Tarihi yapıları, büyüleyici sokakları ve kültürel çeşitliliğiyle göz dolduran Beyoğlu seni zamansız bir İstanbul yolculuğuna davet ediyor. Hadi, İstiklal Caddesi’nden Galata’ya, Pera’dan Karaköy’e uzanan bu eşsiz semtte keşfe çıkalım!
İstanbul’un kalbi Beyoğlu, geçmişin zarafetiyle bugünün dinamizmini aynı sokakta buluşturan bir keşif rotası sunuyor. Alışverişten sanata, tarihten mutfağa kadar her köşesinde farklı bir ruh taşıyan Beyoğlu’nda gezilecek yerler listesi uzadıkça uzuyor. Galata Kulesi’nin tepesinden izlenen Haliç manzarası, Taksim Meydanı’nın ritmi, Kamondo Merdivenleri’nin zarif kıvrımları, SALT Galata’nın sergileri, Cihangir’in kedileri… Her biri İstanbul’un çok sesli dokusunun bir parçası! Öyleyse gel, İstanbul Beyoğlu’nda gezilecek yerlere birlikte çok daha yakından bakalım.
1. İstiklal Caddesi

Beyoğlu’nun en canlı noktalarından olan İstiklal Caddesi, Taksim Meydanı’ndan başlayıp Tünel’e kadar uzanıyor ve günün hiçbir saatinde enerjisini kaybetmiyor. İstanbul’un sosyal ve kültürel nabzının attığı bu cadde hem yerli halkın hem de yabancı turistlerin olmazsa olmaz rotalarından biri. Tarihi binalar, lüks mağazalar, yerel dükkanlar, sanat galerileri, sinemalar ve kafelerle dolup taşan bu cadde uğraman gereken ilk durak diyebiliriz!
Cadde boyunca uzanan Avrupa Pasajı, Atlas Pasajı, çiçekçi dükkanları ve kitapçılar yürüyüşü keyifli bir keşfe dönüştürüyor. Meşhur kırmızısıyla nostalji rüzgarları estiren Nostaljik Tramvay ise hem ulaşım aracı hem de sembol niteliğinde. İstanbul’un geçmişiyle bugünü arasında bir köprü kuran İstiklal Caddesi, Beyoğlu cadde kültürünün en ikonik temsilcisi olarak keşfini bekliyor!
2. Galata Kulesi

Beyoğlu’nun tarihi yerleri arasında öne çıkan Galata Kulesi hem ihtişamı hem de manzarasıyla ziyaretçilerini büyülüyor. İlk olarak Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 6. yüzyılda fener kulesi olarak inşa edilen yapı, 14. yüzyılda Cenevizliler tarafından yeniden yapılarak İsa Kulesi adını almış. Osmanlı Dönemi’nde zindan, yangın gözetleme kulesi ve gözlemevi gibi işlevler üstlenen Galata Kulesi, en çok da Hezarfen Ahmed Çelebi’nin efsanevi uçuşuna sahne olmasıyla hatırlanıyor.
Kulenin seyir terası Haliç, Boğaz ve Tarihi Yarımada’nın panoramik manzarasını ayaklarının altına seriyor. İçerisindeki restoran ve müze alanıyla görsel ve kültürel bir deneyim sunan kule, İstanbul’un simgeleri arasında başta geliyor. Giriş ücretinin 650 TL olduğu Galata Kulesi’ni Müze Kart ile de gezebilirsin. İstanbul’un meşhur simgelerinden olan bu yapı her gün 08.30 ile 23.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
3. Taksim Meydanı

İstanbul’un en ünlü noktalarından Taksim Meydanı, Beyoğlu’nun merkezi buluşma noktası olmayı sürdürüyor. Cumhuriyet Anıtı ile dikkat çeken meydan, heykeltıraş Pietro Canonica tarafından tasarlanan bu anıtla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu liderlerini ve değerlerini simgeliyor. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ise kültür ve sanatın kalbi olarak meydandaki dikkat çekici yapılardan bir diğeri.
Taksim Camii’nin karşısında yer alan Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi, bu bölgedeki dini ve mimari çeşitliliği gözler önüne seriyor. Taksim Gezi Parkı ise şehir ortamında yeşil bir kaçış noktası sunuyor. Nostaljik tramvay hattı da bu meydandan başlayarak İstiklal boyunca keyifli bir yolculuk sunuyor. Taksim sadece Beyoğlu’nun değil, İstanbul’un da ruhunu en iyi yansıtan meydanlardan biri!
4. Çiçek Pasajı
İstiklal Caddesi üzerinde yer alan Çiçek Pasajı mimarisi ve köklü geçmişiyle Beyoğlu’nda gidilecek mekanlar listesinin ilk sıralarında kendisine yer ediniyor. 1876 yılında Cite de Pera adıyla inşa edilen bu yapı, Naum Tiyatrosu’nun yangın sonrası yerine yapılmış. Adını ise zamanında burada çiçek satanlardan alıyor. Günümüzde tarihi atmosferi içinde sıralanmış balık lokantaları ve kafelerle dolu olan pasaj, Beyoğlu’nun nostaljik ruhunu damakta tat bırakacak bir deneyimle birleştiriyor.
2005 yılında geçirdiği kapsamlı restorasyonun ardından yeniden canlanan Çiçek Pasajı hem gündüzleri hem de akşamları renkli bir ortam sunuyor. Tarih meraklılarını ve lezzet avcılarını cezbeden bu pasaj, İstanbul’un klasikleri arasında yer alıyor.
