Koyu Mod Açık Mod
Koyu Mod Açık Mod

Antalya’da Ne Yenir?

Akdeniz mutfağının önemli duraklarından Antalya, Toroslar’ın Yörük kültürüyle Akdeniz’in taptaze lezzetlerini harmanlayan özgün kimliğiyle dikkat çekiyor. Köklü geçmişiyle bu şehir, farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan zengin bir kültürel birikim ve her biri kendine has lezzetler barındırıyor. Yörük mutfağından Girit mutfağına kadar uzanan bu çeşitlilik, Akdeniz’in taptaze sebzeleriyle ve deniz mahsulleriyle de birleşince Antalya’da iştah kabartan sofralar görmen kaçınılmaz!

Tarih boyunca ev sahipliği yaptığı kültürlerin izlerini, kentin çeşitli noktalarında ve Antalya mutfağında rahatça görebiliyoruz. Özellikle şehrin neredeyse her yerinde Yörük mutfağının etkilerine rastlamak mümkün. Bir sentez mutfağı olarak da ifade edebileceğimiz Antalya mutfağı, Yörüklerin yarı göçebe yaşam tarzının ve Giritli göçmenlerin bitkisel ağırlıklı beslenme alışkanlıklarının etkisiyle zengin ve özgün bir yeme-içme kültürü ortaya çıkarmış.

Antalya mutfağını diğer mutfaklardan ayıran birkaç belirgin unsur mevcut. Bunların başında Girit etkilerinin yoğun olarak hissedildiği zeytinyağlı yemekler geliyor. Giritliler için temel bir malzeme olan, çoğu yemeğe eklenen zeytinyağı Antalya’da da hemen her yemekte kendine yer buluyor. Taptaze sebzelerle hazırlanan salatalardan piyazlara, sarmalardan çorbalara kadar pek çok yemeğe zeytinyağının kendine has aromasının eşlik ettiğini söyleyebiliriz. Öte yandan dağlardaki yabani otları iyi tanıyan Yörüklerin de Antalya’nın otlu yemeklerine etkisi büyük.

Antalya mutfağında Arap kültürünün etkileri de hissedildiğinden bu şehirde diğer sahil kentlerinden farklı olarak tahinin önemli yeri bir var. Tahinli piyaz, hibeş gibi yöresel tatlarda bu lezzetin Antalya’ya özgü enfes yorumlarını görebilirsin. Antalya mutfağı söz konusuysa narenciyeyi de anlatmadan geçemeyiz! Antalya mutfağı adeta bir C vitamini deposu. Her tür narenciyenin bolca bulunduğu şehirde turunçgiller; reçel, pekmez, marmelat gibi uzun ömürlü tatlara da dönüştürülüyor.

Antalya’da gezilecek yerler çok ama sofradaki lezzetler de onlardan geri kalmıyor! Coğrafi konumu sayesinde Antalya yalnızca narenciye değil, tahıl ve et ürünleri bakımından da oldukça bereketli bir mutfak sunuyor. Antalya’ya gitmişken şiş köfte, sac kavurma gibi lezzetleri mutlaka denemeni öneririz. Köfteden tatlıya, ot kavurmasından mezelere kadar uzanan birbirinden lezzetli tatları Antalya’daki restoranlarda kolayca bulabilirsin.

Antalya’nın tertemiz dingin sularında yüzmek, antik kentlerini ve doğal güzelliklerini keşfetmek elbette ki harika deneyimler. Ancak bir Antalya gezisi, şehrin kendine has lezzetlerinin damağında bırakacağı unutulmaz tatlarla tamamlanır. Şimdi hazırsan “Antalya’nın neyi meşhur?” sorusuna verilebilecek en lezzetli yanıtları keşfetmeye başlayalım!

Tahinli Piyaz

Bizce piyazı sevmeyen yoktur ama “Ben sevmiyorum.” diyorsan Antalya usulü piyazı deneyince fikrin değişebilir! Başrolde yer alan çandır fasulyesine tahinin eşlik ettiği bu lezzetin diğer malzemeleri sarımsak, zeytinyağı, limon suyu, tuz sirke ve biraz da su. Yemeğin hem protein değerini artıran hem lezzetini zirveye çıkaran detaylarsa piyazın üzerine eklenen malzemelerde saklı. Özenle hazırlanan tahinli piyaz son dokunuşta haşlanmış yumurta, domates, kuru soğan, maydanoz ve çeşitli baharatlarla taçlandırılıyor. Şimdiden karnın zil çalmaya başladı değil mi? Pek haksız sayılmazsın!

