Koyu Mod Açık Mod
Koyu Mod Açık Mod

Milano’da Gezilecek Yerler

Tarih boyunca güzelliğin, sanatın ve zarafetin merkezi olmuş bir şehir: Milano!

Gotik ihtişamıyla göğe uzanan Duomo’dan Rönesans ruhunu taşıyan Brera Sanat Galerisi’ne kadar her köşesiyle kendine özgü bir şehir. Antik şatolar, zamanın içinden süzülüp gelen meydanlar ve taş duvarlarında asırlık hikâyeleri saklayan saraylar… Şehir sadece görkemli geçmişiyle değil, daima canlı kalan modern ruhuyla da büyülüyor.

Müze gezmeyi seviyorsan ya da baş döndürücü koleksiyonlara ve mimariye meraklıysan ihtişamlı bazilikalar ve zarif katedraller seni etkileyecek! Şehrin ruhunu yakalamak istiyorsan parkların, anıtların, mahallelerin ve sokakların arasında gezinebilirsin. Hazırsan Milano’nun kendine özgü ritmini yakalayalım ve bu efsanevi şehrin gezilecek yerlerine doğru bir yolculuğa çıkalım!

1. Zamanı Aşan Koleksiyonlar: Milano’daki Müzeler ve Saraylar

Milano’nun tarihî yerlerini gezerken şehrin kültürünü yansıtan eserlerin içinde kaybolabilirsin. Milano’da sanatın derinliklerine inmeye hazırsan işte seni bekleyen bazı duraklar:

Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi

İtalya’nın en büyük bilim ve teknoloji müzesi, ismini Leonardo da Vinci’den alıyor. Leonardo da Vinci’nin hayal gücünü yansıtan çizimlerine sadık kalınarak inşa edilmiş makine modelleriyle öne çıkan müze seni resmen büyüleyecek!

Trenlerden uçaklara, denizaltılardan iletişim teknolojilerine kadar birçok alanda sergilenen eserlerle bilim tarihinin dönüşümüne tanıklık edebilirsin. Araştırmacı bir ruha sahipsen enerji, malzeme bilimi ve uzay teknolojileri gibi konulardaki sergiler seni cezbedebilir.

Müzede çocuklar için hazırlanan interaktif sergiler ve eğitici atölyeler de yer alıyor. Burası deneyerek öğrenmenin heyecanını yaşamak isteyen minik ziyaretçiler için âdeta bir keşif alanı. Ziyaret saatleri tarihsel olarak farklılık gösterse de müzeyi genel itibarıyla 09.30-16.00 saatleri arasında ziyaret edebilmen mümkün. 2025 yılındaki giriş ücretleriyse indirimli ve tam bilet olmak üzere 7,50 ile 10 euro civarında değişiyor.

Palazzo Reale di Milano (Kraliyet Sarayı)

Duomo Meydanı’nın güney kanadındaki eski kraliyet sarayı Palazzo Reale, yüzyıllar boyunca Milano yöneticilerinin yaşam alanı olmuş.

Neoklasik cephesi, ünlü İtalyan mimarı Giuseppe Piermarini tarafından tasarlanan bu ihtişamlı yapı şehrin önemli kültürel merkezlerinden. Sarayda modern sanattan modaya, fotoğrafçılıktan klasik eserlere kadar pek çok büyük ölçekli ve geçici sergi düzenleniyor.

Duomo Müzesi’nin bir kanadı da Palazzo Reale’in içinde bulunuyor. Bu görkemli yapıyı ziyaret etmeyi planlıyorsan gezilebilecek alanların çoğunlukla düzenlenen sergilere bağlı olarak değiştiğini bilmelisin. İşte saraya girebileceğin saatler:

Salı, çarşamba, cuma, cumartesi ve pazar: 10.00-19.30

Perşembe: 10.00-22.30

Sarayın 2025 yılına ait sergi giriş ücretleriyse şöyle:

Art Deco, George Hoyningen-Huene, Casorati, Io am LEONOR FINI: 17 euro

From Cindy Sherman to Francesco Vezzoli. 80 contemporary artists: 16 euro

Mudec-Museo delle Culture

Kültürler Müzesi olan ve Tortona bölgesindeki dönüştürülmüş eski bir fabrika binasında yer alan müze, David Chipperfield tarafından modern şekilde yeniden tasarlanmış.

Müze etnografik ve antropolojik koleksiyonlara odaklanarak Afrika, Asya, Amerika ve Okyanusya kültürlerine ait eserleri ziyaretçileriyle buluşturuyor. Kalıcı koleksiyonunun yanı sıra farklı kültürler, sanat ve fotoğrafçılık üzerine sergiler de düzenleniyor.

2025 yılındaki giriş ücretleri sergiye göre farklılaşsa da 25-250 euro civarında değişiyor. Ziyaret saatleri de sergiye bağlı olarak belirleniyor.

Museo del Novecento

Piazza del Duomo’da bulunan Palazzo dell’Arengario binasındaki 20. yüzyıl sanat müzesi, İtalyan modern sanatının izlerini sürmek isteyenler için eşsiz bir durak. Fütürizm, metafizik sanat ve Arte Povera gibi akımlar üzerinden İtalyan modern sanatına odaklanıyor. Museo del Novecento Boccioni, Carrà, de Chirico ve Fontana’nın eserlerine ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Picasso ve Kandinsky gibi uluslararası isimlerin eserlerini de barındırıyor.

Yaklaşık 400 eserin kronolojik olarak sunulduğu müzenin üst katlarındaki spiral rampadan Duomo’nun büyüleyici silüetini de görebilirsin. 2025 yılında alınan bilgiye göre müzeyi pazartesi hariç 10.00-19.30 saatleri arasında ziyaret edebilir, biletini 5 euro ödeyerek satın alabilirsin.