5. Saint Antuan Kilisesi

Beyoğlu tarihi yerler açısından oldukça zengin bir semt desek artık pek şaşırmazsın, değil mi? İşte İstiklal Caddesi’nin tam kalbinde yükselen Saint Antuan Kilisesi, İstanbul’un en büyük Katolik ibadethanelerinden biri olarak dikkat çekiyor. İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından Neo-Gotik tarzda inşa edilen yapı, 1912 yılında tamamlanmış ve 1913’te ibadete açılmış. Kırmızı tuğlalı cephesi, kemerli girişleri ve iç mekandaki Meryem Ana mozaiğiyle mimari tutkunlarını etkiliyor. Her gün 08.00 ile 19.30 saatleri arasında ziyarete açık olan kilise, Beyoğlu’nda gezilecek yerler arasında kültürel bir mola sunuyor.
6. Pera Müzesi
Tepebaşı’ndaki tarihi Bristol Oteli binasında yer alan Pera Müzesi, mimarisi ve koleksiyonlarıyla büyülüyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından 2005 yılında kurulan müze, Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi adlı eseri başta olmak üzere oryantalist resimler, Anadolu ağırlık ve ölçüleri, Kütahya çinileri gibi zengin koleksiyonlara ev sahipliği yapıyor. Müzede, dünya çapındaki sanatçıların sergilerine, Pera Film gösterimlerine ve eğitim programlarına da yer veriliyor.
Müzeye giriş ücreti ise tam bilet 300 TL, indirimli bilet 150 TL. Çarşamba günleri öğrenciler, cuma günleri ise saat 18.00’dan sonra herkes Pera Müzesi’ni ücretsiz ziyaret edebiliyor. Pazartesi günü kapalı olan Pera Müzesi’nin ziyaret saatleri ise şöyle:
- Salı-Cumartesi: 10.00 – 19.00
- Cuma: 10.00 – 22.00
- Pazar: 12.00 – 18.00
7. Galata Mevlevihanesi
Beyoğlu’nun en köklü yapılarından Galata Mevlevihanesi, 1491 yılında İskender Paşa tarafından kurulmuş. İstanbul’un ilk Mevlevihanesi olma özelliğini taşıyan ve bugün müze olarak hizmet veren yapı semahane, derviş hücreleri ve şeyh odalarıyla Mevlevi kültürünü yaşatıyor. Şair Şeyh Galip’in de medfun olduğu haziresi ise ziyaretçilerin ilgisini çeken bölümlerden. Müze Kart ile ücretsiz gezebileceğin Galata Mevlevihanesi, pazartesi hariç her gün 09.00 ile 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Dönemsel olarak düzenlenen sema törenleri içinse program bilgilerini önceden kontrol edebilirsin.
8. Galatasaray Lisesi
İstiklal Caddesi üzerinde yer alan Galatasaray Lisesi, Beyoğlu’nun yanı sıra Türkiye’nin de en prestijli okullarından biri. Kökleri 15. yüzyıldaki Enderun mektebine dayanan okul, bugünkü görkemli yapısıyla 1868 yılında Fransızca eğitim veren bir kurum olarak yeniden açılmış. Neoklasik mimarisiyle dikkat çeken bina, cadde üzerinde heybetli bir duruş sergiliyor. Çoğunlukla yalnızca dışarıdan görülebiliyor olsa da tarihi önemi ve kültürel katkılarıyla İstanbul Beyoğlu gezilecek yerler listesinin simge yapılarından biri!
9. Kamondo Merdivenleri

Galata’yı Karaköy’e bağlayan Kamondo Merdivenleri, 19. yüzyılda Abraham Salomon Kamondo tarafından yaptırılmış. Ailenin çocuklarının Galata’daki okula rahat ulaşabilmesi için inşa edilen bu zarif merdivenler, Art Nouveau tarzındaki kıvrımlı formuyla Beyoğlu’nda gezilecek yerler arasında özel bir yer tutuyor. Estetik yapısıyla fotoğrafçıların gözdesi olan merdivenler, İstanbul’un mimari belleğinde ince bir zarafet örneği olarak kabul ediliyor.
10. İstanbul Modern Sanatlar Müzesi
Galataport’un kıyısında, Karaköy sahiline hakim konumda yer alan İstanbul Modern, Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olma özelliğini taşıyor. Renzo Piano’nun imzasını taşıyan yeni binasında hizmet veren müze; resim, heykel, fotoğraf ve yeni medya alanlarında eserler sunuyor. Kütüphane, sinema, mağaza ve Boğaz manzaralı restoranı ile sanatseverlere ilham verici bir deneyim sunuyor. Müze pazartesi günler hariç her gün 10.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Giriş ücreti ise tam bilet 450 TL, indirimli bilet 250 TL. Ayrıca perşembe günleri saat 10.00 ile 14.00 arası Türkiye’de ikamet eden ziyaretçilere ücretsiz!
