Cornelia Diamond Golf & Spa Resort’un, 9 a la carte restoranından biri olan Forest Pub, yılın 12 ayı açık. Kuzey ve Latin Amerika mutfağından örnekler sunan bu restoranda, ağırlıklı olarak kırmızı et çeşitleri bulunuyor. Tesisteki diğer a la carte restoranlarda olduğu gibi burada da önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor ve kişi başı 10 Euro alınıyor. Forest Pub çam ağaçları manzarasıyla adeta ismi ile özdeş. Cam kenarında bir masada oturunca insanda ormandaymış hissi yaratıyor. Forest Pub’ın içinde bir de şömineli, özel oda yer alıyor. Burası tam da mahremiyetine özen gösteren misafirler için biçilmiş kaftan.
Yemeklere gelince; genel olarak tüm et restoranlarında bulunan klasik lezzetlerden tutun da keklik, sülün gibi av hayvanlarının kullanıldığı yine buraya özgü, özel geliştirilmiş tabaklara kadar geniş bir seçki söz konusu. Masaya bütün olarak gelen pamuk gibi yumuşacık dana bonfile, mantar, ayva gibi garnitürleri ile adeta bir bahçe görünümü yaratılmış, bütün olarak ızgara edilmiş kuzu ön kol ya da kuzu kaburga dolma, kalabalık gruplar için ideal.
Hepsi masanın ortasına kocaman bir tabak içinde servis ediliyor. Hepsine damağı yormayan, etin lezzetine ön plana çıkaran akıllıca garnitürler eşlik ediyor. Izgara ayva kuzunun damakta bıraktığı fazla yağı temizlerken, istiridye mantarı lezzeti zenginleştiriyor.
Hem görüntüsü gösterişli olsun, hem de lezzeti yerinde olsun diyenler için tuzda dana antrikot dört dörtlük bir tercih olacaktır. Bütün dana antrikot tuz ile kaplanıyor ve bu şekilde fırında pişiriliyor. Servis edilmeden önce etin üzerindeki buz kırılıyor ve kalıp halinde çıkarılıyor.
Tuzda pişirme işlemi nedeniyle etin tüm suyu ve lezzeti içinde kalıyor, ortaya nefis bir tat çıkıyor. Pişkin sevenler için kenarları, benim gibi kanlı canlı sevenler için antrikotun orta kesimleri servis ediliyor. Tuzda antrikot dumanı üstünde, mis gibi köz kokan patlıcan beğendi ile sunuluyor. Forest Pub’a bir daha geldiğimde muhakkak tekrar yemek isteyeceğim bu nefis yemek için otelin Sous Şefi Göksel Cengiz Usta’yı ayrıca tebrik etmek isterim.
Forest Pub’daki en orijinal yemeklerin başında keklik, sülün, bıldırcın ve tavuk etinden yapılan avcı usulü saray katmeri geliyor. İncecik krep hamuru arasına kat kat yerleştirilen bu av hayvanları seçkisi ortaya muhteşem bir lezzet çıkarıyor. Yazın çok sıcak olduğu günler için biraz ağır bir yemek olabilir fakat sonbahar ve kış sezonunda kaçırılmaması gereken bir yemek. Zaten aldığım bilgilere göre buraya gelenlerin en çok aradığı tatlardan biriymiş avcı usulü saray katmeri. Izgara edilmiş kapya biberi üzeri dana bonfile sarma da çok sevilen lezzetlerin başında yer alıyor. Bonfilenin içi kestane püresi ve füme peyniri ile doldurulup bu şekilde sarılıyor. Son olarak üzerinde kızarmış kibrit patates ve bearnaise sos ile birlikte servis ediliyor.
Çok farklı tatlar arayışında olmayan, daha geleneksel damak zevki olanlar için de seçenekler oldukça fazla. Demi-glace, bearnaise ve incik sos ile birlikte sunulan kuzu incik tam da böyle alışılmış tatları seven misafirler için uygun. İnciğe bıçağınızı değdirdiğiniz gibi et kemikten ayrılıyor. Yoğun aromalı, yumuşacık ağızda dağılan bu kuzuyu sevmeyen olmaz. Yemeği daha da güçlendirmek isterseniz yanında sunulan sosları muhakkak deneyin derim. Yok ben kuzu istemem derseniz o zaman kimsenin hayır diyemeyeceği yaklaşık 500 gr ağırlığındaki t-bone steak sizin için uygun olabilir. Zevkinize göre az, orta ya da tam pişmiş olarak servis ediliyor. Tabağa koyulup üzerine bir parça Maitre D’hotel tereyağı yerleştiriliyor. Tereyağı etin üzerinde erirken, etrafa yayılan kokularla birlikte iştahınızın heyecana dönüştüğünü göreceksiniz.
İnci Özay Hatipoğlu
Son Mastori