La Triennale di Milano

Parco Sempione’nin içindeki Palazzo dell’Arte binasında konumlanan La Triennale di Milano, tasarım ve sanat dünyasına dair zengin bir seçki sunuyor. İtalyan mimarisine, modasına ve görsel sanatlarına odaklanan müzede ünlü Triennale sergisiyle beraber geçici sergiler de bulunuyor. Ayrıca burası çeşitli etkinliklerle ve performanslarla yaşayan bir sanat ortamına sahip.

Birçok serginin düzenlendiği Palazzo dell’Arte binasının mimarisi de oldukça önemli. Eğer sen de tasarım meraklısıysan bu müze senin için harika bir durak! Müzeyi pazartesi haricinde 10.30-20.00 saatleri arasında ziyaret etmen mümkün. 2025 yılında uluslararası sergi bileti 25 euro ödeyerek alınabiliyor.

Museo Poldi Pezzoli

La Scala’ya ve şehrin moda dokusuna yalnızca birkaç adım uzaklıktaki Museo Poldi Pezzoli, 19. yüzyıldan kalma bir aristokrat evi. Müze, Gian Giacomo Poldi Pezzoli’nin özenle oluşturduğu kişisel koleksiyonunu dönemin ruhunu yansıtan ihtişamlı bir salonda sunuyor.

Botticelli, Mantegna ve Bellini gibi ustaların tabloları bu müzede sergileniyor. Aynı zamanda zırhlar, silahlar, cam ve tekstil ürünleri de bulunuyor. Rönesans estetiğine ilgi duyuyorsan bu müzeyi mutlaka ziyaret etmelisin. 2025 yılı bilgisine göre müzeye 15 euro karşılığında girebilirsin. Müzenin açık olduğu saatler ise şöyle:

Pazartesi, perşembe ve pazar: 10.00-18.00

Çarşamba: 10.00-19.30

Fondazione Prada

Prada moda evi tarafından finanse edilen ve Milano’nun güneyinde yer alan Fondazione Prada, çağdaş sanata odaklanan etkileyici bir merkez. Rem Koolhaas tarafından yeniden tasarlanan bu alan, altın kaplamalı “Haunted House” ve “Modern Tower” gibi yapılarla eski endüstriyel dokuyu buluşturuyor.

Müzede uluslararası sanatçıların kalıcı enstalasyonları ve dönemsel sergileri yer alıyor. Wes Anderson’ın tasarımı Bar Luce’u da burada görebilirsin. Mimariyle sanatın kesiştiği bu müze, deneyime açık bir alan. Pazartesi ve pazar günleri saat 10.00-19.00 arasında ziyaret edilebilen müzeye 15 euro ödeyerek girebilirsin (2025 yılına ait bilgilere göre).

Armani Silos

Tortona bölgesindeki Armani Silos, Giorgio Armani’nin zamansız tarzını keşfetmek isteyenler için özel bir durak. Eski bir tahıl ambarının dönüştürülmesiyle hayata geçirilen alanda Armani’nin yüzlerce kıyafeti ve aksesuarı tematik şekilde sergileniyor. Gündüz şıklığından egzotik etkilere, renk paletlerinden silüet deneylerine uzanıyor.

Binanın endüstriyel atmosferi, sadelikle bütünleşen estetik anlayışa güçlü bir zemin oluşturuyor. Moda ve tasarım dünyasına ilgin varsa bu müze tam sana göre! Müzeye giriş ücreti 2025 yılı itibarıyla 12 euro ve ziyaret saatleriyse şu şekilde:

Çarşamba, cuma ve pazar: 11.00-19.00

Perşembe ve cumartesi: 11.00-21.00

2. Şehrin Kalbindeki Eşsiz Tarihî Yapılar, Meydanlar ve Şatolar

Geçmişin görkemini bugünle buluşturan tarihî yapılar, meydanlar ve şatolar seni bekliyor! Milano’da antik şatoların gölgesinde yürürken, tarihî yapıları gezerken ve meydanlarda soluklanırken şehrin eşsiz ruhunu hissedebilirsin.

Milano’nun etkileyici kültürel dokusunu keşfettikçe bu rotalara gitmek için sabırsızlanabilirsin. Etstur’un sunduğu Milano uçak bileti seçeneklerini inceleyerek hayalindeki yolculuğa doğru bir adım atabilirsin. Şimdi, şehrin büyüsünü yakalayabileceğin en özel duraklara birlikte göz atalım:

Milano Merkez Tren İstasyonu

Milano’nun kalbinde yükselen anıtsal yapı: Milano merkez tren istasyonu.

Avrupa’nın en büyük ve en işlek istasyonlarından biri olan bu yapı yalnızca bir ulaşım noktası değil, mimari bir şaheser olarak da öne çıkıyor. Dolayısıyla yolcularla beraber turistlerin de sıkça gittiği bir istasyon. Buranın son derece kalabalık bir yer olduğunu bilmende fayda var.

1931 yılında açılan Milano merkez istasyonu, ünlü mimar Ulisse Stacchini’nin imzasını taşıyor. Art deco, liberty ve neoklasik unsurları ustaca birleştiren merkez istasyonu, seni âdeta bir saray gibi karşılıyor. Yüksek tavanlar, heybetli sütunlar ve ince detaylarla bezeli taş işlemeler… İşte burası tam da böyle bir durak!

İstasyon sayesinde Roma, Floransa ve Venedik gibi pek çok önemli şehre ulaşım sağlanabiliyor. İsviçre, Almanya ve Fransa gibi komşu ülkelere de tren bağlantısı sağlayan bu merkez, M2 ve M3 metro hatlarıyla entegre şekilde çalışıyor. İçinde çeşitli restoranlar, alışveriş noktaları ve hizmet birimleri bulunan istasyon seyahatten önce ya da sonra vakit geçirmek için ideal.

Colonne di San Lorenzo

San Lorenzo Bazilikası’nın önünde sıralanan ve şehirdeki Roma Dönemi’ne ait kalıntılar arasında en iyi korunanlardan biri olan Colonne di San Lorenzo bölgesinde 16 adet Korint sütunu bulunuyor.