11. Pera Palas Hotel
Beyoğlu’nun Tepebaşı semtinde bulunan Pera Palas Hotel, 1892 yılında Orient Express yolcularını ağırlamak üzere inşa edilmiş. Elektrik, sıcak su ve asansör gibi modern olanaklara sahip ilk otellerden biri olan yapı, İstanbul’un Belle Époque döneminin zarafetini taşıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün kaldığı 101 numaralı oda müze olarak korunuyor ve ücretsiz gezilebiliyor. Ayrıca Agatha Christie’nin Doğu Ekspresinde Cinayet adlı eserini 411 numaralı odada kaleme alması, otelin edebi havasını pekiştiriyor.
12. Galata Köprüsü

Tarihi Yarımada ile Karaköy’ü Haliç üzerinden birbirine bağlayan Galata Köprüsü, İstanbul’un simgesel yapılarından bir diğeri. Köprünün üst katından araçlar ve yayalar geçerken alt katında restoranlar ve kafeler İstanbul manzarası eşliğinde yemek keyfi sunuyor. Köprüde balık tutanlar, gün batımında oluşan renkli görüntüler ve Galata Kulesi’ne uzanan seyir keyfiyle mutlaka geçmen gereken noktalardan!
13. Nostaljik Tramvay
İstiklal Caddesi boyunca ilerleyen kırmızı Nostaljik Tramvay, Taksim ile Tünel arasında hizmet veriyor. Bu simgesel tarihi tramvay, İstanbul’un geçmişine bir pencere aralıyor. Yani caddede yürümek kadar tramvaya binmek de ziyaretin ritüellerinden biri sayılıyor diyebiliriz. İstanbulkart ile binilebilen tramvay, Beyoğlu’nda yapılacak aktiviteler arasında nostaljiye uzanan kısa bir yolculuk vadediyor.
14. Türkiye Hahambaşılığı Vakfı Türk Musevileri Müzesi
Karaköy’deki Zülfaris Sinagogu’nun restore edilmesiyle açılan Türkiye Hahambaşılığı Vakfı Türk Musevileri Müzesi, Türk Yahudilerinin kültürel mirasını yaşatıyor. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde Yahudi toplumunun yaşamı, gelenekleri ve Türkiye’ye katkılarına dair belgeler, objeler ve görsel arşivlerle anlatılıyor. Müzeyi cumartesi hariç her gün 10.00 ile 17.00 arasında ziyaret edebilirsin. Ziyaretini cuma günü yapacaksan, müzenin saat 13.00’te kapandığını da ekleyelim.
15. Karaköy

Bir zamanlar sadece limanıyla anılan Karaköy, şimdi İstanbul’un en havalı duraklarından biri! Tarihi dokusunu koruyarak geçirdiği dönüşüm sayesinde hem geçmişi hem de bugünü bir arada yaşatıyor. Eski binaların arasında modern kafeler, tasarım dükkanları, sanat galerileri ve dünya mutfağından restoranlar sıralanıyor. Bu destinasyonda Bankalar Caddesi’nin mimarisi büyülüyor, Kamondo Merdivenleri fotoğrafçılarla dolup taşıyor ve Fransız Geçidi’nde her köşe ayrı bir kareye dönüşüyor. İstanbul Modern ve Galataport gibi yeni cazibe merkezleriyle de Karaköy Beyoğlu’nda gezilecek yerler listesinin yıldızı haline geliyor!
16. Cihangir (Cihangir Sokakları)
Sanatçılar, yazarlar ve sokak kedileriyle ünlü bir semt düşün… Evet, Cihangir’den söz ediyoruz! Beyoğlu’nun en bohem semtlerinden biri olan bu mahallede her köşe başı ayrı bir hikaye anlatıyor. Merdivenli sokakları, pastel renkli tarihi evleri, minik sanat galerileri ve antika dükkanlarıyla Cihangir sokakları keşfe açık bir dünya sunuyor. Orhan Kemal Müzesi, Masumiyet Müzesi ve manzarasıyla büyüleyen Cihangir Camii gibi önemli noktalar da bu semtin içinde saklı. Sessiz, sakin ama bir o kadar da karakterli bir yürüyüş için birebir!
17. Çukurcuma
İkinci elin, nostaljinin ve antikanın kalbi burada atıyor! Cihangir’in hemen yanı başındaki Çukurcuma, dar sokakları ve asırlık binalarıyla gerçek bir keşif rotası! Burada antika dükkanlarında saatler geçirip geçmişe dair izler bulabilir, Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi’ni ziyaret ederek İstanbul’un başka bir yüzüyle tanışabilirsin. Her adımda karşına çıkan sanat atölyeleri, retro kafeler ve tasarım butikleri bu semti yaratıcı gezginler için etkileyici kılıyor. Kısacası Beyoğlu’nda gezilecek yerler arasında en nostaljik olanı mı arıyorsun? Cevap Çukurcuma’da!
18. Fransız Sokağı (Cezayir Sokağı)
Beyoğlu’nun Arnavut kaldırımları üzerinde yürürken bir an Paris’teymişsin gibi hissedebilirsin! Nasıl olacak diyorsan hemen anlatalım: Galatasaray Lisesi’nin arkasında kalan Fransız Sokağı, yani gerçek adıyla Cezayir Sokağı, kırmızı tenteleri, cumbalı evleri ve canlı müzikle dolu atmosferiyle büyülüyor. Fransız kültüründen esinlenerek yeniden düzenlenen sokak, özellikle akşam saatlerinde rengarenk ışıklarla canlanıyor. Kafelerinde oturup müzik dinlemek, arkadaşlarınla uzun sohbetler etmek ya da sadece fotoğraf çekmek için bile buraya uğramaya değer!