Doyuruculuğunun yanı sıra lezzetiyle de damak çatlatan tahinli piyaz, tek başına tüketilebileceği gibi köfte ve kebap gibi et yemeklerinin yanında da servis ediliyor. Yöreye özgü tahinli piyazı, şehirdeki restoranlarda ve ev yemeği sunan lokantalarda afiyetle yiyebilirsin!

Hibeş

Kahvaltı sofralarının ve tatlıların vazgeçilmezi tahin, bu sefer sahneye meze olarak çıkıyor! Antalya mutfağının gözde lezzetlerinden hibeş, tahinin başrolde olduğu enfes bir meze. Damak çatlatan bu lezzette tahin; limon suyu, sarımsak, kimyon, su ve acı biberle buluşuyor. Kıvamı bozayı andıran hibeş servis edilirken de üzerine zeytinyağında kızdırılmış pul biber gezdiriliyor.

Şimdi aklından geçen tek soru “Hibeşi nerede yiyebilirim?” ise hemen söyleyelim: Evlerde sıkça yapılan bu mezeyi birçok yerel restoranda deneme fırsatı bulabilirsin.

Cive

Antalya’nın en sevilen yemeklerinden cive; domatesin, soğanın, biberin, sarımsağın, patlıcanın ve pirincin en güzel buluşmasını sunuyor. Aynı zamanda bu lezzet Antalya’nın sulu yemekleri arasındaki popülerliğini de her daim koruyor. Domatesin sos görevi görerek hafif sulu bir kıvam kattığı bu yemeğin fesleğen aromasıyla bütünleşerek harika bir nota yakaladığını söyleyebiliriz. İçine eklenen naneyse ferahlatıcı bir dokunuş katarak genellikle sıcak servis edilen bu yemeği yaz aylarının da gözdesi yapıyor!

Cive hem doyuruculuğuyla hem pratik hazırlanmasıyla yöre halkı tarafından sıklıkla tercih ediliyor. İştahın kabardıysa merak etme, Antalya restoranları bölgeye has cive yorumuyla seni kendine hayran bırakacak!

Şakşuka

Ülkenin dört bir yanında, hemen her eve misafir olan şakşuka, Antalya mutfağının da vazgeçilmez lezzetlerinden. Gelelim bu nefis yemeğin hazırlanışına. Alacalı soyulan patlıcanlar küp küp doğranıp bir süre tuzlu suda bekletiliyor. Ardından domates, sarımsak, tuz ve bir tutam şeker ekleniyor. Süzülen patlıcanlar kızartıldıktan sonra fazla yağı emmesi için kâğıt havluya alınıyor ve şakşuka artık servise hazır!

Patlıcanların üzerine domates sos ilave edildiğinde şakşukanın neden herkes tarafından sevildiğini daha iyi anlıyoruz! Sarımsaklı domates sosuyla diğer şakşuka tariflerinden ayrılan Antalya usulü şakşuka hem ana yemek hem ana yemeğin yanında garnitür olarak servis ediliyor. “Şakşuka yemek için Antalya’daki uygun yemek yerleri nereler?” diye sorarsan hemen söyleyelim: Esnaf lokantalarından en lüks restoranlara kadar hemen her yerde leziz bir şakşuka yemeği bulabilirsin!

Kölle

Antalya’da bir etkinlik oldu mu orada hemen hazır bulunan kölle, özel anma günlerine özgü bir lezzet. Buğday, nohut, kuru fasulye, bakla ve mısır gibi tahılların ve bakliyatların kaynatılmasıyla hazırlanan bu yemeğin protein değeriyse epey yüksek. Baharatlarla buluşunca ayrı bir lezzet kazanan tarifin kilit noktasıysa üzerine eklenen dövülmüş ceviz. Tadı damakta iz bırakan bu lezzet isteğe göre badem, nar ekşisi ve limon suyu gibi malzemelerle de zenginleştirilebiliyor.

Yöreye özgü bu özel yemek sunulduğu güne göre adlandırılıyor; örneğin düğün köllesi ya da sünnet köllesi gibi. Neyse ki şehirdeki bazı lokantalar, kölleyi günlük menülerine eklediklerinden gezin sırasında tatma fırsatı bulabilirsin!