Bu sütunlar muhtemelen milattan sonra 2. veya 3. yüzyıldan kalma bir Roma tapınağından ya da hamamından getirilmiş. Yüzyıllar boyunca ayakta kalmayı başaran bu ihtişamlı sütunlarla kendini tarihî bir atmosferin içinde bulacaksın.

Şehrin en canlı bölgelerinden Colonne di San Lorenzo, özellikle akşam saatlerinde gençlerin buluşma noktası hâline gelerek dinamik bir ortam sunuyor. Üstelik Porta Ticinese ve Navigli bölgelerine de hayli yakın.

La Scala Opera Binası

Piazza della Scala’nın tam kalbinde yükselen ve sanatın zarafetiyle bezenen La Scala Opera Binası 1778’de açılmış. Giuseppe Verdi’den Giacomo Puccini’ye kadar dünya çapında ün kazanmış birçok besteci eserlerini burada sahneye taşımış. Aynı zamanda Türk opera tarihine adını altın harflerle yazdıran Leyla Gencer gibi isimlerin sesleri de bu binada yankılanmış.

Müziğe ve tarihe ilgi duyuyorsan binadaki La Scala Müzesi’ni gezmeyi sakın unutma! Bu müzede sahne kostümlerini, tarihî belgeleri, orijinal partisyonları ve dekor ögelerini bulabilir, operanın görkemli geçmişine tanıklık edebilirsin.

Yüzyıllık melodilerin yankılandığı opera binasında benzersiz bir deneyim yaşamak istiyorsan biletini çevrim içi olarak alman mümkün. Müzenin 2025 yılındaki güncel giriş ücretleriyse şöyle: Öğrenci 8 euro, tam 12 euro ve açık bilet 15 euro. Müze pazartesiden pazara kadar 09.30-17.30 saatlerinde açık. Ancak son giriş saati 17.00.

Piazza Gae Aulenti

Milano’nun çağdaş yüzünü yansıtan Porta Nuova bölgesinin merkezinde bulunan Piazza Gae Aulenti Meydanı, fütüristik mimarisiyle dikkat çekiyor. Alışveriş için şık mağazalar, restoranlar ve zarif kafelerle çevrili olan Piazza Gae Aulenti, Corso Como’ya da üst geçitle bağlanıyor.

Dilersen meydanda soluklanırken UniCredit Kulesi gibi yükselen gökdelenleri ve şehir ışıklarını izleyebilirsin. Meydanın ortasında yer alan yansıtıcı havuzların ve LED aydınlatmaların özellikle gün batımından sonra meydanı bambaşka bir atmosfere büründürdüğünü görebilirsin.

İtalyan mimar Gae Aulenti’nin anısına adanan ve ünlü mimar César Pelli’nin imzasını taşıyan bu alan, çevredeki mimari yapılarıyla seni resmen büyüleyecek! Su ve ışık oyunlarının eşlik ettiği akşam saatlerinde şehre bir de bu meydandan bakmanı kesinlikle tavsiye ediyoruz.

Piazza del Duomo

Şehrin kalbindeki ana meydan: Piazza del Duomo!

Meydanda ilk bakışta gözlerini kamaştıracak olan Duomo Katedrali, Gotik mimarinin göz alıcı bir ürünü. Meydanın yakınındaki Galleria Vittorio Emanuele II, Palazzo Reale ve Museo del Novecento da Milano’da ziyaret edilecek yerler arasında öne çıkıyor. Kral Vittorio Emanuele II heykeliyse meydanın simgelerinden biri.

Meydan turistik bir nokta olduğu için çoğu zaman kalabalık. Küçük bir mola mı vermek istedin? O hâlde çevredeki kafelerden ve pastanelerden birine oturup kahve içebilir, insan kalabalığını seyrederek Milano’nun ritmini hissedebilirsin.

Sforzesco Şatosu

Milano’da gezilecek yerler arasında bulunan Sforzesco Şatosu, Parco Sempione’nin hemen kıyısındaki görkemli bir kale. 15. yüzyılda Sforza ailesi tarafından yaptırılan bu Rönesans yapısı zaman içinde çeşitli eklemelerle genişletilmiş.

Bu alan şatonun bünyesindeki müzeler sayesinde tam anlamıyla bir kültür merkezine dönüşmüş. Burada Antik Sanat Müzesi’ndeki heykel ve zırh koleksiyonlarını keşfedebilirsin. Ayrıca Müzik Aletleri Müzesi’ni, Mısır Müzesi’ni ve Michelangelo’nun son eseri Rondanini Pieta’yı da görebilirsin.

Kalenin avlusuna ücretsiz giriş yapabilirsin ancak müzeleri gezmek istersen bilet alman gerekiyor. Ziyaretini daha keyifli hâle getirmek istersen kalenin hemen arkasındaki Sempione Parkı’na uğrayarak ağaçların gölgesinde dinlenebilirsin.

Piazza Mercanti

Seni geçmişe taşıyacak bir meydan, Piazza Mercanti!

Duomo Meydanı’na sadece birkaç dakikalık mesafede yer alan bu meydan Milano’nun Orta Çağ’daki ticari ve idari merkezlerinden.

Bir zamanlar adaletin dağıtıldığı Palazzo della Ragione ve halkın karşısında fermanların okunduğu Loggia degli Osii gibi yapılar bu anlam yüklü meydanda buluşuyor. Orta Çağ’ın estetik anlayışını yansıtan bu binalar meydanı âdeta açık hava müzesine dönüştürüyor.

Duomo Meydanı’nın hareketli ve gösterişli havasının aksine Piazza Mercanti çok daha dingin ve sade bir ambiyansa sahip. Bu yönüyle eski Milano’nun sessiz ve derinlikli atmosferini daha yakından hissetmeni sağlıyor. Zaman zaman küçük pazarların ve kültürel etkinliklerin de düzenlendiği meydandaki taş kuyuysa geçmişin izlerini bugüne taşıyan detaylardan.