19. Asmalı Mescit
Beyoğlu’nun gece hayatı dendiğinde akla ilk gelen yerlerden biri Asmalı Mescit! İstiklal Caddesi’ne birkaç adım mesafedeki bu mahalle, dar sokaklarına sığdırdığı eğlence mekanlarıyla enerjisi hiç düşmeyen bir adres. Özellikle hafta sonu akşamlarında hem yerli halkın hem de turistlerin buluşma noktası oluyor. İster geleneksel lezzetlerle dolu bir sofrada uzun uzun otur istersen de yalnızca müziğe karış, Asmalı Mescit seni unutulmaz bir İstanbul gecesiyle buluşturacak!
20. Madame Tussauds İstanbul
İstiklal Caddesi üzerinde ziyaretçilerini karşılayan Madame Tussauds İstanbul, bal mumu heykellerin büyülü dünyasına açılan bir kapı. Tarihten sanata, sinemadan spora kadar onlarca ünlü ismin gerçeğe yakın figürleriyle dolu bu müzede, yerli ve yabancı pek çok simayla birebir tanışma hissini deneyimlenebiliyor.
21. SALT Galata

Karaköy’deki SALT Galata, bir kültür merkezi olmanın beraberinde geçmişin ve bugünün aynı çatı altında buluştuğu nefes kesici bir yapı! Osmanlı Bankası’nın eski binasında hizmet veren SALT Galata, Alexandre Vallaury imzalı mimarisiyle göz kamaştırıyor. İçeride güncel sanat sergileri, dev bir dijital arşiv ve herkese açık araştırma kütüphanesi seni bekliyor! Ücretsiz bir şekilde gezebileceğin SALT Galata’yı pazartesi günleri hariç 11.00 ve 19.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsin. Bu arada unutmadan ekleyelim, SALT Galata’nın kapanışı pazar günleri bir saat öne çekiliyor.
22. Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi (Botter Apartmanı)
İstanbul’un ilk Art Nouveau yapısı olan Botter Apartmanı, restore edilerek bir sanat ve tasarım mabedine dönüştürülmüş. İstiklal Caddesi’nin tam kalbinde yer alan bu yapı, 1900 yılında II. Abdülhamid’in modacısı Jean Botter için D’Aronco tarafından tasarlanmış. Bugün ise çağdaş sergiler, atölyeler ve kültürel etkinliklerle dolu bir mekana ev sahipliği yapıyor. Giriş ücretsiz olsa da bazı sergiler için kayıt gerekebiliyor. Ziyaret saatleri güncel programlara göre değiştiğinden öncesinde kontrol edebilirsin.
23. Mısır Apartmanı
İstiklal Caddesi’nin göz alıcı yapılarından biri olan Mısır Apartmanı, mimarisi ve tarihiyle dikkat çekiyor. 1910’da Mısır Hidivi Abbas Halim Paşa tarafından inşa ettirilen bu Art Nouveau harikası, aynı zamanda Mehmet Akif Ersoy’un son günlerine de tanıklık etmiş. Günümüzde sanat galerilerinden konsept kafelere kadar pek çok yaratıcı alana ev sahipliği yapıyor. Beyoğlu’nda gezilecek yerler arasında tarihiyle derinleşen modern bir durak!
24. Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi
Taksim Meydanı’nın hemen ardında yükselen Aya Triada, İstanbul’un en büyük Rum Ortodoks kiliselerinden biri. 1880’lerde inşa edilen bu görkemli yapı, fetihten sonra inşa edilen ilk kubbeli kilise olma özelliğini taşıyor. Neo-Barok ve Neo-Bizans çizgileriyle bezeli kilise çift çan kulesi, dev kubbesi ve sakin avlusuyla dikkat çekiyor. İç mekanındaki detaylar da en az dış cephesi kadar etkileyici! Kilise her gün 09.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Yalnızca pazar günleri 13.00’da kapanıyor.
25. Galatasaray Hamamı
Galatasaray Lisesi külliyesinin bir parçası olan Galatasaray Hamamı, 500 yıla yaklaşan geçmişiyle günümüzde hizmet vermeye devam ediyor. 15. yüzyıl sonlarında Sultan II. Beyazıt tarafından yaptırılan Galatasaray Hamamı, geleneksel Türk hamamı ritüelini otantik atmosferde deneyimlemek isteyenlerin ilk tercihi oluyor. Kese köpük masajı, özel odalar ve kadın erkek ayrı bölümler gibi birçok detay düşünülmüş. Hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çeken hamam için önceden rezervasyon yaptırabilirsin.
26. Narmanlı Han

İstiklal Caddesi üzerinde sıralanan tarihi yapılardan biri olan Narmanlı Han, 19. yüzyıldan kalma mimarisiyle yeniden hayat buluyor. Zamanında Rus Elçiliği ve Hapishanesi olarak kullanılan han, aynı zamanda Ahmet Hamdi Tanpınar, Bedri Rahmi Eyüpoğlu ve Aliye Berger gibi önemli isimlerin yaratıcılığına da ev sahipliği yapmış. Günümüzde iç avlusunda kafeler, butik mağazalar ve İstanbul İllüzyon Müzesi yer alıyor. Narmanlı Han haftanın her günü 08.00 ile 22.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
27. Galataport
Karaköy sahilinde konumlanan Galataport, dünyada ilk yer altı kruvaziyer terminaline sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Modern alışveriş alanları, lüks restoranlar, sahil yürüyüş yolları ve İstanbul Modern gibi kültürel cazibe merkezleriyle İstanbul’un yeni yaşam sahnesi haline geliyor. Galataport haftanın her günü 10.00 ve 22.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Hem gezginler hem de İstanbullular için ideal bir sahil kaçamağı!