Gökçesu Pilavı

Tahmin ediyoruz ki havuçlu ve cevizli kek yemişsindir. Peki ya pilav? Hiç duymadıysan seni bu meşhur lezzetle tanıştıralım: Gökçesu pilavı! Bu özel pilav lezzetini pişmiş havucun tatlılığından, cevizin kendine has aromasından ve nohutla pirincin muhteşem uyumundan alıyor. Klasik pilava kıyasla tatlı mı tatlı aromasıyla iz bırakan bu leziz yemek, haşlanmış nohut ve ceviz içeriğiyle aynı zamanda doyurucu ve besleyici bir seçenek sunuyor. Kıyılmış maydanozun pilava kattığı ferah dokunuşsa pilavın olmazsa olmazı. O zaman müjdemizi verelim, Antalya lokantalarının pek çoğunda bu özgün lezzete doyabilirsin!

Antalya Çorbaları: Lezzet Dolu Başlangıçlar

Antalya kendine has yemekleriyle besleyici ve lezzetli öğünler sunarken şifa kaynağı çorbaları da es geçmiyor. Antalya’nın malzeme zenginliğiyle dikkat çeken çorbaları hemen her damak zevkine hitap ediyor. Çorbaların bazıları günlük sofralarda yer alırken bazılarıysa genellikle özel günlerde yapılan geleneksel lezzetler arasında bulunuyor. Şimdi hazırsan içini ısıtacak, dumanı üstünde tüten çorbaları daha yakından tanıyalım!

Düğün Çorbası

Genellikle özel günler için hazırlanan düğün çorbasıyla başlayalım. Bu lezzetli çorbanın temel malzemeleri haşlanmış tavuk, nohut ve pirinç olsa da lezzeti terbiyesinde saklı. Yumurta, un ve limonla hazırlanan terbiye, çorbanın altı kapatıldıktan sonra, çorba henüz sıcakken azar azar eklenerek karıştırılıyor. Terbiye çorbaya ekşi bir aroma katarken un ve yumurta da koyu bir kıvam veriyor. Böylece etin ve bakliyatların doyuruculuğu, terbiyenin ekşi aromasıyla birleşince ortaya dengeli, zengin bir lezzet çıkıyor. Çorba servis edilirken üzerine eklenen kıyılmış maydanozsa lezzeti bir üst seviyeye taşıyor!

Paça Çorbası

Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafi işaret belgesi alan Antalya usulü paça çorbası, bölgenin kendi imzasını taşıyan özel yemeklerinden. Elverişli dağları ve kıyı ovaları sayesinde hayvancılığın geliştiği Antalya’da taze etle hazırlanan bu çorba kendine has tarzıyla servis ediliyor. Ana malzemeleri kelle ve kaval kemiği olan paça çorbasına limon tuzu, kaya tuzu ve su da ekleniyor. Çorbayı bu denli lezzetli yapan dokunuşsa elbette ki terbiye. Kemik suyu, un, limon tuzu, tuz ve safran karışımıyla hazırlanan terbiye, çorba servis edilirken üzerine ekleniyor. Sunumun vazgeçilmez bir parçası da çorbadan önce tabağa yerleştirilen koşma simidi. Bu çorbayı şehirdeki pek çok restoranda deneyebilirsin.

Antalya’da Kebap ve Et Yemekleri

Selçuklu Dönemi’nden bu yana bölgenin temel besin kaynaklarından biri olan et, Antalya mutfağında önemli bir yer tutuyor. Şehrin zaman içinde şekillenen kendine has kebapları ve et çeşitleri, bugün Antalya mutfağının vazgeçilmezleri arasında. Ette ve kebapta ustalaşan Antalya, birbirinden iyi kebapçılara ev sahipliği yaparak ziyaretçilere benzersiz bir ziyafet sunuyor. Şehrin bünyesinde barındırdığı farklı kültürler, farklı mutfaklar ile farklı pişirme ve sunum yöntemleri birleşerek sofralarda eşsiz bir sentez oluşturuyor.

Şimdi Antalya’da tadabileceğin yöreye özgü et ve kebap yemeklerini keşfetmeye hazır mısın? Cevabın “Evet.” ise hadi başlayalım!