3. Milano’da Göz Alıcı Dinî Yapılar: Katedraller, Bazilikalar ve Kiliseler

Yalnızca mimarisiyle değil, mistik atmosferiyle de farklı bir deneyim sunan yerleri keşfetmeye hazır ol! Şehrin manevi derinliğini hissedebileceğin katedraller, bazilikalar ve kiliseler seni tarihin ve ruhaniyetin izleriyle buluşturacak! Hazırsan ihtişamlı duvarlarıyla, renkli vitraylarıyla ve dingin ortamlarıyla büyüleyen yapılara yakından bakalım:

Santa Maria delle Grazie Kilisesi (Son Akşam Yemeği)

Milano’nun kalbinde konumlanan Santa Maria delle Grazie Kilisesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Kilisenin ünlü olmasını sağlayan şey Leonardo da Vinci’nin “Son Akşam Yemeği” adlı resmine ev sahipliği yapması.

15. yüzyılda yapılmış resim, manastırın yemekhane duvarında yer alıyor. Bu resimde İsa’nın son yemeği ve ona ihanet eden Judas’ı içeren dramatik an tasvir edilmiş. Son Akşam Yemeği eserini ziyaretçiler küçük gruplar hâlinde görülebiliyor ve ziyaret süresi de oldukça sınırlı.

Biletler hızla tükendiği için çevrimiçi rezervasyon yapman gerekiyor. 2025 yılına ait bilgiye göre kiliseyi gezmek ve Son Akşam Yemeği tablosunu görmek için alınan bilet 89 euro. Kiliseyi pazartesiden cumartesiye kadar 07.00-13.00 ve 15.00-19.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsin.

Duomo Rooftops (Duomo Katedrali’nin Terasları)

Duomo Katedrali ihtişamlı yapısıyla Gotik mimarinin en önemli örneklerinden. Katedralin teraslarında ince işçilikle yapılmış kuleleri, heykelleri ve destek kemerlerini detaylıca görebilirsin. Duomo’nun çatısına çıktığında Milano’nun panoramik manzarası, Piazza del Duomo’nun hareketliliği ve uzaklardaki Alpler’in etkileyici görüntüsü seni büyüleyecek!

Teraslara çıkarken merdiven ya da asansör seçeneklerinden birini tercih edebilirsin. Biletler genellikle ayrı veya kombine olarak satılıyor. Kilisenin ziyaret saatleri 09.00-19.00 saatleri arasında. Özellikle gün doğumunda ve batımında daha da etkileyici olan manzarayı, 2025 yılı için, alacağın bilete göre 19, 26 veya 44 euro ödeyerek görebilirsin.

Chiesa di Santa Maria presso San Satiro

Via Torino yakınlarındaki Rönesans kilisesi: Chiesa di Santa Maria presso San Satiro.

Mimar Donato Bramente tarafından yapılan ve dar alanda derinlik hissi veren dâhiyane perspektif illüzyonlu mimarisiyle ünlü olan kilise, bu optik illüzyon ile Rönesans perspektif sanatının bir başyapıtı olarak görülüyor.

Kilisede 9. yüzyıldan kalma eski San Satiro Şapeli de bulunuyor. Genellikle ücretsiz gezilebilen bu kilisenin ziyaret saatleriyse şöyle:

Pazartesiden cumaya: 07.30-18.00

Cumartesi: 15.30-19.00

Pazar: 09.30-12.00/15.30-19.00

Santuario di San Bernardino alle Ossa

İnsan kemikleriyle ve kafataslarıyla dekore edilen kilisede, kemikler sanatsal bir düzenlemeyle duvarları kaplıyor. Milano bölgesinde yapılacaklar listesine eklenebileceklerden biri de bu büyüleyici kiliseyi görmek olmalı.

Sıra dışı ve biraz ürkütücü bir yer olsa da Milano’daki şapelin tavanındaki Rokoko tarzı fresklerin kemiklerle oluşturduğu tezatlık oldukça ilgi çekici. Kiliseyi pazar günü haricinde 08.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsin.

Duomo di Milano (Milano Katedrali)

Avrupa’nın en büyük Gotik katedrallerinden olan Milano Katedrali’nin inşasına 14. yüzyılda başlanıyor, 19. yy ile 20. yy civarında tamamlanıyor. 135 kulesi, binlerce heykeli ve özellikle tepesindeki altın Madonnina heykeli seni resmen büyüleyecek! İç mekânındaki vitrayları, sanat eserleri ve o eşsiz görkemli atmosferi… Burası her detayıyla eşsiz bir katedral!

Sıra beklememek için biletleri çevrimiçi olarak almanda fayda var. Ayrıca giyim kurallarına göre ziyaret esnasında omuzlarını ve dizlerini kapatman gerekiyor. Katedrali 09.00-19.00 arasında ve biletine göre 10, 18, 28 veya 36 euro karşılığında ziyaret edebilirsin. Bu katedralin terasına çıkmak hayli popüler.

Basilica di Sant’Ambrogio

4. yüzyılda Aziz Ambrose’nin kurduğu bazilika, 12. yüzyılda Romanesk mimariyle yeniden inşa edilmiş. Geniş avlusu ve iki farklı çan kulesiyle dikkat çeken yapı, Milano’nun koruyucu azizi Sant’Ambrogio’nun mezarını da bulunduruyor. Bazilikada altın kaplama sunak, 4. yüzyıl lahitleri ve San Vittore in Ciel d’Oro şapelindeki 5. yüzyıl mozaikleri bulunuyor.

Ücretsiz ziyaret edilebilen bazilikaya şu saatlerde girilebiliyor:

Pazartesiden cumartesiye: 7.30-12.30/14.30-19.00

Pazar ve resmi tatiller: 08.00-13.00/15.00-20.00

Basilica di Sant’Eustorgio

4. yüzyıl kökenli kilise Porta Ticinese’nin yakınında yer alıyor. Üç Müneccim Kralı’nın kutsal emanetlerinin burada bulunduğuna inanılıyor. Vincenzo Foppa’nın freskleriyle süslü Portinari Şapeli âdeta bir Rönesans şaheseri.

