Bu müzeler sadece duvarları arasında sakladıkları sanatsal koleksiyonlarıyla değil, etkileyici atmosferleri içerisindeki çok özel restoranlarında sundukları lezzetleriyle de ziyaret edilmeyi hak ediyor. Sanat ve lezzet düşkünü bünyelerin yurt dışı gezilerinde görmeden, gezmeden, tatmadan dönmemesi gereken en iyi 5 müze restoranı sizinle…
1- Nerua, Guggenheim Müzesi
İspanya’da Bask bölgesindeki Bilbao kentinde 1997 yılında açılan Guggenheim Müzesi, modern zamanların en önemli mimarlarından Frank O. Ghery imzası taşıyor. İnişli-çıkışlı çelik ve titanyum yüzeyler üzerine tasarlanan müze, çağdaş sanatın en önemli adreslerinden biri olarak kabul ediliyor. Etkileyici atmosferi içerisinde hizmet veren Nerua ise, en az müzenin tasarımı kadar özenilmiş menüsüyle dünyadaki en iyi müze restoranlarından biri olarak kabul ediliyor. Michelin yıldızlı mekan, İspanyol mutfağının en yaratıcı yorumlarını deneyebileceğiniz, huzurlu ve yalın tasarımıyla da dikkat çekiyor.
2- The Modern, MoMA
Çağdaş sanatla gurme sunumları bir potada eriten müze restoranlarının en güzellerine ev sahipliği yapan bir diğer adres ise New York’taki MoMA (The Modern at the Museum of Modern Art). Müze, Fransız-Amerikan mutfağından örnekler sunan The Modern restoran ile de pek çok misafir ağırlıyor. Fine-dining sınıfında değerlendirilen Michelin yıldızlı bu seçkin restoran Heykel Bahçesi manzaralı bir alanda konumlanıyor. Farklı tadım menüleri, zengin çeşitlilik sunan fix menüler gibi seçenekler sunan restoran, bir bar ve bar-lounge alanına da sahip.
3- Le Georges Restaurant, Centre Pompidou Museum
Dünya genelinde modern sanat müzelerinin en çok bilinen ve misafir ağırlayanlarından biri olan Paris’teki Centre Pompidou, metal ve cam ağırlıklı mimari atmosferi içerisinde Le Georges Restaurant’a da ev sahipliği yapıyor. Sıra dışı tasarımıyla dikkat çeken restoran, yerden tavana uzanan camlarının ardından ve terasından muhteşem bir Paris manzarası sunuyor. Fransız füzyon mutfağı ile Asyalı dokunuşları buluşturan restoran, baharatlı levrek tartar, barnes soslu ızgara dana fileto ve limonlu-ahududulu tart gibi lezzetler sunuyor.
4- Akropolis Müzesi Restoranı, Atina
Atina’da, Antik Yunan döneminden kalma hazineleri saklayan Akropolis tepesinden çıkarılan arkeolojik eserlerin sergilendiği Akropolis Müzesi, tarihi koleksiyonunun yanı sıra ikinci katında bulunan restoranıyla da misafirlerini cezbediyor. Akropolis’e bakan panoramik manzara eşliğinde yemek keyfi sunan mekan, sezona göre güncellenen ve geleneksel reçetelerle hayata geçirilen yerel lezzetlerden oluşan bir menü sunuyor.
5- Müzedechanga, Sakıp Sabancı Müzesi
Emirgan’da Sabancı Ailesi’nin eskiden yaşadığı Atlı Köşk’ü uluslararası alanda öneme sahip bir sanat alanına dönüştüren Sakıp Sabancı Müzesi, hem sergilediği koleksiyonlarla hem de ev sahipliği yaptığı şık restoranıyla İstanbul’un öne çıkanlarından… Müze içerisinde, galeri girişinin üzerinde yer alan Müzedechanga, çay ve kahvenin yanı sıra öğlen ve akşam yemeklerini, eşsiz bir Boğaz manzarası eşliğinde yapıyor. Günün farklı saatlerinde menüsündeki lezzetleri tadabileceğiniz restoranda, hafta sonları ise nefis bir kahvaltıya misafir olabilirsiniz.
