu sayede et az pişmiş olsa dahi kanını dışarı salmayacağı ve içinde hapsedeceği için lezzet suyunu kaybetmez. Ama iş bu kadarla da kalmıyor tabii, pişirmesi de çok önemli. Eti çok fazla pişirmemek gerekli, yüksek ısı çok önemli. Düşük ısı, önceden bahsettiğimiz gibi etin lezzet suyunu bırakmasına neden olacağından uygun pişirme derecesi çok önemli. İşte bu konuda da Bronze Steak House’un ustaları maharetini konuşturuyor, masanıza kusursuz etler getiriyorlar.

Menüye gelince ne bir fazla, ne bir eksik var. Soğuk ve sıcak aperatifler arasında salatalar, çorbalar, ana yemekler, dinlendirilmiş etler ve tatlılar yer alıyor. Soğuklar içinde bulunan marine edilmiş somon füme, gerek görüntü gerekse lezzet olarak tercih sebebi. Ilık servis edilen ördek füme, pembe ve çok lezzetli. Deniztarağı bonfilenin yanına çok yakışır. Ispanak ile fırında yapılmış hollandaise soslu taze istiridye “Rockefeller” kaçırılmaz.
Fransız usulü soğan çorbası, baharatlı deniz mahsulleri çorbası ve patatesli mısır çorbası gerçek steak house menülerinde yer alan, başlı başına bir öğün sayılabilecek kıvamda çorbalar.
Ana yemekler ve dinlendirilmiş et çeşitleri; patates püresi, yabani mantar sote gibi garnitür, demi-glace, yeşil tane biber gibi tercihinize bırakılmış sos seçenekleri ile birlikte geliyor.
Dinlendirilmiş et çeşitleri içinde en dikkat çekenler; kaburga ve pirzola eti ile birlikte gelen kuzu kafes, dananın sırt tarafından ve ortasından çıkarılan, T şeklinde kemikli bir tarafı bonfile bir tarafı kontrfile olan 450-500 gram ağırlığındaki biftek T-Bone, bonfilenin tam karşısında sırt kısmında bulunan yağlı kontrfile, NewYork Steak, dana bonfilenin tam orta kısmı olan Lokum… Tabii kaburganın omur kısmından çıkarılan, dananın en yağlı ve en lezzetli kısmı olan antrikot da et severler için en güzel şekilde hazırlanıyor.

Tatlısız olmaz… Damağını şenlendirmek isteyenler için misket limonlu pay, bir steak house klasiği olan NewYork cheese cake ya da ceviz ve akçaağaç şurubu tartı, kuru üzümlü ev yapımı dondurma ile servis ediliyor.
Bronz Steak House için rezervasyon gerekli ve ekstra ücret alınmıyor, bilginize…
Son Mastori
İnci Özay Hatipoğlu