28. Masumiyet Müzesi (Orhan Pamuk Müze Evi)
Çukurcuma’nın kalbinde yer alan Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk’un aynı adlı romanından esinlenerek kurulmuş. Her bir vitrin, romanın bir bölümünü temsil ederken yetmişler İstanbul’unun gündelik eşyaları romanın karakterleri Kemal ile Füsun’un hikayesine tanıklık ediyor. Romanı okuyanlar için ilham veren bir yolculuk, okumayanlar içinse nostaljik bir keşif! Müzeyi pazartesi hariç her gün 10.00 ve 18.00 saatlerinde arasında ziyaret edebilirsin. Giriş ücreti olarak ise tam bilet 250 TL, indirimli bilet 160 TL. Ayrıca romanın içindeki bilet sayfasıyla müze ücretsiz girilebiliyor.
29. Rahmi M. Koç Müzesi
Haliç kıyısındaki Rahmi M. Koç Müzesi sanayi, ulaşım ve iletişim tarihine meraklı herkes için bir hazine! Lokomotiflerden denizaltılara, nostaljik otomobillerden uçaklara kadar sayısız obje tarihi bir mekanda sergileniyor. Çocuklar için atölyeler ve etkileşimli alanlar sunan müze, ailece ziyaret için de harika bir adres. Rahmi M. Koç Müzesi, pazartesi hariç hafta içi her gün 09.30 ve 17.00 arası ziyarete açık. Hafta sonu ise 10.00 ve 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Giriş ücreti ise tam bilet 350 TL, indirimli bilet 180 TL.
30. Aynalıkavak Kasrı

Haliç’e nazır, Osmanlı zarafetini yansıtan Aynalıkavak Kasrı, İstanbul’un gözden kaçan hazinelerinden biri. Lengerhane’den günümüze kalan tek yapı olan bu kasır, Osmanlı müziği enstrümanları koleksiyonu ve dönem mobilyalarıyla ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor. Bahçesindeki çay bahçesinde manzaraya karşı mola vermek de mümkün! Müze Kart ile ücretsiz gezebileceğin Aynalıkavak Kasrı, pazartesi hariç her gün 09.00 ve 17.00 arası ziyarete açık.
31. Miniatürk
Sütlüce’de yer alan Miniatürk “Türkiye’nin Vitrini” sloganını gerçekten de hak ediyor. Türkiye ve Osmanlı coğrafyasından seçilmiş 137 yapının minyatür modellerini barındıran bu açık hava müzesi hem yetişkinler hem de çocuklar için etkileyici bir deneyim sunuyor. Miniatürk’te maket tekne turu, mini tren ve oyun alanları ile ailece keyifli vakit geçirilebiliyor. Müze her gün 09.00 ve 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Giriş için tam bilet 350 TL iken indirimli bilet 115 TL olarak belirlenmiş durumda.
32. Tünel Meydanı
İstiklal Caddesi’nin Galata tarafındaki son durağı olan Tünel Meydanı, tarihin ve hareketliliğin merkezi olarak öne çıkıyor. 1875 yılında açılan ve hala aktif olan Karaköy-Beyoğlu Füniküleri, dünyanın en eski ikinci yer altı metrosu olarak tarihe geçmiş. Fransız mühendis Gavand’ın projesi olan Tünel, nostaljik havasıyla dikkat çekiyor. Çevresindeki kafeler, sahaflar ve galeriler de bu minik meydanı büyük bir keşif noktasına dönüştürüyor.
33. Bankalar Caddesi (Voyvoda Caddesi)
Karaköy’den Şişhane’ye doğru uzanan tarihi Bankalar Caddesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında İstanbul’un finans merkeziymiş. Alexandre Vallaury gibi ünlü mimarların tasarladığı görkemli banka ve sigorta binaları hala bu caddede yükseliyor. Eski Osmanlı Bankası binası, günümüzde SALT Galata olarak kültürel hayata katkı sağlıyor. Kamondo Merdivenleri de bu caddenin zarif dokusuna bağlanarak geçmişten bugüne izler taşıyor.
34. Serdar-ı Ekrem Sokağı
Galata Kulesi’nin hemen yanı başında uzanan Serdar-ı Ekrem Sokağı, Arnavut kaldırımları ve tarihi apartmanlarıyla büyüleyici bir atmosfere sahip. Sokağın iki yakasında yer alan bağımsız butik tasarım mağazaları, sanat galerileri, tatlı kafeler ve şık oteller her köşede heyecan ve keşif duygusunu artırıyor. Kalabalıktan uzaklaşıp daha sakin bir Beyoğlu gezi rotası çizmek istersen estetik dolu bu sokağa bir şans verebilirsin.
35. Avrupa Pasajı (Aynalı Pasaj)
İstiklal Caddesi üzerindeki Balık Pazarı’nın tam karşısında yer alan Avrupa Pasajı, iç duvarlarındaki aynalarla tanınıyor ve bu özelliği sayesinde Aynalı Pasaj adıyla anılıyor. 19. yüzyılda inşa edilen bu pasaj, gaz lambalarının loş ışığını aynalarla aydınlatmak amacıyla tasarlanmış. Günümüzde hediyelik eşya, antika, takı ve tekstil ürünleri satan dükkanlarıyla nostaljik bir alışveriş deneyimi sunuyor.