Antalya Usulü Şiş Köfte

Genellikle oğlak veya kuzu etinden yapılan Antalya usulü şiş köfte yapılış tekniği ve lezzeti bakımından diğer köftelerden ayrılıyor. Kemiğinden ayrılan etin ince sinirleri bıçakla çıkarılıyor ve dana etiyle karıştırılan kuzu/oğlak eti kıyma hâline getiriliyor. Hazırlanan kıyma şişlere diziliyor ve marine edilmeden kendi yağında, meşe odununda pişiriliyor.

Etin kendine has tadını koruyarak hazırlanan bu yemeğe tahinli piyaz, kuru cacık ve tahinli kabak tatlısı gibi damak çatlatan lezzetler de eşlik ediyor. Özellikle tahinli piyaz ve şiş köfte için ayrılmaz ikili diyebiliriz! Eğer et yemeklerine düşkünsen gurmeleri bile kendine hayran bırakan bu lezzeti mutlaka denemelisin.

Kaburga Dolması/Laba Dolması

Sıra geldi özellikle bayramlarda ve kalabalık sofralarda kendine özel bir yer edinen kaburga dolmasına. Kuzu kaburgasının iç pilavla doldurulup fırında uzun süre pişirilmesiyle hazırlanan Antalya usulü kaburga dolması, laba dolması olarak da biliniyor. Yapımı bolca emek ve ustalık isteyen bu dolma, uzun uzun piştiği için et âdeta lokum kıvamına geliyor. Yani yeme de yanında yat!

Harcındaysa yok yok desek yeridir. İç harcı pirinç başta olmak üzere soğan, kuş üzümü, kavrulmuş badem, çam fıstığı, maydanoz ve çeşitli baharatlar eklenerek hazırlanıyor. Ardından kaburga bir torba şeklinde açılıyor ve içine harç yerleştiriliyor. Pişerken malzemelerin taşmaması için de kaburga iğne iplikle bir güzel dikiliyor.

Beceri ve bilgi gerektiren bu lezzeti şehirdeki geleneksel et lokantalarında bulman mümkün. Antalya’da lezzet keşfine çıkıyorsan her lokmada lokum gibi dağılan, yumuşacık etleri ve damağında şenlik yaratacak iç harcın uyumunu tatman gerek!

Girit Kebabı

Girit mutfağının Antalya’nın yeme-içme kültürüne devasa etkisinden bahsetmiştik. Hâl böyle olunca şehrin en meşhur yemekleri arasında Girit kebabının da olmasına şaşırmıyoruz elbette! Kuzu etiyle yapılan bu kebap, Girit mutfağında bir de olmazsa olmaz zeytinyağlılarla buluşuyor. Fazla söze gerek yok, anlatırken biz bile acıktık!

Girit kebabı klasik kebaplardan farklı olarak enginarla hazırlanıyor. Soğan, margarin, dereotu ve bezelyenin de eklendiği bu tarif, sebzenin ve etin eşsiz uyumunu gözler önüne seriyor. Protein ve vitaminler bakımından epey besleyici olan bu yöresel yemek, özellikle farklı tatlar arayanlar için harika bir seçenek. Eğer Akdeniz mutfağının kendine has sentezini daha iyi anlamak istersen bu lezzeti denemelisin. Girit kebabı, Antalya’nın en iyi kebapçılarında ustalıkla hazırlanıyor. Sana şimdiden afiyet olsun!

Antalya Balık Restoranları: Akdeniz’den Sofraya Gelen Taze Lezzetler

Akdeniz’in tertemiz sularından çıkan taptaze balıklar, Antalya mutfağının baş tacı. Özellikle istavrit, levrek, çipura, turna, lagos gibi balıklar bölgede sıkça tüketiliyor. Karides, ahtapot ve midye gibi deniz mahsulleri de Antalya balık restoranlarında bol bol görebileceğin diğer lezzetler.

Deniz kenarında konumlanan mekânlar, bir yandan deniz havası soluyarak batan güneşi seyredip bir yandan taptaze balıklar yemek isteyenleri ağırlıyor. Bu restoranlar özellikle Antalya’da romantik bir akşam yemeği yemek isteyenler için ideal adreslerden. Akdeniz, bereketli suları sayesinde birçok balık türünün tüketilmesine olanak sunsa da bazı balık yemekleri var ki onlar bir ayrı! Hadi gel, Akdeniz’den sofraya gelen taze lezzetleri keşfedelim.