En önemli bölümü Michelozzo tarafından tasarlanan kiliseyi ziyaret etmek Milano bölgesinde yapılacaklar arasında öne çıkanlardan. Kiliseyi 07.45-12.00 ile 15.30-18.30 saatleri arasında görebilirsin. Geldiğinde kiliseye bağlı Piskoposluk Müzesi’ni de ziyaret edebilirsin.

4. Kentin Ruhunu Yansıtan Anıtlar, Parklar ve Diğer Mimari Değerler

Şehrin ruhu anıtlarına, parklarına ve çeşitli mimari değerlerine siniyor. Şehri keşfederken tarihî izlerle dolu meydanlarda gezebilir, yeşilin huzur veren atmosferi için parkları ziyaret edebilirsin. Gel, şehrin estetiğini ve kültürel mirasını yansıtan bu özel noktaları birlikte keşfedelim!

Cimitero Monumentale di Milano (Anıtsal Mezarlık)

Milano’nun heykelleriyle ve anıt mezarlarıyla ünlü bu mezarlık âdeta bir açık hava müzesi. 18. yüzyılda açılan ve mimarî açıdan oldukça zengin olan bu mezarlık; neoklasik, art nouveau ve art deco gibi tarzlara ev sahipliği yapıyor.

Birçok ünlü İtalyan’ın mezarı burada yer alıyor. Girişindeyse Şöhretler Tapınağı (Famedio) bulunuyor. Eğer sen de tarih ve sanat meraklısıysan burayı pazartesi hariç diğer günler 08.00-17.30 saatleri arasında mutlaka ziyaret etmelisin.

Giardini Pubblici Indro Montanelli

Milano’da yapılacaklar listesine ekleyebileceğin bir diğer durak da Porta Venezia bölgesinde yer alan bu benzersiz park. Milano’nun halka açık en eski parkı olduğu için de son derece önemli. Ünlü gazeteci Indro Montanelli’ye adanmış parkı görmelisin.

Gezerken İngiliz tarzı peyzajı, göleti, tarihî ağaçları ve heykelleriyle büyüleyici görünen bu parkta keyifle soluklanabilirsin. İçinde yer alan Doğa Tarihî Müzesi ve Planetaryum gibi yapıları da gezebilirsin.

Arco della Pace (Barış Kemeri)

Parco Sempione’nin kuzey ucunda ve Corso Sempione Caddesi’nin başlangıcında yer alan neoklasik zafer takı, Arco della Pace…

Yapımına 19. yüzyılın başlarında Napolyon için başlanmış ancak daha sonra Avrupa barışına adanmış. Kemer, Luigi Cagnola tarafından tasarlanan mermer heykellerle ve bronz kabartmalarla oldukça süslü görünüyor. Etrafı yayalar için ayrılmış bu alanda birbirinden güzel fotoğraflar çekebilirsin.

Giuseppe Meazza Stadyumu

San Siro olarak da bilinen AC Milan ve Inter Milan futbol kulüplerinin bu ortak stadyumu, Avrupa’nın en büyük ve en ünlü stadyumlarından biri. Müzede her iki kulübün tarihine ve başarılarına ait objeler sergileniyor. UEFA tarafından 5 yıldızla derecelendirilen stadyumu çeşitli turlarla gezebilirsin.

Maç günlerinin dışında da ziyaret edebileceğin stadyum, futbolseverler için görülmesi gereken yerlerden. Stadyumun biletleri kategorisine göre değişse de tam bilet 35.70 euro değerinde. Giuseppe Meazza Stadyumu’na 09.30-18.00 saatleri arasında girebilirsin.

Parco Sempione

Sforzesco Şatosu’nun arkasındaki bu park Milano’nun en büyük ve merkezî şehir parklarından. 19. yüzyılın sonlarında İngiliz bahçesi tarzında düzenlenen park; geniş yeşil alanları, göleti, yürüyüş ve bisiklet yollarıyla seni kendine hayran bırakacak! Parkın içinde Arco della Pace, Arena Civica ve Acquario gibi önemli yapılar mevcut. Parco Sempione Milano sakinlerinin sıkça vakit geçirdiği bir yer.

Bosco Verticale

Adı dikey orman anlamına gelen ikonik konut kuleleri Bosco Verticale, Porta Nuova bölgesinde yer alıyor. Burası Stefano Boeri’nin tasarladığı ve cephelerinin binlerce ağaçla ve çalıyla kaplı olduğu eşsiz bir yer. Hava kalitesini iyileştirmeyi ve enerji tasarrufunu sağlamayı mümkün kılan kuleler sürdürülebilir mimarinin örneği. Ayrıca bu kuleler Piazza Gae Aulenti’den de görülebiliyor.

Torre Branca

1933 Trienali için yapılan modern simge: Torre Branca.

Parco Sempione’de bulunan ve 109 metre yüksekliğe sahip olan çelik kule, Gio Ponti tarafından tasarlanmış. Asansörle çıkılan seyir terasından Milano manzarasını izleyebilirsin. Açılış saatleri mevsime göre değişiyor. İşte 6 euro karşılığında ziyaret edebileceğin kulenin 2025 yılı mayıs ayındaki açılış saatleri:

Salı: 15.00-19.00/20.30-00.00

Çarşamba: 10.30-12.30/15.00-19.00/20.30-00.00

Perşembe: 15.00-19.00/20.30-00.00

Cuma: 10.30-12.30/15.00-19.00/20.30-00.00

Cumartesi: 10.30-14.00/14.30-19.30/20.30-00.00

Pazar: 10.30-14.00/14.30-19.30/20.30-00.00

5. Sanatın Kalbine Yolculuk: Milano’daki Seçkin Galeriler

Sanata ilgi duyuyorsan Milano senin için tam bir ilham kaynağı! Şehrin dört bir yanına yayılan sanat galerileri hem klasik hem çağdaş eserleriyle görsel bir şölen sunuyor.