36. Atlas Pasajı
İstiklal Caddesi’nde geçmişle bugünü birleştiren Atlas Pasajı, içinde yer alan tarihi Atlas Sineması ve İstanbul Sinema Müzesi ile kültür meraklılarını büyülüyor. 1870’lerde Banker Agop Köçeoğlu tarafından yaptırılan pasaj, zamanında tiyatrolara ve bale gösterilerine ev sahipliği yapmış. Bugün ise restore edilmiş haliyle sinemaseverlerin gözdesi haline gelmiş durumda!
37. Kırım Kilisesi (Anglikan Kilisesi)
Beyoğlu’nun Serdar-ı Ekrem Sokağı’na birkaç adım uzaklıkta bulunan Kırım Kilisesi, Kırım Savaşı’nda hayatını kaybeden İngiliz askerlerinin anısına 1858-1868 yılları arasında inşa edilmiş. Mimar George Edmund Street’in tasarladığı Neo-Gotik yapıda kullanılan Malta taşı, kiliseye mistik bir hava katıyor. Günümüzde ibadete açık olan Anglikan kilisesi, Beyoğlu gezisinde uğrayabileceğin kültürel duraklardan biri.
38. Neve Şalom Sinagogu
Karaköy-Kuledibi bölgesinde yer alan Neve Şalom Sinagogu, İstanbul’un en büyük ve aktif Sefarad sinagoglarından biri olarak öne çıkıyor. 1951 yılında ibadete açılan bu mekan modern mimarisiyle dikkat çekiyor ve Türk Yahudi toplumu için sembol olmaya devam ediyor. Ziyaret için önceden randevu alınması gerektiğini de hatırlatalım.
39. Taksim Camii

2021 yılında ibadete açılan Taksim Camii, Taksim Meydanı’nın siluetine yepyeni bir mimari soluk getiriyor. Geleneksel Osmanlı cami mimarisiyle modern çizgileri harmanlayan yapısıyla AKM’nin tam karşısında konumlanıyor. Alt katlarındaki sergi salonları ve kültürel alanlar sayesinde sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda kültürel bir merkez işlevi görüyor.
40. Saint Esprit Katedrali
Taksim’e oldukça yakın konumdaki Cumhuriyet Caddesi üzerinde yer alan Saint Esprit Katedrali, İstanbul’daki Katolik cemaatinin ana katedrali olarak biliniyor. 1846 yılında Barok üslupta inşa edilen yapı, mimar Gaspare Fossati’nin imzasını taşıyor. Papa ziyaretlerine ev sahipliği yapmış olması, katedrale dini açıdan özel bir statü kazandırıyor. Avlusundaki Papa XV. Benedictus’un heykeli de oldukça dikkat çekici.
41. Ağa Camii (Hüseyin Ağa Camii)
İstiklal Caddesi’nin tam kalbinde yer alan Ağa Camii, 1594 yılında Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmış. Beyoğlu’nun en eski camilerinden biri olan yapı, klasik Osmanlı mimarisiyle dikkat çekiyor. Kalabalık bir caddenin ortasında yer alsa da sunduğu sakin atmosferle öne çıkıyor. Camii, ibadet saatleri dışında da ziyaret edilebiliyor.
42. Yapı Kredi Kültür Sanat
İstiklal Caddesi üzerinde Galatasaray Meydanı’na yakın bir noktada bulunan Yapı Kredi Kültür Sanat, adeta modern Beyoğlu’nun kültürel dinamosu gibi! Bu alan içinde büyük bir kitabevini, sürekli güncellenen sergilere ev sahipliği yapan bir galeriyi, kütüphaneyi ve kültürel etkinliklerin düzenlendiği çok amaçlı salonları barındırıyor. Güncel sergi ve etkinlik takvimine Yapı Kredi Yayınları’nın resmi web sitesi üzerinden ulaşmak mümkün.
43. Tomtom Kaptan Sokak / Tomtom Mahallesi
Beyoğlu’nun huzur dolu köşelerinden Tomtom Mahallesi, adını Osmanlı denizcisi Kaptan-ı Derya Tomtom Kaptan’dan almış. Bu mahalle Arnavut kaldırımlı sokakları, tarihi taş binaları, İtalyan Konsolosluğu ve Terra Santa Manastırı gibi önemli yapılarla çevrelenmiş. Son yıllarda açılan dükkanlar, butik oteller ve kafeler bu semti yeniden canlandırmış. Şehrin kalabalığından sıyrılıp sakince dolaşmak isteyenler için Tomtom Sokak ideal bir durak!
44. Yüksek Kaldırım Caddesi
Karaköy’ü Galata ve Tünel Meydanı’na bağlayan Yüksek Kaldırım Caddesi hem tarihi hem de fiziksel olarak yokuşlu bir geçit sunuyor. Özellikle müzik aletleri satan dükkanlarıyla bilinen bu cadde, enstrüman meraklılarının uğrak noktası haline geliyor. Geleneksel esnaf ruhunu koruyan dükkanlar, kafeler ve küçük işletmeler caddenin ruhunu oluşturuyor. Biraz yorucu olsa da bu yokuşu çıkarken karşına çıkan her detay Beyoğlu’nu daha da sevmene sebep olacak!