Grida (Lagos) Balığı

Grida balığı, bölgenin denizle kurduğu özel bağın en lezzetli yansıması. Epey büyük, oldukça etli ve yağlı bu balık, genellikle ızgara ya da buğulama olarak hazırlanıyor. Soğan, patates, havuç, defne yaprağı, maydanoz ve baharatlarla birlikte pişen balık, son aşamada eklenen terbiyeyle tamamlanıyor. Un, limon ve su karışımıyla hazırlanan buğulama terbiyesinin grida balığına enfes bir aroma ve kıvam kazandırdığını söylemek mümkün.

Bu balığın iki farklı sunum şekli bulunuyor. İlkinde tüm malzemeler bir arada servis edilirken diğerinde buğulamanın suyu çorba olarak ikram ediliyor, ardından balıklar üzerinde zeytinyağı gezdirilerek sunuluyor. Bakalım sen her hâliyle lezzetine doyum olmayan grida balığının hangi sunumunu daha çok beğeneceksin? Bizce ikisine de şans verebilirsin!

Barbun Tava

Şimdi sıra küçük ama lezzeti büyük bir balıkta! Akdeniz sularının aromasını taşıyan barbun tava, lezzetiyle ve çıtır çıtır oluşuyla listemizin parlayan yıldızı. Antalya’nın en sevilen küçük balıklarından barbun, mısır ununa bulanarak kızartılıyor. İşin içine kızartma girince lezzet zaten zirveye ulaşıyor! Balığın kendine has lezzeti ve mısır ununun kattığı o çıtır dış katman, barbun tavanın neden bu kadar popüler olduğunu açıklıyor. Genellikle bol yeşillikle ve limonla servis edilen bu balık, yemeden dönmemen gerekenlerden.

Kalamar Tava ve Midye Dolma

Söz konusu deniz ürünleriyse kalamardan ve midyeden bahsetmemek olur mu? Kalamar tava ve midye dolma, Antalya’da Akdeniz sularının da etkisiyle üst seviye bir lezzete dönüşüyor.

Kalamar tava, soslanan taze kalamarların derin yağda pişirilmesiyle hazırlanıyor. Servis edilirken yanında genellikle tarator sos tercih ediliyor. Midye dolmadaysa taptaze midyeler güzelce ayıklandıktan sonra iç harçla doldurularak pişiriliyor. Eh artık afiyetle yememek için hiçbir sebep yok!

Bu klasik lezzetleri ayaküstü atıştırmak istersen balık tezgâhlarından satın alabileceğin gibi Antalya’nın hemen her balık restoranında da bulabilirsin. İster akşam denize karşı keyif yaparken ister sokakta gezerken hiç fark etmez; denizin sunduğu bu lezzetlerin tadını her yerde çıkarabilirsin!

Antalya’nın Meşhur Tatlıları

Antalya tıpkı ana yemeklerine, mezelerine, çorbalarına ve deniz ürünlerine olduğu gibi tatlılarına da kendine has yorumunu katıyor. Antalya’nın meşhur tatlıları arasında narenciye reçelinden yanık dondurmaya kadar birçok farklı lezzet bulunuyor. Tahini yemeklerde de ustalıkla kullanan yöre, bu lezzetli malzemeyi tatlılarla birleştirmeyi de ihmal etmiyor.

Antalya’nın en güzel kafelerinde, çayla ve kahveyle harika giden meşhur yöresel tatlılarından birçoğunu bulabilirsin. Aynı zamanda bu leziz tatları otellerin restoranlarında da deneyebilirsin. Bu bereketli toprakların tadını uzun uzadıya çıkarmak için Antalya otellerine göz atabilir, hem lezzet dolu sofraların hem konforlu bir konaklamanın keyfini sürebilirsin. Şimdi hazırsan tatlı yiyelim tatlı konuşalım!

Tahinli Kabak Tatlısı

Dillere destan kabak tatlısının bir de Antalya usulünü deneme zamanı! Bu leziz mi leziz tatlının yapılışında önce dilimlenmiş bal kabağına şeker eklenip 1 gün bekletiliyor. Ardından şekerle birlikte suyunu salmaya başlayan bal kabağı pişiriliyor. Kaynadıktan sonra kısık ateşte pişirilmeye devam ediliyor. Suyunu çekmeye başladığında altı kapatılıp soğuması bekleniyor. Ekstra su eklenmediği için tüm aroma ve lezzet bal kabağında yoğunlaşıyor.