Galleria d’Arte Moderna (Modern Sanat Galerisi – GAM)

Milano’da gezilecek yerler haritası oluştururken listeye mutlaka Galleria d’Arte Moderna’yı da eklemelisin. Porta Venezia bölgesindeki neoklasik Villa Reale, bu galeriye ev sahipliği yapıyor. Özellikle 19. yüzyıl İtalyan sanatına odaklanılan galeride neoklasisizm, romantizm ve macchiaioli akımlarından etkilenen önemli eserler mevcut.

Galeride Antonio Canova, Francesco Hayez ve Giovanni Segantini gibi önde gelen sanatçıların eserlerine yer veriliyor. Ayrıca Manet, Gauguin ve Van Gogh gibi Fransız izlenimci ve post izlenimcilerin eserleri de koleksiyonda bulunuyor. Villa Reale’nin zarif mimarisini inceleyerek büyüleyici bahçesini gezebilirsin. Galeriyi 2025 yılının güncel bilgilerine göre pazartesi günü hariç haftanın her günü 10.00-17.30 arasında ve 5 euro karşılığında ziyaret edebilirsin.

Casa Museo Boschi Di Stefano

1930’lardan kalma tarihî bir apartmanda yer alan Casa Museo Boschi Di Stefano, Antonio Boschi ve Marieda Di Stefano çiftinin eski evleriymiş. Müzede 20. yüzyıl İtalyan sanatının önemli örneklerini görmen mümkün.

Sironi, de Chirico, Morandi ve Fontana gibi ünlü sanatçıların eserlerini içeren bu müzede yaklaşık 300 eser bulunuyor. Koleksiyonları inceleyerek eski dönemlerin Milano burjuva yaşamı ve sanat koleksiyonerliği hakkında bilgi edinebilirsin. Orijinal ortamda sergilenen bu özel eserleri şu günlerde ve saatlerde görebilirsin:

Pazartesi ve cuma: 09.00-16.00

Cumartesi ve pazar: 10.00-17.00

Pinacoteca Ambrosiana

Milano’nun halka açık en eski müzelerinden biri olan tarihî sanat galerisi ve eşsiz kütüphanesi, Pinacoteca Ambrosiana. İtalyan sanat tarihinin öne çıkan eserlerini barındıran bu mekân Kardinal Federico Borromeo tarafından 17. yüzyılda inşa edilmiş.

Galeride Leonardo da Vinci’nin “Bir Müzisyenin Portresi”, Caravaggio’nun “Meyve Sepeti” ve Raphael’in “Atina Okulu” gibi başyapıtlarını da inceleyebilirsin. Biblioteca Ambrosiana ve Leonardo’nun Codex Atlanticus dâhil olmak üzere paha biçilmez el yazmaları da burada bulunan eserlerden.

Pinacoteca Ambrosiana’nın 2025 yılındaki giriş ücretleri değişiklik gösterse de yaklaşık 8-20 euro civarı. Ziyaret saatleriyse çarşamba günleri hariç 10.00-18.00 arasında. Eğer sen de sanat ve tarih meraklısıysan bu önemli durağı sakın kaçırma!

Brera Sanat Galerisi

İtalya’nın en önemli sanat galerilerinden Brera Sanat Galerisi, Brera Sarayı’nda yer alıyor. Kuzey İtalya’nın resim sanatına odaklanan ve zengin bir koleksiyonu bulunan galeride eşsiz eserler mevcut. Galeride Mantegna’nın “Ölü İsa”, Raphael’in “Bakirenin Evliliği”, Caravaggio’nun “Emmaus’ta Akşam Yemeği” ve Hayez’in “Öpücük” gibi başyapıtları da sergileniyor.

Milano’da gezilecek yerler listesine ekleyebileceğin bu galeri Napolyon Dönemi’nde kurulmuş. İtalya’nın Louvre’u olması hedeflenen Brera Sanat Galerisi kompleksinde akademi, kütüphane ve botanik bahçe de yer alıyor. Galerinin 2025 yılındaki standart giriş ücreti 15 euro. Galeriyi pazartesi hariç haftanın her günü 08.30-19.15 saatleri arasında ziyaret edebilirsin.

Gallerie d’Italia

Tarihin dokusunu sanatla harmanlayan Gallerie d’Italia, seni unutulmaz bir keşfe davet ediyor! Mimariye ve sanata ilgin varsa Piazza della Scala’nın hemen kıyısında ve göz alıcı tarihî sarayların içinde yer alan bu müze seni büyüleyecek!

Gallerie d’Italia özellikle 19. ve 20. yüzyıl İtalyan sanatına odaklanan zengin koleksiyonlarıyla dikkat çekiyor. Canova’nın nefes kesen heykelleri, Hayez’in duygu yüklü romantik tabloları ve fütürist akımın cesur yansımaları… Kalıcı ve geçici sergilerle pek çok sanat akımından eser görebilirsin.

Müze sadece barındırdığı eserlerle değil, ince işçilikle tasarlanan iç mekânlarıyla da gözlerini kamaştıracak! Galleria d’Italia’nın 2025 yılı güncel giriş ücreti 5 euro. Şu ziyaret saatlerinde müzeye giriş yapabilirsin:

Salı, çarşamba, cuma, cumartesi ve pazar: 09.30-19.30

Perşembe: 09.30-22.30

6. Şehrin Canlılığını Hissettiren Özel Bölgeler ve Mahalleler

Milano’nun farklı bölgelerini gezerek şehrin yerel yaşamını deneyimlemen mümkün. İşte yerel kültürü yakından tanıyacağın ve şehrin nabzını tutacağın özel bölgeler ve mahalleler:

Corso Como/Porta Garibaldi Bölgesi

İtalya, Milano’da gezilecek yerler listesi hazırlarken Corso Como’yu ve Porta Garibaldi’yi dâhil etmeyi unutmamalısın! Milano gezi rehberine, canlı sokakları ve özel duraklarıyla öne çıkan Porta Garibaldi Bölgesi’ni ekleyebilirsin. Şık barların, kulüplerin, restoranların ve butiklerin yer aldığı yaya caddesi Corso Como’yu özellikle akşam saatlerinde keşfedebilirsin.