45. Suriye Pasajı
İstiklal Caddesi üzerindeki Suriye Pasajı, Beyoğlu’nun en eski ve en büyük kapalı pasajlarından biri olarak dikkat çekiyor. 1908 yılında inşa edilen bu tarihi yapı, geçmişte Şark Ticaret Yurdu olarak da anılıyormuş. Geniş ve yüksek tavanlı mimarisiyle öne çıkan pasajın içinde ikinci el kıyafet ve kostüm mağazaları, kafeler ve sanat atölyeleri bulunuyor. Tarihi dokusunu koruyan pasaj, alışveriş ve buluşmalar için sıklıkla tercih ediliyor.
46. Orhan Kemal Müzesi
Cihangir’de yer alan Orhan Kemal Müzesi, yazarın anısını yaşatmak amacıyla oğlu Işık Öğütçü tarafından kurulmuş. Müzede Orhan Kemal’in kişisel eşyaları, Ara Güler’in çektiği fotoğraflar, el yazmaları, mektuplar ve kitaplarının ilk baskıları sergileniyor. Çalışma odası ise birebir canlandırılmış. Müze, Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden birinin yaşamına ve üretim sürecine yakından tanık olmak isteyenler için etkileyici bir deneyim sunuyor.
47. İstanbul Sinema Müzesi
Atlas Pasajı’nda yer alan İstanbul Sinema Müzesi, Türk sinemasının 100 yılı aşkın tarihine ışık tutan zengin içeriğiyle dikkat çekiyor. Eski film kameraları, afişler, senaryolar, Yeşilçam yıldızlarına ait eşyalar ve kostümler ziyaretçileri zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. İnteraktif dijital uygulamaları sayesinde de klasik bir müze deneyiminin çok ötesine geçiyor.
48. Türvak Sinema Müzesi
Beyoğlu’ndaki Türvak Sinema Müzesi, yapımcı ve yönetmen Türker İnanoğlu tarafından kurularak Yeşilçam’dan bugüne Türk sinemasının belleğini yaşatıyor. Bu müze film kameraları, kurgu masaları, afişler, kostümler, bal mumu heykeller ve ödüllerle dolu zengin bir koleksiyon içeriyor. Tiyatronun ve televizyonun da yer aldığı müze, nostaljik olduğu kadar öğretici bir atmosfer sunuyor.
49. Doğançay Müzesi
Balo Sokak’ta yer alan Doğançay Müzesi, Türkiye’nin ilk çağdaş sanat müzesi olma özelliğini taşıyor. Sanatçı Burhan Doğançay tarafından kurulan müze, sanatçının farklı dönemlerine ait eserlerini içeriyor. Müze içinde babası ressam Adil Doğançay’ın eserleri de sergileniyor. Sanatçının atölyesi de ziyaretçilerin deneyimleyebileceği şekilde düzenlenmiş.
50. Santa Maria Draperis Kilisesi

İstiklal Caddesi üzerindeki dar bir geçitten ulaşılan Santa Maria Draperis Kilisesi, Tünel’e yakın noktadaki gizlenmiş konumuyla dikkat çekiyor. Tarihi 16. yüzyıla uzanan kilise, çeşitli yangın ve depremler sonucu bugünkü haline 19. yüzyıl sonunda kavuşmuş. İç mekandaki zarif detaylar son derece etkileyici. İstanbul’daki en eski Latin Katolik mabetlerinden biri olan bu aktif yapı, İtalyanca ve İspanyolca ayinlere ev sahipliği yapıyor.
51. Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi
Tophane semtinde yer alan Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi, Osmanlı Dönemi’nde top dökümhanesi olarak kullanılan yapının restore edilmesiyle hayat bulmuş. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne bağlı olarak hizmet veren merkez, Beş Kubbe Salonu ve Sarnıç Galerileri gibi farklı sergi alanlarına sahip. Bienallerden çağdaş sanat sergilerine kadar pek çok etkinliğe de ev sahipliği yapıyor.
52. Tophane Çeşmesi
Tophane Meydanı’nda Kılıç Ali Paşa Camii’nin yanında yükselen Tophane Çeşmesi, 1732 yılında Sultan I. Mahmud tarafından yaptırılmış. İstanbul’un üçüncü büyük meydan çeşmesi olarak bilinen yapı, zarif taş işçiliği ve Barok ile Rokoko etkili bitkisel süslemeleriyle göz kamaştırıyor. Üzerindeki kitabeler ve kabartmalar ise ayrı bir mimari çekicilik oluşturuyor. Bugün hala meydanın tarihi karakterini belirleyen en önemli unsurlardan biri olmayı sürdürüyor.
53. Markiz Pastanesi
İstiklal Caddesi’nin kült simgelerinden biri olan Markiz Pastanesi, 20. yüzyıl başlarından bu yana şehrin hafızasında yer ediniyor. Pastanenin iç mekanındaki Art Nouveau tarzı mevsim tasvirli panolar ve vitray detayları hayranlık uyandırıyor. Geçmişte İstanbul’un edebiyatçılarının ve sanatçılarının buluşma noktası olan bu mekan, zaman zaman farklı işletmelerle yeniden açılıp kapanmış ve bu yıl yeniden hayat buluyor!