Üzerine tahin ve dövülmüş ceviz eklenerek servis edilen bu enfes tatlı, damaklarda unutulmaz bir tat bırakma konusunda son derece iddialı. Bal kabağının yumuşacık dokusu ve yoğun tadı, tahinin mayhoş lezzetiyle birleştiğindeyse ortaya tadına doyulmaz bir güzellik çıkıyor. Tahinli kabak tatlısını Antalya’nın pek çok restoranında bulabileceğin için kesinlikle kaçırmamalısın!

Yanık Dondurma

Yanık dondurma, özellikle Antalya’nın Korkuteli ilçesiyle özdeşleşmiş bir tatlı. Yanıksı dondurma olarak da bilinen bu lezzet; keçi sütü, şeker ve saleple yapılıyor. Karakteristik tadını ve aromasını elde etmenin sırrıysa pişirme yönteminde saklı. Tabii biraz da ustalık istiyor!

Süt kaynatılırken sütün kontrollü olarak kazanın dibine tutturulması ama yakılmadan yapılması, işin en önemli püf noktası. Bu yöntem isli bir aroma ortaya çıkarırken kıvamı da etkiliyor ve dondurmaya karamelimsi, leziz mi leziz bir doku kazandırıyor. Antalya’ya gitmişken geleneksel dondurmalardan epey farklı bir deneyim sunan yanık dondurmayı deneyip klasik dondurmayla farkını bizzat görmelisin!

Arap Kadayıfı (Taş Kadayıf)

Halk arasında yassı kadayıf olarak da bilinen Arap kadayıfı, şekil olarak yarım aya benzeyen ve şerbete bulanmadan önce kızartılan bir tatlı. Hazırlanışında daire şeklindeki kadayıfların yarısına, özenle hazırlanan cevizli harç ekleniyor ve kadayıfın diğer yarısıyla da harcın üstü kapatılıyor. Kenarları da tıpkı mantıda olduğu gibi birbirine yapıştırılıyor ki pişerken içindeki harç korunsun. Hazırlanan kadayıflar çırpılmış yumurtaya bulanarak kızgın yağda pişiriliyor. Ardından içine şerbet veya şurup da eklenince meşhur lezzet kendini göstermeye başlıyor! Çıtır çıtır olması sebebiyle taş kadayıf olarak da bilinen bu lezzet, özellikle Ramazan sofralarının vazgeçilmezi. Sıcak servis edilmesi sebebiyle kış aylarında da epey talep görüyor.

Turunç Reçeli

Narenciyenin her türlüsünün bolca yetiştiği Antalya, turunç meyvesine hak ettiği değeri veriyor. Mevsiminde taze taze tüketildiği gibi reçelleri de yapılan meyveler, yılın her günü kahvaltılarda yer alıyor. Yöreye özgü turunç reçeli yapılırken önce turuncun kabukları güzelce temizlenip dilimleniyor, ardından ipe dizilerek kaynar suya atılıyor. Birkaç dakika haşlanan kabuklar soğuk suyla şoklanıyor. Bu işlem turuncun acılığını almak için 3-4 kez tekrarlanıyor. Sonra haşlanan turunçlara şeker ekleniyor. Suyunu saldıktan sonra su ilave edilerek kaynatılıyor ve son aşamada içine limon sıkılıyor. Hem ekşi hem tatlı bir aroma sunan bu lezzet âdeta gurmelere layık! Ev yapımı turunç reçellerini Antalya’nın yöresel ürünler satan dükkânlarında bulmak mümkün. Bu reçeller aynı zamanda kahvaltı mekanlarının menülerinde de yer alıyor.

Yalnızca deniziyle ve sıcak iklimiyle değil, yeme-içme kültürüyle de fark yaratan Antalya’nın köklü ve zengin mutfağını artık daha iyi tanıyorsun. Tahinli piyazdan yanık dondurmaya, taze balıklardan geleneksel et yemeklerine kadar uzanan bir lezzet yolculuğuna çıkmaya hazırsın! Antalya’ya gitmek için sabırsızlanıyorsan Etstur’un sunduğu Antalya uçak bileti ve Antalya otobüs bileti seçeneklerine göz atıp sana uygun bileti kolayca satın alabilirsin. Şimdiden nerede ne yiyeceğini planlamaya başlamanı öneririz çünkü bu şehirde birbirinden leziz yöresel yemekler seni bekliyor!

Önceki Yazı

Beyşehir'de Ne Yenir?

Sonraki Yazı

İzmit'te Ne Yenir?