Carla Sozzani tarafından hayata geçirilen; sanat galerisi, kitapçı, restoran ve konsept dükkân birleşimi bir alan olarak dikkat çeken 10 Corso Como’yu ziyaret edebilirsin.

Gözünü ve ruhunu doyuracak bu özel mekânı seveceğini düşünüyoruz. Ayrıca bu bölgenin kimliğini yansıtır nitelikteki Porta Garibaldi kapısı ve tren istasyonu da görülmeli.

Porta Nuova’nın modern silüetiyle birleşen Porta Garibaldi Bölgesi modaseverler için mükemmel bir seçenek. Sen de moda, sanat ve şehir hayatını bir arada yaşamak istiyorsan Corso Como ve Porta Garibaldi bölgelerinde unutulmaz anlar yaşayabilirsin.

Chinatown (Çin Mahallesi)

Renkli fenerlerle süslenmiş sokakları, Uzak Doğu mutfağı ve canlı atmosferiyle Milano’nun özgün bölgelerinden biri: Chinatown! Şehrin Batı yakasındaki Via Paolo Sarpi Caddesi’nin etrafında şekillenen bu mahalle İtalya’nın en eski, büyük Çin Mahallesi.

Çin’in Zhejiang bölgesinden gelen göçmenlerin kurduğu Chinatown, yıllar içinde Milano’nun kültürel mozaiğini zenginleştiren bir merkeze dönüşmüş. Yayalaştırılmış Via Paolo Sarpi boyunca yürürken otantik Çin restoranlarını, geleneksel marketleri, çay evlerini ve egzotik ürünler sunan dükkânları keşfedebilirsin.

Chinatown yıl boyunca hareketli olsa da özellikle Çin Yeni Yılı geldiğinde tüm bölge bir festivale dönüşüyor. Renkli geçit törenleri, dans gösterileri ve süslemelerle şenlenen bu özel kutlamalar, Milano’nun kültürel zenginliğini yaşaman için eşsiz bir fırsat olabilir.

Navigli Bölgesi

Suyun şehre kattığı zarafeti keşfetmek istiyorsan rotanı Navigli bölgesine çevir! Milano’da tarihî kanal dokusunu yaşatan bu bölge, özellikle Naviglio Grande ve Naviglio Pavese kanallarıyla tanınıyor. Zamanında taşımacılık ve sulama için kullanılan su yolları, bugün şehrin romantik ve canlı noktaları olarak dikkat çekiyor.

Gün içinde sakin bir gezinti sunan Navigli, akşam saatlerinde bambaşka bir havaya bürünüyor. Milano’nun meşhur “aperitivo” kültürünü deneyimlemek için ideal yerlerden biri olan bu bölgede kanal boyunca sıralanmış şık restoranlar ve kafeler bulunuyor.

Dilersen mevsimlik düzenlenen tekne turlarıyla kanalları keşfedebilirsin. Ayın son pazar günü kurulan Fiera di Sinigaglia antika pazarıysa bölgenin ruhuna nostaljik bir dokunuş katıyor. Eski kitaplardan vintage eşyalara kadar birçok özgün parçayı burada bulabilirsin. Navigli aynı zamanda çağdaş sanatla ilgilenenler için de önemli bir durak. Bölgeyi gezdikten sonra bölgenin hemen yakınındaki Mudec Müzesi’ni ziyaret edebilirsin.

Brera Bölgesi

Brera bölgesi Milano’nun sanatsal ve bohem atmosferiyle bilinen şık bir semti. Bölge Arnavut kaldırımlı sokakları, sanat galerileri, tasarım butikleri, antikacıları ve şık restoranlarıyla ünlü. Brera Sanat Galerisi ve Güzel Sanatlar Akademisi de burada yer alıyor.

“Milano’da ne yapılır?” diye düşünüyorsan semtin kendine özgü atmosferini keşfetmeni sağlayacak Via Brera gibi ünlü sokaklarda keyifle dolaşabilirsin. Bölgedeki Botanik Bahçesi’ni ve Santa Maria del Carmine gibi kiliseleri ziyaret edebilirsin. Genellikle her ayın üçüncü pazar günü kurulan Brera antika pazarını da keşfedebilirsin.

Isola Bölgesi

Porta Garibaldi istasyonunun kuzeyinde konumlanan, eskiden işçi sınıfı mahallesi olup şimdi popülerleşen ve benzersiz deneyimler sunan bölge: Isola. Ada anlamına gelen Isola, adını demir yollarıyla çevrili olmasından alıyor.

Isola bölgesinde grafiti sokak sanatını, zanaatkâr atölyelerini, vintage mağazaları, geleneksel trattoriaları ve modern restoranları görmen mümkün. Bosco Verticale ve Piazza Gae Aulenti’ye yakın olan bölge, canlı gece hayatı ve yerel pazarlarıyla keyifli deneyimler sunuyor.

7. Alışverişin, Modanın ve Günlük Yaşamın Modern Noktaları

Milano’da gezerken dünyaca ünlü markaların mağazalarını ve özgün tasarımlarla dolu butikleri görmeye hazır ol! Şimdi, bu modern atmosferi yaşayabileceğin popüler noktalara geçelim:

Quadrilatero d’Oro (Altın Dörtgen/Moda Dörtgeni)

Milano’nun zarafetle harmanlanmış yüzünü keşfetmek istiyorsan seni şehrin moda adresine götürelim, Quadrilatero d’Oro! Lüksün ve modanın Milano’daki simgesi olan bu bölgede dilediğince alışveriş yapabilirsin.

Bölge; Via Montenapoleone, Via della Spiga, Via Sant’Andrea ve Via Manzoni caddelerinin kesişimiyle oluşuyor. Her sokak dünyanın en prestijli modaevlerine ve İtalyan tasarımının öncü isimlerine ev sahipliği yapıyor. Modanın güncel yüzünü burada sergileniyor.