54. SALT Beyoğlu
İstiklal Caddesi üzerindeki tarihi Siniossoglou Apartmanı’nda yer alan SALT Beyoğlu çağdaş sanat, mimarlık, tasarım ve toplumsal konulara odaklanan sergileriyle öne çıkıyor. SALT Beyoğlu gezici sinema gösterimleri, atölyeler, söyleşiler ve açık arşiv kütüphanesiyle yaşayan bir kültür mekanı sunuyor. Geçmişte Robinson Crusoe 389 kitabevine ev sahipliği yapan yapının giriş katı hala özgün kimliğini koruyor. Güncel programlara SALT’ın resmi web sitesinden ulaşabilirsin. Pazartesi günleri kapalı olan bu mekanı 12.00 ve 20.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsin.
55. Nevizade Sokak
İstiklal Caddesi’nin arka sokaklarında yer alan Nevizade, Beyoğlu’nun yemek kültürünün kalbi sayılıyor. Balık Pazarı’nın devamında yer alan bu dar sokak, yan yana dizilmiş restoranlarıyla akşamları eğlence sahnesine dönüşüyor. Canlı müzik eşliğinde dolup taşan masaları ve samimi atmosferiyle Nevizade yerli halkın ve gezginlerin uğrak noktalarından!
56. İsveç Sarayı (İsveç Konsolosluğu)
İstiklal Caddesi’ne bağlanan bir sokakta yer alan İsveç Sarayı, İstanbul’daki en köklü diplomatik temsilciliklerden biri. 1870 yılında mimar Giacomo Palgher tarafından inşa edilen bu etkileyici bina, günümüzde İsveç Başkonsolosluğu olarak hizmet veriyor. Ziyarete açık olmasa da dış cephesindeki zarif mimari detaylar meraklı bakışları kendine çekiyor.
57. Adam Mickiewicz Müzesi
Beyoğlu’nun Dolapdere semtinde yer alan Adam Mickiewicz Müzesi, ünlü Polonyalı şairin 1855 yılında son günlerini geçirdiği evde hizmet veriyor. Müzede şairin yaşamı, eserleri, Osmanlı İmparatorluğu ile ilişkileri ve Polonya’nın bağımsızlık mücadelesine dair belgeler ve objeler sergileniyor. Türk-Polonya dostluğunun bir simgesi kabul edilen bu müze, edebiyat ve tarih meraklıları için anlamlı bir keşif sunuyor.
58. Hacopulo Pasajı (Hazzopulo Pasajı)
1871 yılında inşa edilen Hacopulo Pasajı avlusu, kafeleri, küçük dükkanları ve kitapçılarıyla nostaljik bir atmosfer sunuyor. Geçmişte Namık Kemal’in İbret Gazetesi burada basılmış, fotoğrafçı Ara Güler’in babası da pasajda eczane işletmiş. Yani bu tarihi yapı, edebiyat ve kültürle yoğrulmuş bir geçmişe sahip. Panayia Rum Ortodoks Kilisesi’ne ulaşmak için de bu pasajın içinden geçiliyor.
59. Taksim Gezi Parkı
Taksim Meydanı’nın hemen arkasında yer alan Gezi Parkı, İstanbul’un merkezindeki en güzel yeşil alanlardan biri. Bu park şehrin yoğunluğundan uzaklaşıp yürüyüş yapmak, kitap okumak veya sadece soluklanmak için ideal bir ortam sunuyor. Osmanlı Dönemi’nde Taksim Kışlası’nın yer aldığı bu alan yemyeşil ağaçları, oturma alanları ve çevresindeki şehir silüetiyle dikkat çekiyor.
60. Halep Pasajı
1885 yılında Halepli M. Hacar tarafından yaptırılan Halep Pasajı, Çiçek Pasajı’nın hemen yakınında konumlanıyor. Tarihi dokusunu koruyan bu pasaj; takı, giyim ve aksesuar üzerine küçük butikler barındırıyor. Geçmişte Beyoğlu Sineması gibi önemli mekanlara da ev sahipliği yapan yapı, nostalji arayanlar için küçük bir keşif alanı. Dar koridorlarında gezinirken mimarisine hayran kalmamak ise elde değil!
61. Borusan Kültür ve Sanat Merkezi (Borusan Müzik Evi)
İstiklal Caddesi üzerindeki görkemli bir binada hizmet veren Borusan Kültür ve Sanat Merkezi, 1997 yılından bu yana klasik müzik alanında önemli bir rol üstleniyor. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ve Borusan Quartet’in evi olan bu merkez, aynı zamanda konserler, prova etkinlikleri ve genç yeteneklere yönelik programlara ev sahipliği yapıyor. Güncel konser takvimine Borusan Sanat’ın resmi internet sitesinden ulaşabilirsin.
Galata Kulesi’nden Taksim Meydanı’na, nostaljik tramvaydan çağdaş sanat galerilerine uzanan keyif dolu bir Beyoğlu seyahati seni bekliyor! İstanbul tatilini şimdiden planlamak için Etstur üzerinden ulaşabileceğin Beyoğlu otelleri seçeneklerine hemen göz at!
Yayın Tarihi: 5 Ağustos 2025
Müze ziyaret saatleri ve fiyatları yazını yayınlandığı tarih için geçerlidir. Güncel bilgilere, ilgili yerlerin resmi web siteleri üzerinden ulaşabilirsiniz.