Milano’da yapılacaklar listene ekleyebileceğin Quadrilatero d’Oro gezisi yalnızca alışveriş tutkunları için değil, estetiğin ve şıklığın izini süren herkes için âdeta bir açık hava sahnesini keşfetmek gibi olacak. Şık vitrinleri ve zarif sokaklarıyla burada benzersiz bir deneyim seni bekliyor. Kendini bir moda dergisinin sayfalarının arasında geziyor gibi hissedebilirsin.

Üstelik Milano Moda Haftası gibi dünya çapında yankı uyandıran etkinliklerin kalbi de burada atıyor. Yani modanın nabzını tutmak istiyorsan rotanı mutlaka Quadrilatero d’Oro’ya çevirmelisin!

Starbucks Reserve Roastery Milano

Özgün kahve duraklarından biriyle tanışmaya hazır mısın? Piazza Cordusio’da tarihî Posta Sarayı binasındaki Starbucks Reserve Roastery Milano, İtalya’daki ilk Starbucks şubesi. Ayrıca markanın özel Reserve Roastery konseptini taşıyan sayılı merkezlerden biri.

Taze kahve çekirdeklerinin kavrulmasına tanıklık edebilir, özel demleme yöntemleriyle hazırlanan ve yalnızda o şubede bulunan Reserve kahvelerinin tadını çıkarabilirsin. Mekânda kahve deneyimini taçlandıran detaylar da oldukça dikkat çekici. Burada İtalyan fırıncısı Princi’nin eşsiz lezzetleriyle donatılmış bir fırın bölümü, kahve bazlı yaratıcı kokteyllerin servis edildiği Arriviamo barı ve kahveye dair ürünlerin sunulduğu bir mağaza yer alıyor.

Galleria Vittorio Emanuele II

Duomo Meydanı ile ünlü La Scala Meydanı arasındaki geçit, Galleria.

Galleria sadece bir alışveriş merkezi değil… Tarihin ve mimarinin iç içe geçtiği bu büyüleyici geçit 19. yüzyılda inşa edilen etkileyici bir yapı. Milano’nun en ünlü caddelerinin arasında yer alan Galleria, İtalya’nın ilk kralı Vittorio Emanuele II’ye ithafen adlandırılarak şehrin simgelerinden biri hâline gelmiş.

Galleria’yı böylesine özel kılansa mimarisi. Devasa cam kubbeli tavanı, demir iskeletli zarif geçitleri ve yer döşemelerindeki göz alıcı mozaikler… Her adımda ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Özellikle Torino Boğası mozaiği galerinin en ilgi çekici detaylarından biri. Rivayete göre boğanın arka iki bacağının arasındaki yere basıp etrafında üç kez dönmek iyi şans getiriyor.

Galeride lüks mağazalar ve tarihî restoranlar mevcut. Mağazalar belirli bir saatte kapanıyor olsa da pasaj 24 saat açık.

Corso Vittorio Emanuele II

Milano’nun canlı ve hareketli rotalarından Corso Vittorio Emanuele II, Duomo Meydanı’nı Piazza San Babila’ya bağlayan, yaya trafiğine açık bir alışveriş caddesi.

Caddede uluslararası popüler giyim markalarının yanı sıra büyük ve çok katlı mağazalar da bulunuyor. Corso Vittorio Emanuele II, Milano’nun modern alışveriş yüzünü temsil ediyor. Duomo’nun görkemli silüetinden San Babila’ya uzanan bu hatta yürümek şehrin ritmini yakalamanın en güzel yollarından.

La Rinascente Milano

Duomo Meydanı’nın hemen yanında yükselen La Rinascente Milano, şehrin ikonik ve çok katlı alışveriş noktalarından. Şıklığı ve çeşitliliği bir arada sunan bu dev departman mağazası yerli halkın ve turistlerin vazgeçilmezi.

La Rinascente’de lüks ve orta segmentteki birçok uluslararası ve İtalyan markaya ait moda ürünleri, aksesuarlar, kozmetik ürünler ve çeşitli yiyecekler bulunuyor. Kat kat yükselen bu mağaza, kaliteli alışveriş deneyimi arıyorsan tam sana göre!

Dev apartman mağazasını benzersiz kılan asıl detay çatı katındaki restoranlar ve barlar. Burada Duomo Katedrali’nin büyüleyici manzarasını izleyerek kahveni yudumlayabilirsin.

Eğer Milano’yu tepeden izlemek ve alışverişini unutulmaz bir anıyla tamamlamak istersen La Rinascente seni bekliyor! İşte mağazanın açık olduğu saatler:

Pazartesiden çarşambaya: 12.00-21.00

Perşembe: 10.00-20.00

Cumadan pazara: 10.00-22.00

Milano’nun tarihî dokusuyla büyüleyen yapıları, sanata yön veren galerileri ve modanın nabzını tutan sokakları seni bambaşka bir dünyaya davet ediyor. Şehirde adım adım keşfedeceğin duraklar gezin sona erdiğinde unutulmaz hatıralara dönüşecek!

Milano’da gezilecek yerler hakkında detaylı rehberimizden bilgi edindiğine göre şimdi Etstur’un sunduğu konaklama, tur ve ulaşım seçeneklerinden yararlanmanın tam zamanı! Dilersen Etstur üzerinden Milano otellerini hemen inceleyebilir, hayalindeki rotayı planlamaya başlayabilirsin.

Tarih: 26.06.2025

İçeriğimizde belirttiğimiz ziyaret saatleri ve fiyat bilgileri, yazının yazıldığı tarih için geçerlidir. Güncel ziyaret saatlerine ve fiyat bilgilerine, ilgili mekanların web sitelerinden ulaşabilirsin.

Önceki Yazı

Çanakkale'de Ne Yenir? Çanakkale’nin Meşhur Yemekleri

Sonraki Yazı

Safranbolu'da Gezilecek Yerler